Panama Kanalı’ndaki bir adada varlığını sürdüren bir mangrov ormanı 22 milyon yıl ilkin şiddetli bir volkanik patlamada küle ve hemen sonra taşlaşan lavların altına gömülüp gezegenden silinene kadar büyümüş, serpilmiş varlığını sürdürmüştü. Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü’ndeki bilim adamları, bir zamanlar Barro Colorado Adası’nda yer edinen ağaçların fosilleşmiş kalıntılarını buldular.

Kendine özgü özelliklerini hala korumuş olan toplam 121 tane ahşap parçası bulunmuş oldu. Ekip, çoook uzun bir süredir yitik olan ormanı tekrardan keşfetmenin yanı sıra, bu ormanın bugün Dünya’da görülmeyen bir türle dolu bulunduğunu da belirledi.

Ormanı gizleyen güç: Lahar

Fosil kanıtları devasa bir volkanik patlamanın laharı tetiklediğini gösteriyor. Lahar; şiddetli su, balçık, kül ve kaya akışı anlamına gelmekte. Son aşama yakıcı olabilen laharlar 140 metre şeklinde korkulu derinliklere ulaşabilir ve yoluna çıkan her türlü yapıyı yok edebilir. Ve fakat o denli süratli bir sıvı beton işlevi de görür ki nebat ve hayvanlara çürüme fırsatı bile bırakmaz.

Laharın canlıların içine sızan ve dokularını taşlaştıran silika bakımından varlıklı suları da eklenince, ortaya iyi korunmuş fosiller çıkıyor. Bilim adamları fosilleri Barro Colorado Adası’ndaki bir derede buldu.

Bilim adamları parçaları mikroskop altında incelerken B, D, H ve I kodlu görsellerde su kanallarının hala belirgin bir halde gözüküyor olmasına dikkat çekiyor.

Ortalama 23 milyon yıl ilkin, Erken Miyosen Süreci’nde, Cenup ABD ile Karayip levhasındaki büyük kara kütleleri çarpışarak Panama’nın ve Orta ABD’nın geri kalanının manzarasını şekillendirdi.

Barro Colorado Adası olarak malum yükselti de bu zamanda oluşacaktı. Çalışmanın yazarları ormanın kenarlarında ağaçların ortalama 40 metre yüksekliğe kadar büyümüş olduğu bir mangrov ormanı bulunduğunu ifade ediyor.

Tortu örnekleri, ormanın tuzlu ve tatlı suların buluşmuş olduğu bölgede büyüdüğünü ve böylece mangrovlar için ideal koşulların oluştuğunu gösteriyor. Bölgede başka ağaç fosillerinin bulunmaması, öteki türlerin bu habitatta yaşamalarının zor olacağını düşündürmekte…

Devasa bir mangrov ormanı için koşulları ideal kılan tek şey tatlı ve tuzlu suyun buluşması değil. Miyosen döneminde atmosferik karbondioksit konsantrasyonları şimdikinden oldukça daha yüksekti; bugün bu kıymet ortalama 419 ppm. O dönem ise söz konudu kıymet milyonda 500 parçanın (ppm) üzerindeydi.

Bu ağaçlara artık Orta ABD’da rastlanmıyor

Ağaçlar büyümek için CO2 tükettiğinden, çalışmanın yazarları bu eski türlerin günümüz mangrov ağaçlarından oldukça daha yükseklere ulaşabileceği sonucuna vardı. Bilim adamları ağaca Sonneratioxylon barrocoloradoensis adını verdiler; ilk kısım, ilişik olduğu cins ve bugün hala mevcud bir grup. Adının ikinci kısmı nerede büyüdüğünü şu demek oluyor ki Barro Colorado Adası’nı gösteriyor.

Türün Sonneratioxylon cinsinde yaşayan bazı akrabaları hala mevcut sadece bunlar yalnızca Güneydoğu Asya’da bulunmakta; hiçbiri Cenup yada Orta ABD’da kalmadı. Habere mevzu bulgular Palaeogeography, Palaeoclimatology, Palaeoecology dergisinin Mart 2024 sayısında yayınlanacak.

Velhasıl Barro Colorado Adası’nı oluşturan jeolojik faaliyetler hem de bu eski ormanın da sonu anlamına geliyordu. Orman oluştuktan bir süre sonrasında, şu demek oluyor ki bir milyon yıl kadar sonrasında, mahalli bir yanardağ patladı.

Külleri ve kayaları mevcut su ve çamurla birleşerek ağaçları bir lahar halinde kapladı. Yazarlar, ağaç fosillerini çevreleyen volkanik kumtaşı da dahil olmak suretiyle fosil kanıtlarının, ağaçların üstüne döşenen şeyin muhtemelen tek bir büyük patlama olduğu sonucuna vardı.

Sadece söz mevzusu orman muhtemelen yalnız değildi.

Emek verme yazarları, Miyosen’den bu yana bu mahalli yok oluşların muhtemelen dünya genelinde gerçekleştiğini öne sürüyor. Sonuçta, bu ormanı oluşturan ve onu yok eden aynı koşullar, değişen Dünya’nın her yerinde oluyordu: Gezegenin değişen plakaları karayı yukarı itti, sonrasında mangrovlar oluştu ve volkanik aktivite onları yok etti…


Kaynak: Daily Mail / Metin Aktaşoğlu tarafınca Türkçeleştirildi