PARA DÜNYA/ ALEV RİGEL Parisliler, SUV (Sport Utility Vehicle – Spor Amaçlı Vasıta) olarak da malum 4×4 arazi araçlarının, şehir merkezindeki park alanlarına üç kat fazla park parası ödemesi mevzusunda meydana getirilen oylamaya “evet” dedi. Paris belediyesinin önerisi üstüne meydana getirilen oylama, hava kirliliğinin azaltılmasına ve iklim krizinin yatıştırılmasına da olanak tanıyacak.

Seçime katılmaya hak kazanmış bir milyondan fazla Parisli varken bir tek 78 bin şahıs oy kullandı ve yüzde 54.55 oranında bir evet oyuyla teklif yürürlüğe girmiş oldu. Katılımın fazlaca düşük düzeyde olmasına karşın çevreyi, otomobillerden daha fazlaca kirleten SUV’lerin sahipleri hayal kırıklığına uğradı. Buna nazaran şehir dışından şehir merkezine giren tüm dört-çarpı-dörtler, hem benzinli hem elektrikli olan ve 1.6 tonu geçen hibrid (melez) araçlar ve iki tondan daha ağır elektrikli araçlar için, bir saatlik park tutarı 18 euro olacak. Öteki minik boyutlu otomobillerin sahipleri, eskiden olduğu şeklinde park için saatine 6 euro ödeyecekler.

Paris belediyesinden meydana getirilen basın açıklamasında, SUV’lerin sayısı, önceki yıllara oranla büyük artış gösterdi. Kapladıkları alan ve kirlilik oranları dikkate alındığında SUV’ler, çevre düşmanı araçlar olarak biliniyor. Fakat SUV satışları, küresel olarak artış trendinde. Internasyonal Enerji Ajansı’nın (IEA – International Energy Agency) verilerine nazaran SUV’ler, 2022’de motorlu vasıta satılmasında yarı yarıya paya haiz. Avrupa, ABD ve Hindistan’da bu oran fazlaca daha çok. Sadece büyük araçların satışının bir bedeli var. Yapımları için, otomobillerden daha fazlaca kaynak ve emek gerekiyor. Oldukça daha çok yakıt tüketiyorlar. Tüm dünyada 330 milyon SUV’nin yollarda olduğu tahmin ediliyor. Bunların atmosfere yükü ise, senelik bir milyar ton karbon dioksit. SUV’ler bir ülke olsaydı, dünyaya en fazlaca karbon dioksiti salan 10 ülkeden biri olurdu. Gene IEA’nın tahminleri, elektrikli vasıta satışının yetersiz kaldığını, bunların dünya iklimini pozitif değiştirecek bir kapasiteye hemen hemen ulaşmadığını gözler önüne seriyor.

1 EYLÜL’DE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK

Paris’teki seçimde alınan karar, seçici komisyon ve mahalli yönetimlerin de onaylamasından sonrasında bu senenin 1 Eylül günü yürürlüğe girecek. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, oylamadan sonrasında Paris halkına teşekkür etti ve kentin gelecekte fazlaca daha temiz bir havaya haiz olacağını, ekosistem, yol güvenliği ve halkın sağlığı için sevindirici bir uygulamaya imza attıklarını altını çizdi. “Paris’te gelecek kuşaklar, sıhhatli bir ortamda büyüyecekler” ifadesini kullandı.

Hidalgo, kenti ikiye ayıran Seine Nehri’nin yakınlarına motorlu vasıta sokmamasıyla tanınıyor. Kentte, yaya dostu düzenlemeler yapması, kendisine hem yandaş hem muhalif kazandırıyor. Geçen yıl da elektrikli skuter’lerin yasaklanmasıyla sonuçlanan bir referandum yaptırmıştı. Sinop’la kardeş kent olan Lyon kentinde ise oylamaya gerek duyulmadan, SUV kısıtlamaları uygulamaya kondu.

KARAR PROTESTO EDİLDİ

Gelelim tepkilere. “40 millions d’automobilistes” (40 milyon motorlu vasıta sürücüsü) adlı müessese, SUV’ler aleyhine meydana getirilen düzenlemelere karşı çıkmakta gecikmedi. 2005 senesinde kurulan bu grup, belediyenin motorlu araçlarla ilgili almış olduğu her sonucu şiddetle eleştiriyor. Paris periferisinde (périphérique parisien) 70 km’lik, şehir içinde de 30 km’lik hız sınırına, kirlilik kısıtlamalarına ve radarla hız kontrolüne karşı çıkan grup, SUV’lere getirilen fahiş park parası uygulamasını da protesto ediyor (Périphérique parisien, şehir merkezini çember şeklinde saran otoyoldur. Vasıta sahipleri bu yolu kullanarak istedikleri yerden Paris’in bir mahallesine girebilir ya da şehir dışı yollara yönelebilir). X platformuna (eski twitter) görüşlerini yazan müessese, “Aracın şekli şeklinde saçma bir bahane ileri sürülerek alınan engelleme kararlarına karşı tavır almalıyız” ifadesini kullandı.

Fransa’nın prestijli gazetesi Le Monde, çalışanların yeni uygulamayla her gün 225 euro park parası vermek zorunda kalacağını yazdı. Bu da 22 iş gününde 4 bin 950 euro’nun, bir tek park parası olarak ayrılması anlamına geliyor. Paris’te trafiğe kayıtlı 892 bin vasıta bulunduğunu kaydeden gazete, bunun neredeyse yarısı olan 438 bininin SUV bulunduğunu, bir tek Renault Captur ve Peugeot 2008’in, SUV olmalarına karşın, SUV kapsamına girecek ölçülerde olmadığını beyan etti (Le Monde gazetesi, önde gelen yaşlı yönetici/gazetecilerinin, sabah haber toplantısını ayakta yapmasıyla tanınır. Çöp sepetleri de eskiden metro biletleriyle dolu olurdu. Fakat artık çalışanların aylık abonman kartları var).

Chelsea Traktörü

SUV, bir otomobil sınıflamasıdır. Yolcu otomobili (passenger car) ile arazi aracı (off-road vehicle) özelliklerinin karmasıdır. Dört tekerlek çekişlidirler ve aracın yerden yüksekliği normalden daha fazladır. Bu şekilde bir tanımlama yaptık fakat her motorlu vasıta yapımcısının ve her ülkenin ortaklaşa anlaşmaya vardığı bir tarif yoktur. Bazıları hafifçe kamyonet kabul eder, bazıları arazide hareket etmeye uygun bir “crossover” vasıta bulunduğunu söyler (hem önden hem arkadan çekişli kullanmak için tasarlanmış araçlara crossover -çapraz geçişli- denir). SUV’ler, 1930’lardan beri vardır fakat daha fazlaca askeri alanda kullanılmıştır. 1949’da ilk kez sivil kullanım için yapılmış olmakla beraber gerçek anlamda SUV, 1984’te Jeep Cherokee ile ortaya çıkmıştır. 1990’larda ve 2000’lerde popülaritesi hızla arttı. SUV’ler, hem çevre hem de güvenlik açısından eleştirildiler. Ek olarak fazlaca fazla yakıt harcadıkları için çevreye dost olmayan bir vasıta olarak damgalandılar. Ağırlık merkezi yüksek olduğundan SUV sürücüleri, kendilerini sık sık devrilmiş ya da yoldan çıkmış buldular. Sürücünün her yeri iyi görememesi sonucu, yayalara çarpma vakaları da sık yaşandı. Ek olarak bir SUV kullanmak, sürücüye itimat verdiğinden dikkatli ve ihtiyatlı sürüşlere gerek duymuyorlardı. İngiltere’de 2020’lere kadar bu araçlara SUV denmedi. Çiftçilerin kullandığı araçlara benzetilerek ona “Chelsea Traktörü” adını verdiler. Avrupa Komisyonu da bir tanımlama yaparak noktayı koydu: J segmenti vasıta (Motorlu araçlar, küçükten büyüğe olmak suretiyle A, B, C, D, E, F, S, M ve J olmak suretiyle dokuz sınıfta toplanır).

İspanyol asilzadesi

Anne Hidalgo, İspanya doğumlu Fransız politikacı. 2014 yılından beri Paris belediye başkanı. Soyadı, “İspanyol asilzadesi” demek. Toplumcu Parti üyesi ve Fransa tarihinde ilk hanım belediye başkanı. 2001-2014 arası belediye başkanlığı meydana getiren Bertrand Delanoe’nun birinci yardımcısıydı. Delanoe, üçüncü dönem için başkanlık istemeyince, kendisi aday oldu. Ocak 2015’te 11 kişinin yaşamını kaybetmiş olduğu, 11 kişinin de yaralandığı Charlie Hebdo karikatür dergisi binasına meydana getirilen silahlı hücum, Kasım 2015’te olan ve gayri resmi kaynaklara nazaran 132 kişinin öldüğü Paris saldırıları, 90 kişinin öldüğü Bataclan Tiyatrosu katliamı, tamirat esnasında dikkatsizlik sebebiyle çatıda çıkan Notre Dame Katedrali yangını, Covid-19 pandemisi, Hidalgo’nun periyodunun mühim vakalarından bazılarıydı. Hidalgo 2021’de, Paris’in otoparklarının yarısını kaldıracağı, meşhur Champs-Elysees bulvarını fantastik bir bahçeye çevireceği yönünde sözler verdi (Champs-Elysees, Paris’in en güzel caddesi olarak gösterilir. 1.9 km uzunluğunda, 70 metre genişliğindedir. Adını Yunan mitolojisindeki Elysion Ovaları’ndan almıştır. Elysion Ovaları, kahramanlık gösteren ve erdem sahibi her ölümlünün sonunda gideceği yerdir. Luksor Dikilitaşı’nın bulunmuş olduğu Concorde Meydanı’ndan adım atar, Zafer Takı’nın bulunmuş olduğu, eski adı “Etoile” olan “Charles de Gaulle Meydanı”nda biter).

Hidalgo, 2022 başkanlık seçimlerinde aday bulunduğunu deklare etti. Fakat yüzde 1.75 şeklinde en düşük oy oranını elde etti.

Anne Hidalgo, İspanya’nın Cadiz eyaletinin San Fernando nahiyesinde dünyaya geldi. Ailesi, İspanya İç Savaşı’nın sona ermesinden derhal sonrasında Fransa’ya göç etti. Aile Lyon’a yerleştiğinde Anne Hidalgo, burada üniversite öğrenimi görmüş oldu. 1982’de vazife gereği Paris’e gitti. 1997-2002 arası, Lionel Jospin hükümetinde üç değişik bakanlıkta vazife aldı. 2013’te yapmış olduğu işlerden toplam 8 bin 200 euro kazanıyordu. Paris’e belediye başkanı seçildiğinde maaşı aylık 8 bin 650 euro oldu.

Hidalgo, 1789 Fransız İhtilali’nden bu yana geçen 235 yılda bir tek 14’üncü belediye başkanı. Zira 1794–1870 arası, Paris’in kısa ömürlü bir tek dokuz belediye başkanı oldu. Geri kalan zamanda Paris, bir kurul tarafınca yönetildi. Belediye başkanları kısa ömürlüydü bundan dolayı ilk başkan Jean Sylvain Bailly, giyotinde kafası kesilmişti. Jerome Petion de Villeneuve’ü kurtlar yemişti (Fransızlar, akşam güneşin batmakta olduğu saatlere “entre chiens et loups” -köpekle kurt arası- derler. Zira o saatlerde köpekler ortadan çekilir, yerini kurtlar alırdı. İnsanlar da karanlıkta köpekle kurdu birbirinden ayırt edemezdi. Tehlikeli saatlerdi. Bu ifade ondan sonra iyi ile kötüyü, malum ile bilinmeyeni birbirinden ayırmak için kullanılan bir deyim haline geldi). Henri Lefevre d’Ormesson, bir tek dokuz gün koltuğunda kaldı, sonrasında istifaya zorlandı. Sekizinci belediye başkanı Jean-Baptiste Fleuriot-Lescot da giyotine gitti. Gerçek anlamda ilk belediye başkanı, 1977-1995 arası görevde olan Jacques Chirac’tı. Paris’te pek fazlaca projeye imza attı. Yerine gelen Bertrand Delanoe, belediye otobüslerinin yollarını ayırdı, Seine Nehri’nin iki yakasını motorlu araçlardan kurtardı, 640 km bisiklet yolu oluşturdu, meydanların tasarımını tekrardan yaptırdı. Hidalgo, bu “mirası” devam ettiriyor.