Astronomlar yüzeyinde metalik bir yara izi bulunan garip bir beyaz cüce yıldız keşfetti. Ve bu iz katil bir yıldız tarafınca öldürülen talihsiz bir gezegenin son kalıntıları olabilir.

Dünya’dan ortalama 63 ışık yılı uzaklıkta bulunan bu beyaz cüce yıldız, araştırmacılar tarafınca WD 0816-310 olarak adlandırıldı.

Bir yıldız ömrünün sonuna ulaştığında beyaz cüceye dönüşüyor ve kendisiyle beraber doğan gezegenleri yutabiliyor. Daha ilkin beyaz cüceler tarafınca parçalanan ve tüketilen gezegen yada asteroit parçalarının yüzeye eşit olarak yayılmış olduğu varsayılıyordu. Sadece Şili’deki Avrupa Cenup Gözlemevi’ndeki büyük teleskop ile meydana getirilen bu gözlem ölü yıldız yüzeyinde alışılmadık bir işaret tespit etti.

The Astrophysical Journal Letters’da yayınlanan bulgular ‘yemekten arta kalanların’ kuvvetli manyetik alanlar tarafınca sabitlendiğini ve yüzeyde koyu metalik bir çizgi oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. John Landstreet, 1970 senesinde ilk manyetik beyaz cüceyi keşfeden ekibin bir üyesi. “Şaşırtıcı bir halde materyal teorinin öngördüğü şeklinde yıldızın yüzeyine eşit olarak dağılmamıştı. Daha ilkin böyle bir durum görülmemişti” diyor.

Beyaz cüce nedir?

Beyaz cüceleri özetlemek gerekirse ölü bir yıldızın kalıntıları olarak tanımlayabiliriz. Hacmi Güneş’in onda biri ile sekiz katı içinde olan yıldızlarda nükleer füzyon için ihtiyaç duyulan yakıtının tükenmesiyle oluşuyor. Ve bu gerçekleştiğinde dış katmanları tıpkı bir meyvenin kabuğu şeklinde soyuluyor; zaman içinde soğuyan kompakt, yoğun ve beyaz bir çekirdek ortaya çıkıyor.

Bir yıldız öldüğünde daha ağır elementler merkeze doğru hareket ederken, hidrojen yada helyum şeklinde daha hafifçe elementler dış katmana doğru yükseliyor. Ortalama 5 milyar yıl içinde Güneşimizin de bir beyaz cüceye dönüşmesi umut ediliyor.

Publications of the Astronomical Society of the Pacific dergisinde gösterilen bir çalışmaya nazaran, Güneş de dahil olmak suretiyle Samanyolu’ndaki yıldızların ortalama yüzde 97’sinin kaderi bu. Gene de bu ultra yoğun topların bileşimleri ve yapıları birçok yönden gizemini koruyor.

Gezegen yada asteroit şeklinde gök cisimleri beyaz cüceye yaklaştıklarında parçalanarak bir yıkıntı diski oluşturuyor. Bu materyalin bir kısmı cüce tarafınca yutulduğunda yüzeyinde bazı kimyasal elementlerin izi kalabiliyor.

Bilim adamları zombi yıldızı iki ay süresince izledi

Araştırmacılar WD 0816-310 kendi ekseni çevresinde döndükçe teleskobun algıladığı metallerin hızla değiştiğini ve bunun beyaz cücenin manyetik alanındaki değişimlerle eşleştiğini fark etti. Metaller beyaz cücenin yüzeyinde muntazam bir halde yayılmak yerine belirli bir alanda yoğunlaşıyordu. Elde edilmiş bulgular kutupsal manyetik alanının yutulan cismin metalik kalıntılarını kutuplardan birine ‘akıttığını’ ve arkasında bir yara izi bıraktığını ortaya koyuyor.

University College London’da astrofizik profesörü olan çalışmanın yazarlarından Jay Farihi yapmış olduğu açıklamada, “Bu metallerin, ortalama 500 kilometre genişliğinde ve Güneş Sistemi’ndeki ikinci en büyük asteroit olan Vesta kadar bir cisimden kaynaklandığını saptadık” diyor.

Şimal İrlanda’daki Armagh Gözlemevi’nde gökbilimci olan çalışmanın başyazarı Stefano Bagnulo ise “Bazı beyaz cücelerin gezegen sistemlerinin parçalarını yamyam şeklinde yedikleri iyi biliniyor. Şimdi ise manyetik alanın bu süreçte mühim bir rol oynadığını ve yüzeyde bir yara izine niçin bulunduğunu keşfettik” sözleriyle araştırmanın önemini özetliyor. Ekip, buharlaşan malzemenin iyonize olduğundan ve beyaz cücenin manyetik alanı tarafınca manyetik kutuplara yönlendirildiğinden güvenilir.

Astronomlar, bu şeklinde gözlemlerin gücünden yararlanarak Güneş Sistemi dışındaki öteki yıldızların yörüngesinde dönen dış gezegenlerin kütle bileşimini ortaya çıkarabilir. Bu mühim emek verme kendi Güneş sistemimizin kaderi hakkında da bir öngörü durumunda. Bununla birlikte yaşam döngüsünün son aşamalarındaki bir yıldızın dinamik doğasına ışık tutuyor ve ‘öldükten’ sonrasında dahi ne kadar etken bulunduğunu gösteriyor.


Live Science ve BBC haberinden derlendi. Kapak görseli: ESO