Cenaze törenlerinde namazı kıldıran imamın “merhumu iyi mi bilirdiniz” yada “hakkınızı helal ediyor musunuz?” sorularıdır en oldukça yakınlarını duygulandıran.

Tarihimize bir “Kahraman” olarak monte edilen İsmet İnönü’nün cenaze törenine yetişseydim acaba bu soruya iyi mi bir yanıt verirdim? Geçen gün, bunu bir kez daha sormuş oldum kendime.

O gün Ergün Diler ile Bekir Hazar’ın a Haber’deki Yaz Boz programında konuk olan İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mehmet Hakan Sağlam’dan Lozan Anlaşması adında olan ihanet antlaşmasının asla bilmediğim yanlarını dinlediğim gündü.
Inanırım, benim şeklinde pek oldukça şahıs de derin ve içten bir “Ah” çekmiştir.
Şimdi aşağıdaki şu fotoğrafa bakın lütfen: (aşağıda)
Üstündeki tarih; 15 Mayıs 1915; Arıburnu Şehitlerinin fotoğrafı.
Anzak Koyu diye adlandırılan ve Anzak askerlerinin çıkarma yapmış olup, gemileri demirledikleri bir iç liman. Ortalama 1500 metrekarelik bir arazi. Hepimizin bilmiş olduğu gerçek; on binlerce şehit verilir. İşte o şehitlerin, toprağa düşenlerin fotoğrafıdır bu acı veren görüntü.
Bir de Arıburnu’nun haritadaki yerini ve günümüzden bir fotoğrafını görelim.
Türkiye Devleti savaşı kazanan taraf olarak Lozan Sulh Antlaşması’nı imzaladığında tarih 24 Temmuz 1923’tü ve Çanakkale Savaşı’nın üstünden tam 8 yıl geçmişti.
İmzalayan heyete, Ankara’ya “Lozan Kahramanı” olarak dönen İsmet Paşa (İnönü) başkanlık etmekteydi.
ÇANAKKALE’DE İNGİLİZ TOPRAĞI OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Derin bir nefes alın. Ve nihayet Lozan anlaşmasının 129. Maddesi:
Türkiye Hükümetince verilecek arsalar içinde, bilhassa Britanya İmparatorluğu için 3 sayılı haritada gösterilmiş olan Anzak adlı kesim (Arıburnu) de bulunacaktır.
Yanlış okumadınız.
Şu anda, Türkiye sınırları içinde Çanakkale’de İngiliz toprakları var. İşte o düşmana geçit vermemek için on binlerce şehidin verildiği topraklar; Anzak Koyu’ndaki 1500 metrekarelik Arıburnu toprağı İngilizlere verilmiş.
Aklınızdaki suali cevaplayayım.
Evet, ben bunu yeni öğrendim.
Fakat bu durum, İnönü’yü Lozan kahramanı olarak takdim edip İngilizlere toprak verdiğini gizleyenlerin ortak sorumluluğunu, suçunu görmezden gelmemizi gerektirmiyor.
SEVR YALANI İLE LOZAN’I BAĞLADILAR
Üstelik Lozan’da kaybedilenler bununla sınırı olan değil. Dr. Mehmet Hakan Sağlam’a telefon açtım. Hastanedeydi, elinden ameliyat olmuştu. Aşağıdakiler bunlardan bir tek biri:
“Lozan’da kaybedilen aslına bakarsak 12 milyon metrekare topraktı. Türkiye devleti Lozan’da masaya oturduğunda Orta Doğu’dan Sudan’a kadar geniş toprakların sahibiydi. Ulusalcıların iddia etmiş olduğu şeklinde Sevr Anlaşması adlandırılan metin değildi İsmet’in elini kolunu bağlayan. Bu sebeple Sevr Anlaşması diye adlandırılan o metni ne Osmanlı onaylamıştı, ne İngiltere, ne de Fransa meclislerinden geçirmemişti. Hiçbir bağlayıcı kıymeti yoktu. Fakat İsmet İnönü Lozan’da öyleki bir antak kalma yapmış oldu ki Sevr’in içindeki maddelerin yüzde 50’si orada yer aldı aslına bakarsan.”
Savaşı kazanan taraf olarak oturulan bir sulh masasında, en hafifçe deyimiyle ülkesini hovardaca bağışlayan bir başka kurul var mıdır dünyada?
NE HARİKULÂDE BİR HAYAT!
ABD’nin Lozan Müşahidi, doğrusu gözlemcisi John Grew görüşmelerin yapıldığı Beau Rivage Palace’da, doğrusu Güzel Yalı Otelinde Türk heyetinin düzenlemiş olduğu bir yemekte İsmet Paşa peş peşe o denli oldukça içer ki artık incir çekirdeğini doldurmayan şeylere gülüp kahkaha atmaya adım atar. Hayata devam etmenin ne harikulâde bir şey bulunduğunu anlatmaktadır boyuna. Garip bir durumdur yaşamış olduğu John Grew’un.
HALI TÜCCARI HEYET!
İsmet Paşa için yaşam hakikaten harikulâdedir. Alelade bir subayken artık Türkiye şeklinde, öyleki ya da bu şekilde sınırları olan bir ülkede ikinci adam olacağını azca oldukça öngörmektedir. Artık “Bitse de gitsek” haleti ruhiyesi içindedir ve ne var ise vermeye hazırdır. Bundan dolayı Lord Amery Türk heyetini halı satıcılarına benzetir; tam kapıdan çıkarken müşterinin verdiği fiyata razı oldukları için. Nitekim baş tüccar İsmet Paşa İngiliz heyetinin başkanı Lord Curzon’a aynen şunu demektedir:
“Musul ve Kerkük’ün sizde kalmasında hiçbir sakınca yok”
İsmet İnönü tarihteki gerçek yerini almalı. Üstelik Lozan tek gerçek sebep değil bunun için.