ONURCAN BAL Son aylarda PMI rakamlarında zayıflamanın ve ekonomik görünümde yavaşlamanın öne çıktığı Euro Bölgesi’nde geçen hafta açıklanan kasım ayı öncü PMI rakamları, düşüş beklentilerin aksine toparlanma kaydetti. Euro Bölgesi’nde kasım ayı öncü imalat PMI endeksi 46.4 seviyesinden 47.3 seviyesine yükseldi. Öncü hizmet PMI rakamı ise değişim göstermeyerek 48.6 olarak gerçekleşti. Böylece bileşik PMI 47.3 seviyesinden 47.8 seviyesine yükseldi. Süregelen sıcak hava koşullarına bağlı olarak enerji kıtlığına ilişkin yatışan korkuların ve enerji fiyatlarındaki sert artış eğiliminin geride kalmasının, PMI rakamlarındaki toparlanmada etkili olduğunu değerlendiriyoruz. Yaşanan toparlanma olumlu olsa da PMI rakamlarının eşik değer olan 50.0 seviyesinin altında seyrediyor oluşu, ekonomiye ilişkin beklentilerin hala daha zayıf kaldığına işaret ediyor. Euro Bölgesi’nin yılın son çeyreğinde ve 2023 yılının ilk çeyreklerinde daralma kaydederek resesyonist bir sürece girmesi öngörülürken, son verideki toparlanma bu taraftaki ekonomik daralmanın korkulduğu kadar derin olmayabileceği şeklinde yorumlanabilir. ABD’de açıklanan kasım ayı öncü PMI verilerinde ise zayıflama dikkat çekti. İmalat PMI rakamı 50.0 olan piyasa beklentisine karşılık 47.6 olarak açıklandı. Hizmet PMI verisi de 47.9 yönündeki beklentinin altında kalarak 46.1 olarak açıklandı ve böylece bileşik PMI rakamı 48.2’den 46.3’e geriledi.

FAİZ ARTIRIM HIZI YAVAŞLAYACAK

FED’in kasım ayı başında sona eren toplantısında faiz oranları 75 baz puan artırılırken, FED Başkanı Powell toplantı sonrasındaki açıklamasında ilerleyen toplantılarda faiz artırım hızının yavaşlatılmasının uygun olacağını ifade etmişti. ABD’de enflasyon rakamlarının beklenenden daha iyi gelmesi ve FED üyelerinden son dönemde gelen açıklamalarda faiz artış hızının yavaşlamasının uygun olacağı ifadeleri agresif sıkılaşma endişelerini yatıştırırken, bu durum risk iştahında toparlanmayı ve dolarda zayıflamayı beraberinde getirmişti. Doların ekim ayı başından itibaren küresel çapta zayıflama kaydetmesi ve FED’in faiz artırımlarında son dönemece giriliyor olmasının etkisiyle dolarda 2022 yılındaki rallinin artık sonuna gelindiği değerlendirmeleri öne çıkıyor. Bizim görüşümüz de dolarda 2022 yılının kalan bölümünde dalgalı bir görünümün etkili olacağı ve 2023 yılında FED’in faiz artırım döngüsünün sona ermesiyle birlikte dolarda aşağı yönlü bir seyrin yaşanabileceği yönünde şekilleniyor. FED’e yönelik beklentilerin risk iştahı ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olduğu mevcut konjonktürde geçen hafta yayınlanan FOMC tutanakları piyasaların yakın takibinde yer aldı. Tutanaklara göre çoğu FED yetkilisi yakında faiz artışlarının hızının yavaşlamasını destekledi. FED üyelerinden gelen açıklamalar ve FOMC tutanaklarındaki yönlendirmelere bağlı olarak piyasalar halihazırda FED’in aralık ayındaki toplantısında 50 baz puanlık bir faiz artırımına gitmesini fiyatlıyor. Piyasadaki genel beklentiler ve bizim beklentimiz aralık ayındaki 50 baz puanlık artırımın ardından 2023 yılında Şubat, Mart ve Mayıs aylarında 25 baz puanlık faiz artırımlarının devam etmesi ve politika faizinin yüzde 5.00 – 5.25 aralığına yükseltilmesi yönünde şekilleniyor. 2023 Mayıs ayındaki faiz artırımıyla birlikte FED’in faiz artırım döngüsüne son vermesi bekleniyor. Elbette bu süreçte başta enflasyon olmak üzere açıklanacak ekonomik veriler Fed’in kararları ve dolayısıyla piyasaların seyri üzerinde belirleyici olacaktır.

TCMB, FAİZ İNDİRİM DÖNGÜSÜNÜ SONLANDIRDI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen hafta perşembe günü gerçekleşen kasım ayı toplantısında piyasadaki genel beklentilerle uyumlu olarak 150 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini yüzde 10.50 seviyesinden yüzde 9.00 seviyesine çekti. TCMB faiz indirim kararının temel gerekçesini dış talepteki azalış olarak açıklarken, küresel büyümeye ilişkin risklerin arttığı bir ortamda sanayi üretimi ve istihdamdaki ivmenin ve arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliğinin korunmasının amaçlandığını belirtiyor. Hatırlanacak olursa, bir önceki toplantıda TCMB 150 baz puan faiz indirimine gitmiş ve bir sonraki toplantı için de benzer büyüklükte bir adım atılarak faiz indirim sürecinin tamamlanacağını ifade etmişti. Bu nedenle alınan karar piyasalar açısından herhangi bir sürpriz içermedi ve piyasalar üzerinde anlamlı bir etki de bırakmadı. Karar metninde TCMB, mevcut politika faizinin yeterli düzeyde olduğunu, faiz indirim döngüsünün bitirilmesine karar verildiğini belirtti. TCMB geçmiş aylardaki açıklamalarına da paralel olarak, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçların kararlılıkla kullanılmaya devam edileceğini ve ilave tedbirlerin devreye alınacağını belirtiyor. Buna göre, son dönemde TL mevduat faizlerindeki yükseliş nedeniyle politika faizi ile olan ayrışmayı gidermek üzere adımların atıldığını görebiliriz. Ancak bu durumda, bankacılık sisteminin TL mevduat ağırlığının arttırılması yükümlülüğünü nasıl yerine getireceği konusu da bir belirsizlik unsuru olarak ortaya çıkabilir. Özetle, önümüzdeki dönemde de faizler düşük tutulurken, TL’deki değer kaybı eğilimini de önlemek adına kredi büyümesinin makroihtiyati tedbirlerle sınırlandırılmaya çalışıldığı mevcut politika duruşunun devam edeceğini değerlendiriyoruz.

VERİ AKIŞLARI, FİYATLAMALARI ŞEKİLLENDİRECEK

Yeni haftada yurt içinde ve küresel çapta açıklanacak önemli ekonomik veriler piyasaların seyri üzerinde etkili olacaktır. 30 Kasım Çarşamba günü açıklanacak 2022/3Ç GSYH rakamlarında Türkiye Ekonomisinin yüzde 3.50 oranında büyüme kaydetmesini bekliyoruz. Piyasadaki medyan beklentiler ise 2022/3Ç’te yüzde 4.00 oranında büyüme kaydedilmesi yönünde şekilleniyor. Yeni haftada Euro Bölgesi’nde 30 Kasım Çarşamba günü kasım ayı öncü TÜFE rakamları açıklanacaktır. Euro Bölgesi’nde ekim ayında enflasyonda aylık bazda yüzde 1.50 oranında artış kaydedilirken, yıllık TÜFE yüzde 10.6 seviyesine yükselmiş ve rekorlarını yenilemeye devam etmişti. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) aralık ayındaki toplantısına yönelik 75 baz puan faiz artırım beklentilerinin zayıfladığı ve 50 baz puan artırım beklentilerinin güç kazandığı bir atmosferde açıklanacak enflasyon rakamları önemli olacaktır. ABD cephesinde ise yeni haftada 30 Kasım Çarşamba günü ADP özel sektör istihdam değişimi, 2022/3Ç büyüme rakamına ilişkin ikinci okuma verisi ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması, 1 Aralık Perşembe günü kişisel tüketim harcamaları ile ISM İmalat PMI ve 2 Aralık Cuma günü tarım dışı istihdam raporu verileri küresel piyasaların takibinde olacaktır. Kuşkusuz haftanın en önemli veri akışını tarım dışı istihdam verisi oluşturacak olup, veri sonrasında FED’e yönelik beklentiler risk iştahı ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır.

BIST-100 Endeksi’nde yükseliş eğilimi etkisini sürdürüyor

Önceki hafta perşembe günü yaşanan sert düzeltmenin ardından geçen haftaya yükselişle başlayan BIST-100 Endeksi’nde salı günü genele yayılan güçlü alımlar öne çıktı. Haftanın kalan bölümünde genel olarak yukarı yönlü seyrini sürdüren ve tarihi zirvesini 4.939,73 puana taşıyan endekste haftanın ikinci yarısında artış kaydeden volatilite de dikkat çekti. Özellikle son aylarda oldukça sert yükselişlerin yaşandığı ve buna bağlı olarak endeksteki ağırlığı da artış kaydeden bazı hisselerde gözlenen düzeltme hareketleri ve artış kaydeden volatilite endeks genelinde de oynaklığın artış kaydetmesine neden oluyor. BIST-100 Endeksi, geçen haftayı yüzde 7.68 oranında yükselişle 4.874,34 puandan tamamladı. Eylül sonundan itibaren takip ettiğimiz yükseliş trendi hafta başında 4.637 seviyesinde bulunacak olup, yükseliş trendi üzerinde kalındığı sürece alıcılı seyrin devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Yeni haftada yükseliş eğiliminin devamında tarihi zirvenin bulunduğu 4.939,73 ile 5.000 seviyesi kısa vadeli direnç konumunda bulunmaktadır. Psikolojik öneme sahip 5.000 puan üzerindeki tutunmalarda alımların yeni bir ivme kazandığı görülebilir. Bu durumda yükseliş kanalının üst bandının da bulunduğu 5.086 seviyesi ile devamında 5.100 – 5.150 aralığı ve 5.250 seviyesi direnç olarak takip edilecektir. Teknik indikatörlerde yorulma emarelerinin ve negatif uyuşmazlıkların gözlendiği endekste olası düzeltme hareketlerinde ise önceki tarihi zirvenin bulunduğu 4.784 seviyesi ile eylül sonundan itibaren takip ettiğimiz yükseliş trendi (4.637) kısa vadede destek olarak önem kazanacaktır. Yükseliş kanalının kırılması durumunda endekste satış baskısının artış kaydettiği görülebilir. Bu durumda 4.550 – 4.446 ve eylül sonundan itibaren yaşanan yükselişlere çizilen fibonacci düzeltme seviyelerinin yüzde 38.2’lik kısmına denk gelen 4.217 seviyesi gündeme gelebilir.