Vücudunuzdaki hücrelerin yarısı insan hücresi değil ve yeni bir araştırma, sağlığınız için eleştiri ehemmiyet taşıyan pek oldukca hücrenin saate, güne ve hatta mevsime gore değiştiğini gösteriyor.

Araştırmacı Dr. Amir Zarrinpar, insan vücudunun ortalama 40 trilyon bakteri, virüs ve mantar içerdiğini ve kabaca insan hücrelerinin sayısıyla birebir eşleşen bir mikrobiyom oluşturduğunu söylemiş oldu. Zarrinpar, ekibinin bağırsak mikrobiyomunun mikroplarının gün süresince ve mevsimlerle devamlı değiştiğini keşfettiğini söylemiş oldu; “Bu bulgular, sıhhat ve hastalıkta değişen bağırsak mikrobiyomunun rolüne dair mühim bilgiler sunuyor. Mevsimsel hastalıklara niçin yatkın olduğumuzu ve mikrobiyomun bizi buna hazırlayıp hazırlamadığını potansiyel olarak açıklayabilirler. Günlük dalgalanmalara neyin katkıda bulunduğuna dair net bir nedenimiz yok, sadece rejim ve uykunun muhtemelen buna ana katkıda bulunduğunu varsayıyoruz. Bir şahıs uyurken bağırsak ortamının gıda ve su mevcudiyeti ve pH açısından kahvaltı yaptıktan derhal sonrasında ile karşılaştırıldığında kökten farklıdır. Bu bulgular, mikrobiyomun bağışıklık tepkisini etkilediği bilindiğinden, insanların niçin belirli mevsimlerde soğuk algınlığına ve gribe karşı daha duyarlı olduklarına dair potansiyel bir izahat sunabilir”.

Emek verme için Zarrinpar ve meslektaşları, American Gut Project adlı küresel bir mikrobiyom araştırma çabasının bir parçası olarak toplanan ortalama 20.000 dışkı örneğine ilişkin verileri inceledi. Araştırmacılar her numunenin belirli zamanına, evveliyatına ve konumuna baktılar ve bu verileri bağırsak mikrobiyomunun yapısının ne kadar değişebileceğini belirlemek için kullandılar. Araştırmacılar, ilgili bakteri gruplarının ortalama %60’ının 24 saatlik belirgin bir döngü ile dalgalandığını buldu. Araştırmacılar, belirli bakteri türlerinin bir yıl süresince iki değişik modelden birini takip etmesiyle mevsimsel dalgalanmaların daha da belirgin bulunduğunu söylemiş oldu. Zarrinpar, mesela, proteobacteria isminde olan bir bakteri ailesinin kış aylarında devamlı olarak düşük seviyelere düştüğünü, peşinden yazları zirveye ulaşana kadar istikrarlı bir halde yükseldiğini söylemiş oldu.