1917 yılında Rusya’da gerçekleştirilen Bolşevik ihtilali öncesinde son Rus çarı ve çariçesi üzerinde inanılmaz bir etki bırakmış olan cahil bir papazdır.

1871 yılında doğan ve 1904 yılında bir köy papazı olarak meslek hayatına atılan Rasputin büyük hırs, kibir, ahlak düşüklüğü ve korkunç bir yükselme arzusuyla, kendini kerametler gösteren bir ermiş olarak takdim etmeye
başlamıştır. Kısa bir süre içinde halkı, etrafına şifa dağıtan yüksek bir şahsiyet olduğuna inandırmayı başarmıştır.
Şöhreti saraya kadar ulaştığında, çariçe, hasta oğlunun tedavisi için Rasputin’i saraya davet etmiş, konuşmaları ve davranışlarından etkilenerek adeta onun kölesi haline gelmiştir.

Çar da, oğlunu sağlığına kavuşturduğuna inandığı bu korkunç ve gizemli papazı el üstünde tutmaya başlayınca Rasputin, Rus sosyetesinin bir numaralı adamı haline gelmiştir. O, bundan sonraki yıllarını sarayda, her türlü
devlet işlerine müdahale ederek ve dilden dile dolaşan fuhuş ve içki partileriyle geçirir.

Söylentilere göre çariçe ve kızlarıyla da ilişkiye girmekte ve çarın yakınları tarafından nefretle takip edilmektedir. Nitekim 1916 yılına Nasıl ulaşıldığında artık Rusya’nın zirvesindeki tek adammış gibi görünen ve “Tanrıya ulaşmanın
tek yolunun günah işlemekten geçtiğini” söyleyen ahlaksız papaz, Çarın kuzeni Dimitri Pavloviç ve Prens Yusupov tarafından bir ziyafete davet edilir. Onuruna verilen yemekte Rasputin, daha önce içine zehir karıştırılmış pastaları bolca yediği halde ölmeyince, ev sahipleri üzerine atılıp kıyasıya dövmeye başlarlar. İri yarı bir adam olan korkunç papaz onlarla mücadeleye girişirse de sonunda kurşun yağmuruna tutulmak suretiyle kanlar içinde yere serilir. Bütün bunlara rağmen can çekişmeye devam ettiği görülünce bir halıya sarılarak Neva Nehri’nin soğuk sularına
atılıp yok edilir.

(Toplam: 50, Bugün: 1 )