Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), yoğunluğu ve ortaya çıkışı kişiye nazaran değişen üç belirtinin bir arada görülmesi ile karakterize edilir:

-Dikkat eksikliği (dikkati sürdürememe, bir görevi tamamlayamama, sık unutkanlık…),

-Motor hiperaktivite (devamlı ajitasyon, yerinde duramama)

-Dürtüsellik (bekleme güçlüğü, başkalarının faaliyetlerini bölme eğilimi).

Çocuğa bağlı olarak, bir yada iki semptom baskın olabilir, sadece vakaların ortalama %20’sinde her üç semptom da ilişkilidir.

DEHB tanısı sadece şu emareler var ise konulabilir:

-Semptomlar çocukluk döneminde, 12 yaşından ilkin ortaya çıkarsa,

-Semptomlar 6 aydan fazla görüldüyse,

-Semptomlar okul öğrenimini, toplumsal ilişkileri ve yaşam standardını etkilediyse ve çocuk için gerçek bir güçlük haline geldiyse.

DEHB ne kadar yaygındır? 

DEHB’li çocuklar okul nüfusunun %3 ila 5’ini oluşturur ve çoğunlukla adamdır.

Bununla beraber, belirtilerin daha azca görünür olduğu kız çocuklarında DEHB hafife alınmaktadır. Kız evlatları daha azca hiperaktiftir ve tespit edilmesi daha zorluk derecesi yüksek dikkat bozukluklarına haiz olma eğilimindedirler.

Bir çocuk hareketli yada dikkatsizse DEHB var diyebilir miyiz? 

Dikkatsizlik, hiperaktivite yada huzursuzluk, DEHB’ye ilişkin olmaksızın, zor bir duruma tepki olarak çocuğun karakter özellikleri yada geçici semptomlar olabilmektedir.

Nitekim:

-Bir çocuk ara sıra dikkatsizlik yada hiperaktivite izah edebilir (mesela: bir doğum günü partisinin yaklaşmasıyla ilgili coşku duyma yada açık havada oyun oynanan bir günün arkasından büyük bitkinlik hali sonucu);

-Çocuk gelişimi süresince, DEHB’den bağımsız olarak daha hareketli ve etken dönemler yaşar (mesela: 3 ila 5 yaş içinde, bulgu süreci onu daha hareketli hale getirebilir);

-Aile içi çatışmalar yada öteki stresli kişisel durumlar çocuğun okul çalışmalarına konsantre olmasını engelleyebilir ve onu daha sinirli yapabilir;

-İşitme yada görme sorunları DEHB ile karıştırılabilir.

Davranışın kaynağını daha iyi belirlemek için çocuğunuzu gözlemleyin ve kendinize aşağıdaki soruları problem, mesela:

-Problemler ara sıra mı yoksa uzun soluklu mi?

-Çocuğum yeterince uyuyor mu?

-Okula gitmeden ilkin yeterince yiyecek yiyor mu?

-Okul zamanında, dostlarıyla ve grup içinde tam olarak iyi mi davranıyor?

-Çocuğum okulda ne benzer biçimde zorluklar yaşıyor?

Sadece dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik benzer biçimde emareler 6 aydan uzun sürdüğünde ve yaşam standardını etkilediğinde DEHB’den bahsedebiliriz. Alanında uzman bir çocuk ergen psikiyatristi lüzumlu testler ve muayene sonucu DEHB tanısı koyabilir.

DEHB niçin olur? 

Hiperaktivitenin eşlik etmiş olduğu yada etmediği Dikkat Eksikliği Bozukluğunun sebebi/sebepleri hemen hemen kati olarak bilinmemektedir.

Araştırmalara nazaran:

-DEHB’in var olduğu ailelerden gelen çocuklarda daha sık görülebilir, kalıtsal bir bileşen olabilir;

-Yenidoğan dönemiyle ilgili bazı risk faktörlerinin varlığında (örn. prematürite, oksijensiz kalan yenidoğan, tütüne maruz kalma, hamilelik esnasında alkol tüketimi) daha sık görülebilir;

-DEHB’li çocuklarda data ileten belirli beyin devrelerinde işlev bozukluğu görülebilir (bilhassa beynin belirli davranışları denetim etmekten görevli bölgelerinde);

-Bazı hiperaktif evlatların demir depolama kapasitelerinde eksiklik vardır. Dolayısıyla, demir eksikliği ne kadar fazlaysa, DEHB semptomları da o denli belirgin olabilir.

Fizyolojik ve biyolojik sebeplere ek olarak araştırmalar erken çocukluk dönemindeki bazı ebeveyn tutumlarının da hiperaktiviteye sebep olabileceğinden bahseder. Mesela, bebek huzursuz olduğu zamanlarda ağlarken sıkça başvurulan bebeği sallayarak yatıştırma yönteminin ileriki yaşlarda sakinleşme/yatışmanın hareket ile bağdaştırılmasını sağlayabileceği ve aşırı hareketliliğe niçin olabileceği düşünülmektedir. Erken çocukluk döneminde bebek, negatif duygu yada huzursuzluk yaşamış olduğu durumlarda sallandıkça sakinleşmeyi, hareket halinde olmayı bir duygu regülasyon yöntemi olarak kodlayabilir. Büyüdükçe de yaşamış olduğu negatif duyguları yatıştırmak için hareketliliğini arttırma yoluna gidebilir. Araştırmalar, bu tür yatıştırma davranışları yerine bebeğe yada çocuğa, yaşamış olduğu negatif duygulanıma karşı daha kapsayıcı tutumlar sergilemeyi önermektedir.

DEHB mevzusunda size kim destek olabilir? 

DEHB tanısı almış bir kişiye, zorlandığı noktaları iyileştirmeyi öğretmek amacıyla destek oldukça yönlü bir yaklaşım yararlı olacaktır. Psikoterapi ve duyu bütünlemenin yanı sıra gerekirse ilaç tedavisi de bilhassa tavsiye edilir. 

Psikoterapi süreci temel olarak yapılandırılmış bilişsel davranışçı metotlarla çalışır. Devletimizde DEHB’li çocuklar için hazırlanmış çeşitli yapılandırılmış tedavi programları mevcuttur. Çocuğun gereksinimlerini idrak etmek ve daha iyi destek olabilmek adına çeşitli ebeveyn psikoeğitim emek harcamaları da lüzumlu görülür. Okullar içinde DEHB mevzusunda farkındalık kazandırma ve şartları uygun hale getirmeleri mevzusunda psikoeğitim emek harcamaları sürdürülür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yetişkinlerde iyi mi deneyimlenir?

Çocukluk süreci okul hayatında derslere odaklanma güçlüğü, hareketlilik, yerinde oturmama, uzun soluklu dikkati sürdürüp dinleyememe ve ders başarısında düşüşler ile kendisini gösteren DEHB, kişinin erişkinlik ve yetişkinlik periyodunu de etkileyebilecek nörogelişimsel bir bozukluktur. Bilhassa dürtüselliğin naturel bir artış gösterdiği erişkinlik döneminde DEHB emareleri, kişinin kendisine zarar gelebileceğini öngöremeden çeşitli davranışlarda bulunması ile oldukça daha riskli durumlara yol açabilmektedir. DEHB’li bir ergen, koyulan kurallara ve sınırlara oldukça daha çok karşı gelmiş olarak bu sınırları aşmaya çalışacaktır. Hem de, sınırlara uymamanın tatminkar etkisiyle oldukça uç taleplerle karşınıza gelebilecektir. Bunun yetişkinlik dönemindeki yansımaları ise odaklanamamanın devamlı bir aktivite arayışında olma, iş hayatında verimsizlik, işleri tamamlayamama, sık sık iş değişikliği yapma, bir toplantı esnasında paylaşım meydana getiren bireyi dinleyememe, sıra beklemede zorlanma, stabiliteyi sağlayamama, hedefe yönelik emek harcama mevzusunda ve stresli bir durum ile baş etmede güçlük benzer biçimde neticeleri olabilmektedir. Bu kişiler rutinleri sürdürmede zorlanabilmektedir. Şahıs yoğun şekilde gerginlik, içsel huzursuzluk deneyimleyebilmektedir. Dolayısıyla kişinin günlük yaşamdaki işlevselliği azalmakta ve ilaç tedavisine gereksinim ortaya çıkmaktadır. Yetişkinlerde DEHB emarelerinde, problem bir çok süre yalnızca dikkatin noksan olması değil dikkatin yönetilememesi ve uygun tarafa yönlendirilememesidir. DEHB emareleri gösteren bir yetişkinin duygu regülasyonunu sağlayamama, toplumsal yaşantısında buluşmaları planlayamama, gecikme, unutma ve süre yönetiminde başarı göstermiş olamama ihtimali oldukça daha fazladır. Şahıs, bilhassa mesuliyet almada ve organize olmada güçlük çekebilmektedir. Eş zamanlı olarak alkol ve madde bağımlılığı, kaygı bozuklukları ile çeşitli duygudurum bozuklukları DEHB ile beraber görülebilmektedir.