8 Ocak günü Florida’daki Cape Canaveral’dan fırlatılan Vulcan roketi, içinde hususi bir uzay şirketi olan Astrobotic’e ilişik, Peregrine adlı bir uzay aracıyla Ay yüzeyine doğru yola çıktı.

Boeing ve Lockheed Martin ortaklığıyla kurulan “United Launch Alliance” şirketinin (Uzun süredir Atlas V ve Delta IV Heavy benzer biçimde roketlerle birçok fırlatmaya imza atmıştı) Vulcan adlı roketi, ilk uçuşunda yükünü başarıya ulaşmış bir halde atmosfer dışına çıkarmayı başardı.

Peregrine uzay aracını taşıyan Vulcan roketi ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirmiş oldu.
Fotoğraf: AFP/Getty

Roketin ikinci aşamasının ayrılmasından kısa bir süre sonrasında, uzay aracı yer ile iletişime geçti ve itki sistemini aktifleştirdi. Sadece kalkıştan 7 saat sonrasında, firmanın yapmış olduğu açıklamayla, itki sisteminde bir sorun olduğu duyuruldu. Uzay aracını Güneş’e doğru dönmesini engelleyecek itki sisteminde bir problem olduğu açıklandı. Bu da uzay aracının güneş panellerinin güç üretmesini engelleyebilecek mühim bir problem.

Yer görevlileri doğaçlama bir manevra yaparak güneş panellerinin yine doğru açıya ulaşmasını sağlamış oldu. Astrobotic’ten gelen açıklamada aracın pillerinin şarj edilmeye başlandığı söylendi, sadece bu açıklamadan 29 dakika sonrasında şirketten bir başka izahat geldi: “Ne yazık ki, itki sistemindeki hata, yakıtta mühim seviyede bir kayba niçin oluyor. Ekibimiz bu kaybı stabil hale sokmaya çalışıyor, sadece şu anki durumda alabileceğimiz veri ve yapabileceğimiz deneyleri maksimumda tutmaya çalışıyoruz. Alternatif vazife profillerinin daha mantıklı olup olmadığını ölçmekteyiz.”

“Ay yarışı” hala sürüyor

180 santimetre boyundaki Peregrine’in Ay’a 23 Şubat’ta yumuşak iniş yapması bekeniyordu. Sadece bahsi geçen problemler yaşanmasa bile, bir başka hususi firmanın Ay’a yollamış olduğu vasıta tarafınca bu “yarışta” geçilme ihtimali vardı. Eski NASA çalışanları tarafınca kurulan Intuitive Machines adlı firmanın, 22 Şubat ya da öncesinde bir uzay aracını Ay yüzeyine indirmesi planlanıyor. SpaceX’in Falcon 9 roketiyle önümüzdeki Şubat ayının ortalarında fırlatılması beklenen bu görevin de başarıya ulaşmış olup olmayacağı merak mevzusu.

Bu “ikiz” görevler, 60’larda ülkeler içinde yaşanmış olan “uzay yarışı”nın bir benzeri benzer biçimde görülebilir. Sadece bu sefer yarış, ülkeler değil firmalar içinde yaşanıyor. NASA’nın da bu yarışa, Ticari Ay Yükü Hizmetleri (CLPS) programı dahilinde önümüzdeki 10 yıl süresince 2.6 milyar dolar yatıracağı biliniyor. CLPS görevleri, NASA’nın 1972’den sonrasında Ay’a ilk insanları göndermesini beklediğimiz Artemis görevlerini destekleyici araçları Ay’a göndermesini sağlayacak. CLPS görevlerinin içinde çeşitli bilimsel deneyler ve benzeri araçların gönderilmesi haricinde, astronotların Ay’ın cenup kutbu yakınında yeri delip su araması için kullanacakları robotik bir vasıta da içeriyor.

Ay’a ne süre dönüyoruz?

Bu senenin sonu ya da 2025’in başlarında NASA, üç Amerikan ve bir Kanadalı’dan oluşan 4 astronotu, Ay’ın çevresinde döndürüp geri getirmeye hazırlanıyor. Bu aşama başarıyla gerçekleşirse, sonraki dönemde benzer bir ekibin bu sefer Ay yüzeyine ineceği bir vazife daha gerçekleştirilecek.


The Washington Post‘un haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.