PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Zelzele ve yüksek fiyatların etkisiyle konut satışlarında düşüş eğilimi devam etti. Türkiye genelinde 2023 yılı Mart’ta 105 bin 476 konut satıldı. Mart’ta konut satışları aylık yüzde 31.8 artarken, senelik yüzde 21.4 azaldı. Aylık bazda yaşanmış olan artış ılımlı bir toparlanmaya işaret etti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine gore, konut satışları 2023 yılının ilk çeyreğinde senelik yüzde 11.5 azalışla 283 bin 215 olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışları Mart’ta senelik yüzde 16.5 azalışla 25 bin 262, senenin ilk çeyreğinde yüzde 13.9 azalışla 58 bin 822 oldu. İlk el satışlar ise Mart’ta yüzde 14.2 azalışla 32 bin 899, senenin ilk çeyreğinde yüzde 11.2 azalışla 83 bin 907 oldu. Yabancılara meydana getirilen konut satışları, Mart’ta senelik yüzde 38.7 azalarak 3 bin 415 düzeyinde gerçekleşti. Mart’ta toplam konut satışları içinde yabancılara meydana getirilen konut satışının oranı yüzde 3.2 oldu. Yabancılara meydana getirilen konut satışlarında ilk sırayı bin 324 konut satışı ile Antalya aldı. Mart ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den bin 175 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 472 konut ile İran, 165 konut ile Irak ve 160 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.

Ayrıca TCMB verilerine gore konut fiyat endeksi (KFE), 2023 yılı Şubat’ta bundan önceki aya gore yüzde 8.4 artarak 767.9 seviyesinde gerçekleşti. Yüzde 8.4’lük artış, son sekiz ayın en yüksek artışı oldu. TCMB verilerine gore; Şubat’ta senelik yüzde 141.5 oranında artan KFE, aynı dönemde gerçek olarak yüzde 56.3 oranında artış gösterdi. Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, Türkiye genelinde konut satışlarının Mart’ta senelik bazda gerilese de aylık bazda toparlanma tesiri gösterdiğini altını çizdi. Şubat’ta konut satışlarının aylık yüzde 18.1, senelik yüzde 18 gerilediğini hatırlatan Saygıloğlu, “Seçim süreci, yatırımcının kararlarını etkileyebilir. Dövizdeki oynaklığı dikkate alan yatırımcıların, konut alımına yönelebileceğini düşünüyorum. Bu çerçevede konut piyasasında aylık bazda toparlanmanın devam etmesini temenni ediyorum” dedi.

MART’TA BÜTÇE 47.2 MİLYAR TL AÇIK VERDİ

Merkezi yönetim bütçesi Mart’ta senelik 47.2 milyar TL, senenin ilk çeyreğinde 250 milyar TL açık verdi. Gömü ve Maliye Bakanlığı verilerine gore bütçe gelirleri Mart’ta yüzde 83.9 artışla 286 milyar 821 milyon TL, bütçe giderleri yüzde 48.5 artışla 334 milyar 44 milyon TL oldu. Mart’ta faiz hariç giderler 288 milyar 969 milyon TL, faiz giderleri 45 milyar 75 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Mart’ta faiz dışı denge 2 milyar 148 milyon TL açık verdi. Mart’ta vergi gelirleri yüzde 55.9 artışla 198 milyar 590 milyon TL oldu. Dinamik Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, geçen yıl hızla artan kurumlar vergisinin 2023 Mart’ta zelzele sebebiyle meydana getirilen ertelemeler etkisiyle yüzde 75 azalarak 1 milyar 440 milyon TL düzeyinde gerçekleştiğine işaret etti. Erkan, TCMB’nin karının Hazineye aktarılmasının da etkisiyle Mart’ta vergi dışı gelirlerin senelik yüzde 231.8 artışla 79.5 milyar TL’ye ulaştığını kaydetti. Bakanlık verilerine gore senenin ilk çeyreğinde bütçe giderleri yüzde 82.7 artışla 1 trilyon 44.8 milyar TL, bütçe gelirleri yüzde 31.9 artışla 794.7 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Develi, kurun ilk çeyrekte durağan(durgun) kalmasıyla bütçeden KKM’ye herhangi bir geçirme yapılmadığını belirterek, “Asgari ücret, işgören ve öteki personel maaşlarındaki artış, negatif etkilenen bölgelere meydana getirilen ziraat yardımları ve öteki unsurlara karşın bütçedeki bozulma ekonomideki canlılığın vergi gelirlerine yansımasıyla aşırı derecede olmadı. Devam eden kamu yatırımlarının yanında zelzele bölgesine acilen yapılması ihtiyaç duyulan barınma, sıhhat ve öteki harcamalar bütçeyi negatif etkiledi. Ek olarak zelzele bölgesinde duyuru edilen OHAL sebebiyle bazı vergi gelirlerinden vazgeçilmek durumunda kalındı. Sadece dünyada yaşanmış olan ciddi daralmaya karşın ülkemiz ekonomisinde gözlenen canlılıkla vergi gelirlerini artırmış ve krizin ve depremin etkilerini azaltmıştır” dedi.

TÜKETİCİ GÜVENİ ARTTI

TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) iş birliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi neticelerinden hesaplanan tüketici itimat endeksi Nisan’da bundan önceki aya gore yüzde 9.2 artarak 87.5 düzeyine terfi etti. TÜİK, depremden etkilenen bölgeler dahil 81 ilde Nisan ayı için tüketici eğilim anketi uygulamasını gerçekleştirmiş oldu. Tüketici itimat endeksi, Mart’ta 80.1 düzeyindeydi.

Ayrıca geçen hafta 2022 yılı dördüncü çeyrek hanehalkı yurtiçi gezim verileri de açıklandı. Buna gore 2022 yılı son çeyrekte yurtiçinde ikamet eden 7 milyon 614 bin şahıs seyahate çıktı. Yurtiçinde ikamet edenlerin gezi sayısı 2022 yılı son çeyreğinde yüzde 18.6 azalışla 8 milyon 719 bin şahıs, 2022 senesinde yüzde 0.8 azalışla 52 milyon 327 bin şahıs oldu. TÜİK verilerine gore yerli turistlerin yurtiçinde yaptıkları gezi harcamaları 2022 yılının son çeyreğinde yüzde 65.8 artışla 19 milyar 59 milyon TL, 2022 yılı genelinde senelik yüzde 96.7 artışla 114 milyar 317.2 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.

TCMB’NİN FAİZ KARARI TAKİP EDİLECEK

TCMB, 27 Nisan’da Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirecek. 2023 Şubat’ta siyaset faizini 50 baz puan indiren TCMB, Mart’ta yüzde 8.5’te durağan(durgun) bırakmıştı. Ekonomistlerin ağırlıklı beklentisi TCMB’nin Nisan’da siyaset faizinde bir değişikliğe gitmeyeceği yönünde olsa da ölçülü indirim beklentisini dile getirenler de var. Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, TCMB’nin seçim öncesinde siyaset faizinde değişikliğe gitmeyeceği görüşünde. Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın da siyaset faizinde değişim beklemeyen ekonomistlerden. TCMB’nin Nisan ayı toplantısında faiz artırımına gitmesini beklemediğini söyleyen Atılım Üniversitesi Öğretim Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, TCMB’nin seçim sonrasında yeni koşullara bağlı parasal duruşu gözden geçirebileceğini kaydetti. Merkez Bankası’nın yüzde 8.5’te beklemede kalmasını beklediklerini söyleyen Dinamik Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, sonrasındaki patikanın tamamen iktisat politikası gelişmelerine bağlı olacağını dile getirdi. A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, son dönemde finansal piyasalarda ve bilhassa kurda yaşanmış olan oynaklık sebebiyle mevcut para siyaset duruşunun seçim öncesinde korunacağını, TCMB’nin siyaset faizini durağan(durgun) tutmasını beklediğini söylemiş oldu. İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer de TCMB’nin bu görüşmede siyaset faizinde değişikliğe gitmeyeceği görüşünde.

ÖLÇÜLÜ İNDİRİM BEKLENTİ DAHİLİNDE..

Internasyonal emtia fiyatlarının finansman maliyetleri ve zelzele kaynaklı tüketimi canlandırma ihtiyacına gore TCMB’nin PPK toplantısında faiz oranlarında bir revizyona gidebileceğini dile getiren Prof. Dr. Abdulkadir Develi, “Piyasa PPK’nın oranları durağan(durgun) tutacağını yada indirmesini bekliyor” dedi.

Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Öz, TCMB’nin geçen ay karar metninde, depremin kısa vadede ekonomik aktiviteyi etkileyeceği sadece orta vadede kalıcı etkiye sebep olamayacağını vurguladığını anımsatarak şunları kaydetti:

“Depremin tesirleri devam ediyor, ek olarak kuvvetli ve sürdürülebilir ekonomik gelişme için endüstri üretimi de mühim. Küresel gelişmeler ve Türkiye’deki ekonomik durumu sentezlenirse 27 Nisan’daki PPK toplantısında faizlerin durağan(durgun) tutulması ya da 50 baz puan daha indirim sonucu çıkması şaşırtıcı olmayacaktır.”

Ayrıca 2023 yılı Nisan ayı piyasa katılımcıları anketine gore ise; TCMB yedi gün vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi bundan önceki anket döneminde olduğu benzer biçimde bu anket döneminde de yüzde 8.50 olarak gerçekleşti.

YILSONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 37.77

TCMB’nin gerçek sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 40 katılımcı tarafınca yanıtlanan ve sonuçlar iştirakçilerin yanıtları toplulaştırılarak değerlendirilen piyasa katılımcı anketine gore; iştirakçilerin cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bundan önceki anket döneminde yüzde 37.72 iken Nisan’da yüzde 37.77’ye terfi etti. Iştirakçilerin Nisan ayı TÜFE beklentisi ise yüzde 2.65 artış şeklinde oldu. Ankete gore iştirakçilerin cari açık beklentisi 2023 yılı sonu için 37.8 milyar dolar, 2024 yılı sonu için 25.8 milyar dolar olarak kaydedildi. Iştirakçilerin GSYH 2023 yılı sonu gelişme beklentisi değişmeyerek yüzde 3.5 düzeyini korudu. Cari yılsonu döviz kuru beklentisi 22,91 TL’den 23,15 TL’ye çıktı.

“KONUT SATIŞLARINDA, BAZ ETKİSİ KAYNAKLI NORMALLEŞME YAŞANIYOR”

Prof. Dr. Abdulkadir DEVELİ / Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi

İki senelik bir pandemi periyodu sonrasında yaşanmış olan küresel enerji ve hammadde şoklarıyla inşaat sektöründe arz yönünde bir duraksama olmuştu. Covid-19’la birlikte değişen tercihler, yabancıların konut alımı ve tüketicilerin gayrimenkul sektörüne yatırım yapma arzusu sebebiyle 2021-2022 yıllarında konut satışlarında aşırı bir artış yaşanmıştı. O nedenle şu anda konut satışlarında yaşanmış olan azalmayı gerilemeden ziyade baz tesiri kaynaklı normalleşme olarak ifade etmek gerekir. Ek olarak bu azalışta depremin de ciddi tesiri bulunuyor. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerden etkilenen şehirlerde konut sektörünün durma noktasına gelmesi ülke genelinde konut satış eğilimini negatif etkiledi. Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa illerinin toplam konut satışları 2023 yılı Şubat’ta yüzde 57.3 düşerken, Mart’ta bu illerin toplam konut satışları yüzde 45.2 düşüş gösterdi. Seçimin sonucuna bağlı olarak sektörün eskisi benzer biçimde yukarı yönlü devam etmesi planlanıyor.

“EK BÜTÇE İHTİYACI GÜNDEME GELEBİLİR”

Prof. Dr. Ersan ÖZ / Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi

Depremin bütçe rakamlarında tesiri mal ve hizmet alım giderleri ve cari transferler kalemlerinde belirgin bir halde görüldü. Merkezi yönetim bütçe giderlerinde; depremin yol açmış olduğu gereksinimler sebebiyle büyüyen cari transferler kalemi Mart’ta, senelik yüzde 45.4 artarak 124 milyar 694 milyon TL oldu. Böylece bütçede öngörülen 1.7 trilyon TL ödeneğin yüzde 7.4’ü kullanıldı. Söz mevzusu dönemde, mal ve hizmet alım giderleri için bütçede öngörülen 318.7 milyar TL ödeneğin yüzde 8.8’i harcandı. Martta yüzde 103.4 artışla 28.14 milyar TL mal ve hizmet alım gideri gerçekleşti. 11 ilde büyük can ve mal yitirilmesine neden olan depremler Şubat ve Mart ayında merkezi yönetim bütçesini negatif yönde etkilediği ifade edilebilir. Etkilenen bölge ekonomisi ve bölgeyle alışverişi olan iç ve dış tedarik zinciri düşünüldüğünde, bütçe dengelerinde yaşanmış olan/yaşanacak organik bozulmalar ileri ki dönemlerde genel ekonomik seyri de göz önünde bulundurularak ek bütçe ihtiyacını gündeme getirebilir. Ayrıca depremlerin konut satışları üstündeki baskısı devam ediyor. Son dönemde enflasyonun yüksek seyrine rağmen konut fiyatlarının artık önceki dönemlere kıyasla aynı paralelde artmadığını görüyoruz. Bunun mühim bir sebebi konuta olan talebin son birkaç ayda canlılığını yitirmesi ve buna bağlı olarak konut satışlarının azalması. Bunun yanı sıra mevduat faizlerinin yavaş yavaş yükselmeye başlaması ve altında yaşanmış olan seyir konuta olan talebi birazcık düşürdü. Bu durum ise konut satışlarında tesirini göstererek konut satışlarının azalmasına yönelik mühim bir etkiye sebep oldu. Ek olarak kur korumalı mevduatta meydana getirilen düzenlemeler mevduat faizlerinde yukarı yönlü bir etkiye niçin oldu. Enflasyon ile faiz arasındaki makas daralıp birbirine yaklaştıkça konut satışlarında düşme ve konut fiyatlarında gerileme yaşanacağı ifade edilebilir.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )