Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – 25 yaşındaydı, hiçbir göz problemi yoktu. Daha rahat okuma yapabilmek ve ekrana bakarken hem de göz sağlığını koruyabilmek için göz doktoruna gitmeye karar verdi. Amacı yalnızca gözünü rahatlatacak bir gözlük almaktı ki meydana getirilen tetkikler sonucunda duyduğu şeye uzun bir süre inanamadı. Doktorların koyduğu teşhis sonrası acil müdahale edilmesi gerekti. Hem genç hanım hem de ailesi büyük bir paniğe tutuldu. Eğer doktora gitmeseydi her şey için oldukça geç olabilirdi!

Dinlendirici gözlük için gitti, Kansersin dendi Meğer baş ağrısının sebebi buymuş

GÖZLERİ SANDIĞI KADAR SAĞLIKLI DEĞİLDİ

ABD’nin Massachusetts eyaletinde yaşayan Eleanor Levine, ne çocukluk ne de gençlik döneminde hiçbir görme problemiyle karşılaşmamıştı. Masmavi gözlerinin daima sıhhatli bulunduğunu düşünüyordu ki son zamanlarda gözlerini yormamak adına doktora gitmesi bu durumla ilgili herhangi bir problem beklemediği anlamına geliyordu. Eleanor göz doktoruna gitti ve meydana getirilen kontrol sonucunda gözünün arkasında hatırı sayılır büyüklükte bir tümör çıktı. Doktorların söylediğine bakılırsa bu oküler melanomdu. Bu oldukça ender görülen bir kanser türüydü, dahası Eleanor’da hiçbir emare de yoktu.

Oküler melanom cilde, saça ve gözlere rengini veren melanin pigmentini üreten melanositlerden gelişen bir kanser türü. Oküler melanom gözün herhangi bir bölümünü etkileyebilen sadece en sık göz küresinin orta tabakasında, ‘iris’ olarak malum gözün renkli kısmını içeren uveada bulunur. Hastalığın semptomları içinde göz bebeğinin şekli ve boyutunda değişim, göz küresinin pozisyonunda yada hareketlerinde değişimler, gözlerin şişkinliği, iris üstünde koyu lekeler, görüş alanınızda yanıp sönen ışıklar ve bulanık görme içeriyor.

GEÇMEYEN BAŞ AĞRISININ SEBEBİ BUYMUŞ

Böylesine belirgin semptomların neredeyse hiçbiri genç hanımda yoktu. Sadece doktorların koyduğu teşhisten sonrasında detaylıca neler yaşadığını düşünen Eleanor, kısa bir süre ilkin sol gözünde anlık bir görme kaybı yaşadığını, son zamanlarda ise geçmeyen baş ağrılarıyla savaşım ettiğini söylemiş oldu. Sadece bu iki problem haricinde hiçbir problem yaşamadığını bilhassa altını çizdi. Yalnızca bu iki emare bile aslen bir probleminin habercisi olmak için yeterliydi fakat Eleanor’un dikkatini çekip endişelendirecek kadar da güçlü değildi. 

Doktorlar Eleanor Levine’i proton ışın tedavisiyle tedavi etmeye başladı. X ışınları yerine proton isminde olan molekülleri kullanan ışınım tedavisinde amaç, çevre dokulara zarar vermeden tümörleri direkt temizlemek. Tedaviye başladığından beri Eleanor Levine’in taramalarında kanser emaresi görünmüyor. Sadece görme kaybını yavaşlatmak ve önlemek için göz enjeksiyonlarını da içeren tedaviye beş yıl süresince devam etmesi gerekecek. Şu ana kadar sol gözündeki görüşün ortalama yarısını yitirdi. Fakat kanseri oldukça ilerlemeden tedavi edilebildiği için mutlu. 

Dinlendirici gözlük için gitti, Kansersin dendi Meğer baş ağrısının sebebi buymuş

‘EN SIK GÖRÜLEN GÖZ KANSERİ, BELİRTİSİ NEREDEYSE YOK’

Fazlaca azca şahıs tarafınca malum sadece yaygın rastlanan oküler melanım hakkında sorularımızı yanıtlayan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cafer Tanrıverdi, “Oküler melanom, erişkin yaş grubunda en sık görülen birincil göz kanseridir. Oküler melenomların görülme sıklığı yaşla beraber artar ve  en sık 60-70 li yaşlarda görülür. Averaj görülme sıklığı ABD Birleşik Devletleri’nde milyonda 6 şahıs kadar bulunmuş. Erkeklerde birazcık daha sık görülür, çocuklar ve koyu tende kişilerde oldukça nadirdir. Çoğu zaman tek gözde bulunur, iki gözde birden görülme ihtimali oldukça nadirdir” diyerek açıklamasına başladı.  

Peki, göz kanserinin emareleri nedir? Bu kanser türü erken teşhis edilebilir mi? Hangi emareler dikkate alınmalı? Oküler melanomun bir çok vakit klinik bir bulgusu olmadığını, çoğunlukla rutin göz muayenesi esnasında tesadüfen tespit edildiğinin altını çizen Tanrıverdi, “Bir çok hasta asemptomatiktir. Bazı hastalarda görme azalması ya da görme kaybı olabilir ve hasta bu yüzden hekime başvurmuş olabilir. Öteki tüm hastalıklarda olduğu şeklinde erken teşhis oldukça önemlidir. Sadece erken teşhis için hastaların senelik periyodik göz muayenesi olmak haricinde yapabilecekleri fazlaca bir şey yok” dedi. 

Oküler melanomun çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmış olduğu düşüncesine ise Tanrıverdi’nin cevabı şu şekilde oldu: “Oküler melanoma sebep olduğu kabul edilen çevresel bir unsur var ise da ne olduğu tam bilinmiyor. En oldukça güneş ışınları suçlu bulunuyor sadece dünyada değişik enlemlerde benzer oranlarda görülmesi bu olasılığı çoğu zaman dönem dışı bırakıyor.”

‘SIKLIKLA ASYA IRKINDA RASTLANIYOR’

Eleanor Levine de söylendiği şeklinde “Beyaz tende, renkli gözlü kişilerde oküler melanom riski daha yüksek” iddiası gerçek olabilir mi? Tanrıverdi, “Oküler melanom en çoğunlukla Asya ırkında rastlanır, beyaz ırkta daha sık görülmesinin olası sebebinin bu hastaların gözlerinin içinde daha çok sayıda melanosit hücresi olmasıyla ilişkili olabileceği düşünüldü. Tüm renkli gözlülerin teni de açık renkli olduğundan renkli gözlülerde oküler melanom daha sık gözlendi” bilgisini paylaştı.

Son olarak bu tümörün tedavisinin mümkün bulunduğunu sadece hastalığın hangi evrede teşhis edildiğinin oldukça mühim bulunduğunun altını çizen Tanrıverdi, “Erken evre minik çaplı tümörlerde görme kaybı oldukça ileri boyutlara gelmeden tedavi etmek mümkünken, daha ileri tümörlerde görme kaybı kalıcı olabilir. Daha da ötesi ilerlemiş tümörlerde gözün cerrahi olarak alınarak protez uygulaması gerekebilir. Bazı ilerlemiş hastalarda sistemik yayılım da söz mevzusu olabilir. Bu şekilde hastaların sistemik tedavi alması gerekir” diyerek sözlerini noktaladı.