Erkek bebek bekleyen anne ve baba adaylarını heyecan dışında isim telaşı sarıyor. İsimler ve anlamları konusunda araştırma içerisine giren çiftler çocuklarına popüler ve modern çağa uygun isimler vermek istiyor.

A’dan Z’ye Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları

S ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri 2022: S Harfi ile Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları Nelerdir

 

S Harfi ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları

Saadettin: Dinin mutluluğu.

Sabah: Günün ilk saatleri.

Sabahattin: Güzellik, din güzelliği

Sabar: Döven, vuran. 2. Bir Türk boyu.

Sabih: Güzel, şirin

Sabit: Yerinde duran kımıldamayan

Sabri: Sabırla ilgili, sabırlı

Sabur: Çok sabırlı. 2. Tanrı adlarındandır.

Sabutay: (Subutay) Cengiz Han’ın ünlü Moğol generalinin adı.

Sabutay/ Subutay: Moğol İmparatorluğu’nun zalim komutanlarından biri sabutay

Sacid-Sacit: Secdeye varan, ibadet eden

Sacit: Secdeye varan, ibadet eden

Sacit -Sacid: Secdeye varan, ibadet eden

Sacit (D): Secdeye varan, ibadet eden

Sada: Yankı.

Sadak: Sabah rüzgarı / Ok kılıfı

Sadakat: Dostluk, içten bağlılık, doğruluk, vefalılık.

Sadettin: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma

Sadık: Gerçek dost, yürekten bağlı

Sadır/ Sadir: Kalp, gönül / Açığa çıkan, görünen

Sadi: Baht açıklığı, mutlulukla ilgili olan

Sadican: Bahtı açık, candan, iyi insan

Sadir: Yürek. 2. Başkan. 3. Sadrazam sözünün kısaltılmışı

Sadrettin: Dinin lideri.

Sadri: Anaya göre çocuk / Göğüsle ilgili olan

Sadullah: Tanrı kulu

Sadun: Uğurlu, kutlu

Safa: Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma

Safa/Sefa: Saflık berraklık

Safder: Saf yaran kimse.

Safer: Temiz yürekli, dürüst kimse.

Saffet: Saflık, temizlik

Safi: Katıksız, ayırt edilmiş

Safir: Mavi renkli, değerli bir taş.

Safiyüddin: Dini temiz, dini pak olan kimse.

Safter: Düşman saflarını yaran yiğit.

Sağan: Hızlı uçan, uzun dar kanatlı küçük kuş.

Sağanak: Şiddetli ve kısa süreli yağmur.

Sağanalp: Herkese yararlı olan yiğit.

Sağay: Yenisey Türklerine bağlı bir Türk boyunun adı

Sağbilge: Hekim, doktor.

Sağcan: Sağlıklı can, sağlıklı kimse

Sağdıç: Düğünde gelin veya damada kılavuzluk eden.

Sağhan: İyi kağan / Sağın saygıdeğer, kutsal kimse / Hekim, Doktor / Kazak hakanlarının ünlülerinden biri

Sağın: Doğruluk kuralına uygun olan.

Sağınç: Arzu, istek, düşünce.

Sağlam: Dayanıklı, güçlü

Sağlamer: Dayanıklı yiğit, yıkılmaz yiğit, güvenilir yiğit

Sağlar: Sağ olan; bulan, buluşturan

Sağlık: Hasta olmayan, esenlik.

Sağman: Sağlıklı.

Sağnak: Kısa süreli şiddetli yağmur

Sağun: Ağıt söyleyen, ağıtçı

Sahabe: Sahipler, sahip çıkanlar

Sahabi: Hz. Muhammed’i görmüş, birlikte bulunmuş kimse

Sahih: Gerçek, doğru, hakiki olan

Sahil: Deniz ya da göl kıyısı.

Sahip: Koruyan, arka çıkan, gözeten.

Sahir: Gece uyumayan.

Sahra: Çöl.

Said: Kutlu, cennetlik

Saim: Oruç tutan, oruçlu

Saip: Doğru.

Sair: Seyreden ve yürüyen.

Sait: Kutlu, cennetlik

Sait – Said: Kutlu, cennetlik

Sakın: Tedbiri elden bırakma temennisi.

Sakıp: Parlak, aydınlık, delip geçen

Saki: Kadehlere içki dolduran, dağıtan.

Sakin: Uslu, kendi halinde

Sakman: Akıllı

Salah: Barış. 2. Düzelme, iyileşme.

Salahan: Cuma veya cenaze namazına çağrı için minareden salavat okuyan müezzin.

Salahattin: Dine bağlı kişi.

Salahi: İyilik ve barışla ilgili.

Salar: Komutan, lider.

Salat: Namaz.

Salcan: Baş.

Saldam: Ciddiyet.

Salgır: Akarsu

Salık: Bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber 2. İyi, uygun olduğunu söylemek.

Salıkbey: Haberci.

Salih: İyi, yararlı, elverişli uygun / Dinin buyruklarını yerine getiren / Yetkisi hakkı olan

Salim: Eksiksiz, sağ, sağlam

Salkın: Güneşsiz serin yer.

Salman: Özgür, hür, salınmış olan

Salman/ Selman: Özgür, hür

Saltan: Yalnızlığı seven gezgin.

Saltı: Gezgin, seyahat eden

Saltık: Özgür, başıboş.

Saltuk: Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan, özgür, bağımsız, mutlak

Saltukalp: Bağımsız yiğit.

Saltukbey: Bağımsızlığına saygı duyulan.

Salur: Oğuzların Üçok boyuna bağlı bir Türk kabilesi.10

Sam: Nuh’un üç oğlundan biri.

Samed: Sonsuz, ebedi / Allah’ın zati sıfatlarındandır.

Samet: Sonsuz, ebedi

Samet-Samed: Sonsuz, ebedi

Sami: İşiten, dinleyen / Yüksek, yüce

Samih: Cömert.

Samim: Bir şeyin merkezi, öz, asıl, iç, gönül

Samin: Sekizinci.

Samir: Meyve veren ağaç

Samuray: Samur ve ay.

San: Ün, şan, şöhret, 2. Bir şeyi neyse o yapan nitelik.

Sanaç: Dağarcık.

Sanak: Anlık zaman.

Sanal: Adın duyulsun.

Sanalp: Ünlü yiğit

Sanay: Ay sanı.

Sanbay: Saygınlığıyla tanınmış olan.

Sanberk: Gücü ile anılan

Sancak: Kutsal bayrak, çok değerli

Sancaktar: Bayrak taşıyan kimse.

Sancar: Eski Türk adlarından; kısa kama

Sancarhan: Bayrak hükümdarı.

Saner: Ünlü, meşhur er

Sani: Yapan, işleyen, ortaya çıkaran, meydana getiren

Sanih: Düşünmeden, kendiliğinden oluşan düşünce, fikir.

Sanlı: Ünlü, meşhur

Sanver: Ününü ver

Sara: Dertsizlik, rahatlık. 2. Berraklık ve saflık.

Saraç: At binim takımları yapan kişi

Saral: Sararak al

Saran: Kuşatan, örten, çevreleyen

Sarbek: Sarışın.

Sarfet: Saflık. temizlik.

Sargan: Verimsiz arazide biten ot.

Sargın: İçten yürekten.

Sargut: Eski adlardan; açık saman rengi

Sarıalp: Sarışın yiğit.

Sarıbay: Sarışın, saygın.

Sarıbey: Sarışın erkek.

Sarıca: Sarıyı andıran, sarıya yakın. 2. Yaban arısı.

Sarıcabay: Sarışını andıran.

Sarıer: Sarışın yiğit.

Sarıhan: Sarışın hükümdar.

Sarıkan: Sarışın bir soydan gelen.

Sarıkaya: Sarı renkli kaya.

Sarıtaş: Sarı renkli taş.

Sarim: Keskin.

Sariye: Hz. Ömer’in İran’daki komutanı.Sariye(R.A)

Sarkan: Bir işin üzerine çok düşen.

Sarp: Çetin, dik, ulaşılması zor kayalık

Sarper: Güçlü, dayanıklı kişi

Sarphan: Çetin, ulaşılması zor, dik duruşlu hükümdar

Sarpkan: Sert güçlü soydan gelen

Saruhan: Eski bir Türk beyi

Sarvan: Önde giden, deve süren

Satı: Uzun ömürlü olması için doğumdan önce ölmüşlere adanan çocuk; kız erkek adı olarak kullanılır.

Satılmış: Doğumundan önce ermişlere adanan çocuk.

Satuk: Satı, satılmış

Satvet: Atılma, hücum etme, saldırma.

Sav: İddia, tez. 2. Haber, söz. 3. Atasözü.

Sava: Haber, müjde

Savacı: Haberci, müjdeci. 2. Peygamber.

Savaş: Barışın olmadığı ortam, çatışma hali

Savaşer: Savaşçı yiğit

Savaşkan: İyi savaşan, iyi dövüşen

Savat: Gümüş üzerine işlenen kara nakış.

Saver: Sağlam, zinde.

Savran: Deveci.

Savtekin: Uğurlu olduğunu iddia eden.

Savtunç: Sağlam tunç

Savun: Tehlikelerden kendini koru temennisi.

Sayan: Saygı gösteren, saymak eylemini yapan

Sayar: Saygı gösterir, saygılı

Saybey: Saygın bey, beyfendi.

Saygı: Dikkatli, ölçülü, sevgi dolu davranma, hürmet

Saygım: Saydığım kimse, benim saygım

Saygın: Saygı gösterilen, güvenilir olan, saygı gören

Saygıner: Hürmet edilen.

Saygut: Sayılan ve uğurlu, kutlu sayılan

Sayguter: Sayılan ve kutlu bilinen yiğit

Sayhan: Saygı gösteren kağan

Sayıl: Kendini saydır, saygı gör, önemli ol manasında

Sayılgan: Saygı duyulan.

Sayıner: Seçkin yiğit, değerli yiğit, saygı gösterilen yiğit

Saykal: Gösterişli.

Saykut: Sayılan ve kutsal kimse

Saylan: Sayılan, seçkin.

Sayman: Hesap uzmanı, muhasebeci.

Saymaner: Zeki kimse.

Sayraç: Cıvıldayan, şakıyan, güzel ötüşlü

Saytekin: Sayılan ve biricik, sayılan şehzade

Sayvan: Güneşten, yağmurdan korunmak için yapılan çardak.

Sazak: Soğuk rüzgâr; sazlık; kaynak

Sazan: Sazlık yerde yaşayan tatlı su balığı.

Sebati: Sözünde duran.

Sebih: Yüzücü, iyi yüzen.

Sebil: Kutsal günlerde karşılık beklemeden, hayır için dağıtılan içme suyu. 2. Genellikle camilere bitişik

Sebük: Hızlı, çabuk, hafif, ağırbaşlı olmayan 2. Aziz, sevgili

Sebükalp: Hızlı, yiğit, çabuk yiğit, çevik yiğit

Sebüktekin: Hızlı ve biricik; hızlı şehzade, hızlı prens

Seccad: Secde eden

Secem: Yağan ilk yağmur

Seçim: Seçme işi; seçim günü doğmuş çocuğa verilen ad

Seçkin: Özel, beğenilen kişi

Seçkiner: Herkesçe beğenilen yiğit

Seçmeer: Seçilerek alınmış yiğit

Sedat: Doğruluk, haklılık

Sefa: Saflık berraklık

Sefa /Safa: Saflık berraklık

Sefer: Yolculuk, savaş hali

Seferi: Yolculukla ilgili olan. 2. Savaşla ilgili olan. 3. Yolculuk anında, oruç tutmak ve namaz kılmak zorunda olmayan.

Seffah: Güzel söz söyleyen hatip / Cömert, eli açık

Sefil: Sefalet çeken, yoksul kalan.

Sefir: Elçi. 2. Zengin, soylu.

Segman: Er, piyade eri. 2. Er kişi.

Seha: Eli açık, cömert

Sehat: Bir işi sonuna değin sürdürme, direşme.

Sehhar: Büyüleyici, büyülü gibi.

Sehran: Geceleri uyumayan, uykusuzluk çeken.

Selah: “Selahattin”in kısaltılmışı,

Selahaddin: Dinine bağlı kişi.

Selahattin: Dinine bağlı kimse

Selahattin – Selahhaddin: Dinine bağlı kimse.

Selahattin Efe: Dinine bağlı efe yiğit kişi

Selahi: Barış, huzur.

Selam: Sonu iyi hayırlı çıkma. 2. Barış, huzur. 3. Ölümsüzlük. 4. Nezaket gösterisi yapmak. 5. Esenlenme.

Selamet: Salim olma, esenlik. 2. Kurtulma. 3. İyi son. 4. Güvenme, emin olma.

Selamettin: Dinin selamete ermesi.

Selami: Huzurla, selametle ilgili

Selatin: Sultanlar.

Selcan: Yüreği çoşku dolu olan.

Selçuk: Hatiplik yeteneği olan.

Selçuker: Tezcanlı yiğit, hızlı yiğit, evecen yiğit

Selef: Bir makamda, bir görevde kendisinden önce bulunmuş kimse, öncel

Selek: Eli açık, cömert.

Selekman: Cömert.

Seler: Taşkın yiğit, sel gibi yiğit

Selgüç: Gücünün çoşkunluğu dışarı taşan.

Selhan: Haberci.

Selışık: Işık seli.

Selim: Yumuşak huylu, sağlam

Selkan: Sel gibi coşkulu.

Selman: Barış içinde bulunma huzur, erinç

Selmi: Barış yanlısı, barışsever.

Selok: Sel gibi çoşkun, ok gibi hızlı.

Semai: Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen söz . 2. Türk müziğinde iki basit usülden biri. 3. Bir halk şiiri türü.

Semavi: Sema ile ilgili anlamının yanında, semaya mensup diyede bilinir

Semender: Ateşte yanmadığı halde ateşi söndürdüğü söylenen efsane hayvan.

Semi: İşiten, işitme kuvveti olan

Semih: Bol, cömert gönüllü

Semin: Değeri çok olan

Semir: Dost, arkadaş. 2. Nitelikli 3. Yamaç, dağ silsilesi

Semiray: Ay gibi dost canlısı.

Semuh: Cömert.

Semyan: Haşmet.

Sena: Övme, övgü.

Senad: Övgü

Senai: Övme ile ilgili.

Senan: Parlak, ışıklı

Sencan: Can kadar sevilen.

Sencer: Kale manasındadır. Büyük Selçuklu Hükümdarının adıdır.

Sener: Sen yiğitsin anlamındadır.

Senger: Siper. 2. Korugan.

Sengin: Ağırlığı olan.

Senih: Eli açık cömert 2. Süs, bezek, inci

Senol: “Her zaman değişmeden kal” anlamında kullanılan bir ad.

Ser: Baş. 2. Başkan. 3. Tepe. 4. Uç, kenar, kıyı. 5. Son, nihayet.

Serad: Adı lider olan.

Seralp: Yiğitlerin lideri.

Seratir: Üstün, yüksek.

Serbay: Komutan, lider

Serbaz: Subay. 2. Korkusuz cesur.

Serbest: Özgür, bağımsız.

Serbülent: Baş savaşçı, lider

Sercan: Canların özü, canın başı

Sercihan: Sevilen hükümdar.

Serçin: Seçkin kişi

Serdal: Önde olan, lider

Serdar: Komutan, önde giden asker

Serdarhan: Hükümdar.

Serdengeçti: Fedai.

Serdeste: Seçkin kimse, mümtaz.

Serdinç: Sakin, rahat.

Serener: Gönderi çeken kişi.

Sereng: Üç renk.

Serezad: Serbest, hür. 2. Derdi olmayan, rahat ve huzurlu.

Serfiraz: Kazanan, galip.

Sergen: 1.Raf, vitrin 2. Perişan, yorgun 3. Tepelerdeki düzlük yerler

Sergüzeşt: İnsanın başından geçen olay. 2. Serüven, macera.

Serhad: Sınır boyu

Serhan: Hanların başı, baş hükümdar

Serhas: Dikenli bitki.

Serhat: Sınır boyu

Serhat / Serhad: Sınır boyu

Serhun: Asil kan, soylu kan.

Seri: Çok hızlı, süratli

Serian: Aceleci.

Serim: Serme işi. 2. Sabırlı. 3. Genellikle öykülerde başlangıç bölümüne verilen ad.

Serimer: Sabırlı kişi.

Serin: Az soğuk

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse

Serkeşi: Asilik, dik kafalı, iraatsiz.

Serkut: Mutlu, şanslı insan

Sermedi: Sonsuz.

Sermest: Kendinden geçercesine sevmek.

Sermet: Öncesiz ve sonrasız olan; sürekli ve sonsuz olma

Sermiyan: Efendi, bey, reis.

Sernerm: Uysal, yumuşak başlı.

Serok: Başkan, şef, yönetici.

Serol: “Önder ol! başa geç!” anlamında kullanılan bir isim

Sert: Kesilmesi, kırılması, çizilmesi ya da çiğnenmesi güç olan, katı, berk, sarsıcı, dayanılması güç

Sertaç: Baş tacı edilen kimse

Sertan: Gecenin en karanlık en anında dünyaya gelen ilk ışıklar

Sertel: Acımasız, katı.

Serter: Sert + Er, sert erkek

Sertuğ: Baştacı edilen.

Servan: Lider, üstün

Server: Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis

Servet: Varlık, zenginlik

Settar: Günahları örtendir. Allah’ın isimlerindendir.

Sevan: Her zaman sevilerek anılan.

Sevban: Giyinen, kuşanan. Hz. Peygamber’in azatlısının adı

Sevener: Seven yiğit.

Sever: Herkesi içtenlikle seven.

Sevgen: İçtenlikle seven.

Sevgideğer: Sevilen, değer verilen kimse.

Sevgün: “Aydınlığı, ışık saçmayı sev” anlamında kullanılan bir ad.

Seviği: / Sevi

Sevik: Dost, arkadaş.

Sevindik: Oğlan çocuğu doğduunda konulan bir ad.

Sevkal: Her zaman için sevil.

Sevkan: Sıcakkanlı.

Sevük: Sevilmiş, sevilen, sevgili; dost, arkadaş

Sewgur: Şafak.

Seyda: Elit.

Seydi: Efendiye yakışır nitelikte olan

Seyfeddin: Dini koruyan

Seyfettin: Dinin kılıcı

Seyfi: Kılıç şeklinde olan

Seyfullah: Allah’ın kılıcı

Seyhun: Bir akarsu

Seyit: Hz. Muhammed’ in soyundan gelenlere verilen addır.

Seyit/Seyyit: Efendi, ağa. 2. Hz. Muhammed soyundan gelen kimse.

Seyithan: İleri gelen hükümdar

Seyithan / Seyyithan: Ağaların ağası.

Seylan: Akma, akıntı.

Seymen: Bayram günlerinde, düğünlerde, törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit

Seyran: Gezinme. 2. Bakınıp seyretme.

Seyyid: Lider, ileri gelen kişi

Seza: Uygun olan, yakışır olan, münasip

Sezai: Uygun, yaraşır

Sezal: Sezgili.

Sezek: Duygusal kişi.

Sezgen: Sezgileri güçlü olan.

Sezgin: Sezgileri güçlü olan.

Sezginay: Sezgileri güçlü olan.

Sezginer: Sezme yeteneği olan yiğit

Sezi: Duyu, algılama

Sezim: Sezgi.

Seziş: Hisseden.

Sezmen: Sezen, hisseden.

Sıdal: Güç, kuvvet, dayanıklılık. 2. Olgunlaşmaya, erginleşmeye başlayan. 3. Öfkeli, sinirli.

Sıdam: Natürel.

Sıdar: Dayanıklı, güçlü

Sıddık: Çok içten, sadık ve doğru kimse

Sığanay: Alageyik ve Ay gibi güzel

Sılamed: Selamet.

Sılan: Keyfi, huzuru yerinde olan.

Sıraç: Nur saçan, ışıklı.

Sıral: Güvenilen kimse.

Sırat: Yol.2. Cehennemin üzerinde kurulmuş olduğuna inanılan dar ve geçilmesi güç köprü.

Sırrı: Gizemle, sırla ilgili olan

Sıtkı: Yalan söylemeyen, dürüst

Sıtkı / Sıdkı: Doğruluk, gerçeklik. 2. İçten bağlılık.

Sidar: Ağaç gölgesi

Simavi: Yüz, çehre.

Simt: Doruk, tepe.

Sina: Arap yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yanmada. 2. Bu yarımadada bulunan dağ. 3. Hz. Musa’ya Allah’tan levhaların (sözlerin) geldiği dağ.

Sinan: Mızrak, süngü, silahların sivri ucu

Sipah: Asker.

Sipahi: Tımar sahibi asker

Sipan: Suphan Dağı.

Sipkan: Ağrı’da Kürt aşireti.

Sirac: Işık, meşale. Nur saçan

Sirac / Siraç: Işık.

Siracettin: Dinin ışığı.

Siraç: Işık, lamba, fener, mum, kandil

Sirer: Gözü gönlü tok olan.

Siret: Bir kimsenin manevi durumu, hal ve hareketleri

Siret / Siyret: Yaşam öyküsü. 2. Bir kimsenin iç dünyası.

Sirmen: Gözü, gönlü tok olan.

Sirt: Sert, haşin.

Sitembar: Kurban, ezilmiş, mazlum.

Sitemkar: Sitem edici, sitem eden.

Siwar: Süvari.

Siyasi: Politik.

Siyavuş: Yağız atlı.

Somel: Güçlü el.

Somer: Katışıksız yiğit, tam yiğit

Sona: Bir tür ördek, suna; artık ondan sonrası olmayan, sona gelen; (mecaz olarak) son çocuk

Sonad: Son çocuk.

Sonalp: Son yiğit

Sonat: Bir ya da iki şarkı için yazılmış 3- 4 bölümden oluşan müzik yapıtı.

Sondal: Artık ondan sonrası olmayan dal; (mecaz olarak) son çocuk

Sonder: Son diyen; (mecaz olarak) son çocuk

Sonel: Artık ondan sonrası olmayan el; (mecaz olarak)son erkek çocuk,

Soner: Sonuncu yiğit

Songun: Son olan.

Songur: Şahin.

Songuralp: Şahin gibi yırtıcı yiğit.

Songurhan: Şahin gibi yırtıcı hükümdar.

Songurkan: Yırtıcı bir soydan gelen.

Songurtay: Şahin gibi yırtıcı genç.

Songurtürk: Şahin gibi yırtıcı Türk.

Sonsuz: Sonsuzluk

Sonuç: Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice. 2. Bir gelişim veya girişimden elde

Soral: Sorduktan sonra al

Sorgun: Güzel saçlı.

Sorkan: Derikte Kürt aşireti.

Sorkun: Bir tür söğüt

Soyak: Soyu temiz.

Soyalp: Soyu yiğit, soylu yiğit

Soydan: Soylu bir ailesi olan.

Soydaner: Soylu yiğit, iyi soydan gelen yiğit

Soydaş: Soyları bir olan, hemcins.

Soydinç: Soyu dinç

Soydinçer: Soyu dinç yiğit

Soyer: Soyu er, soyu yiğit, soylu yiğit

Soyhan: Soyu han olan, kağan soylu

Soykal: Soyunu devam ettir.

Soykan: Soylu kan

Soykök: Köklügeçmişi olan bir soydan gelen.

Soykurt: Soylu kurt, kurt gibi bir soydan gelen

Soykut: Soyu uğurlu kimse, soyca kutlu

Soylu: Öteden beri temiz tanınmış, bir aileden olan, soyu temiz olan

Soylubey: Asil ve saygın kişi.

Soyluer: Asil ve yiğit kişi.

Soylukan: Asil bir geçmişi olan.

Soylutay: Asil ve genç.

Soylutürk: Asil Türk.

Soysal: Uygar, medeni, soyla ilgili olan

Soytekin: Soyu biricik, soylu ve tek olan kimse; soylu şehzade

Soyuak: Soyu temiz.

Soyualp: Yiğit soydan gelen.

Soyudinç: Dinç bir soydan gelen.

Soyudinçer: Dinç bir soydan gelen.

Soyuer: Yiğit bir soydan gelen, yiğit soylu

Soyugür: Çok kalabalık bir soydan gelen.

Soyuhan: Hükümdar soyundan gelen.

Soyukan: Soylu kandan gelen.

Soyukök: Köklü geçmişi olan bir soydan gelen.

Soyukurt: Kurt gibi güçlü ve zeki soydan gelen.

Soyukut: Kutsal bir soydan gelen.

Soyupak: Temiz ve dürüst bir soyu olan.

Soyutay: Asil ve genç.

Soyutekin: Uğurlu

Soyutürk: Türk soyundan gelen.

Sökmen: Yiğitlere verilen san

Sökmener: Yiğit.

Sönmez: Her zaman için var olacak olan.

Sönmezalp: Hiç sönmeden yanar yiğit; (mecaz olarak) sonsuza değin yaşayacak yiğit

Sönmezay: Güzelliğiyle anılacak olan.

Sönmezer: Hiç sönmeden yanar yiğit; (mecaz olarak) sonsuza değin yaşayacak yiğit

Sözal: Söz vermesini sağla.

Sözen: Hatiplik yeteneği çok iyi olan.

Sözer: İyi ve güzel konuşan yiğit; sözünün eri kimse

Sözmen: İyi ve güzel konuşan kimse

Suad: Mutlu, mutlulukla ilgili

Sualp: Asker, yiğit.

Suat: Mutlulukla ilgili.

Suat / Suad: Mutlu, mutlulukla ilgili

Suavi: Herkesin işine koşan yardım eden kişi

Suay: Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı

Subutay: Cengiz Han’ın ünlü Moğol generalinin adı

Sudeysi: Kâbe imamlarından Abdurrahman Es Sudeysi ’nin soyadı

Sudi: Kazanç, kar.

Sufi: Tasavvuf erbabı

Sulhi: Barışa özgü, barışçı.

Sunal: Sunuş, sunma.

Sunalp: Sunulan yiğit

Sunar: Takdim eden.

Sund: Ant içmek. 2. Yemin eden.

Sunel: Sunulan el.

Suner: Sunulan yiğit.

Sungu: Sunulan şey, birine sunulan şey, bağış, armağan, sunu

Sungun: Yetenek; eğilim; armağan edilebilecek nitelikte

Sungur: Doğana benzeyen bir alıcı kuş, atmaca, şahin akdoğan

Sunguralp: Atmaca gibi ve yiğit, şahin yiğit

Sungurbey: Yırtıcı ve saygın.

Sunullah: Allah’ın kudreti.

Suphi: Sabahla, aydınlıkla ilgili

Sururi: Sevinçli, neşeli, 8. yy. Osmanlı şairi.

Suudi: Kutsal yıldızlar. 2. Yükselme.

Suut: Yükseliş, yukarı doğru yükselme.

Suvari: Su gibi.

Süalp: Asker yiğit

Süel: Asker eli.

Süer: Yiğit asker

Süerdem: Faziletli asker.

Süerden: Dürüst asker.

Süergin: Olgun asker.

Süerkan: Yiğitçe bir geçmişe sahip asker.

Süersan: Yiğitliğiyle nam salmış asker.

Süha: Büyükayı takımyıldızının en küçük yıldızı

Sühan: Söz, lakırdı, şiir

Süheyl: Güney yarım kürede bulunan parlak yıldız, yıldırak

Sükan: Yiğit, yürekli, asker kan

Sükuti: Az konuşan.

Süleyman: Hz. Davud peygamberin oğlu, Hz. Süleyman peygamberin adıdır. Huzur ve sükun demektir.

Sülü: “Süleyman” isminin kısalarak söylenen bir biçimi.

Sülüman: “Süleyman” isminin bir başka söyleniş biçimi.

Sümbül: Zambakgillerden, salkım çiçekli, keskin kokulu, soğanlı otsu bitki

Sümer: Mezopotamya’da eski zamanlarda yaşamış olan bir kavim adıdır.

Sümerkan: Sümer soyundan gelen.

Süner: Esneyebilir, esnek, uzayabilir, uzar

Sünter: Kızıl renkli, çavdara benzer sert buğday

Süphan: Sönmüş volkan.

Sürel: Süreyle, zamanla ilgili, süreye değgin

Süreyya: Ülker yıldız takımı

Sürsoy: Soyu sürdür; süren soy

Süruri: Sevinçli, sevinçle ilgili

Süvari: Atlı. 2. Atlı asker. 3. Gemi kaptanı.

Süzen: Topluca yapılan av.

(Toplam: 5, Bugün: 1 )