Hubble Uzay Teleskobu artık yavaş yavaş yerini James Webb Uzay Teleskobu’na bırakıyor olsa da, gene de yapmış olduğu gözlemlerin günümüzde hala tesirleri sürüyor.

2021’de Hubble’ın gözlemleriyle keşfedilen GN-z11 adlı galaksi, evrenin başladığı kabul edilen Büyük Patlama’dan bir tek 400 milyon yıl sonrasında görüntülendi. Işığının Dünya’ya yetişmesi 13.4 milyar yıl devam eden GN-z11, keşfedildiği dönemde her ne kadar “görüntülenen en eski galaksi” unvanına haiz olsa da, sonradan fırlatılan James Webb Uzay Teleskobu’nun gözlemleriyle bu üstün dereceli kırılmıştı.

Yeni fırlatılan teleskobun gözlem enerjisini gene bu galaksi için kullanan Cambridge Üniversitesi’nden astrofizikçi Roberto Maiolino ve ekibi, GN-z11’e daha detaylı bir bakış atma fırsatı bulmuş oldu. Ekip JWST’nin gözlemlerinde galaksiden gelen ışığın spektrum analizini yapmış oldu. Analizde kara deliklerin çevresinde oluşan “yığılma diski”nin işaretlerine rastlandı.

GN-z11’in 2016’da gösterilen ve Hubble Uzay Teleskobu’yla çekilmiş görüntüsü.
Fotoğraf: NASA / ESA / Yale Üniversitesi / UC Santa Cruz

Kara delikler etraflarına herhangi bir ışık yaymadıkları için, bu gökcisimlerini görüntülemek mümkün olmuyor. Sadece ışığın kaçamadığı “vaka ufku”nun derhal haricinde bulunan materyaller oldukça yüksek hızlarda dönerek, kara deliğin çevresinde bir “yığılma diski” oluşturuyor. Bu disk ışıkla parladığı için de araştırmacılar GN-z11’in merkezinde devasa bir kara delik bulunduğunu anlayabiliyorlar. Araştırmaya gore galaksinin kalbinde bulunan kara deliğin, Güneş’in 1.6 milyon katı boyutunda olduğu belirtiliyor.

Yeni yıldızların doğmasını sağlıyor

Bu “bebek” galaksinin merkezindeki kara delik o denli yüksek hızda etrafındaki materyalden besleniyor ki, kendisinden meydana gelen kuvvetli nükleer rüzgarlar, galakside bulunan yıldızları oluşturan gazı uzaya saçıyor. Bu da saçılan gazla beraber uzayda birkaç yeni yıldızın oluşmasına olanak sağlıyor.

Araştırmacılara gore içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi’nden 100 kat daha ufak olan GN-z11’in, merkezindeki kara deliğin “beslenme” hızı dikkate katıldığında kısa bir süre sonrasında tüm gazın galaksilerarası uzaya yayılmasının fazlaca sürmeyeceği düşünülüyor. Bu aşamadan sonrasında da kara delik, başıboş bir gökcismi olmaya aday hale geliyor.

GN-z11’in merkezindeki kara deliğin, Büyük Patlama’dan 400 milyon yıl sonrasına kadar yıldız boyutunda bir gökcisminden oluşması pek mümkün görünmüyor. Evrende kara delikler çoğu zaman çöken büyük kütleli yıldızların sonucunda oluşuyor. Sadece astronomlara gore evrenin bu kadar erken döneminde bunun mümkün olmadığı (şu sebeple yıldızların oluşması ve çökmesi içinde 400 milyon yıldan fazlaca daha uzun bir süre geçmesi gerekiyor), bunun yerine büyük madde öbeklerinin çekimsel çöküşleriyle bu tür kara deliklerin oluştuğu düşünülüyor.


Science Alert‘in makalesini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.