ONURCAN BAL Mart ayında küresel bankacılık sektörüne ilişkin artan endişeler ile kredi koşullarındaki sıkılaşmanın gelişme üstündeki negatif etkilerine dair değerlendirmeler, riskli varlıklar ve öğrenci duyarlı emtialar üstünde baskı oluşturdu. Küresel büyümeye yönelik zayıflayan beklentiler altında petrol tutarları da mart ayında aşağı yönlü bir seyir kaydetti. OPEC+ üyeleri nisan ayı toplantısında, sürpriz bir halde mayıs ayından itibaren günlük 1 milyon varili aşan petrol üretimi kesintisine gitme sonucu aldı. Piyasalar OPEC’in üretim mevzusunda herhangi bir değişime gitmesini beklemiyordu. Temmuz ayında Rusya’nın mevcut kesintisini genişletmesiyle petrol piyasasında 1,6 milyon varillik kesinti söz mevzusu olacak. Anımsanacak olursa, OPEC+ ülkeleri Ekim 2022’deki görüşmede, 2023’ün sonuna kadar günlük petrol üretiminde 2 milyon varil kesintiye gitme karar almıştı. Ekim ayındaki kesinti üstüne alınan bu son karar piyasalarda şaşkınlık yaratırken, kararın arkasından ilk fiyatlamalarda petrol fiyatlarında sert yükselişler kaydedildi. Karar sonrasında ABD ham petrolünde yüzde 8’e varan yükselişler yaşandı. ABD Gömü Bakanı Janet Yellen, OPEC’in Mayıs’tan itibaren petrol üretiminde kesintiye gitme kararının küresel gelişme için pozitif yönde olmadığını ve enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde belirsizliği ve yükü artırdığını belirtti. Petrol fiyatlarının önümüzdeki süreçteki seyri yakından takip edilecek. Enerji maliyetlerinin tekrardan artış kaydetmesi küresel enflasyon görünümü üstünde baskı oluşturarak merkez bankaları açısından daha sıkıntılı bir sürece işaret edebilir. Sadece önümüzdeki süreçte petrol fiyatlarında ek yükselişlerin gözlenmemesi ve enerji maliyetlerinde geçen hafta yaşanmış olan yükselişin kalıcı olmaması durumunda OPEC kararının küresel ekonomiler üstündeki tesiri sınırı olan kalacaktır.

KÜRESEL ÇAPTA RESESYON ENDİŞELERİ

Mart ayının ikinci yarısında ABD’deki banka iflasları ve bankacılık sektörüne dair artan endişeler gündemin ön sıralarında yer alırken, alınan önlemlerin ve destekleyici adımların katkısıyla mart ayının son bölümünde bankacılık sektörüne ilişkin endişeler yatışma kaydetti. Bankacılık sektöründe yaşanmış olan gelişmelerin etkisiyle ilerleyen süreçte kredi koşullarında sıkılaşmanın yaşanacağını ve bu durumun ekonomik gelişme üstünde negatif tesirleri olacağı öngörülüyor. ABD’de geçen hafta açıklanan ekonomik veriler de beklentilerin altında bir performans ortaya koydu. ABD’de ISM imalat PMI rakamı mart ayında 47,7 seviyesinden 46,3 seviyesine geriledi. Piyasadaki beklentiler 47,5 olarak açıklanması yönündeydi. Beklentilerin üstünde düşüş kaydeden ISM imalat PMI rakamı Mayıs 2020’den beri en düşük seviyeye geriledi. ABD’de yapınak siparişleri şubat ayında tahminlerden fazla düşerken açık iş sayısı 2021’den beri ilk kez 10 milyonun altına geriledi. ISM hizmet PMI rakamı da 55,1 seviyesinden 51,2 seviyesine gerilerken, 54,4 olan piyasa beklentilerinin oldukça üstünde bir düşüş kaydetti. Kredi koşullarında beklenen sıkılaşmaya ek olarak geçen hafta ABD cephesinde zayıf gelen ekonomik veriler ile OPEC sonucu sonrasında enerji maliyetlerindeki artış küresel çapta resesyon endişelerini tekrardan artırdı. Tekrardan ön plana çıkan resesyon endişeleri küresel risk iştahı üstünde baskı oluşturdu. Bilhassa bu senenin ilk yarısında riskli varlıklar açısından yükselişleri destekleyebilecek mühim bir katalizör bulunmazken, bankacılık sektöründeki endişeler, kredi koşullarındaki sıkılaşma, resesyon endişeleri, enflasyonist baskıların devamında sıkılaşma eğiliminin sürmesi şeklinde mühim risk başlıkları gündemdeki yerini ve önemini koruyor. Bu risk başlıklarındaki gelişmelere bağlı olarak önümüzdeki süreçte küresel risk iştahının baskı altında kalabileceği ve piyasalarda oynaklığın yüksek seyredebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

İSTİHDAM ARTIŞI İVME KAYBEDİYOR

Cuma günü ABD’de açıklanan mart ayı ziraat dışı istihdam raporu, piyasadaki 230 bin artış yönündeki beklentilerin hafifçe üstünde 236 bin olarak açıklandı. Şubat ayında 311 bin olarak açıklanan ziraat dışı istihdam artışı 326 bine revize edildi. Veri piyasa beklentilerinin hafifçe üstünde gelse de istihdam artışında önceki aylara kıyasla yaşanmış olan yavaşlama dikkat çekti. Mart ayında ülkede işsizlik oranı genel beklentilerle uyumlu olarak yüzde 3.5 olarak açıklandı. Mart ayında averaj saatlik kazançlar bundan önceki aya nazaran yüzde 0.3 ile beklentiler doğrultusunda artış kaydetti. Averaj saatlik kazançlarda senelik artış ise yüzde 4.2 oldu.

ABD’DE ENFLASYON RAKAMLARI ÖNEMLİ

İstihdam piyasasındaki soğuma emareleri, geçen hafta ABD ekonomisinde zayıf gelen ekonomik veriler ve kredi koşullarındaki sıkılaşma beklentilerine bağlı olarak FED’in önümüzdeki süreçte 25 baz puanlık bir faiz artışına daha giderek mart ayı projeksiyonlarında anlatılan nihai faiz oranına ulaşacağını ve sonrasında faiz artış döngüsünü sonlandırarak ekonomik gelişimleri takip edeceğini düşünüyoruz. Piyasalarda ise daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz suretiyle FED’in senenin ikinci yarısında faiz indirimlerine gidebileceği fiyatlanıyor. FED cephesinden kurulan iletişimde ise bu yıl için faiz indirimi öngörülmezken, piyasaların mı yoksa FED’in mi haklı çıkacağını süre gösterecek. Kredi koşullarında öngörülen sıkılaşmanın gelişme ve enflasyon üstünde tesirleri ile enflasyon ve istihdam veriler başta olmak suretiyle açıklanacak ekonomik veriler FED’in kararları üstünde belirleyici olacaktır. Bu hususta yeni haftada ABD’de açıklanacak enflasyon sayıları da son aşama tehlikeli sonuç olacaktır. 12 Nisan Çarşamba günü mart ayı TÜFE rakamı ile 13 Nisan Perşembe günü mart ayı ÜFE rakamı piyasaların yakın takibinde yer alacak.

YURTİÇİNDE YILLIK TÜFE GERİLEDİ

Geçen hafta pazartesi günü yurtiçinde açıklanan TÜFE rakamı piyasa beklentilerinin bir miktar altında aylık bazda yüzde 2.29 artış kaydetti. Senelik TÜFE mart ayında baz etkisiyle yüzde 55.18 seviyesinden yüzde 50.51 seviyesine geriledi. Yurtiçi ÜFE enflasyonu ise mart ayında bundan önceki aya nazaran yüzde 0.44 oranında artış kaydederken, kuvvetli baz etkisiyle senelik ÜFE yüzde 76.61’den yüzde 62.45 seviyesine geriledi. Senelik enflasyon rakamlarında son aylarda baz etkisiyle düşüş kaydediliyor. Geçen yıl nisan ayında TÜFE’de aylık bazda yüzde 7.25 oranında artış yaşanmıştı. Nisan ayındaki etkiyi de geride bıraktıktan sonrasında (bir sonraki enflasyon verisi itibariyle) senelik TÜFE’de baz etkisiyle kaydedilen düşüşün sonuna yaklaşmış olacağız. Yaşanmış olan zelzele afetinin direkt ve dolaylı tesirleri ve enflasyonun ana eğiliminde gözlemlediğimiz katılık (mesela hizmet kaleminde) sebebiyle, TÜFE enflasyonunun yıl başındaki beklentilerimizin üstünde bir patikada gerçekleşebileceğini ve senenin ikinci yarısında da tekrardan yükselişlerin yaşanabileceğini değerlendiriyoruz. Buna nazaran, yıl sonu TÜFE enflasyonu tahminimiz daha ilkin öngördüğümüz yüzde 40 yerine mevcutta yüzde 50 civarında bulunuyor.

BIST-100 Endeksi’nde 5.000 direnci ön planda

Mart ayının ikinci yarısında satıcılı bir seyrin yaşandığı BIST-100 Endeksi’nde nisan ilk haftasında toparlanma çabası kaydedildi. Bilhassa geçen haftanın ilk bölümünde kapanışa doğru hız kazanan alımlarla yükselişlerin yaşandığı endekste 5.000 puan seviyesi kontrol edildi. Sadece 5.000 puan üstünde kalıcılığın sağlanamadığı BIST-100 Endeksi’nde haftanın ikinci yarısında ise daha dalgalı bir seyir öne çıktı. Yurtiçinde işlem hacimleri düşük seyrederken, gün içinde artış kaydeden volatilite de dikkat çekiyor. BIST-100 Endeksi geçen haftayı yüzde 2.32 oranında kıymet kazanımıyla 4.924,64 puandan tamamladı. Endekste yeni haftada 5.000–5.078 bandı yakından takip edilecektir. Mart ayının son bölümünde direnç olarak çalışan bu bölge geçilir ve endekste 50 günlük rahat hareketli averaj (5.086) üstünde günlük kapanışlar yaşanabilirse teknik görünümün iyileşme kaydettiği ve alımların güç kazanılmış olduğu görülebilir. Bu durumda 5.200 – 5.291 – 5.350 ve 5.430 seviyeleri direnç olarak takip edilebilir. Sadece 5.000 bölgesinin direnç olarak çalışmaya devam etmesi ve endekste tekrardan satışların etkili olması durumunda 4.890–4.850 bölgesi destek konumunda bulunmaktadır. Bu bölge altındaki kapanışlarda satış baskının tesirini sürdürebileceği endekste 4.750–4.680 seviyeleri takip edilebilir. Nisan ayının ilk işlem gününde kontrol edilen 4.680 seviyesi kırılacak olursa hız kazanan satışlar ve zayıflayan teknik görünüm ile 4.601–4.555 ve 4.479 seviyeleri gündeme gelebilir.