Kibele tanrısı ya da bir diğer adıyla kibele efsanesi anadoluda en cok bilinen ve dilden dile dolaşan hikayelerden bir tanesidir. Rivayetlere göre Kibele bereket tanrıçasıdır. Anadoluda Frigyalılar zamanında söylenegelmiştir.

Tanrıça Kibele Anadolu’da Neolitik Çağa kadar dayanan eski bir geleneğe sahip ve Çatalhöyük bölgesinde dile gelmiştir.

Karakteristik tasvir; bolluk ve doğurganlık gibi kadınsı özellikleri abartılmış, ayaklarının arasında yeni doğmuş bir bebek başı bulunur şekilde oturan, pişmiş topraktan yapılmış, genç bir kadın figürüdür.İki aslanın arasında, ellerini onların üzerine koymuş olarak oturan bu tanrıça, vahşi tabiat ve yırtıcılık üzerinde hakimiyeti temsil etmektedir.
Genellikle Anadolunun diğer coğrafyalarında da bilinir.

Bu yirmi santimetre yükseklikteki basit figür daha sonraki eserlere –özellikle Roma Döneminde arabası aslanlar tarafından çekilen tanrıça figürüne- modellik etmiştir.

Boğazköy’de, Ankara’da, Gordion’da Tanrıça Kibele’yi temsil eden muazzam ölçülerde rölyeflere rastlanır.

Boğazköy’de, Ankara’da, Gordion’da Tanrıça Kibele’yi temsil eden muazzam ölçülerde rölyeflere ( kabartmalara ) rastlıyoruz. Bu külte, bolluk ve bereket tanrıçası Kubaba’nın yerel bir kültürüyle beraber rastlanmıştır. Anadolunun zengin kültürel hayatına renk katmıştır…