[ad_1]

Aleviler ibadet yaparlar. Aleviler’in ibadetlerinin adına Cem denir. Buna aynı zamanda “Halka Namazı” adı da verilir. YaniAlevilerin ibadeti Cemevinde yapılan Cem yada “halka namazı”dır. Bazı kesimlerde Aleviler’in ibadet yapmadığı kaygısı ön yargıdan kaynaklanıyor. Ya da İslamı çok mezhebi yorumlayanlar kendi mezheplerinin yaptığı şekilde ibadet yapmayanları ibadet kabul etmiyorlar.

Aleviler, İbadet yapıyorlar. Adına “Cem” ya da “Halka Namazı” adı veriliyor ve Cemevinde yapılıyor. Aleviler’de ibadeti yöneten kişiye yada din adamına da “Dede” adı veriliyor. İlk yıllarda Cemevi diye bir özel mekan yoktur.Bu bazen müsait bir ev oluyor. Zamanla; bir ev ibadet için ayrılıyor. Buraya Cemevi deniyor. Tarihte bu mekanlar birçok yerde; Dergah, Külliye, Türbe şekline dönüşmüştür. Ahmet Yesevi Dergahı, Seyidi Battal Gazi Dergahı, Hacı Bektaş Veli Dergahı gibi.

Aleviler camide yapılan ve 5 vakit namazdan ibaret olan ibadetin İslam’ın ilk yıllarında ve Kur’an-ı Kerim’de olmadığına inanırlar. Bu nedenle camiye gitmezler. Beş vakit namaz kılmazlar.
İslam’ın ilk yıllarındaHz. Muhammed’in sağlığında cami yoktur. Kuran-ı Kerim’de de cami yoktur. Kuran-ı Kerim’de ibadetin şekli ve sayısı da bugün bazı kesimlerin uygulamaları gibi değildir. Hz.Muhammed ve çevresindeki müslümanların ibadet mekanları camiden çok cemevi şeklindedir. Mimbersiz, minaresiz mütevazi mekanlar vardır.
Aleviler; Kur’an-ı Kerimde 5 vakit namazın olmadığını bunun camide kılınmasınında zorunlu olmadığına inanırlar. Aleviler; Cami geleneğinin ve 5 vakit namaz geleneğiin Hz. Muhammed’in vefatından sonra esas olarakta Emeviler zamanında uygulanmaya başladığına ve kurallaştığına inanırlar.

Aleviler; Kuran-ı Kerim’de şart olan ibadetin perşembe akşamları yapılan ibadet olduğuna inanırlar. Bunu Sünni müslümanların Cuma namazı olarak eda edildiğini kendilerininde Perşembeyi, Cuma’ya bağlayan gece yapılan “Cem İbadeti” yada “HalkaNamazı” olduğuna inanırlar. Ve bu ibadeti eda ederler. Bu ibadetinde Hz. Muhammed’in Miraç’tan dönüşte yapılan “Kırklar Cemi” olduğuna inanırlar.

Aleviler bugün yaptıkları ibadet olan Cem ibadetinin kökeninin İslam’ın ilk dönemlerinde Hz. Muhamemet’in Miraç’a çıkmasından bu yana yapıldığına inanırlar.
Hz. Muhammed, Miraç dönüşü uğradığı dergahta kendisini Kırklar’ın beklediğini Kırklar Meclisi’nde bulunan erenlerin; 22’inin erkek 17’sinin de bacı canlardan oluştuğunu görür. Hz. Muhammed’in Miraç’tan dönüşü Kırklar Cemi’nde yapılan Cem ile yaşanır. Tüm canlar birlikte Cem olur, dem alınır veKırklar Semahı dönülür.

Aleviler; çeşitli nefeslerinde de ifade ettikleri “Miraç’takiMuhammed”ten bu yana Kırklar Cemini veKırklar Semahı’nı yaşatırlar.

İslam tarihine çok mezhebi bir bakış açısı ile bakılıp İslam’ın orjinal bilgi kaynakları yok edildiğinden Miraç, Kırklar Cemi, KırklarMeydanı vs. dendiğinde bu kavramlara çok yabancı gözlerle bakılmaktadır. HalbukiMiraç olgusu İslam tarihinde ne denli gerçek kabul ediliyorsa, Kırklar Cemi ve Aleviler’in ibadeti olan cemin miraç kaynaklı olduğunda bu denli gerçek kabul edilmek zorundadır.

Aleviler bir ibadet biçimi olarak oruç tutarlar. Ama bu soru ile sorulmak istenen Ramazan orucu ise; Aleviler, Ramazan orucu tutmazlar. Ramazan Orucu’nun Kur’an Kaynaklı farz bir ibadet olduğunu kabul etmezler. Ramazan Orucu’nun da 5 vakit namaz gibi Emeviler döneminde İslamiyet içine sokulduğuna inanıyorlar.
Aleviler, tüm peygamberlerin veHz. Muhammed’in de tuttuğuMuharrem Orucu’nu tutarlar. Bu oruca Kerbela Olayı nedeniyle iki gün daha ilave ederek 12 gün olarak tutarlar. Buna matem, yas orucu da denir. Ayrıca bazıları bu orucu 3 günde Masumu Pakları (Masumlar) yani savaşlarda öldürülen çocuk yaştaki suçsuz, masum temiz çocuk şehitler için tutulan orucuda ilave ederek tutarlar. Bu tutulan 3 günlük ek oruca; “Masum-uPaklar Orucu” denir. Böylece 10 Muharrem orucu 15 gün olabilir.

Oruç sonunda ise; 12 çeşit kuru meyve ve tahıl çeşidinden oluşan Aşure yemeği pişirilir ve herkese lokma olarak dağıtılır. Bu orucu 12 yıl tutanlar 12 kazan aşure pişirerek törenle Aşureleri dağıtırlar.

Aleviler’in tuttuğu orucun özelliklerinden biri; akşamdan niyet tutulup ertesi gün oruç tutulur. Oruç günbatımında açılır. Sahurda yemek yemek yoktur. İftarda ise özel bir hazırlık adeta yemek şöleni yoktur. İftar sofrası her günkü akşam yemeğinin özelliklerini taşır.

12 günlük oruç boyunca; eğlence yoktur. Kavga, gönül kırmak, yalan söylemek, insanları üzmek vs. yoktur.Hatta zevk ve sefa kapsamına girdiği için sakal kesilmez. Kerbela olayı anısına su içilmez et yenmez. Kesici aletler ele alınmaz. Herhangi bir müzik aleti çalınmaz. Nefes söylemek için bile bağlama ele alınmaz. Aletsiz nefesler, mersiyeler okunur. İbadet, dualar bağlamasız yapılır.

Alevilerde Cem ibadetini dede yönetir. Yani din adamına dede denir. Dedelerin soyunun Hz. Muhammed’e dayandığına inanılır. Soyu peygambere ulaşmayan kişi Alevilere dedelik yapamaz. Dedelik babadan oğula geçer. Bir babanın birden çok erkek çocuğu varsa onlar içinde babanın uygun bulduğu ve elverdiği oğlu dede olur. Tüm çocuklar dede olmaz.
Hz. Muhammed’in soyu kızı Fatıma ile Hz. Ali’nin evliliğinden olan Hasan veHüseyin’den devam etmiştir. Hz. Hasan’ın soyuna Şerif, Hz. Hüseyin’in soyuna Seyit denir.
Alevi dedelerine; “Seyidi Saaddet evlad-ı resul” denilir. Hilafetin başından beri Hz. Muhammed’in soyunun nüfus kütüğünü “Nakibul eşraflık” adlı kurum tutmaktadır. Bu nakibal eşraflık kurumu hilafetin Osmanlı’ya geçmesi ile Osmanlıya geçmiştir. Bugün bizdeki dedelerin elindeki secerdelerin çoğu bu nakibul eşraflık kurumu tarafından düzenlenmiş orjinal belgelerdir.

Dede soyluluk, Kerbela Olayı’ndan sonraTürk illerine geçmiştir. Bugün birçok Türkmen dedesinin peygamber soyundan olması bu kanaldan gelmektedir. Bu nedenleTürkmen Alevi dedelerin soylarının evlilikler yolu ile peygamber soyuna ulaşması olasıdır.

Cemi dede yönetir. Dedeler peygamber soyundandır. Bunun isbatı secereler ile, birde bu hizmet yüzyıllardır süren bir hizmettir. Her toplum kendi dedesini tanır. Dedesoylu olmayan birinin dedelik yapması oldukça zordur. Aleviler kapalı bir toplumdur. Dışardan içlerine girip dede olmadığı halde kendini dede kabul ettirmesi biraz zordur. Her insan ağzı ile kuş tutsa Alevi Cem’ini yürütemez. Dedenin peygamber soyundan olması şarttır.
Cem’e kavgalı, küslü, suçlu kimse alınmaz. Varsa ibadetten önce onlar barıştırılır. Alevilik yola bazı uğraşlarda bulunanlar alınmaz. Bunlar; Avcılar, kasaplar, görevi işkence yapmak veya adam öldürmek olanlar yola alınmaz. Cem’e katılıp birbirinden davacı olanlar için katılan tüm Cemaatin jüri olduğu bir yargılama olur. Bundan aklanınca Cem devam eder.
Alevilikte ilk etik kural; eline, diline, beline sahip olmaktır. Alevilikte vahim hatalar işleyen kişiler yoldan atılır. Düşkün edilir. O kişi toplum dışına itilir. Toplumdan izole edilir.

Cem’e gelen lokmalar eşit dağıtılır. Az bulana tekrar verilir. Bu dağılımda eşitlik sağlanır. Cemde cinsellik yoktur. Tüm katılımcı canlar insandır. Erkek yada kadın değildir. Cinsellik ibadet sırasında yoktur. Böyle bir duygu unutulur. Tüm canlar başka bir dünyaya yolculuk eder. Transa geçer. Kadın, erkek yoktur. Can, canlar, eren, erenler vardır. Cem Töreninde cinsellik yoktur.

Alevi ibadetine Cem denir. Çocukların ve yetişkinlerin birlikte katıldığı birazda eğitim amaçlı olan cemlere Birlik Cemi denir. Buna bazı yörelerde; Abdal Musa Cemi yada Kısır Cem’de denir.
Bunun dışında sadece müsahip ve evli çiftlerin katıldığı ve her çift için yılda bir yapılan ceme görgü cemi denir. Bu cemde görgüsü yapılan Canlar özünü dara çeker. Kendilerini gönüllü olarak dârâ çekerler, yargılamaya tutarlar. Şikayeti olan canlarda şikayetlerini dede önderliğindeki canların huzurunda ifade ederler. Görgüsü yapılan canların bir yıllık yaşamları mercek altına alınır. Adeta rehabilitasyon yapılır. Ruhsal bir temizlik yapılır. Bir yıllık yaşam gözden geçirilir. Kişilik rehabilite edilir ve yola devam edilir.

Bu cem daha disiplinli yapılır. 12 hizmetin tüm kuralları uygulanır. Bu cemin süresi yoktur. Yaklaşık akşam 5 de başlar. Sabaha kadar sürdüğü gibi bir günden fazla sürdüğüde olur. Katılan canların ruhsal birlikteliği adeta yenilenir. Ruhsal bir yenilenme sağlanır.

MUHARREM ORUCUNDA NİYET EDİLİRKEN OKUNACAK DUA

Bismişah Allah, Allah

Hak Muhammed Ali aşkına

Şehitler serdarı İmam Hüseyin aşkına

Kerbela meydanında şehit düşen masumların aşkına

Oniki İmam, Ondört Masumu-u Pak, Onyedi Kemerbest efendilerimizin hürmetine

Hz. Fatma Ana’nın şefaatine

Hazır, gaip gerçek erenlerine himmetine niyet ettim yarin matem orucunu tutmaya

Niyetimiz kabul ve makbul ola

Hak dergahına yazıla

Evliya kerimine, İmam Hüseyin demine Allah eyvallah

Gerçeğe Hü.

MUHARREM ORUCU OKUNURKEN AÇILAN DUA

Bismişah Allah, Allah

Niyetlerimiz kabul, lokmalarımız makbul, muratlarımız hasıl ola

Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, Kırkların, Oniki İmamların, Ondört Masum-u Pakların, Onyedi Kemerbestlerin dergahına yazıla

Kerbela şehitlerimizin, gelmiş geçmiş cümle ulularımızın, atalarımızın ruhu revanları şad u handan ola

Allah bizleri görünür görünmez kazalardan, belalardan, afetlerden, ve her türlü kötülüklerden koruya

Bizleri Ehlibeytin katarından, didarından ayırmaya

Cümlemize sağlık, huzur, birlik, dirlik, hayırlı kazançlar ve hayırlı kısmetler nasip eyleye

Gerçeğe Hü. 



[ad_2]

Source link