Yeni bir emek harcama adam farelerin cinsel dürtülerinin yeni keşfedilen tek bir beyin devresinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Söz mevzusu dönem, adam farenin cinsel dürtüsünü ve bunun sonucunda ortaya çıkan davranışını ve ödül deneyimini yönetirken onları üremeye zorlama noktasında da dirimsel bir rol oynuyor.

Bu data dahi yeteri kadar ilgi çekici olsa da ABD’li araştırmacılar farelerin üreme motivasyonlarından daha fazlasına ulaşmayı hedefliyor. Temel argüman ise adam fareleri çiftleşmeye itebiliyorsa bu beyin devresi muhtemelen oldukca eski olmalı…

Araştırma ekibi bu kadar temel bir beyin devresinin evrim süreci süresince oldukca fazla değişmesinin olası olmadığını öne sürerken haliyle bunun en azından adam memeli beyinleri içinde nispeten standart bulunduğunu düşünüyorlar.

Stanford Üniversitesi’nde nörobiyolog olan araştırmanın kıdemli yazarı Nirao Shah, “Adam memelilerin beyinlerinde cinsel kabulü, libidoyu, çiftleşme davranışını ve zevkini denetim eden bir dönem belirledik” diye konuşuyor. Shah ve meslektaşları, bu devreyi incelemenin genel olarak memeliler hakkında yeni bilgiler sağlayabileceğini söylüyor ve dişi memelilerde de eşdeğer devreleri araştırmaya çalışıyorlar.

Biz de birer memeli olduğumuz için bu bilgiler hem de insanoğlu için yeni farmasötik ilaçlara esin verebilir yada insan cinselliğini şekillendiren faktörlere ışık tutabilir.

Bu beyin devresini tanımlamak için araştırmacılar; davranışları ve beyin aktiviteleri toplumsal etkilerden minimum düzeyde etkilenen erişkin adam fareler üstünde çalıştı. Daha ilkin hiçbir cinsel birleşme yaşamamış hatta “sütten kesildiklerinden beri dişi bir fare bile görmemiş” adam fareler seçildi.

Çiftleşme dürtüsünü, davranışı ve memnuniyeti yöneten sinir devresinde dürtü pembe alandan yeşil alana doğru akıyor. Görsel: Daniel Bayless / Stanford

Bundan önceki araştırmada Shah ve ekibi amigdalanın BNST adında olan bölümünden uzanıp hipotalamustaki preoptik alana bağlanan nöronlarla ilgilenmişti. Araştırmacılar bu nöronları manipüle ederek, adam farenin yabancı farelerin cinsiyetini tanıma kabiliyetini açıp kapatabileceklerini keşfettiler. Yeni emek harcama, aynı nöronlara odaklanarak bulgularını genişletiyor.

Shah, “Bu tanıma gerçekleştiğinde nöronlardan hangisinin preoptik hipotalamusta tam olarak hangi nöronlarla iletişime geçtiğini bilmek istedik” diye konuşuyor.

Meydana getirilen emekler sonucunda değişik bir grup BNST nöronunun (yukarıdaki görselde pembe gösterilen alan), Madde P olarak malum bir peptid ürettiğini; preoptik hipotalamusta yer edinen başka bir benzersiz nöron grubunun ise (yukarıdaki görselde yeşil gösterilen alan) Madde P reseptörlerine haiz olduğu ortaya çıkarıldı.

Adam farenin beynindeki bahse mevzu nöronlar uyarıldığında preoptik hipotalamustaki karşılık gelen nöronlar harekete geçti ve ortalama 90 saniye süresince yüksek aktivite gösterdi. 10-15 dakika sonrasında fareler, çiftleşme davranışlarının tamamını güvenilir bir halde başlattılar.

Hatta reseptörler direkt aktive ettiğinde bazı adam fareler cansız nesnelerle dahi çiftleşmeyi denedi.

‘Cinsel aktiviteye dönmeleri bir saniyeden kısa sürdü’

Bununla beraber P maddesi adam memelilerin, tekrardan çiftleşmeye olan ilgisinin yada kapasitesinin azaldığı değişken vakit aralığı olan refrakter periyodu göz ardı etmesine de yol açtı. Şöyleki ki bu çalışmada yer verilen farelerin tipik olarak beş günlük bir refrakter periyodu bulunmaktaydı sadece preoptik hipotalamuslarındaki spesifik nöronların uyarılması, adam farelerin çiftleşme bittikten derhal sonrasında bile çiftleşmeye geri dönmelerine yol açtı.

Shah, “Cinsel aktiviteye dönmeleri bir saniye ya da bir saniyeden bile azca sürdü” diyor.

Araştırmacılar, Substance P reseptörlerine haiz nöronların altında istemli hareket ve zevk için mühim olan öteki beyin bölgelerinin bulunduğuna dikkat çekiyor ve tüm bunların iyi mi işe yarayabileceğine işaret ediyor; üstelik bu bir tek farelerde de geçerli değil. Shah şu şekilde açıklıyor:

İnsan hipotalamusunda cinsel ödül, davranış ve tatmini düzenleyen benzer nöron gruplarının bulunması oldukca olası. Ve muhtemelen bunlar, farelerde gözlemlediklerimize oldukça benziyor. Eğer insanlarda bu merkezler mevcutsa ve artık nereye bakacağımızı biliyoruz, bu devreleri düzenlemek için kullanılabilecek minik moleküller tasarlamak mümkün olmalı.

Araştırmacılar, öteki ihtimaller içinde kullanım alanlarının yanı sıra, bu bulguların adamların hiperaktif cinsel dürtüyü yada libido eksikliğini yönetmelerine destek olacak ilaçların geliştirilmesine de destek olabileceğini söylüyor.


Kaynak: Science Alert / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi