Metne son anda koydular. O paragraf olmasa niyetlerini bu kadar net kavramakta zorluk çekebilirdik.

Metne ilave edilen o paragrafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışmaya açtığı Lozan konusundan ne kadar rahatsız olduklarını ifade ediyorlar. 

Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği Türkiye’nin müzakere sürecini donduran metne ilave edilen “Lozan paragrafı” şöyle:

“AP, modern Türkiye’nin sınırlarını belirleyen ve yaklaşık bir yüz yıldır bölgedeki barışın ve istikrarın korunmasına katkı sağlamış Lozan Anlaşması’nı tartışan açıklamalardan çok ciddi şekilde endişe duymaktadır.”

PKK yıllardır Türkiye’yi bölmek için mücadele ediyor. Türkiye’yi bölüp devlet kuracak!

Yıllardır PKK’yı kim destekliyor? 

Avrupa Parlamentosu Lozan Anlaşması’nı tartışmaya bile gerek görmeden doğrudan bozmak, iptal etmek isteyen adımı atan PKK’ya karşı Lozan’ı savundu mu?

Hayır. Dün de bugün de destekliyor.

Lozan’ı PKK iptal etmek isterse ses çıkarma Cumhurbaşkanı Erdoğan tartışmaya açınca Türkiye’nin üyeliğini dondur; ne güzel iş.

15 Temmuz nedir?

Sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda Lozan Anlaşması’nın sona erdirilmesidir. 

15 Temmuz Türkiye’nin parçalanması ve işgal edilmesi kalkışmasıdır.

15 Temmuz Türkiye’yi bölmek istiyor, yani Lozan Anlaşması’nı sona erdirmek istiyor, bir şey demiyorsun. Hatta destekliyorsun, Lozan Anlaşması’nı sona erdirmek isteyenlerle mücadele eden Türkiye’yi, OHAL’i kaldır, diye eleştiriyorsun.

Orada Lozan Anlaşması aklına gelmiyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Lozan Batı’nın dayatmasıdır, şuna bir daha bakalım” deyince ortaya çıkıp “Lozan Anlaşması” diyorsun.

SENİN DERDİN ÜYELİK DEĞİL KÖLELİK

Türkiye işin farkına vardı. Lozan tartışmasının bir iç mesele olmadığını anladı. Lozan konusu Türkiye’nin Batı ile tartışması. Yeni yol arayışının anahtar cümlesi. Türkiye Lozan tartışması ile kendisine yönelik saldırı ve işgal girişimlerine cevap veriyor.

En önemlisi de sana bağlı kalmaktan, senin kölelik düzeninden çıkıyor. Kendine yeni bir yol çiziyor.

Seninle kölelik değil, eşit bir ilişki kurmak istiyor.

Bunun yolunun bölgesinde yeni bir düzen kurmaktan geçtiğini fark ediyor.

Yapmak istediği tam da budur.

Senin de itirazın aslında tam da bunadır.

O kararı Türkiye’nin düzen kurma çabasına dur demek için aldın. 

Tıpkı İslam Ordusu’nun kuvveden fiile çıkmasından sonra Türkiye’ye işgal girişimine kalkıştığın gibi.

2016’nın Şubat ve Mart ayında İslam Ordusu 200 bin askeriyle Suudi Arabistan’da tatbikat yapınca çılgına döndün.

Suriye’yi bölüp kuzeyinde bir PKK devleti kurdurmaya kalktın. Türkiye’yi terörle kuşatıp teslim almayı hedefledin. 

Yetmedi, 15 Temmuz’da doğrudan saldırdın, işgale kalkıştın.

Dayak yedin, yenildin.

Suudi Arabistan’ı hedef aldın, dava bombardımanına tutmaya kalktın.

Ankara biraz yarasını beresini sarınca cevabı verdi. Cerablus’ta o terör koridorunu kesip attı.

TSK’nın Suriye’de bataklığa filan gömüleceğini sanıyordun, tam tersi oldu.

Dabık, El Bab, Münbiç’e doğru ilerleyen bir ÖSO ve TSK gördün. Ümmetin TSK’yı nasıl kucakladığını fark ettin.

PKK/YPG’yi silahlandırdın, eğittin, ÖSO’nun karşısına çıkardın. Bir hiç oldukları anlaşıldı.

ABD geçiş döneminde, başında bir topal ördek var deyip, nöbeti devraldın.

AP’den bir karar çıkarttın.

Türkiye korkuverir, dolar fırlar, liderleri yelkenleri indirir sandın.

Halep’ten kaldırdığın uçakla 3 askerimizi şehit ettin. Adana’da bomba patlattın. 

Türkiye diz çöker filan zannettin.

Biri “Ağır Tablo” diye manşet attı; diğeri “Dün kara gündü” dedi “donduk”, “şehit olduk”, “öldük”, “çöktük” diye yazdı.

Bir de baktık ki “El Bab Türk Hava sahası oldu.”

Türkiye’nin planı var, hedefi var…

Üç beş gürültüye bakıp yolunu değiştirecek değil.
    

Celal KAZDAĞLI-Kanalahaber-25 Kasım 2016