DSÖ verilerine bakılırsa kuduz sebebiyle her yıl 150’den fazla ülkede 59 bin şahıs yaşamını kaybediyor. İlk Yardım Uzmanı Öğr. Görevlisi Hasret Karagöl, kuduzun hem Türkiye’de hem de dünyada aşı ve profilaksi uygulamaları ile önlenebilen, önlenemediği takdirde ölüm riski yüksek bir halk sağlığı problemi bulunduğunu söylemiş oldu. Hasret Karagöl, bu ölümlerin yüzde 59’unun Asya’da, yüzde 36’sının Afrika’da gerçekleştiğini ve yarısının da 15 yaşın altındaki evlatların oluşturduğuna dikkat çekti. Kuduz vakalarının yüzde 99’unun enfekte köpeğin ısırmasından kaynaklandığını söyleyen Hasret Karagöl, Dünya Sıhhat Örgütü’nün 2021 verilerine bakılırsa, sahipsiz köpek saldırılarının en büyük mağdurunun çocuklar bulunduğunu kaydetti. Hasret Karagöl, “Dünya genelinde kaynak hayvan olarak köpek yüzde 92, kedi yüzde 2, öteki evcil hayvanlar yüzde 3, yarasa yüzde 2 öteki yabani hayvanlar ise yüzde 1’den azca oranda görevli. Devletimizde kuduz olan hayvanların yüzde 93’ünün evcil hayvanlar olduğu ve ilk sırayı yüzde 59 ile köpeklerin aldığını söyleyebiliriz” dedi.  Bu vakaların coğrafik olarak Ege, Marmara, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha sık görüldüğünü, 2014 yılı itibarıyla ise İç Anadolu Bölgesinde de görülmeye başlandığını açıkladı.

Yılda 300 bin kuduz tedavisi yapılıyor

Türkiye’nin hâlâ kuduz yönünden endemik bir bölge kabul edildiğini belirten Hasret Karagöl, vatanımızda yılda ortalama 300 bine yakın insanoğlunun kuduz tedavisi bulunduğunu kaydetti. Kuduz riski mevzusunda Türkiye’nin, Afrika ve Asya ülkeleri ile aynı yüksek risk kategorisinde bulunduğuna dikkat çekti. Dünya Sıhhat Örgütünün verilerine bakılırsa Türkiye, 2008 yılından beri kırmızı renkle anlatılan yüksek risk kategorisinde yer ediniyor.

Hasret Karagöl, yaranın minimum 15 dakika su ve sabunla yıkanması, deterjan, iyot bileşiği ya da virüs öldürücü tesiri olan bir maddenin yarada kullanılmasını önerdi. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ)’nün de önerilmiş olduğu bu yöntemin kesinlikle uygulanmasını, sabun bulunamaması halinde yaranın bolca su ile yıkanması icap ettiğini belirtti.

İlk temastan kaç gün sonrasında kendini belli eder?

Kuduz vakalarının çoğunda inkübasyon süresinin 31-90 gün içinde değiştiğini söyleyen Hasret Karagöl, olguların yüzde 30’unda 30 gün, yüzde 54’ünde 31-90 gün, yüzde 15’inde 90 günden fazla ve yüzde 1’inde bir yıldan uzun olarak bildirildiğine değindi.

En etkili tedavi korunma

Kuduza karşı etkili bir tedavi yönteminin bulunmadığının altını çizen Hasret Karagöl, en etkili yöntemin bu hastalıktan korunmak bulunduğunu açıkladı. İnsanlarda görülen kuduz hastalığının, hayvanların kafi yaygınlıkta aşılaması ve kontrolünün sağlanması, risk altındaki kişilerin eğitilmesi ve riskli teması olan kişilerin uygun tıbbi bakıma erişiminin artırılması kanalıyla ortadan kaldırılabileceğini belirtti. Bilhassa köpek ve kedi şeklinde evcil hayvanların, insanlara kuduz geçişi için potansiyel vektörler bulunduğunu hatırlattı.

İlk semptomlar gribe benziyor

İlk kuduz semptomlarının halsizlik, ateş, baş ağrısı olup gribe oldukca benzediğine dikkat çekti. Bu semptomların günlerce sürebildiğini söyleyen Hasret Karagöl, bu devrin klinik özelliklerinin sistemik bir viral enfeksiyondan ayrılmasının zorluğuna işaret etti. Hasret Karagöl hastalığın seyri ve öteki emareleri hakkında da mühim bilgiler verdi:

“Isırık bölgesinde hastalık, yanma, karıncalanma ve kaşıntı hissi olabilir. Günler içinde beyin fonksiyon bozukluğu, kaygı ve ajitasyon semptomları gelişir. Hastalık ilerledikçe kişide deliryum, anormal davranış, halüsinasyonlar ve uykusuzluk görülebilir. Akut hastalık süresi tipik olarak 2-10 gün sonrasında biter. Kuduzun klinik emareleri ortaya çıktığında hastalık neredeyse daima ölümcül seyreder ve tedavisi destekleyici tedavidir.”

İki hafta içinde ölüm gerçekleşiyor

Hasret Karagöl, kuduz sebebiyle ölümün çoğu zaman ilk semptomların görünmesinden iki hafta içinde gerçekleştiğini de belirtti. Kardiyopulmoner bozuklukların, en sık görülen tıbbi komplikasyonlar olduğundan bahsetti. Karagöl, “Sinüs taşikardisi oldukca yaygındır ve kalp hızı, ateşin yüksekliğine bakılırsa beklenenden daha fazladır. Aritmi, kalp yetmezliği, hipotansiyon ve kardiyak şok şeklinde çeşitli kardiyak komplikasyonlar görülebilir. Kişilik değişimleri ve algı bozukluğu şeklinde nörolojik bulgular dikkatli bir gözlemle saptanabilir. Anksiyete, depresyon ve huzursuz ruh hali yaygındır. Uykusuzluk ve kabuslar sık sık tanım edilir. Göze ve burna yakın ısırıklarda görme ve koku duyusuna ilişkin halüsinasyonlar ortaya çıkabilir” bilgilerini de ekledi.