BURCU ALDİNÇ Söz konusu tren olunca sanki geçmişe yolculuk yapıyoruz. Çevreye verilen önem ve hızlı demiryollarına yapılan yatırımlarla son iki yılda gezginler, yolculuklarında daha fazla tren tercih etmeye başladı. AB, yüksek hızlı demiryolu kullanımını 2030’a kadar ikiye katlamayı ve 2050 yılına kadar mevcut seviyeleri üç katına çıkarmayı hedefliyor. Bu da talebi karşılamak ve manzaralı rotaları yepyeni bir düzeye taşımak için birçok tren projesinin geliştirileceği anlamına geliyor.

Hal böyle olunca da akıllara, ilk olarak 140 yıl önce lüks tren seyahati anlayışını sonsuza dek değiştiren Orient Express yani Doğu Expresi ya da Şark Ekspresi’ni getiriyor. 4 Ekim 1883’te hizmete giren tren, efsanevi yolculuklarına 2024 yılında kaldığı yerden devam edecek. Fransız konaklama gurubu Accor tarafından hayata geçirilecek projede güzergahlar henüz belli olmasa da ilk Şark Ekspresi’nde olduğu gibi Fransa’dan başlayan bazı rotaların İstanbul’da son bulması bekleniyor.

TEKERLEKLİ RÜYA

Şark Ekspresi Başkan Yardımcısı Guillaume de Saint Lager’e göre, yenilenen tren bir nevi ‘tekerlekli rüya’ olacak. Kısacası 100 yıl önce yapılmış fantezi tren, bugünün tüm çağdaş konforuyla yeniden hayata geçirilmeyi bekliyor. Trenin yeniden yapılanma süreci de bir o kadar heyecan verici. 2015 yılında, endüstriyel tarih araştırmacısı Arthur Mettetal, Orient Express’ten geriye kalanların envanterini çıkarmak için dünya çapında bir araştırma başlatıyor. Araştırması sırasında Şark Ekspresi’ne benzeyen bir trenin YouTube’da videosuna rastlıyor. Ardından videodaki trenin Rusya-Polonya arasında bir yerde olduğunu tespit ediyor. Yanına tercümanlar alarak Varşova’nın yolunu tutuyor. Varşova’da bozkırlarda terk edilmiş bulduğu vagonların yaklaşık 10 yıldır orada olduklarını ve Şark Ekspresi’ne ait olduklarını saptaması da çok sürmüyor.

Saint Lager, “Çok kötü durumda olmalarını bekliyorduk, ancak içleri şaşırtıcı derecede iyi korunmuştu” diye anlatıyor. Bazılarında hala Doğu Ekspresi’nin simgesi olan orijinal cam paneller olduğunun da altını çiziyor. İki yıl süren pazarlığın ardından da orijinal tren parçalarını Fransa’ya taşıdıklarını belirtiyor.

LÜKS OTELE DÖNÜŞÜYOR

Restorasyon için Paris’te yaşayan mimar Maxime D’Angeac ile anlaşılıyor. Amaç, 10 kompartımanı ve vagon başına bir tuvaleti olan asırlık treni, banyolu süitlerden oluşan lüks bir otele çevirmek. Trenin ilk çizimleri ortaya çıkmaya başladı bile. 2024’te hizmete girmesi planlanan trenin biletleri ise 2023 yılının ortalarında satışa sunulacak. İstanbul’dan Paris’e gitmek için bile başlı başına bir neden olabilir.

*****

Evcil hayvanlara bakarak dünyayı dolaşmak

Fransa’da bir şatoda ya da İspanya’da tarihi bir apartmanda bedava konaklamak ister misiniz! Bunun için tek yapmanız gereken şey, ev sahibinin evcil hayvanlarına bakmak… Aslında bunu sağlayan ve hiçbir ücret talep etmeyen birçok uygulama var. Ama yıllık 129 dolara üye olabileceğiniz Trusted House Sitters hem en güveniliri hem de en geniş ağa sahip olanı. Sadece bakıcı ya da ev sahibi olmak isteyenler 129 dolar ödüyor… Hem hayvanlarıma bakılsın, hem de ben gezip başkalarının evcil dostlarına bakayım diyorsanız da yıllık üyelik 319 dolara yükseliyor. Bedava kalabileceğiniz konaklamaları düşündüğünüzde bu rakam hiç de fazla değil. Üstelik evcil hayvanlar hastalanırsa diye uygulamaya üye pek çok veteriner de bulunuyor. Gitmenize de gerek yok, online olarak canlı bağlanıp sorularınızı sorabiliyorsunuz. Bu arada bu uygulamayı diğerlerinden ayıran bir diğer özellik ise sigorta yaptırabilme şansınız. Elbette bunun da bir bedeli var. Ama evinizde kırılan ya da kaybolan eşya olursa en azından bunun maliyetini karşılamış olursunuz.

*****

Louis Vuitton’dan otel projesi

Kusursuz tasarıma sahip über-lüks ürünler üretmesiyle tanınan Louis Vuitton, markasını yavaş yavaş fiziksel ürünlerden fiziksel alanlara genişletiyor. Marka, kasım ayının başlarında sanatçılarla çeşitli işbirliklerini vurgulayan bir kafe, bir hediyelik eşya dükkanı ve bir çikolata dükkanı içeren pop-up benzeri bir deneyim alanı olan LV Dream projesini duyurmuştu. Şimdi bu projeyi çok daha ileri seviyeye taşıyarak dünya genelinde lüks otel zincirleri açacaklarını duyurdu. İlk projenin gerçekleşmesi, önümüzdeki beş yıl içinde olacak. Paris’teki markanın ana merkez binası, Louis Vuitton’un ultra lüks oteline dönüşecek. Üstelik bugüne kadarki en büyük mağazaları da bu otelin içinde yer alacak. Oteli kimin tasarlayacağı henüz açıklanmadı. Ama Eyfel Kulesi’nden Notre-Dame Katedrali’ne uzanan muhteşem manzaralı merkez ofis binasının, Paris’in en iyi manzaralarından birine sahip olduğu bir gerçek.

******

Yılda dört ton kaya karidesi

Titusville, Florida’da küçük bir şehir. Aslında burayı ünlü yapan, uzay üssü ve kaya karidesi… Evet, yanlış duymadınız bir zamanlar üç bin nüfuslu şehir Kennedy Space Center’ın açılması ile bir anda nüfusunu onlarca katlıyor. Bu özelliği ile de ‘Mucize Şehir’ unvanını alıyor. Şu anda birçok astronotun ve uzay mühendisinin de yaşadığı Titusville’in bir başka özelliği ise 450 kişilik Dixie Crossroads Seafood restoranı. Ülke sınırlarını aşan üne sahip restoranda ne mi var! Bir zamanlar ‘yer fıstığı karidesi’ olarak bilinen bugün ‘kaya karidesi’ olarak geçen ve tadı ıstakozu andıran karidesler… Rodney Thompson ve ailesinin mutfakta buldukları ve patentini aldıkları bir yöntemle incecik hale getirdikleri kaya karidesleri servis ediliyor mekanda. Günümüzde Rodney’in kızı Laurilee Thompson’ın işlettiği mekanda yılda dört ton kaya karidesi satılıyor. Elbette menü sadece bundan ibaret değil. Ama kelebek gibi açılan, incecik kaya karideslerinin tadına bakanlar, çekirdek gibi yemeye devam ediyor. Bu arada fiyatların oldukça makul olduğu mekanda, her masaya önce bizim lokmayı andıran ve üzerine pudra şekeri serpilmiş, mısır unundan yapılmış mini çörekler ikram olarak geliyor. Peki ama mekanda kime mi rastlayabilirsiniz?.. Her an bir astronota… Zaten duvarlarında imzalı birçok ünlü astronot fotoğrafı mevcut… Yolunuz Florida’ya düşerse mutlaka uğrayın, deriz…