Peygamberimizin amcası Ebû Talib’in oğlu, Hazreti Ali’nin ağabeyidir. İslâm’ın ilk günlerinde Habeşistan’a hicret etmiş, on yıl kadar orada kaldıktan sonra, Hayber’in fethi sırasında Medine’ye gelmiş ve Resûlullah tarafından Mûte’ye gönderilen 3000 kişilik İslâm ordusunun ikinci komutanı olarak tayin edilmiştir. Mûte’de sayıca çok üstün olan Bizans ordusu karşısında Hazreti Zeyd b. Harise’nin şehadeti ile komutayı devralan Hazreti Cafer, kahramanca ileri atılmış, nihayet sağ elini koparan bir darbe alınca İslâm sancağını sol eliyle tutmuş; o da koparılınca göğsü ve pazularıyla sancağı kavrayıp yere düşürmemiş, nihayet bir başka kılıç darbesiyle ikiye parçalanıp şehid olmuştur. Peygamberimiz bir Hadis-i Şeriflerinde: “Cafer’i Cennet’te gördüm. Onun kana boyanmış kanatları vardı” buyurmuştur.