ZEYNEP CANDAN AKTAŞ TCMB Temmuz ayında faizleri 250 baz puan artırarak yüzde 17.50’ye yükseltti. Uzmanlara göre, yükselen enflasyon karşısında faizlerin küçük adımlarla artırılması, ekonomide sert kırılımların yaşanmasını engellese de enflasyon tarafında kalıcılık ve yapışkanlık artıyor. Anlaşılan o ki, enflasyonun reel piyasalarda yarattığı hasardan çok, faizler yoluyla finans tarafındaki hasar kontrol edilmeye çalışılıyor. Böylesi bir ortamda birikimleri enflasyona karşı korumak zorlaşıyor. Özellikle birikimlerini Türk Lirası bazında faiz ve kira getirisi sağlayan varlıklarda tutanlar, faiz artışlarının olumsuz etkisine maruz kalıyor.

FAİZ ARTIŞINDA NE OLUYOR?

Faiz artışları sabit getirili dediğimiz, yatırım anında ne kadar getiri sağlayacağı önceden belli olan varlıkların değerinde düşüşe neden oluyor. Faiz artışını iskonto gibi düşünelim. İskonto oranı ne kadar yüksek ise o kadar indirimli mal alırız, değil mi? Sabit getirili varlıklarda da değerlemeler iç iskonto yöntemiyle hesaplandığından, faiz artışı sabit getirili varlıkların değerinde düşüş yaratıyor.

SABİT GETİRİLİ VARLIKLAR NELER?

Sabit getirili varlıkları kabaca şöyle ifade edebiliriz: Bunlar, getirisi yatırım anında belli olan varlıklardır. Devlet tahvilleri, hazine bonoları, varlığa dayalı menkul kıymetler, kira sertifikaları, özel sektör tahvilleri, finansman bonoları, mevduat ve katılma hesapları, varlığa dayalı menkul kıymetler, repo gibi varlıklar bu sınıfa giriyor.

Peki, vade sonunda getirisi belli ise, bu varlıkların fiyatı neden düşüp, çıkıyor, neden oynaklık söz konusu? Fonların portföyündeki sabit getirili varlıkların değeri, piyasa faizi ile belirleniyor. Her günün sonunda piyasada oluşan ağırlıklı ortalama faiz oranından değerlemeye tabi tutuldukları için faiz oranları yükseldiğinde bu varlıkların değeri düşüyor, faiz oranları düştüğünde ise bu varlıkların değeri artıyor. Bu oynaklık piyasa oyuncularına yüksek faizli varlık alıp-düşük faizle satarak ortalama faiz seviyesinden daha fazla kazanma olanağı veriyor.

SABİT GETİRİLİ VARLIKLARA YATIRIM YAPAN FONLAR

Peki, sabit getirili varlıklar ile fonların ne ilgisi var dediğinizi duyar gibiyim. Bazı fonlar özellikle sabit getirili varlıklara yatırım yapmak üzere kurulmuşken, bazı fonlar da likidite kolaylığı açısından portföyünde sabit getirili varlık bulunduruyor. Gelin BES’te ağırlıklı olarak sabit getirili varlıklara yatırım yapan fonların hangileri olduğuna bir bakalım:

-Borçlanma Araçları Fonları

BES’te sabit getirili varlıklara yatırım yapan fonların başında borçlanma araçları fonları geliyor. Kısa- uzun vadeli, kamu-özel sektör borçlanma araçlarına yatırım yapan fonlara borçlanma araçları fonları ünvanı veriliyor. Bu fonlar portföylerinde en az yüzde 80 oranında sabit getirili varlıklardan tutmak zorunda.

-Kira Sertifikası Fonları: Portföyünde en az yüzde 80 oranında kira sertifikası tutmak zorunda olan fonlardır.

-Standart Fonlar: Gönüllü BES tarafında faizli ve faizsiz standart fonlar portföyünde en az yüzde 60 oranında kamu tarafından ihraç edilmiş sabit getirili varlıkları tutmak zorundayken, portföylerine en az yüzde 10 oranında da hisse senedi alıyorlar.

-OKS Standart Fonlar: Faizli-faizsiz OKS Standart fonların portföyünde en az yüzde 50 oranında kamu tarafından ihraç edilen borçlanma araçları yer alıyor. Diğer yandan portföyün yüzde 30’una kadar hisse senedi yatırımı da yapmak zorundalar.

-Devlet Katkısı Fonları: Yapılan son düzenlemeler ile devlet katkısı fonlarının portföylerindeki kamu tarafından ihraç edilen sabit getirili varlık oranı azaltılarak, hisse senedi oranı artırıldı. Halihazırda faizli ve faizsiz devlet katkısı fonları portföylerinde en az yüzde 50 oranında kamu borçlanma aracı ve asgari yüzde 30 oranında hisse senedi tutmak zorunda.

-Para Piyasası Fonları: Portföyünde en uzun 182 gün, ağırlıklı olarak 45 gün vadeli sabit getirili varlık tutan fonlardır. Portföydeki varlıklar çok kısa vadeli olduğundan faizlerdeki dalgalanmalardan çok fazla etkilenmiyorlar.

– Başlangıç Fonları: OKS çalışanlarına sisteme girdiğinde sunulan başlangıç fonları, portföylerinde en az yüzde 60 oranında kamu borçlanma araçları tutmak zorunda. Kalan kısım ise vadeli mevduat olarak tutuyor.

YÖNETİCİLER FONLARI ÇEŞİTLENDİRMEYLE KORUDU

Portföyünde sabit getirili varlık tutan fonlarda, yöneticiler, portföylere döviz cinsi getiri sağlayan varlıklar veya daha yüksek oranda hisse senetleri alarak, faizlerdeki yükseliş eğilimine karşı BES fonlarını korumaya çalışıyor. Bu eğilim bir taraftan haziran ayından bu yana getirilerin yükselişine katkı sağladı. Diğer taraftan ise daha düşük risk seviyesine sahip olması gereken bu tür fonların risk seviyelerinde artışa neden oldu. Ama sonuç olarak yukarıda sıraladığımız fon türlerinde hisse senedi ve döviz çeşitlendirmesi değer kaybı değil, değer artışları ortaya çıktı.