Pandemide yaşanan tedarik sorunları, artan navlun fiyatları küresel oyuncuları yerel üretime yöneltirken birçok üretici de Türkiye’de üretim yapma kararı aldı. Bu kararı alan üreticilerin en sonuncusu da İsveç merkezli mobilya devi oldu. Şirket, Türkiye’deki mevcut üretimine ek koltuk, kanepe, kitaplık, gardırop ve mutfak dolapları kategorilerini de büyük montanlı olarak Türkiye’de ürettirerek Türkiye üzerinden ihraç etmeyi amaçlıyor. Mobilya devinin aldığı kararı son derece olumlu bulan ve Türk mobilya sektörünün büyümesinde büyük bir itici güç yaratacağını belirten Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, “Küresel oyuncuların üretimlerini Türkiye’ye kardırmalarıyla sektörün yıldızı parlayacak. Türk mobilya sektörü olarak, 2023 ihracat ve dünyanın ilk 5 mobilya üreticisi arasında yer alma hedeflerimize ulaşacağız” dedi.

Uluslararası firmaların Türkiye’ye yönelen üretim taleplerini değerlendiren mobilya sektörünün 36 bin üyesinin çatı kuruluşu Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, üretim kararının Türkiye ve özellikle mobilya sektörü açısından son derece önemli olduğuna değindi. Güleç, alınan kararın mobilya sektörüne üretimden istihdama, ihracattan tasarım ve teknolojiye kadar yansıyacağını söyledi.

Pandemi süreci hızlandırdı

Güleç, “Yabancı firmaların Türkiye’ye yatırımları yaklaşık 10 yıl öncesine dayanıyor. ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un Türkiye ziyaretinde de bu anlamda önemli adımlar atıldı. Birçok firma Türkiye’de mobilya üreticilerimize üretim yaptırıyordu ancak gizlilik sözleşmeleri gereği kamuda duyulmuyordu. Pandemi sürecinde yaşanan tedarik sorunu ve artan maliyetler bu süreci daha da hızlandırdı. Sektör olarak dünya mobilya pazarından yüzde 5 pay alma söylemlerimizin de dayanağında bu yatırımlar yer alıyordu” açıklamalarında bulundu.

“Türkiye’ye üretimi uzun dönemde kaydıran şirketler olacak”

Mobilyanın Türkiye ihracatında en güçlü sektörler arasında yer aldığını ve son 5 yılda 15 milyar doları aşkın ihracata imza attığını belirten Güleç, “Pandemi döneminde yaşanan artış dikkat çekici. Mobilya sektörü eylül ayında 385,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek 9 aylık ihracat rakamını 3,068 milyar doların üzerine taşıdı. Türkiye’nin İtalya, Almanya, İngiltere ve Fransa’ya ihracatında yüzde 60 ila 80, ABD’ye ise 9 ayda yüzde 80 oranında artış var. Bazı global firmalar iş birliği için Türkiye ile görüşüyor. İş ortakları bulduk, üretimler devam ediyor. Türkiye’ye üretimi uzun dönemde kaydıran şirketler olacak. Avrupalı şirketler için lojistik avantajımız var. Teslim süremiz kısa. Uzakdoğu’daki şirketler 6 ila 8 ayda teslim ederken biz 6 ila 8 haftada teslim edebiliyoruz. Çevre ülkelere kıyasla yüksek kalite mobilya üretiyoruz. Bu da mobilyada Türkiye’yi cazip kılıyor” diye konuştu.

Tedarik zincirinde önemli bir değişim var

Pandemi sonrası tedarik zincirinde önemli bir değişim gözlendiğini, gelişmiş pazarların istikrarlı, güvenli, yeşil mutabakata uyumlu tedarik pazarları aradığını sözlerine ekleyen Güleç, “Özellikle 2020 yılının Mart-Nisan-Mayıs aylarında global ölçekteki mobilizasyonun kısıtlanması sonrası, haziran ile başlayan süreçte büyük bir talep ile karşı karşıya kalındı. Ertelenen ihtiyaçlar, ürün tedarikinde yaşanan sorunların akabinde yeni taleplerle karşılaşıldı, zamanında teslimat için kapasiteler zorlandı. Navlun ve deniz ticaretinde özellikle konteyner bulunamaması sorunu üreticileri yerel lokal ve yerel üretime zorladı. Türkiye’de bu noktada önemli bir üretim merkezi, güçlü bir karayolu lojistiğimiz var Avrupa ve komşu ülkelere ticarette sorun yaşamıyoruz, birçok ülkeye ve büyük pazara yakın konumdayız.”

Hedef 2023’te dünyada 5. sırada olmak

Güleç, “2021 yılı sonunda mobilya ihracatının 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Yapılacak çalışmalarla ve özellikle yurt dışı yatırımcıların Türkiye’ye yönelmesiyle sektörün üretim kapasitesi 10 milyar dolardan 25 milyar dolara çıkabilir. 2010 yılında dünya mobilya pazarından yüzde 1 pay alıyorduk. Bu rakam bugün yüzde 2’ye çıktı. Bu öngörülerimizle de 2023’te dünyanın ilk 5 mobilya üreticisi arasında yer alma hedefimize daha istikrarlı bir şekilde ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.

“Oynak kur ihracatımıza zarar verir”

Son donemde kurda yaşanan artışa ilişkin olarak ise Güleç, her ne kadar ihracatçı olarak kur avantajı olsa da dünyada hammadde fiyatlarının da kurdan etkilendiğini hatırlattı. Kurdaki oynaklığın fiyat verme kabiliyetlerini olumsuz etkilediğini sözlerine ekleyen Güleç, “İstikrarlı kurdan yanayız, oynak kur ihracatımıza zarar verir” ifadelerini kullandı.



(Toplam: 2, Bugün: 1 )