Şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubu 

Sofra şekeri (sakkaroz) ve yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS), Batı rejiminde iki ana ilave şeker türüdür. Şeker % 50 glikoz ve % 50 fruktozdur, yüksek fruktoz mısır şurubu, % 45 glikoz ve% 55 früktoz ile ilgili iken. Eklenen şekerlerin zararı dokunan olmasının sebeplerinden biri, hastalığa yol açabilecek inflamasyonu artırabilmeleridir. Bir çalışmada, yüksek sükroz rejimleri ile beslenen fareler, kısmen şekere inflamatuar cevap sebebiyle akciğerlerine yayılan meme kanseri geliştirdi. Başka bir çalışmada, yüksek şeker rejimiyle beslenen farelerde omega-3 yağ asitlerinin anti-enflamatuar tesirleri bozulmuştur.

Meyve ve sebzelerde azca oranda fruktoz vücut için iyi olsa da, ilave şekerlerden fazla miktarlarda tüketmek zararlıdır. Oldukca fazla fruktoz tüketmek aşırı kiloluluk, insülin direnci, diyabet, yağlı karaciğer hastalığı, kanser ve kronik böbrek hastalığı ile ilişkilidir. Ek olarak, araştırmacılar fruktozun kan damarlarınızı kaplayan endotelyal hücrelerde iltihaplanmaya niçin bulunduğunu ve bu da kalp hastalığı için bir risk faktörü bulunduğunu gösterdi. Yüksek fruktoz alımının benzer şekilde farelerde ve insanlarda birkaç inflamatuar markeri arttırdığı gösterilmiştir.

İlave şeker oranı yüksek gıdalar içinde şeker, çikolata, alkolsüz içecekler, kekler, kurabiyeler, çörekler, tatlı hamur harcı işleri ve bazı tahıllar bulunur.

Suni trans yağlar 

Suni trans yağlar yiyebileceğiniz en sağlıksız yağlardır. Daha katı bir yağın stabilitesini sağlamak için sıvı olan doymamış yağlara hidrojen ilave ederek üretilirler. İçerik etiketlerinde trans yağlar kısmen hidrojenlenmiş yağlar olarak listelenir. Bir çok margarin trans yağ ihtiva eder ve raf ömrünü uzatmak için çoğu zaman işlenmiş gıdalara eklenmiş olur.

Süt ve ette bulunan naturel olarak oluşan trans yağların aksine, suni trans yağların iltihaplanmaya niçin olduğu ve hastalık riskini arttırdığı gösterilmiştir. HDL (iyi) kolesterolü düşürmenin yanı sıra trans yağlar, kalp hastalığınız için bir risk faktörü olan arterlerinizi kaplayan endotel hücrelerinin işlevini bozabilir. Suni trans yağların tüketilmesi, C-reaktif protein (CRP) şeklinde yüksek seviyelerde enflamatuar belirteçlerle bağlantılıdır. Bir çalışmada, yüksek trans yağ alımını fazla olan bayanlar içinde CRP seviyeleri% 78 daha yüksekti.

Aşırı şişman yaşlı hanımefendileri içeren randomize kontrollü bir çalışmada, hidrojene soya yağı, enflamasyonu palmiye ve ayçiçeği yağlarından mühim seviyede daha çok artırdı. Sıhhatli erkeklerde ve yüksek kolesterol seviyesine haiz erkeklerde meydana getirilen emekler, trans yağlara cevap olarak inflamatuar belirteçlerde benzer artışlar ortaya koymuştur. Trans yağ oranı yüksek gıdalar içinde patates kızartması ve öteki kızarmış fast foodlar, bazı mikrodalga patlamış mısır çeşitleri, bazı margarinler, paketlenmiş kekler ve kurabiyeler, bazı hamur harcı işleri ve etikette kısmen hidrojenlenmiş bitkisel yağları listeleyen tüm işlenmiş gıdalar bulunur.

Rafine karbonhidratlar 

Gerçek şu ki, tüm karbonhidratlar sorunlu değildir. Eski insanoğlu, binlerce senedir ot, sebze ve meyve şeklinde yüksek lifli, işlenmemiş karbonhidrat tükettiler. Sorun rafine karbonhidratlarda, yüksek oranda rafine karbonhidratları tüketmek iltihaplanmaya niçin olabilir. Rafine karbonhidratlar da liflerinin çoğunu uzaklaştırmıştır. Lif dolgunluğu arttırır, kan şekeri kontrolünü iyileştirir ve bağırsaklarınızdaki yararlı bakterileri besler. Araştırmacılar, çağdaş diyetteki rafine karbonhidratların, aşırı kiloluluk ve inflamatuar bağırsak hastalığı riskinizi artırabilecek inflamatuar bağırsak bakterilerinin büyümesini teşvik edebileceğini öne sürüyor.

Rafine karbonhidratlar, işlenmemiş karbonhidratlardan daha yüksek glisemik indekse (GI) haizdir. Yüksek GI gıdalar, kan şekerini düşük GI gıdalardan daha süratli yükseltir. Bir çalışmada, yüksek GI gıdalarını yüksek oranda tükettiği bildirilen yaşlı yetişkinlerin kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) şeklinde inflamatuar bir hastalıktan ölme olasılığı 2.9 kat daha fazlaydı. Rafine karbonhidratlar şeker, ekmek, makarna, hamur harcı işleri, bazı tahıllar, kurabiyeler, kekler, şekerli alkolsüz içecekler ve ilave şeker yada un içeren tüm işlenmiş gıdalarda bulunur.

Aşırı alkol 

Bir çalışmada, alkol tüketen kişilerde inflamatuar marker CRP seviyeleri arttı. Ne kadar oldukca alkol tüketirlerse, CRP seviyeleri o denli artar. Oldukca fazla içki içen insanoğlu, kolondan ve vücuda hareket eden bakteriyel toksinlerle ilgili problemler geliştirebilir. Çoğu zaman “sızdıran bağırsak” olarak adlandırılan bu durum, organ hasarına neden olan yaygın inflamasyonu tetikleyebilir.