Au Pair ve dadı kavramları, temelde benzer hizmetleri sunduğundan olsa gerek, çoğu kişilerce ortak bir terim gibi kabul edilmekte ve birbirleriyle karıştırılmaktadır. Her ikisi de yatılıdır ancak gerçekte çalışma biçimleri birbirinden oldukça farklıdır.

Nanny: Formal bir akademik eğitim almış ve yeterli pratik deneyimden sonra uluslararası geçerliliği olan bir sertifikaya (örneğin en yaygını olan Nursery Nurse Examination Board ya da kısaca NNEB sertifikasına) sahip olan kişilere verilen bir isimdir. Türkçeye dadı olarak çevrilebilir. Nanny’lik ya da Türkçesiyle dadılık, herhangi bir eğitim almamış veya belli bir sertifikaya sahip olmayan bayanları da kapsayabilir; ancak bu durumda bu bayanlardan çocuk bakım deneyimlerinin çok iyi olması beklenmektedir. Dadılık, sadece çocuk bakımı ile ilgilidir ve çalışma saatleri çocuğun ihtiyacına göre şekillenir. Çocuğun beslenmesinden alacağı terbiye ve eğitime kadar bütün ihtiyaçları dadının sorumluluğu altındadır. Yoğun ve yorucu çalışma gerektirir.   Kazançları ayda 600 ile 2000 sterlin arasında değişmektedir.

Au Pair: Yabancı bir ülkeye, o ülkenin dilini ve kültürünü öğrenmek üzere giden, bir aile yanında kalıp, ailenin çocuklarıyla ilgilenmesi karşılığında kendilerine ücretsiz barınma, özel oda, yemek ve belli bir miktar cep harçlığı verilen kişiye Au Pair denir. Teknik olarak, kişiler kendi ülkelerinde veya kendileri ile aynı dili konuşan bir başka ülkede Au Pair olamazlar. Au Pair olmanın en temel şartı, anadilinizden farklı bir lisanın konuşulduğu ülkede çalışmaktır. Bunun bir tek istisnası vardır: Au Pair in America programı, ABD’ye İngiliz Au Pair’leri de kabul etmektedir. Pratikte, her iki ülkenin aynı dili konuştuğu kabul edilse de, farklı kültürlere ve aksanlara sahip iki ayrı ülke olmalarının bu istisnayı doğurduğu kabul edilebilir. AB’ye üye her ülke, kendi ülkeleri için geçerli Au Pair koşullarına sahiptir. Genel anlamda 17–27 yaş arasında, bekâr ve en az lise mezunu olmak temel koşullar arasında yer alır. Ülkesine göre Au Pair’lere haftada en az 55–75 sterlin arası cep harçlığı ödenir. Çalışma koşulları ve çalışma saatleri, ülkeden ülkeye değişir ve her ülkenin kendi yasaları tarafından belirlenmiştir.

Babysitter: Dadılık ve Au Pair’likten farklı olarak,  kendi ülkesi içinde çalışan kişilere verilen bir isimdir. Çoğunlukla, yatısız olarak günün belli saatleri içinde çalışan kişiler bu gruba girmektedir.

Tarihçesi

Au Pair kelimesi ilk kez 1897’de Fransa’da yayınlanan Girl’s Own Paper dergisindeki bir makalede kullanılmıştır. (Kaynak: The Au Pair and Nanny’s Guide, İngiltere) İngilizce dil bilgisinin Fransızlar tarafından ne şekilde öğrenilebileceğini açıklayan bu makalede, insanların ilk kez işittiği yeni bir öğrenim şeklinden bahsedilmekteydi: Au Pair’lik. Makalede, onlarca İngiliz genç bayanın, Fransa’ya İngilizce öğretmek üzere geldiği ve Fransız ailelerin yanında kaldıkları haber olarak verilmişti. Başlangıçta her ne kadar, kendi ana dilini yabancı bir ülkede öğretmek üzere uygulanmış ise de, Au Pair’lik zamanla, yabancı bir dili o dilin konuşulduğu ülkede öğrenmek şeklinde mutasyona uğramış ve günümüzdeki gerçek anlamını 1920’lerde kazanmıştır. Zamanın devletleri, kendi vatandaşlarının kültürel anlamda gelişmesi, yabancı bir dili kolaylıkla ve en ucuz bir şekilde öğrenmesini gerçekleştiren Au Pair sistemine büyük önem vermiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Au Pair sistemi çok büyük bir hızla yayılmış ve 1979’da Avrupa Ekonomi Topluluğuna üye ülkelerin bakanlar düzeyinde temsil edildiği bir toplantıda ortak kurallara bağlanmıştır. Bu şekilde, her ülke bu sistemden faydalanan kendi vatandaşlarının yararına olacak şekilde tavsiye niteliğinde hükümler ortaya koymuştur. 1973 yılında, İngiltere Çalışma Bakanlığı’nın AU PAIR sistemini yasal bir zeminde kabul etmesi ve bu sistemi Bakanlık denetimindeki özel kurumların işletmesine izin vermesiyle, Au Pair sistemi özellikle Avrupalı genç kızlar arasında en popüler kültürel  değişim program haline gelmiştir. Bugün sadece Londra’da yaklaşık 20.000 Au Pair’in bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı, tüm Avrupa ülkelerinde yaklaşık 200.000 kişiye ulaşmaktadır. Halihazırdaki Au Pair’lere ek olarak, sistemin uluslararası düzeyde uygulanmaya başlandığı 1955’den bugüne yaklaşık 2.500.000 gencin bu programlardan yararlandığı tahmin edilmektedir.

Au Pair Sisteminin Yararları

Hızla gelişen teknoloji, insanları birbirine yaklaştırmış ve günümüzde bir değil, bir kaç lisan bilmeyi zorunlu hale getirmiştir. Teknolojik gelişmeleri takip edebilmek, ülkelerin gelişimi için tek başına yeterli değildir, aynı zamanda gelişmiş ülkelerin kültürel değişimlerini de takip edebilmek büyük önem taşımaktadır. Yabancı bir dili ve o dilin konuşulduğu ülkenin kültürel yapısını öğrenmenin en önemli ve en geçerli yolu, o ülkede belli bir süre yaşamakla gerçekleşmektedir. Yabancı bir ülkede bulunarak o ülkenin dilini öğrenmenin faturası ise çok yüksektir. İşte Au Pair sisteminin en önemli özelliği burada yatmaktadır. Öğrenmek istediğiniz dili o ülkede, yasal güvenceler altında yaşayarak ve kendi masraflarınızı çalışmanızla karşılayarak gerçekleştirmenizde Au Pair sistemi bulunmaz bir fırsattır. Bu sistemin yararlarını, şu şekilde özetlemek mümkündür:

1. Yeni bir çevre edinirsiniz. 
Yabancı bir ülkede kalmanız, beraberinde farklı düşünce ve kültürlere sahip insanlarla yaşama alışkanlığını ve yeni bir çevreyi getirecektir. Bu, uluslar arası deneyiminizi zenginleştirmeniz için uygun bir zemin oluşturacaktır.

2. Bağımsız karar verebilme yeteneğinizi geliştirirsiniz. 
Yabancı bir ülkede kalmanız aynı zamanda size farklı bir düşünce yeteneği ve vereceğiniz kararları bağımsız uygulama fırsatı verecektir. Bu şekilde neyin iyi, neyin kötü olduğuna tek başınıza karar verebilecek ve kendi ayaklarınız üzerinde yaşama alışkanlığını kazanacaksınız.

3. Yabancı bir dili mali açıdan en uygun şekilde öğrenirsiniz
Sadece yol masraflarını karşılayarak, ilgili ülkeye gidecek ve orada bir aile yanında konaklayacaksınız. Ailenin çocukları ve ev işleriyle ilgilenmeniz karşılığında size yeterli miktarda bir harçlık ödenecektir. Aynı zamanda kalacak güvenli bir yeriniz olacak, yemekleriniz aile tarafından karşılanacaktır. Aileden alacağınız harçlıklarla, ya devlet destekli ücretsiz dil kurslarına devam edebilecek, ya da çok düşük ücretli Au Pair kurslarına katılabileceksiniz.

4. Türkiye’ye dönüşünüzde iş bulmada nitelik kazanırsınız. 
Yabancı bir ülkede yaşamış olmanız, size hazırlayacağınız özgeçmişlerinizde büyük bir nitelik kazandıracaktır. Belli bir süre kendi imkanlarıyla bir ülkede yaşamış biri olarak, kişisel başarı kazanma yetisine sahip olduğunuzu kendinize ve çevrenize ispatlamış olacaksınız.

Au Pair sisteminin sağladığı sayısız yararların yanı sıra bazı dezavantajları da vardır. Kişinin kendi özelliğine bağlı olarak, Au Pair sistemi bazıları için oldukça yararlı olurken, bazıları için yararsız olabilir. Yabancı bir kültürde, iyi bilinmeyen bir lisanla, yabancı bir aile yanında yaşamak tıpta fenomenan denilen bir kültür şokunu beraberinde getirebilir. Ortama uyum zorluğu çekilebilir, au pair sisteminin gereği olan çocuklarla diyalogda zorluk yaşanabilir. Bütün bunlar, önceden iyice düşünülmeli, kendi öz ailenizde ve hatta en yakın arkadaşlarınız arasında dahi olan bazı sorunların, yeni aileniz ve çevresinde de olabileceği unutulmamalıdır. Bu zorlukların yenilmesi, güçlü bir karakter ve kararlılıkla gerçekleşebilir.

(Toplam: 35, Bugün: 1 )