Nurşah SUNAY: Bugün Türkiye’de kondansatör konusunda üretim yapan iki önemli firmadan birinin yöneticisi Saygun Karaca ile birlikteyiz. Bu zorlu ürün grubu ile ilgili bilgileri almak ve Ekon’u daha yakından tanımak istiyoruz. Aslında sizinle uzun yıllardır tanışıyoruz sektörden, hatta bütün sektör sizi tanıyor. Yine de Saygun Karaca’nın sektördeki geçmişi ile ilgili küçük bir bilgi ile başlayabilir miyiz?

Saygun KARACA: Yaklaşık 25 senedir sektördeyim. Daha önce aile şirketinde elektrik bağlantı elemanları üretimi yapıyordum. Daha sonra kondansatör üretimine başladık. Şu anda da sadece kondansatör üretimi ile ilgileniyorum.

Bu çok zor bir ürün grubu, Türkiye’de iki firmadan başka üretici olmadığını biliyoruz, eğer bir değişiklik olmadıysa. Siz kondansatör üretimiyle ilgilenmeye başladığınızda da ne kadar zor bir sektör olduğu üzerine hem uyarılar almıştınız hem de bu alana yapılacak yatırımların korkutucu bir tarafı da vardı.

ekon-kondanstor-uretim-bolumunden-gorunum

Ama siz yine de girişimci tarafınızı gösterdiniz ve çok kısa süre içerisinde Ekon çok ciddi bir seviye yakaladı. Bununla ilgili öncelikle sizi tebrik ederiz. Bu zorlu süreçten biraz bahsedelim. Nasıl yukarıya doğru ivmelendi Ekon?

Bununla alakalı üretim sürecinin ve Türkiye’de gerçekleştirmenin zor olduğunu ifade etmek doğru olur. Biz şu anda sadece iki firmayız Türkiye’de.

Esasında 8-9 firma vardı ancak bu zorluklardan dolayı üretimden vazgeçtiler. Kârlılığı çok yüksek olmayan bir sektör, zaten ülkede sanayi üretimi yapmak çok kârlı gelmiyor birçok yatırımcıya. Bu konuda bizim başarılı olmamızın bir ana sebebi var.

Temel sebep, metal ve plastik kısmının üretiminde ve elektro-teknik kısmının üretiminde olan tecrübemiz. Bu tecrübemizi kondansatöre aktarıp ürünün nasıl daha sağlıklı, daha kaliteli olması gerektiğini ve maliyetlerin nasıl optimize edilebileceğini bu doğrultuda görmüş olduk.

Üretimi bırakan firmalarla da çok dirsek temasımız oldu. Bu firmalarla da çok görüştük. Nerelerde problem yaşadıklarını, hangi sorunları yaşadıklarını değerlendirdik. Mevcut üretim yapan diğer firmayla da dirsek temasındayız. Görüşmelerimiz sürüyor.

İşin en zor tarafı, maalesef bu ürünün yan sanayicisi yok. Yan sanayi olmadığı için ürünün tamamını entegre bir tesiste üretmek durumunda kalıyoruz. Yani birçok yabancı rakibimiz plastik parçaları bir yerden alır, metal parçaları bir başka yere ürettirir. Bunların hepsini bir araya toplar ve ürün haline getirir.

Bizim böyle bir şansımız yok. Biz tamamını kendi bünyemizde; plastik enjeksiyon makinelerimizi, metal işleme atölyemizi çalıştırarak yapmak zorundayız. Tabi avantajı da dezavantajları da var. Avantajı farklı kâr merkezleri yaratmayarak maliyetimizi optimize edebilmek.

ekon-kondansator-urunleri

Dezavantajı da üretim kapasitemizi hızlı bir şekilde arttıramıyoruz sürekli yatırım yapmamız gerekiyor. Bu bizim için çok zül değil, büyük bir sıkıntı hissetmiyoruz bu açıdan. Çünkü yaptığımız işten keyif alıyoruz, keyif alarak yapıyoruz. Ortaya çıkan sonuçlar da tatmin ediyor açıkçası.

Peki çok fazla sektöre hitap edecek sayıda kondansatör ürün var. Sizin ürettikleriniz hangi kategorilerde, hangi sektörlere yönelik ürünler? Biraz bunlardan bahsedebilir miyiz?

Tabi. Bizim ürettiğimiz grubu 3 ana kategoriye ayırıyoruz. Güç ve kompanzasyon için olan kondansatörler, motor kondansatörleri ve aydınlatma kondansatörleri.  Tabi bunlar da kendi içlerinde ayrılıyorlar ama 3 ana dalda bahsetmekte fayda var.

Aydınlatma ve motor kondansatörlerinde ağırlıklı olarak üreticilerle çalışıyoruz. Biz bu ürünleri üretmeye başlamadan önce üreticiler yurt dışına bağımlılardı. Yani dış kaynaklı tedarikçileri vardı. Tabi bu da üretim için zor bir durum. Oradan ürünün gelmesini bekliyorlar, çok uzun termin süreleri alıyorlar. Onların üretimini bir hayli kolaylaştırdık. Hızlıca isteklerini yanıtlamaya başladık. Taleplerine çok hızlı yanıt verebiliyoruz. Çok esnek olabiliyorlar. Ürün geliştirirken onların ellerini açar hale getirdik tabiri yerindeyse.

ekon-kondansator-uretim-bolumu-personeli

Yaşanan olumsuz süreçlerin Ekon ve iç pazarda size olan talebi arttırdığını biliyorum, öyle tahmin ediyorum. Ama o döneme kadar çok da kolay yürümedi işler. Özellikle ithal ürünlerle rekabet noktasında birtakım zorluklar vardı.  Bugün itibariyle özellikle aydınlatma sektörü ve diğer sektörler olmak üzere, ürünlere talepler ne seviyeye ulaştı? Hala ithal ürünlerle rekabette zorluk çekiyor musunuz ilk dönemlerde olduğu gibi?

Tabi, bahsettiğim grup üreticiler biraz yerli kaynağın kıymetini bilir hale geldiler işin açıkçası.

Aslında hepimiz bilmeye başladık..

Evet, kesinlikle öyle. O büyük üretici firmalardan ciddi bir destek alıyoruz bu açıdan.

İlk günlerde, ilk zamanlarda çok zordu. Çünkü hem bir maliyet baskısı var, aynı zamanda da satış baskısı var. Maliyet, adet üretimle ancak düşürülebilir. Adet üretim yapamıyorsunuz çünkü talep yok. Neden? Çünkü maliyeti tutturamıyorsunuz. Bu bir sarmal. Biz burada bazı üreticilerden destek aldık. Açıkçası biz de ilk etapta kar etmeyi pek düşünmedik, öncelikli olarak biz bu ürünü üretebilir hale gelelim sonrasında zaten bizim diğer ülkelerden hiçbir farkımız yok diye düşünüyorum.

Ne farkımız olabilir? Biz de yapabiliriz. Bir İtalyan, İspanyol, Çinli veya Hindistanlı da bu işi hakkıyla yapabiliyorsa ve rekabet edebiliyorsa, biz neden edemeyelim? Bu düşünceler ile yola çıktık. Şu anda yaptığımız iş itibariyle hedeflerimize çok ulaştık diyemem. Olması gereken yere geldik de diyemem. Bu süreç devam ediyor yaklaşık son 5 yılda üretimimizi adet olarak 6 kat arttırdık. 3-4 yıl daha bu şekilde gider diye düşünüyorum talebi karşılayabilmek için.

Güzel bir süreç olacak umarım. Şimdi biraz makine parkurunuzdan bahsedelim. Siz makine parkurunuzu son dönemde genişlettiniz. Yeni makineler olduğunu gördük sizi son ziyaretimizde. Biraz bu makine parkurunuzdan bahsedelim. Üreticilerimizin özellikle Ekon’la çalışmaları noktasında yaşayacakları avantajları biraz daha ayrıntılı bilmelerini istiyoruz. Her biri elbette fabrikanızı ziyarete gelme şansı bulamayabilir. Ancak orada ciddi bir ekip ve ciddi bir makine yatırımı var. Biraz bunlardan söz edebilir miyiz?

Sanayi kuruluşu sürekli kendini yenilemek zorunda. İlerlemezse veya yenilemezse yok olmaya, yaşlanmaya doğru gider. Son 10 yılda Ekon’a çok ciddi yatırım yaptık. Makine parkuru 10 yıl öncekine göre %100 değişti diyebilirim.

Tüm makinelerimiz teknolojinin gerektirdiği en son noktadaki makineler. Her yıl da devam ediyoruz parkuru yenilemeye. Sadece kapasite artışı değil kalite artışına da önem veriyoruz. Tabi burada da bir dezavantajımız var.

Bizler makinelerimizin bir kısmını, özellikle test makinelerimizi yerli makine firmalarına yaptırmaya gayret ediyoruz. Aynı zamanda ortak proje olarak yapıyoruz, henüz kendi başlarına yapamıyorlar. Bu firmalar da ilk defa bu makineleri yapıyorlar bundan dolayı biraz uzun sürüyor. Maliyetleri artıyor.

Ama ciddi bir katma değer katıyorsunuz aslında ülke için.

Kesinlikle. O firmaların da esasında yurt dışındaki yabancı kondansatör firmalarına bu makineleri satmalarını sağlayabilirsek o zaman çok daha doğru bir iş yapmış olacağız, çok daha başarılı olacağız daha doğrusu. Biraz meşakkatli oluyor ama birçok makine yaptık Türkiye’de. İlk defa yapıldı bu makineler. Bu makinelerin sisteme girmesiyle insana olan kalite bağımlılığını da düşürmüş olduk. Artık insan hatalarını minimize ettik diyebilirim. Bu gelişmeleri de sürdüreceğiz tabi.

Peki biraz da dünya çapındaki o rakiplerinizle kıyaslayacak olursak, Ekon Avrupa’dan alacağınız bir kondansatörle Ekon’dan alacağınız bir kondansatör arasında kalite farkı olmadığını, rahatlıkla tercih edilebileceğini söyleyebilir mi mesela?

Bunu söyleyebiliriz. Ancak şunu da demek istemiyorum; biz kalite konusunda en üst noktaya geldik, artık bu nokta sondur. “Buradan ileriye gitmemize gerek yok.” manasına gelsin istemiyorum ama dünya çapında ismi bilinen, marka olmuş diyebileceğim ürünlerin altında değildir Ekon’un kalite kapasitesi. Yani bu ürünlerle biz zaten dünya pazarında da rekabet edebiliyoruz.

Çok güzel. Peki dünya pazarı demişken, ihracatta Ekon nasıl? Tahmin ediyorum buradaki çalışmalarınız biraz daha yoğunlaşacak önümüzdeki dönemlerde. Bir hedef belirlediniz mi? Hangi ürünler var hedefinizde?

Bu konu biraz karmaşık bir konu açıkçası. Şu anda üretimimizin %40 gibi bir kısmı dolaylı olarak ihraç ediliyor çalıştığımız motor ve aydınlatma firmaları tarafından. Öncelikli olarak biz ithalatın önünü kesmiş olduk. Dış ticaret açığına böyle bir katkımız olmuş oldu. İhracat için bir hedef koymadık. Bunun sebebi kapasitemizin şu anda iç piyasaya hitap etmek için ancak yeterli olması. Son yıllarda çevre ülkelerden hatta çevremizden uzak ülkelerden coğrafyamız gereği ürün talebinde bulunan ülkeler oldu. Onları da geri çevirmedik.

Şimdilik bir yurt dışı fuarına katılıp ihracatımızı arttıralım doğrultusunda hareket edemiyoruz maalesef ama talepleri de geri çevirmedik. Onlarla da çalışmaya başladık ve çalışmaya devam ediyoruz.

O taraftaki işlerin biraz ilerleyeceğini düşünüyorum ben Ekon’la ilgili çünkü bugün itibariyle yaşadığımız süreç de bazı ürün gruplarının Türkiye’de yıldızının parlayacağını gösteriyor diyelim. Birçok negatif gelişmenin yanında böyle güzel pozitif gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz. Ama kondansatör tam da buraya uygun düşecek bir ürün grubu.

Umarım yurt dışında da bizi çok güzel temsil etmeye devam edersiniz. Dolaylı değil, direkt olarak Ekon’u orada görürüz. Peki kısa ve orta vadeli planlarımız nelerdir? Ekon için neler planlıyorsunuz? Türkiye iç pazarında kendinizi konumlandırdığınız ya da ulaşmak istediğiniz bir yer var mı?

Açıkçası o kadar hızlı bir gelişim yaşıyoruz ki, bir hedef koyamıyoruz. Yani koyduğumuz hedeflerin hep üzerine çıktık son 5 yıldır. Bu sebeple hedef koymakta zorlanıyoruz. Ama ana hedefimiz ülkemizin bu konuda yurt dışına olan bağımlılığının önüne geçmek.  Çünkü kondansatör sanayinin tam kalbindeki bir ürün.

Beyaz eşya sektöründe de kondansatöre ihtiyaç var.

Beyaz eşya dediğimde emin olun hepsi bunun içine giriyor. Fırından buzdolabına, klimaya kadar tüm beyaz eşyaların içerisinde kondansatör var ve biz bunları üretebiliyoruz. Elektrik motoru sektöründe dünyada iyi bir noktadayız bu alanda. Türkiye’deki yerli firmalarımız çok çok iyi yerlerdeler. Onların ihracatlarını kolaylaştırabiliyoruz. Biz şu anda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Üretimimizin artışı da zannediyorum önümüzdeki 3-4 yıl bu şekilde devam edecek.

Sonraki süreci de beraber izleyeceğiz. Peki bu saydığınız 3 ana ürün grubu ve onların hitap ettiği sektörlerin dışında üretmeyi düşündüğünüz, Ar-Ge çalışması devam eden ya da plan yaptığınız başka sektör ve başka kondansatör grupları da var mı?

Var. Biraz daha ağır sanayiye yönelik ürünler üretmeyi düşünüyoruz. Biraz daha yüksek voltajda, 3.7kW, 6kW gibi gerilim seviyelerinde kondansatörler üretmeyi düşünüyoruz.

Bunlar da demir-çelik gibi ağır saniyelerde kullanılıyor. Bu konuda da bir açıklık var. Onu da karşılayabilirsek mutlu olacağız tabi. Bu alanda Ar-Ge çalışmalarımız sürüyor.

Ben buradan herkese bu anlamda da bir çağrı yapmak istiyorum. Sektördeki üreticilerimiz pandemi ve sonrasında yaşanan birçok sıkıntılı süreç içerisinde özellikle bahsettiğiniz gibi ürün terminleri konusunda çok ciddi problemler yaşadılar. Bu süreçte stok problemi olmayanlar belki biraz daha şanslıydı ama onun dışındaki firmalarımızın çok zorlandığını biliyoruz.

Dolayısıyla bu sadece kondansatörde değil belki tüm ürün gruplarında içeride biraz daha harekete geçmemiz gerektiğini gösteriyor. Burada sektör olarak hepimize belki biraz iş düşecek. Ben bu çağrıyı buradan herkese tekrarlıyorum. Ürettiğiniz kondansatörlerin kalitesinde herhangi bir sorun olmadığını kullanıcılar ve çalıştığınız fabrikalar tarafından da biz çok iyi biliyoruz.

Daha çok desteklenme noktasında Türk ürünlerinin tercih edilmesi ki, kondansatör konusunda da zaten çok fazla seçenek yok ama yeterlilik açısından bu yeterliliği kazanmış Ekon ürünlerinin tercih edilmesi konusunda da çağrıda bulunmuş olalım. Sonuçta bizim kitlemiz elektrik, aydınlatma, enerji gibi yan yana yürüyen sektörlerden oluşuyor.

Birbirimize destek olmamız gerekiyor. Sizleri çok tebrik ediyorum. Umarım çok daha başarılı olursunuz ve çok daha iyi yerlerde görürüz Ekon markasını. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı kapatırken?

Biz ülkemize inanmaya, güvenmeye devam edelim. Çok güzel bir ülkemiz var. Ekonomik sorunlar yaşayabiliriz, konjonktürel sorunlar yaşayabiliriz. Ancak bu sorunların hepsini aşmanın tek yolu çok çalışmak ve üretmek.

Savaş sonrası gelişen ülkelere baktığımızda bu ülkelerin tamamı ana başlıklara ayıracak olursak üç şey yaptı.  Çok çalıştılar, çok ürettiler ve kendi ürünlerine pozitif ayrımcılık yaptılar. Bunu yapmaya devam edersek, bunu başarabilirsek, ki bu her alanda olabilir; kendi otomobilimizi de üretiriz, uçağımızı da üretiriz. Yani gelişmiş bir ülke noktasına gelmenin tek yolu bu.

Çok haklısınız. Bugün ilerlemiş birçok ülkenin de geçmişinde böyle acı dönemler ve sonrasındaki ataklarla yol aldıklarını görüyoruz. Umarım bu dönem bizim için de hedef koymaya, artık daha fazla silkelenmeye ve çok çalışmaya vesile olur. Çok teşekkür ediyorum Sektörüm Dergisi yayınına katıldığınız için. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Ben teşekkür ediyor ve tüm ekibinize başarılar diliyorum..

 

(Toplam: 6, Bugün: 1 )