Telefonunuz çalıyor ve ekranda arkadaşınızın adını görüyorsunuz fakat açmaktan kaçınıyorsunuz. Son altı konuşmanızdan bildiğiniz gibi ki dostunuz gene çıkmaya başladığı kişiyi anlatacak yada patronu hakkında dert yanacak.

Ve asla size iyi mi olduğunuzu sormayacak, sorsa bile sözü döndürüp dolaştırıp gene kendisine getirecek.

Business Insider’a konuşan psikolog Jill Weber ‘enerji vampiri’ olarak adlandırılan bu tür arkadaşların ‘iç kaynaklarınızı tükettiğini’ söylüyor.

Evet, hiçbir ilişkide 50/50 muhteşem denge diye bir şey yoktur. Örneğin zor bir dönemden geçen bir dostunuz sizden daha çok desteğe gereksinim duyabilir. Sadece bir enerji vampiri bir ayrılığı yada memnun olmadığı bir işi asla geride bırakamaz; her şey yoluna girdiğinde dahi ilgisini (bir süre de olsa) size yöneltmeyi akıl edemez.

Weber, “Onlar bir tür alan fakat vermeyen; sohbeti toksik, negatif ve yargılayıcı unsurlarla tıka basa dolduran insanlardır” diyor. Bir arkadaşın son aşama antipatik bulunduğunu fark etmek yada bunu kabul etmek daima kolay değil. Weber, arkadaşınızın bir enerji vampiri olabileceğine dair bazı mühim işaretleri ve ne yapmanız icap ettiğini konu alıyor.

1. Konuştuktan sonrasında nadiren iyi hissedersiniz

Weber, bir ilişkideki ciddi dengesizliğin en net işaretlerinden birinin, beraber takıldıktan yada telefonda söyleşi ettikten sonrasında iyi mi hissettiğiniz bulunduğunu söylüyor.

“Enerjinizin düştüğünü ve kendinizi daha fena hissettiğinizi fark edersiniz. Uzaklaşırsınız yada içinizi kemiren bir şeyler vardır. Bu etkileşimin bir sonucu olarak negatif duygular ortaya çıkar. Beraber oldukca fazla vakit geçirdiğiniz vakit mental sağlığınızda değişimler hissetmeye başlayabilirsiniz” diyor.

“Oysa her iki tarafın da memnun olduğu bir arkadaşlık ilişkisinde, ciddi ve zor bir konuşma yapmış olsanız dahi çoğu zaman kendinizi yenilenmiş hissedersiniz” diye ekliyor.

2. Çoğu zaman öz farkındalıktan yoksundurlar

İllüstrasyon: Mashable

Weber, enerji vampirlerinin duygusal olarak olgunlaşmamış davranışlarının ilişkilerini iyi mi etkilediğini bir çok vakit algı edemediğini söylüyor.

“Bu öz farkındalık eksikliği çoğu zaman iş ortamlarına, aile ilişkilerine ve duygusal ilişkilerine de yansır” diyor. Kısaca öteki insanlara da pek itina göstermediklerini fark edebilirsiniz.

3. Size ‘duygusal bir çöp kutusu’ benzer biçimde davranıyor olabilir

‘Vampir’ kelimesi, hayatınızı emen bir dost imajını çağrıştırsa da Weber, enerji vampirlerinin tam tersini yaparak ve sizi ‘söz kalabalığı bombardımanı’ ile sizi tükettiğini söylüyor.

Bu şekilde durumlarda adeta ‘duygusal bir çöp kutusu’ olduğunuzu ve birinin size kustuğunu hissedebilirsiniz.

İnsanların yazışma seçimi değişik olabilir yada birinin diğerinden daha çok şey anlattığı durumlar değişebilir. Sadece bir enerji vampiri sizin sorunlarınız olup olmadığını umursamayacak yada artık konuşma sırasının size geldiğini fark etmeyecektir.

4. Hayatlarında sık sık dram yaşarlar

İllüstrasyon: Mashable

Weber, bir enerji vampirindeki öz farkındalık eksikliğinin ‘dram’ yaratabileceğini söylüyor. Mesela tüm hatayı yeni partnere yükleyerek bir ayrılığa yol açabilirler. Yada iş yerinde vakalara yalnız kendi açılarından bakarak emek harcama dostlarıyla devamlı gerginlik yaşayabilirler.

Weber, “İşte bu yüzden olan bitene dair o anlatılacaklar sıralaması uzayıp gider ve asla bitmez. Şundan dolayı kendi kendilerini iyi mi baltaladıklarına ve sabote ettiklerine dair içgörü eksikliği söz mevzusudur” diyor.

5. Çoğu zaman geri bildirimi iyi karşılamazlar

Eğer hayatınızdaki enerji vampirine hissettiklerinizi söylemek istiyor fakat tereddüt ediyorsanız, Weber çekimser kalma içgüdünüzün yersiz olmadığını söylüyor ve şöyleki devam ediyor:

“Çoğu zaman içgörüsü oldukca zayıf olan kişiler onlara ayna tuttuğunuzda iyi tepki vermezler. Durumu kavramakta hakikaten güçlük çekerler, oldukca savunmacı olurlar ve vakası tersine çevirirler.”

Weber, bu biçim durumlarla baş etmenin ‘hakikaten zor’ olabileceğini fakat bunun her şeyi tolere etmeniz gerektiği anlamına da gelmediğini ifade ediyor.

Peki ne yapılabilir?

Seçeneklerden biri onunla (telefonda yada baş başa) ne kadar vakit geçireceğinize dair makul sınırlar koymak. Eğer gerekçeniz hakkında açıkça konuşmakta bir sakınca görmüyorsanız, “Son iki konuşmamızdan sonrasında kendimi hakikaten bitkin hissettiğimi fark ettim, bundan dolayı birazcık dinlenmem gerekiyor” benzer biçimde bir şey söyleyebilirsiniz.

Dostunuz hakikaten zor bir dönemden geçiyor olabilir ve muhabbeti ele geçirdiğinin bilincinde bile olmayabilir. Sadece ezelden beri buysa, onun konuşmayı deneyip bir netice elde edemediyseniz ve sizi ‘duymuyorsa’ tamamı birer işaret olabilir. Kim bilir bu arkadaşlığı geride bırakmanın zamanı gelmiştir.


Business Insider makalesinden Türkçeleştirildi.