Fin araştırmacılar büyüleyici bir vaka keşfettiler. Hayranlık uyandıran şimal ışıkları ya da kutup ışıkları (aurora) güzelliklerinden aslen fazlaca daha fazlası olabilir… Şu demek oluyor ki ruhu besleyen içsel tesirinin yanında maddi bir etkisinden de söz ediliyor. Sözgelişi şimal ışıklarının insanların ne kadar elektrik kullandığı ile bir alakası olabilir mi? Mümkün.

Oulu Üniversitesi tarafınca yürütülen araştırma kutup ışıklarıyla kış sıcaklıkları içinde şaşırtıcı bir bağları ortaya çıkardı. Bu benzersiz araştırma Dünya’nın atmosferindeki aurora üreten aktivitenin Finlandiya’nın kış aylarında kullandığı elektrik miktarını iyi mi etkilediğini inceliyor.

Uzay havasını incelemek

Araştırmacılar 1950-2021 döneminde Avrupa hava durumu merkezinden alınan hava basıncı, rüzgar düzenleri ve yüzey sıcaklıkları verilerine dayanarak bir çözümleme yapmış oldu. Oulu Üniversitesi’nde vazife meydana getiren ve araştırmada yer edinen adlardan önde gelen Veera Juntunen şunları söylüyor:

Bu veriler arasından sıcaklıkla ilgisi olmayan değişimleri dikkatli bir halde çıkarmamız gerekiyordu. Bu, sonrasında partikül yağışının ısı ve elektrik tüketimi üstündeki tesirini ortaya çıkardı.

Başlangıçta araştırmacılar uzaydaki hava durumuna odaklandılar. Dünya’nın kendine ilişik bir hava durumu varken, uzay da kendi dinamik vakalarını deneyimliyor. Tıpkı Dünya’da olduğu şeklinde, bu vakalar rastgele değil; büyük seviyede Güneş’in çalışmalarından kaynaklanmakta.

Mesela, Güneş yoğun bir aktiviteye maruz kaldığında, uzaya enerjik parçacıklar yayabilir. Bunlar uydulara çarparak web bağlantılarımızı etkileyebilir. Bu vaka enerjik parçacık yağışı (EPP) olarak biliniyor ve auroraların oluşmasında da rol oynuyor.

Aurora ve elektrik: Kozmik bir bağlantı

Şimal ışıkları ya da kutup ışıkları olarak adlandırılan ve Şimal ve Cenup kutup bölgelerinde görülen bu organik ışımalar, yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkmakta. Bu çarpışmalar enerjiyi ışık olarak özgür bırakarak güzel görüntüler yaratır.

Uzun süreden beri bu etkinliğin güzel görüntüler yaratabileceğini biliyorduk sadece bu emek verme yeni bir şey buldu: Bununla birlikte Finlandiya’nın kışlarını da ısıtabiliyor! Bunun sebebi yüklü parçacıkların atmosferimizle çeşitli şekillerde etkileşime girmesi.

Bununla beraber daha sıcak kışlar, daha azca ısıtma ihtiyacı anlamına gelir; bu da kutup ışıklarının Finlandiya’da daha azca enerji kullanımına niçin bulunduğunu öne sürüyor. Şu demek oluyor ki Güneş’in parçacıklarını fırlatarak auroralar yaratması aslen insanların Dünya’da kullandığı elektrik miktarını etkileyebiliyor.

Emek verme, EPP’nin tipik olarak kutup bölgesi çevresinde dolaşan kuvvetli bir rüzgar modeli olan kutup girdabını yoğunlaştırabildiğini açıklıyor. Rüzgâr doğudan estiğinde, Güneş’ten gelen bu sıcak lekeler Finlandiya’yı daha da büyük etkileyerek kış aylarının daha sıcak geçmesine niçin olur.

Bundan dolayı bilim adamları bunun daha ilkin bilmediğimiz belirli bir rüzgar düzenine bağlı olduğu sonucuna vardı. Dolayısıyla, uzay havası ve rüzgar beraber emek harcayarak kışın ne kadar sıcak olacağını (ve haliyle Finlandiya’nın ne kadar elektriğe gereksinim duyacağını) etkisinde bırakır.

Sıkıntılı hava koşulları

Araştırmacılar kutup girdabının bu kış bir kez “bozulduğunu” ortaya koydu. Bu “bozulma” soğuk havanın beklenmedik şekillerde yayılması ve potansiyel olarak hava durumunu etkilemesi anlamına geliyor. Kutup girdabının bozulması, Avrupa ve Şimal ABD şeklinde bölgelerde sıcaklıkların yükselmesine yol açabilir. Bunun sebebi, söz mevzusu bozulmayla soğuk Arktik havanın güneye doğru kaçması…

Kutup girdabının zayıflaması jet akımının dalgalanmasına, böylece soğuk havanın güneye, sıcak havanın ise kuzeye çıkmasına niçin oluyor.

Araştırmacılar bu aşamada birkaç eleştiri bağlantı buldu. Güneş’in Dünya’nın atmosferiyle etkileşim şekli, bilhassa de enerjik parçacıklarını aşağıya iyi mi gönderilmiş olduğu, kışın ne kadar elektrik kullandığımızı direkt etkileyebilir.

Finlandiya için bu “uzay havası”, kullandıkları elektrik miktarının ortalama yüzde 14’ünü açıklayabilir ki bu oldukça anlamlı bir oran.

Uzay havasının kış havasını iyi mi etkilediğini anlayan bilim adamları, potansiyel olarak ne kadar elektriğe ihtiyacımız olacağını evvel tahmin edebilir. Bu, enerji şirketlerinin hazırlık yapmasına ve soğuk aylarda her insanın kafi güce haiz olmasını sağlamasına destek olabilir.

Çalışmanın yazarları, “Sonuçlar, uzay havasının daha ilkin fark edilmemiş bir toplumsal tesirini ortaya koyuyor ve uzun vadeli enerji tüketimi tahminlerinin, uzun vadeli uzay hava durumu tahminleri dikkate alınarak potansiyel olarak iyileştirilebileceğini öne sürüyor” ifadelerini kullanmakta.


Kaynak: Earth.com / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi