ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

Zeytin ağacının 40 bin senedir yeryüzünde bulunmuş olduğu tahmin ediliyor; 8 bin senedir da kültür bitkisi olarak yetiştiriliyor. Zeytin ağacının anayurduna dair kati bir data bulunmuyor. Sadece Anadolu, Girit Adası, Mısır ve Mezopotamya olabileceği düşüncesi hakim. Zeytin tarımının ise 6000 yıl ilkin Anadolu ve Doğu Akdeniz’den başlayıp yayıldığına dair görüşler bulunuyor. Eski Mısır, Roma ve Yunan’da zeytinyağına ot ve çiçekler karıştırılıp ilaç ve kozmetik yapımında kullanılıyordu. Hellenistik dönemde, mukaddes sayılan zeytin ağacını kesenler sürgün ya da ölümle cezalandırılırdı. “Yaşam Ağacı” ya da “Ölmez Ağaç” olarak da adlandırılan zeytin ağacı, averaj 300- 400 yıl yaşam sürebiliyor. Meydana getirilen araştırmalarda 1000 hatta 3000 yaşlarında zeytin ağaçlarına rastlanmıştır. Zeytin ağacında açan her 20 çiçekten sadece 1 tanesi zeytine dönüşür. Zeytinin rengi ilkin yeşil, sonrasında mor ve son olarak siyaha döner. Türkiye, dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi 5 ülkesinden biridir. Vatanımızda zeytin en fazlaca Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde yetiştiriliyor. En fazla zeytinyağı üretimi ise Edremit Körfezi ve Milas yöresinde yapılıyor. Ege Bölgesi, ülkemizdeki toplam zeytin üretiminin yüzde 75’ini elinde bulunduruyor. Ege Bölgesi, ülkemizdeki toplam zeytin üretiminin yüzde 75’ini elinde bulunduruyor.

ZEYTİNYAĞI ÇEŞİTLERİ

Ege Bölgesi, ülkemizdeki toplam zeytin üretiminin yüzde 75’ini elinde bulunduruyor.

NATUREL ZEYTİNYAĞI (VIRGIN OIL)

Zeytin meyvesinin naturel renk koku ve tat özeliklerinin haricinde hiçbir kimyasal işlem uygulanmadan elde edilmiş yağıdır ve zeytinyağının en değerlisidir. Naturel zeytinyağları asitlik derecesine nazaran; naturel sızma, naturel birinci ve naturel ikinci olarak kalitelere ayrılır. Naturel sızma: Erken hasat tam olgunlaşmamış zeytinlerin herhangi bir ısıl işlemden geçirilmeden sıkılmasıyla elde edilir. Meyvenin tat, koku ve vitaminleri tamamen korunur. Asit oranı en fazla yüzde 1’dir ve rengi yeşile çalar. Naturel birinci: Asit oranı sızmadan birazcık daha yüksektir sadece yüzde 2’yi geçmez. Tadı ve kokusu sızmaya nazaran daha yoğundur. Naturel ikinci: Naturel zeytinyağlar içinde zeytinin tat ve kokusunun en fazla hissedildiği çeşittir. Asit oranı en fazla yüzde 3.3’tür.

RAFİNE ZEYTİNYAĞI

Direkt tüketime uygun olmayan yüksek asitli ya da iyi olmayan tat ve kokuya haiz zeytinyağlarının naturel yapılarını değiştirmeden, rafine edilerek temizlenmesiyle ortaya çıkan zeytinyağlarıdır. Rafine işlemi, yağdaki istenmeyen yönleri gidermeye yarayan bir temizliktir. Zeytinyağına hiçbir yabancı madde eklenmez ve istenmeyen özellikleri giderildikten sonrasında iyi kalite bir zeytinyağı ile karıştırılır.

RIVIERA ZEYTİNYAĞI

Rafine zeytinyağı ile natürel zeytinyağının harmanlanması ile elde edilmiş zeytinyağıdır. Yüzde 80-90 oranında rafine edilmiş yağa, yüzde 20’ye kadar naturel yağ karıştırılır. Yağın asit oranı en fazla yüzde 1.5’tur

ZEYTİNYAĞI NASIL SAKLAMALI?

Zeytinyağının hususi tat, koku ve rengi ışık, sıcak, soğuk ve bekleme süresi ile bozulabilir. Güneş ışığı zeytinyağının tadını acılaştırabilir. Havayla temas, sıcak ve soğuk da zeytinyağının tadını bozar. Zeytinyağı, hava ile temas etmeyecek şekilde ağzı kapatılmış koyu renkli cam şişelerde, 15-18 aşama arasındaki sıcaklıkta ve direkt güneş almayan yerlerde muhafaza edilmelidir. Zeytinyağının içeriğindeki yağ asitlerinin çözücü niteliklerinden dolayı, pet ve pvc ambalajlarda saklanması sıhhatli değildir. Zeytinyağı uzun süre bekletildiğinde tat özellikleri bozulmaya adım atar. Bu yüzden üretimden itibaren en fazla bir buçuk yıl içinde tüketilmelidir.

MUTFAĞIMIZDA ZEYTİNYAĞLI YEMEKLER

Zeytinyağlı yemekler Osmanlı Saray Mutfağı’nda devamlı hususi bir yere haiz oldu. Osmanlı döneminde zeytinyağı kullanımı köylere kadar yayılmıştı. Türk Mutfağı, ‘zeytinyağlılar’ olarak adlandırılan yiyeceklere haiz tek mutfaktır. Mutfağımızda zeytinyağlılar taze sebzelerin yanı sıra kurularla (barbunya pilakisi, zeytinyağlı kuru patlıcan dolması benzer biçimde) da yapılmaktadır.