Bazılarımız yaz tatili için plan hayata geçirmeye başladı bile fakat gerçek şu ki o mukaddes ve güneşli günlere daha oldukca var. Her neyse ki 9 günlük bayram tatili imdamıza yetişti ve bu gönlümüzce gezip tozmak, birazcık dinlenip ‘resetlenmek’ ve sevdiklerimizle zaman geçirmek için hakkaten muhteşem bir fırsat.

Fakat sizin de bildiğiniz suretiyle işler devamlı planladığımız benzer biçimde gitmiyor. Daha iyi mi bulunduğunu anlamadan, kendinizi elinize tutuşturulan kısır dolu bir tabakla (ve doğal ki ayağınızda korkulu bir terlikle) Sabiha teyzenizin kanepesinde otururken bulabilirsiniz. Zira bayram demek hem de akraba ziyaret(ler)i demek.

Bu ziyaretler, kimi zaman negatif aile dinamiklerinin havada mini mini şimşekler yaratmasına vesile olabiliyor. Moda tabirle ‘negatif basan’ uzaktan akrabanız, gülümseyerek tatlı tatlı söz sokan kuzeniniz, garip esprileriyle ortamı darlayan enişteniz, kendi oturmayan ve devamlı etrafına da iş buyuran yengeniz, telefondan kafasını kaldırıp insanlara bir ‘merhaba’ demeyen ergen yeğen, adını devamlı unuttuğunuz fakat kesinlikle hakkınızdaki her detayı bilmek isteyen o meraklı zat-ı muhterem… Bu sıralama daha bu şekilde uzayıp gidiyor.

Kent yada yurt dışındaki akrabanızdan ‘biz geliyoruz’ temalı sempatik bir ileti almış bir ev sahibi de olabilirsiniz. Normal olarak milletçe konuk ağırlamayı seviyoruz ve misafirin başımız üstünde yeri var. Fakat bu şekilde bir durumda ‘şöyleki bir ayaklarımı uzatsam’ temalı tüm hayallerinizle vedalaşsanız iyi olur.

Mashable Türkiye ekibi olarak hepinizin şeker tadında bir bayram geçirmesini diliyor ve ağzınızın tadı asla bozulmasın diyoruz. Ve mühim bu mevzuya parmak basıyoruz: Bayramda akraba zulmünden iyi mi uzak durabiliriz?

İşte uzman tavsiyelerinden oluşan mini bir rehber…

Yale Duygusal Zekâ Merkezi’nin kurucu ortağı ve danışmanı olan Robin Stern bir psikanalist. Hem de ‘Gaslight Etkisinden Kurtulma Kılavuzu’ adlı kitabının yazarı ve mevzuda bir de podcast sunuyor.

Getty Images

Dinlence ve bayramlarda gerçekleşen buluşmaların negatif aile dinamiklerini ortaya çıkarabileceğini vurgulayan Stern, “Kim bilir hakkınızdaki düşünceleriyle sizi rahatsız eden ve bu tarz şeyleri size söylemekten zevk alan bir akrabanız var. Yada sizi en iyi niyetli yaklaşımınızda dahi devamlı olarak suçlayan bir kardeşiniz” diyor. Ve bu şekilde aile toplaşmalarında hastalarının duyduğu bazı yorumları şöyleki sıralıyor:

  • “Çocuk yok mu? Hayatınızı gerçek sorumluluklar olmadan yaşayabilmeniz ne kadar güzel…”
  • “Birinin sana mesuliyet verip seni bir şeylerin başına getirdiğine inanamıyorum!”
  • “Daima işine ailenden daha çok öncelik verdin.”
  • “Kafanın para işlerine çalışmadığını tamamımız biliyoruz.”
  • “Hayırlı evlat olsaydın aileni daha sık ziyaret ederdin.”

Ailenizle rahatlık içinde bir günün tadını çıkarmaya çalışırken sık sık kendinizi korumak için çaba sarfetmek durumunda kalıyor yada devamlı bir şeyleri yanlış yapma korkusu yaşıyorsanız Stern’e bakılırsa ‘Gaslighting’ tesirinde olabilirsiniz.

Burada bir ayraç açalım: Gaslighting psikolojide kurbanların kendi algılarını sorgulamalarına yol açan bir tür manipülasyonu tanımlamak için kullanılıyor. Bazı okuyucularımızın da anımsayacağı suretiyle 2022’de yılın kelimesi seçilmişti.

Bu güç dinamiği olan her tür ilişkide ortaya çıkabilen, vakit içinde tekrarlanan, kurnaz, kimi zaman örtülü bir duygusal sömürü biçimi. 1944 yapımı ‘Gaslight’ filmimizde de tasvir edilmiş olduğu benzer biçimde kişinin kendi hafızasını, yargılarını, gerçekliğini ve hatta aşırı durumlarda mental sağlığını sorgulamasına niçin olabiliyor.

Peki akrabalarımızla geçirdiğimiz bir bayram gününde huzurumuzun kaçmaması için ne yapabiliriz? Stern Washington Post için kaleme aldığı makalede aşağıdaki ipuçlarını dikkate almanızı öneriyor.

1. Hislerinize kulak verin

Biri size fikir biçiminizle yada iyi mi biri olduğunuzla ilgili bir şeyler söylediğinde bunun nahoş bir durum olup olmadığını tartın ve durumu algı edebilmek için kendinize birazcık düşünme oranı verin.

Hislerinize kulak verin ve lüzumlu gördüğünüz takdirde derhal sınır koyun. Mesela, saldırıya uğradığınızı hissettiğinizde konuşmayı kibarca sonlandırın. Uzaklaşın yada mevzuyu şöyleki yansız bir şeyle değiştirin: “Son zamanlarda asla iyi film izledin mi?”

2. Vazgeçmeyi tercih edin

Bunun bir iktidar mücadelesi olup olmadığını saptayın. Diyaloğun nerede ana mevzudan uzaklaşıp suçlama yada utandırmaya dönmeye başladığına dikkat edin. Bu şekilde olduğunda derhal tartışmadan çekilin.

Kimsenin söylediklerini denetim edemeyeceğinizi ihmal etmeyin. Sadece iyi mi cevap vereceğinizi seçebilir yada vermemeyi tercih edebilirsiniz. Bir ihtimal bu şekilde bir durumda şöyleki kabul edebilirsiniz: “Bu mevzuda aynı fikirde olmadığımız bir gerçek, bunu kabul etmemiz gerekecek.”

Yada “Seni anlıyorum fakat seninle aynı fikirde değilim.”

3. Pozitif kalmaya çaba edin

Bir akrabanız doğru karar vermediğinizi kabul etmenizi istediğinde bunu sebebini anlamaya çalışın. Sizi seviyor ve gereğinden fazla risk aldığınızı düşündüğü için bunu yapıyor olabilir mi?

Durumu tekrardan değerlendirmek, onu daha pozitif bir ışık altında görmenize destek olabilir. Şöyleki kabul edebilirsiniz: “Aynı fikirde olmadığını biliyorum. Sanırım benim için endişeleniyorsun. Beni düşündüğün için minnettarım fakat başımın çaresine bakabilirim.”

4. Fena niyetli yaklaşımlara geçit vermeyin

İçinde bir parça doğruluk oranı olsa bile, sizi yaralamaya yönelik eleştirileri asla dinlemeyin. Toksik geldiği anda uzaklaşmak için izin isteyin.

Dikkatinizi başka yöne çevirmek zor olsa bile, o anda değişik bir şey yapın. Bu size rahatlama ve hatta kim bilir güçlenme hissi verecek. Şöyleki kabul edebilirsiniz: “Gidip birkaç kişiye daha merhaba diyeceğim.”

5. Proaktif olun

Sizi huzursuz eden kişiyle konuşmaya niyetliyseniz ona söyleşi etmek için ne vakit uygun bulunduğunu mesele. En iyi vakit ortada dinleyicilerin olmadığı zamandır.

Duygularınızı denetim etme gücünüz bulunduğunu ihmal etmeyin. Derin nefesler alın, kendi kendinize moral hitabı yapın ve soğukkanlılığınızı koruyabildiğinizde iletişime geçin. Onu suçlamak yerine, sakin bir halde duygularınızdan bahsedin ve sözlerinin sizde yarattığı tesiri anlatın. Zamanlamanız ve tonunuz doğruysa bu pozitif bir diyalog başlatabilir.

6. Ve sınırlarınızı koruyun

Başlattığınız konuşmalara dikkat edin ve söz mevzusu akrabanızla kişisel sınırlar belirleyin.

Kimi zaman bu akrabanızın sizi ve vakalara bakış açınızı onaylamasına gereksinim duyduğunuzu hissedebilirsiniz. Stern “Bu düzgüsel. Fakat ‘niçin onun onayına ihtiyacım var?’ sorusu içinizi kemiriyorsa kendi duygu ve düşüncelerinizin daha mühim bulunduğunu hatırlayın. Son bir ipucu: Etrafınızı sizi yücelten ve yanında sevildiğinizi hissettiğiniz insanlarla çevreleyin” diyor.

Evet, aile üyelerinizi seçemezsiniz fakat tatillerinizi size ve sınırlarınıza saygılı davranan insanlarla geçirmeyi seçebilirsiniz. Daha ilkin ‘Tahammül sınırlarını zorlayan akrabalarla araya mesafe koyma sanatı’ başlıklı makalemizde de bahsetmiştik: Mesafenin stratejik enerjisini küçümsemeyin. Burada mesafe, vakit ve mekânın yanı sıra o kişiyle daha azca duygusal temas oluşturmak anlamına da gelebilir. Sohbeti sizi rahatsız eden mevzudan uzaklaştırmak yada onu hayatınızın bazı alanlarının haricinde tutmak çözüm olabilir.