Kendinizi çalışamayacak kadar hasta hissettiğiniz oldu mu asla? Bir ihtimal bir besin zehirlenmesi ya da grip? Değil önünüzdeki işe odaklanmak, kafanızı kaldıracak enerjiyi bulamadığınız bu zamanlarda yöneticinize “Ben hastayım, eve gidip dinlenmem gerek” deme ihtimaliniz nedir peki?

Dünyanın dört bir yanında milyonlarca çalışan, neredeyse her ay regl kaynaklı rahatsızlıklar yaşıyor. Sadece bu çalışanların fazlaca büyük bir kısmı, rahatsızlıklarını yöneticilerine bildirip izin almaktan çekiniyor.

Avustralyalı akademisyenler Ruth Knight, Jill Lovell ve Jannine Williams’ın 247 talebe ve çalışanla yapmış olduğu bir araştırma, bilhassa iş yerlerinde reglle ilgili mevzuları konuşmanın zorluğunu ortaya koydu. Araştırma kapsamında iştirakçilerin yalnız yüzde 6,7’sinin işten erken çıkma ya da evde kalma nedenlerini işverenlerine açıkça söyleyebildiği görüldü. Iştirakçilerin yüzde 87’si regl olmanın işlerine ya da derslerine bir çok vakit engel bulunduğunu düşündüklerini belirtti.

Bir katılımcı, “Kimi zaman insanlara ‘İyi değilim, wcye yakın olmak için evden çalışmam gerek’ diyorum. Bunun bir mide bağırsak problemi bulunduğunu varsaymalarına göz yumuyorum” dedi. Bir başka katılımcı ise, “Kronik bir ağrı yaşıyor olsam da bunu çalışamamaya gerekçe olarak göstermek mevzusunda rahat değilim bu sebeple bahane uyduruyormuşum şeklinde geliyor” ifadelerini kullandı.

Peki emek harcama koşullarını ve iş yeri dengelerini etkileyen regl konusunu tabu olmaktan çıkarmanın ve iş yerlerini daha “regl dostu” bir hale getirmenin yolları neler?

1) Reglin etkilerini göz ardı etmeyin

Knight, Lovell ve Wiliams’ın gerçekleştirdiği çalışmaya bakılırsa, regle birlikte rol alan rahatsızlıklar içinde karın ağrısı (yüzde 94), bel ağrısı (yüzde 82) ve bağ ağrısı (yüzde 82) öne çıkıyor. Öte taraftan kaygı, bitkinlik, depresyon ve asabiyet şeklinde duygusal semptomlar da oldukça yaygın.

Bir katılımcı, “Kramplarım o denli yoğun oluyor ki midem bulanmaya başlıyor. Bu yüzden evden çıkmak istemiyorum bu sebeple ayakta duramıyorum” derken bir başkası, “Regl süreci genel olarak sınıfta, işte ve öteki ortamlardaki kaygı düzeyimi artırıyor. Derste ve işte fazlaca fazla kaygılandığım için odaklanmakta zorlanıyorum” ifadelerini kullandı.

Regl olan kişiler aşağılama, utanç ya da ayrımcılık hislerini yaşamak istemedikleri için bir çok vakit emarelerini gizleyip saklıyor. Bu durumlarda da çalışanlar daha azca ilgili ve verimli olduklarını belirtiyor.

Kurumlar regl olan çalışanlarıyla empati yaparak hem regl döneminde hem de genel olarak sıhhatli olmalarını destekleyip güçlenmelerini sağlayabilir.

2) Kapsayıcı bir önder olun

Kapsayıcı liderler regl sağlığını, kurum ve kurumda çalışan hepimiz için mühim bir hakkaniyet ve insan hakları meselesi olarak görür. Bu liderler, kişilerin regl dönemlerinde kendilerini iş yerlerinde güvende hissetmeleri ve bu süreci durumun ciddiyetine yakışır bir halde yönetim etmeleri için atılması ihtiyaç duyulan kültürel ve ergonomik adımlar mevzusunda diyalog kurar.

Bu bağlamda iş yerlerinde parasız regl ürünleri sağlamaktan, regl dönemlerinde esnek emek harcama ve mola saatleri uygulamaya birçok şey yapılabilir. Kapsayıcı liderler, bazı kişilerin ücretli regl izni almaya gereksinim duyabileceğinin farkındadır.

3) Regl ile ilgili tartışmaları normalleştirin

Kapsayıcı liderler ergonomik stratejilerin ötesine geçerek, ayrımcılığa ve yaftalamalara karşı çıkar ve regl dostu bir ortam yaratır.

Bu liderler, regl mevzusundaki diyaloğu normalleştirir, regl olan kişilerin destek ve saygı göreceği ortamı sağlar; iş yerindeki tabuları yıkmak için eğitimler verir ve regl sağlığını kucaklayan bir kültür oluşturur.

Sonucunda, iş yerlerimizi eşitlikçi ve kapsayıcı bir hale getirmek için regl hakkında açıkça ve dürüstçe konuşmaya ve bunun çalışanlarımız üstündeki tesirini anlamaya istekli olmalıyız. Sadece o noktadan sonrasında çalışanlar, sıhhat gereksinimlerini destekleyecek şeyler hakkında rahatça konuşabilecek hale gelecektir.


The Conversation‘da piyasaya sürülen makaleyi Sevin Turan Türkçeleştirdi.

(Toplam: 3, Bugün: 1 )