İngiltere Kraliyet Ailesi, 2024 yılının başından bu yana, iğrenç günler geçiriyor. Arka arkaya yaşanmış olan hastalık ve ölüm benzer biçimde trajediler, Kate’in aylardır ortalarda görünmemesi, William’la ilgili aldatma iddiaları derken son olarak ‘Photogate’le adeta krizin üstüne tüy dikilmiş oldu.

Kraliyet Ailesi’ni yakından takip eden pek oldukca kişinin gözünde ise felaketler, 70 yılı aşkın süre süresince tahtta kalmış olarak, kırılması oldukca güç bir rekora imza atan Kraliçe Elizabeth’in Eylül 2022’de yaşamını kaybetmesiyle başladı.

Aslolan garip olan ise Netflix’te gösterilen ve Aralık ayında final icra eden The Crown dizisinin, Kraliçe Elizabeth’in ölümünün arkasından ailede yaşanacak bu felaketleri evvel öngörmüş olması.

“Parti sonlandı”

İzleyicilerin rahatça hatırlayabileceği suretiyle, dizinin son kısmı 2005 senesinde geçiyordu. Imelda Staunton’un yaşam verdiği Kraliçe, yanına gençlik ve orta yaş hallerini canlandıran Claire Foy ve Olivia Colman’ı da alarak yaşamını gözden geçiriyor ve kendi cenazesinin provasını yapıyordu.

Bundan önceki sahnede ise Kraliçe, (gerçek hayatta 2021’de ölen) eşi Prens Phillip’le oldukca öngörülü bir konuşma yapıyordu.

İkisinin de öldüklerinde toprağa verilecekleri Windsor Kalesi’nde bulunan Aziz George Şapeli’nde geçen diyalogda, Elizabeth ve Phillip, kendilerinden sonraki neslin, “kontrolü devralmaya hazır olmanın uzağından bile geçmediğini” ifade ediyordu.

Phillip, “Her neyse ki o bizim sorunumuz değil. Sen ve ben; biz burada olacağız. Bu taşın altında. İçeride o çığlıkları asla duymayacağız” diyerek Kraliçe’nin içini rahatlatmaya çalışırken, Elizabeth eşinin bu karanlık komiklik anlayışına tepki gösterse de haklı bulunduğunu itiraf etmek zorunda kalıyordu.

Phillip ise sözlerini şöyleki sürdürüyordu: “Bu sistem artık dışarıdakiler için hiçbir anlam ifade etmiyor; keza içerideki hepimiz için de. Biz yok olmakta olan bir türüz; sen ve ben. Inanırım hepimiz hayatına devam edecek, her şey yolundaymış benzer biçimde meydana getirecek. Fakat parti sonlandı.”

Harry’nin kitabı fitili ateşledi

Hatırlarsanız, Kraliçe 8 Eylül 2022’de yaşamını kaybettikten sonrasında yerine oğlu Kral Charles geldi. Başlangıçta kamuoyundan pozitif yönde tepkiler alan Charles’ın tahta çıkma töreninden kısa süre ilkin işler tersine döndü.

Ocak 2023’te Prens Harry’nin bomba tesiri icra eden anı kitabı Spare gösterildi. Kitapta ufak prensin ailesiyle arasının açılmasına ilişkin evvel açığa çıkmamış detaylar yer alıyordu.

Kitaptaki en çarpıcı iddialardan birine bakılırsa, 2019 senesinde William ile Harry içinde Meghan Markle’a ilişkin bir kavga yaşandı. Harry, ağabeyinin Meghan’ı “kaba”, “zor” benzer biçimde sıfatlarla nitelendirdiğini, arkasından da buna karşı çıkmış olduğu için kendisine fizyolojik olarak saldırdığını öne sürüyordu.

Harry, ek olarak Camilla’nın Meghan ve öteki Kraliyet Ailesi üyeleri hakkında basına haber sızdırdığına inandığını da ifade ediyordu.

Buckingham Sarayı kitaptaki iddiaların hiçbirine cevap vermedi.

Taç giyme töreninde protestocular gözaltına alındı

Peşinden Mayıs ayında bu kez ifade özgürlüğü tartışmaları başladı. Zira Birleşik Krallık’ta etkinlik gösteren monarşi karşıtı Republic (Cumhuriyet) topluluğunun lideri Graham Smith, Charles’ın taç gitme töreninin olduğu gün, birkaç kişiyle beraber göz altına alındı.

Metropolitan Polisi’nden bir sözcü tarafınca, Sky News’e meydana getirilen açıklamada, göz altılarla ilgili pişmanlık dile getirilirken, meydana getirilen soruşturmada protestocuların törenin akışını bozma niyeti taşıdığına yönelik bir kanıt bulunamadığı açıklandı.

Temmuz ayında Business Insider‘a konuşan Smith, Buckingham Sarayı’nın kendisinden resmen özür dilemediğini belirtirken, Saray yetkilileri yorum taleplerine cevap vermedi. Öte taraftan yaşananlar Republic’in monarşiyi sonlandırma çağrılarına dikkat çekerken, hareketin enerjisini artırdı.

Aradan geçen yıllarda monarkın görevi anlaşılabilir bir şekilde azaltılmış olsa da günümüzde, Kraliyet’in liderlik yoksunluğu yaşadığını ve geleceğinin tehlikede bulunduğunu düşünen pek oldukca şahıs var. Son olarak piyasaya çıkan Sovereign Grant (Egemen Ödeneği) raporunda, Kraliyet Ailesi’nin, vergi mükelleflerine olan maliyetinin 2022-23 mali senesinde 86,3 milyon sterlin olduğu belirtiliyordu.

Dünya hâlâ soruyor: Kate nerede?

Sadece bu krizlerin hiçbiri dünyanın geri kalanında ‘Katespiracy’ skandalı kadar ses getirmedi.

Kensington Sarayı’ndan Ocak ayında meydana getirilen açıklamada Kate Middleton’ın evvel planlanmış bir batın bölgesi ameliyatı olduğu ve Paskalya’ya kadar Kraliyet görevlerine dönmeyeceği bildirildi.

Sadece Kate’in uzun soluklu yokluğu, Saray’ın halkla ilişkiler stratejisinde büyük bir değişimi de bununla beraber getirdi. Charles kanser teşhisinden kısa süre sonrasında kameralar önüne çıkarken Kate tamamen ortadan kayboldu.

Hal bu şekilde olunca, toplumsal medya ve tabloid gazeteler spekülasyondan ve komplo teorilerinden geçilmez oldu. William’la olan evliliğinin sallantıda olduğundan adam öldürmeye kadar birçok iddia ortaya atıldı.

Kate’in geçen pazar Anneler Günü vesilesiyle paylaşmış olduğu fotoğraf, dedikoduları sonlandırma amacı taşısa da tam aksi sonuçlara yol açtı. Şu sebeple büyük haber ajansları fotoğrafı manipüle edilmiş olduğu nedeni öne sürülerek servisten kaldırdı.

Kate, X üstünden paylaşmış olduğu açıklamada, “Birçok amatör fotoğrafçı benzer biçimde ben de ara sıra düzenleme denemeleri yapıyorum. Dün paylaştığımız aile fotoğrafının yol açmış olduğu karışıklıktan dolayı özürlerimi iletmek istedim” ifadelerini kullandı. Kensington Sarayı bunun dışındaki yorum taleplerini reddetti.

Kensington Sarayı ‘güvenilir kaynak’ olmaktan çıktı

Kriz yönetimi şirketi Red Banyan’ın kurucusu ve CEO’su Evan Nierman, geçtiğimiz günlerde Business Insider‘a yapmış olduğu açıklamada, “Galler Prensesi daima değişik standartlarla değerlendirilecek. Meydana getirilen açıklamanın meseleyi küçültmek adına arzu edilen etkiyi yarattığını düşünmüyorum” demiş ve şöyleki devam etmişti:

“Sorulara yanıt vermekten ziyade akıllarda yeni sorular uyandırdı. Bu da gelecekte paylaşılacak fotoğrafların dikkatle inceleneceği anlamına geliyor.”

Nierman’ın bu tahmini kısa süre içinde doğrulandı.

Instagram, Kate ve William’ın resmi hesabından paylaşılan fotoğrafın altına “değiştirilmiş” bulunduğunu belirten bir not ekledi. AFP haber ajansının küresel haber direktörü Phil Chetwynd ise BBC Radio 4’da gösterilen The Media Show’a yapmış olduğu açıklamada, Kensington Sarayı’nın artık güvenilir kaynaklar içinde kabul edilmediğini söylemiş oldu.


Business Insider‘ın haberini Sevin Turan Türkçeleştirdi.