Muhasebecilikten sekreterliğe, satış danışmanlığından davet merkezi operatörlüğüne, çevirmenlikten el işçiliğine kadar tüm sektörlerde suni zeka sistem ve otomasyonlarının giderek artması insanların işini yitirme korkusunu da bununla beraber getiriyor. Becerilerine yatırım yapmayan insanların önümüzdeki 10 yıl içinde meslekleriyle ilgili problemler yaşayabileceklerini ifade eden Şapka Koçluk Eğitim Danışmanlık şirketi kurucusu Müge Çevik, “Gelecek 20 yılda hepimizin mesleği çeşitli dönüşümlerle karşılaşacak. İnsanların en başta öğrenmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Yaşamımıza giren her yeni teknoloji yeni öğrenmeleri de bununla beraber getiriyor. Bu dönüşümlere ayak uydurarak yeni yetkinlikler öğrenmemiz koşul” dedi.

Suni zekanın her geçen gün gelişerek insan yetkinliklerini yerine getirebiliyor olması çalışanların gelecekte iş kaybı yaşayabileceği endişesine kapılmasına sebep oluyor. Uzun senelerdir fabrikalarda yer edinen robot yazılımları ve otomasyon sistemlerinin son zamanlarda etkinlik alanlarını artırmasının yanı sıra yeni suni zeka teknolojilerinin metin yazarlığından çevirmenliğe, illüstratörlükten avukatlığa kadar birçok beceriyi gerçekleştirmesi değişik sektörlerde çalışan birçok kişiyi şimdiden endişelendirdi. Çalışanların yetkinliklerini geliştirerek bulundukları ortamda fark yaratmaları gerektiğine değinen Şapka Koçluk Eğitim Danışmanlık şirketi kurucusu Müge Çevik, “İnsanların en başta öğrenmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Iyi mi yeni alışkanlıklar edinilir, iyi mi öğrenilir, bu tarz şeyleri öğrenmek gerekiyor. Yaşamımıza giren her yeni teknoloji yeni öğrenmeleri de bununla beraber getiriyor. Bu yüzden yeni yetkinliklere açık olmalı ve devamlı olarak öğrenmeliyiz. Bununla beraber bu hız ve belirsizlik dolu süreç ile baş edebilmek için de duygusal dayanıklılık kazanmalı, ruhsal sermayemize yatırım yapmalıyız” dedi.

Yetkinliklere yatırım yaparken ruhsal sermayeyi de güçlendirmek gerekiyor

Yakın zamana kadar robot makinelerin yalnız üretimde iş enerjisini ikame edeceği ve fabrikalarda çalışan sayısını azaltacağı düşünülürken, gelişen otomasyon sistemleri ve suni zeka yazılımları ile beraber değişik sektörlerden birçok çalışan işini yitirme tedirginliğine kapılmaya başladı. Suni zekanın mahkemelerde doğru karar vermeden ameliyat hayata geçirmeye kadar geliştiğine değinen Şapka Koçluk Eğitim Danışmanlık şirketi kurucusu Müge Çevik, “Teknolojideki gelişmelere karşı insanların da sorun çözerken stratejik bakabilme, empati kurabilme, bağlam yaratma, bireşim yapma şeklinde becerilerini geliştirmeleri gerekiyor. Becerilerine yatırım yapmayan insanoğlu bugün sorun yaşamasalar da önümüzdeki 10 yıl içinde meslekleriyle ilgili problemler yaşayabilirler. Bu gelişmelerden bağımsız olarak dijital imza, mobil uygulama ve online işlem kullanımının artması evrak işlerinde kurumlara gitme zorunluluğunu azalttığı için gerek kamuda gerekse banka yada telekomünikasyon şirketleri şeklinde hususi kuruluşlarda çalışan sayılarının azalmasına orta/uzun solukta niçin olacaktır. Yalnız bunlarla da sınırı olan değil, gelecek 20 yılda hepimizin mesleği çeşitli dönüşümlerle karşılaşacak. Bu dönüşümlere ayak uydurarak yeni yetkinlikler öğrenmemiz gerekiyor. İnsanlara bu süreç belirsizliklerle dolu şeklinde gözüküyor onun için ruhsal sermayelerine de yatırım yapmaları gerekiyor. Stresi yönetebilmek, belirsizlikle baş edebilmek, zorluklar karşısında yılmamak ve iş yaşamında var olmaya devam edebilmek için duygusal dayanıklılık kazanmak ehemmiyet taşıyor” dedi.

Zor şeklinde gözükse de alışkanlıkları değişiklik yapmak koşul

Gençler yada süratli adapte olanlar için teknoloji her gün keşfedilecek yeni bir serüven niteliği taşırken, ileri yaşlarda teknoloji ile tanışanlar ise yenilikler karşısında zorlanıyor. Değişime direnmenin ilerisi için zorluklar doğuracağına değinen Çevik, “Yeni teknolojilere ayak uydurma mevzusunda bilhassa ileri yaşlardaki bireyler zorlanıyor. Alışkanlıkları değişiklik yapmak kolay gözükmüyor sadece geldiğimiz noktada artık koşul oldu diyebiliriz. Günümüzde yalnız insanlarla değil, robotlarla da etkileşim içinde çalışıyoruz. Her gün yaşamımıza değişik bir uygulama daha giriyor ve iş yapış şekillerimiz değişiyor. Performans, verimlilik ve maliyetler artık daha çok önemseniyor, bu yüzden teknolojiye direnmek yerine ayak uydurmak ve kendimizi geliştirmek işimizi elimizde tutabilmemiz için koşul haline geldi” dedi.