‘A’ İle Başlamış olan Adam Bebek İsimleri ve Anlamları

 

Abad: Şen, bayındır, Sonsuz gelecek zamanlar.

Abadın: Öncesiz.

Abak: Köylü.

Abakan/Abakay: Bir Türk boyunun adı.

Abakay: Bir Türk boyunun adı

Abamüslüm: İslamiyete inanların ulusu, yücesi.

Abat: Şen, rahat, mutlu olmuş

Abay: Hüner, beceri

Abaza: Kafkaslarda yaşayan bir Türk soyu.

Abbad: Allaha itaat ve yakarma eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren. Yasaklarından kaçınan şahıs manasındadır. Abbad b. Bişr. Ashab dan.

Abbas: Sert, çatık kaşlı kimse. 2. Arslan – Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)’ın amcası, Mek­ke’nin fethinde müslüman olmuştur.

Abdal: Derviş, bilgili şahıs.

Abdi: Kulluk ve itaat edendir. Kullukla, kölelikle ilgili

Abdulhamit: Hamdolunmuş, övülmüş, tüm varlığın diliyle övülmüş Tanrı’ın kulu

Abdulkadir: Her şeye gücü ve sözü yeten

Abdullah: Tanrı’ ın kulu

Abdulrezzak: Yukarıdan gelen ilk kullardan biri

Abdurrahman: Rahmet sahibi olan Tanrı’ın kulu.

Abduş: “Abdullah” isminin kısaltılarak bir başka söyleniş biçimi.

Abdülalim: Herşeyi bilen Tanrı’nın kulu.

Abdülaziz: En yüce, en kıymetli olan Tanrı ın kulu. Büyük ve aziz olan, izzet ve onur sahibi Al­lah ın kulu. Aziz Tanrı’ın isimlerindendi r. – Sultan Abdülaziz

Abdülbaki: Devamlı mevcud Tanrı ın kulu. Sonsuz, sonsuz olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Tanrı ın kulu-Tanrı’ın isimlerinden.

Abdülbari: Yaratan, yaratıcı Tanrı’ın kulu. Bari adı, Al­lah ın isimlerindendir. Abd takısı almadan kullanılmaz. Yaratan, yaratıcı olan Tanrı’ın kulu

Abdülbasir: Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz mevzusu olmadığı yüce Tanrı’ın kulu.Her şeyi görüp anlayan Tanrı ın kulu.

Abdülbasit: Genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Al­lah ın kulu. – Tanrı ın isimlerinden.Rızkı yayıp bollaştıran Tanrı ın kulu

Abdülbedi: Tanrı’ın isimlerinden. Bedinin kulu.

Abdülberr: Berr in kulu. Eli bol ve kayra edicinin kulu.Berr, Tanrı ın isimlerindendir.

Abdülcabbar: Zorlayıcı güce haiz olan Tanrı’nın kulu.

Abdülcebbar: Cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahi­bi Tanrı ın kulu. Cebbar, Tanrı ın isimlerindendir. Zorlayıcı güce haiz olan Tanrı ın kulu.

Abdülcelil: Büyük, yüce, yüce Tanrı ın kulu. Celil, Tanrı ın isimlerindendir. En yüce olan Tanrı ın kulu

Abdülcemal: Güzellikleri kendinde toplayan Tanrı ın kulu.

Abdülcevat: Eli bol olan Tanrı ın kulu.

Abdüleelal: Tanrı’nın kulu.

Abdülehad: Şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Tanrı ın kulu. Ehad, Tanrı ın isimlerindendir.

Abdülesed: Aslan ın kulu.- Hz. Rasûlullah (s.a.s) m reddettiği isimlerdendir. Müslümanlar kullanmazlar.

Abdülevvel: Herşeyin evveli, ilk olan, varlığının başlan­gıcı bulunmayan Tanrı ın kulu.

Abdülezel: Ezelden beri mevcud varlığı için başlangıç söz mevzusu olmayan Tanrı ın kulu. Ezelden beri mevcud Tanrı ın kulu.

Abdülferid: Tek, eş­siz, eşi olmayan, benzetme kabul etmez, üstün olan. Tanrı ın kulu.

Abdülferit: Üstün olan Tanrı’nın kulu.

Abdülfettah: Gizli saklı şeyleri açığa çıkaran Tanrı ın kulu. Zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı-müşkil işle­rini açan Tanrı ın kulu. Tanrı ın isimlerindendir.

Abdülgaffar: Kulla­rının günahlarını affeden Tanrı ın ku­lu. Tanrı ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.

Abdülgafur: Bağışlayan, acıyan Tanrı’nın kulu.

Abdülgani: Varlıklı ve eli açık Tanrı’nın kulu.

Abdülhak: Yüce Tanrının kulu

Abdülhakim: Her şeyi bilen Tanrı’nın kulu.

Abdülhalik: Yaratan Tanrı’nın kulu.

Abdülhalim: Anlayışlı, izanlı Tanrı’nın kulu.

Abdülhamit: Övülen Tanrı’nın kulu.

Abdülkadir: Kudretli ve kuvvetli olan, Tanrı`ın kulu.

Abdülkerim: Kerem sahibi, eli bol, yüce olan Tanrı ın kulu.

Abdüllatif: Zenginliğini paylaşan Tanrı’nın kulu.

Abdüllazim: Büyük, yüce, yüce, yüksek.

Abdülmecit: Şan ve onur sahibi Tanrı’nın kulu.

Abdülmelik: Tüm evrene egemen olan Tanrı’nın kulu.

Abdülmetin: Kudrete haiz Tanrı’nın kulu.

Abdülrezzak: Asil, gücüne güç katan

Abdülvahap: Eli açık Tanrı’nın kulu.

Abdülvahip: Üstün olan Tanrı’nın kulu.

Abdülvahit: Üstün olan Tanrı’nın kulu.

Abdürrahman: Rahmet sahibi olan Tanrı’nın kulu.

Abdürrauf: Oldukça acıma eden, esirgeyen Tanrı ın kulu. Rauf olan Tanrı ın kulu.

Abdürreşit: Doğruluğu öğreten Tanrı’nın kulu.

Abdürreşit-Abdürreşid: Tanrı´ın isimlerinden. Reşid´in kulu, doğru yolu gösteren Tanrı´nın kulu.

Abdürrezzak: Tüm mahlûkların rızkını veren Tanrı´ın ku­lu. – Rezzak, Tanrı´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz. Tüm yaratıklara rızkını veren Tanrı´ın kulu.

Abdüssamed-Abdüssamet: Hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Tanrı´ın kulu. Kimse­ye hiçbir şeye muhtaç olmayan, Al­lah´ın kulu. – Samed, Tanrı´ın isimle­rindendir.

Abdüsselâm: Barışçı olan Tanrı´nın kulu Sulh, rahatlık, selamete çıkaran, merhaba eden, zevalsiz sonsuz olan Tanrı´ın ku­lu. – es-Merhaba kelimesi, Tanrı´ın isim­lerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılamaz.

Abdüssemi: Her şeyi işiten, duyan Tanrı´ın kulu. Her şey­den arınmış olarak tüm sesleri, söz­leri ve kelimeleri işitip ayırdeden yü­ce Tanrı´ın kulu.

Abdüssettar: Günahları örten, gizleyen Tanrı´ın kulu.

Abdüşşahid: Şahid´in kulu. Görünen ve görünmeyen eşya­nın hepsini görücü ve tutum edici olan ve her şeyi müşahade altında bu­lunduran Tanrı´ın kulu. Şahid, Tanrı´ın isimlerindendir.

Abdüşşekür: Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve oldukça ikramda bulunan Tanrı´ın kulu. Şekür, Tanrı´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.

Abdüzzahir: Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan Tanrı´ın kulu. Ez Zahir, Tanrı´ın isimlerindendir.

Aber: Hz. Nuh´un adam torunu.

Abgun: Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta

Abıd: Dindar, sofu, din kurallarına bağlı.

Abır: Rahatlık, sulh.

Abid: Dini tüm, dindar, sofu.

Abide: Anıt mühim ve kıymetli yapıt anlamındadır

Abidin: Yakarma eden, duacı

Abir: Güzel kokan, mis, güzel koku.

Aborkar: Tutumlu, tutumlu davranan.

Abrek: Yaşamış olduğu toplumun düzenine karşı gelen, savaşçı

Abuşka: Kadının kocasına verilen bir ad.

Abuzer: Altın suyu. Altın suyu misali parlak ve görkemli

Abuzettin: Dindar, din yolunda süratli giden.

Acabay: Kuvvetli güçlü şahıs.

Acabey: Kuvvetli güçlü şahıs.

Acahan: Kuvvetli güçlü şahıs

Acar: Becerikli, atılgan, ele avuca sığmaz

Acaralp: Yiğit, becerikli, yürekli şahıs

Acarbay: Varlıklı, güçlü

Acarbey: Kuvvetli, yürekli, atılgan, becerikli kimse.

Acarer: Kuvvetli, becerikli, gözü pek kimse.

Acarkan: Atılgan, kuvvetli, güçlü

Acarman: Çevik, becerikli, girişken insan.

Acaröz: Aslı kuvvetli, yiğit kimse

Acarsoy: Yiğit soy, kuvvetli soy

Acartürk: Yiğit Türk, kuvvetli Türk, gözüpek Türk

Acatay: Kuvvetli tay

Acem: Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.

Aclan: Yerinde duramayan, telaşlı.

Acun: Dünya, varlık

Acunal: Dünyayı kapsayan, dünyayı fetheden; Dünyayı fethet; dünyaya yayıl” anlamında kullanılan bir isimdir.

Acunalp: Dünyaca tanınmış yiğit.

Acuner: Dünya eri, dünya yiğidi

Acunseven: Evreni seven, dünyayı seven

Açıkalın: Alnı açık kimse, temiz şahıs

Açıkel: Eli bol insan.

Açıker: Doğruluğun, dürüstlüğün savunucusu olan

Açıkgün: Güneşli gün, bulutsuz gün

Ada: Deniz yada göl suları ile çevrilmiş ufak kara parçası.

Adahan: Ada ve han sözlerinden oluşan bir ad.

Adal: Adın yayılsın, ün kazan” manasında.

Adalan: Adı malum, tanınan, iyi ünü olan

Adalettin-Adaleddin: Dinin adaleti.

Adalı: Ada halkından olan kimse.

Adalır: Adlanır, ad alır, bilinir

Adamış: Adak yapmış olan kimse.

Adanır: Adı ünlenen kimse.

Adar: Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı, olgunluk, erginlik, süre süre, omuzdaş

Adaş: Adları eş olanlar, aynı adı taşıyanlardan her biri, kardeş, edinilmiş olan, dost

Adem: İyi, temiz insan. İlk insanoğlunun adı Hz. Adem

Adıcan: Adı ile sevilen, adı sevgili olan.

Adıgün: Adı aydınlık, gün şeklinde olan

Adıgüzel: İsmi güzel anlamında.

Adın: El, kimse.

Adınamlı: İsmiyle meşhur olan.

Adısanlı: İsmiyle meşhur olan.

Adısoylu: İsminin oldukça seçkin olduğu anlamında.

Adısönmez: Adı devamlı olarak yaşar, adı sürer gider, kuşaktan kuşağa sürer.

Adıvar: Adı yok değil adsız değil, adlandırılmış.

Adıyahşi: İsmi güzel anlamında.

Adil: Adaletli

Adilhan: Doğruluğun, Hakkın Hükümdarı.

Adin: Aden

Adiyan: Bervari ilçesi halkından kabile.

Adlı: Zamir

Adlığ: Adı var, adı sanı malum, tanınmış meşhur

Adnan: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan kişidir. Bir yere yerleşip ikamet eden şahıs manasındadır ek olarak.

Adni: Cennetlik insan

Adsay: Moğol hakanlarından biri

Adsız: Adı olmayan, isimsiz

Adsoy: İsmi soyunu ifade ediyor anlamında.

Aduşan: Ateş, alev

Afacan: Ele avuca sığmaz, oldukça parlak zeka.

Afer: Oldukça beyaz, bembeyaz.

Affan: Kendini kötülüklerden uzak tutan

Afgan: Acele sinirlenen.

Afif: Temiz, namuslu.

Afra: Beyaz toprak. 2. Ayın 13. gecesi.

Afrin: Suriye’de bir kent

Afşin: Zırh, tabanca

Aga: Haber, bilgili şahıs, bilen.

Agah: Bilgili, uyanık

Agâh: Bilgili, uyanık

Ager: Temiz, doğru kimse

Agıl: Akıl, parlak zeka.

Agid: Yiğit, kuvvetli, yürekli.

Agir: Ateş.

Agra: Oldukça sempatik, oldukça yakışıklı.

Ağa: Ağabey, köy ve kasabalarda büyük toprak sahibi olan Zengin kimse

Ağababa: Bir yerde sözü geçen ve ileri gelen kimse.

Ağabay: Ağa ve oldukça varsıl kimse

Ağabey: Ağa, oldukça varsıl, kuvvetli şahıs.

Ağacan: Eli bol, içten kimse.

Ağahan: Ağaların ağası.

Ağakan: Ağa soyundan gelme.

Ağan: Geceleri gökte, ara sıra, hızla akıp gittiği görülen ışıklı nokta, göktaşı, akanyıldız

Ağaner: Akanyıldız şeklinde güzel er, akaner

Ağansoy: Yüksek asil.

Ağaoğlu: Saygı duyulan birinin oğlu. 2. Beyzade.

Ağar: Sadık şahıs.

Ağarantan: Sabahın erken vakti, tan vakti

Ağca: Oldukça beyaz, apak

Ağcabey: Temiz ve kişilikli insan.

Ağçelik: Oldukça iyi su verilmiş, çelik, ak çelik

Ağer: Temiz şahıs, temiz adam, ak er

Ağırtaş: Ağırlığı oldukça olan taş, ağırbaşlı kimse

Ahen: Demir şeklinde sert.

Ahıska: Gürcistan’da bir şehir.

Ahi: Dost canlısı. 2.Adam kardeş. 3. Eli açık, eli bol.

Ahlas: Saf, halis, karışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur´anî ıstılahta, Tanrı´a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul.

Ahmed: Oldukça, en oldukça övülmüş, methedilmiş kimse manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de Saf suresinin 2. ayetinde

Ahmet: Övgüye kıymet.

Ahter: Yıldız.

Ahves: Yürekli, kahraman, yiğit.

Aka: Saygıdeğer kimse, ağa

Akabay: Zengin kimse, ağa

Akabey: Zengin kimse, ağa ve bey

Akad: Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe haiz olmak

Akadlı: Adı ak, soyu temiz

Akagündüz: Aslolan adı Enis Avni olan bir yazarımızın takma adı

Akal: Akal

Akalan: Ak alan, ak meydan, beyaz alan

Akalın: Temiz alın, açık alın, ak alın.

Akalp: Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.

Akam: Tesir, netice, vargı.

Akan: Akıp gitmekte olan

Akaner: Akıp giden yiğit

Akansel: Akan, uzun mesafeden sonrasında denize dökülen su.

Akansu: Akıp giden su

Akant: Temiz, dürüst, sözünün eri.

Akar: Akmak eylemini yapar

Akarca: Akıp giden su, akan su, akarsu

Akarçay: Akıp giden su, akıp giden çay

Akarsel: Akıp giden sel

Akarsoy: Soyun devam etmesi.

Akartuna: Tuna şeklinde gürül gürül akan.

Akartürk: Akıp giden Türk.

Akasoy: Ağa asil, soyunda ağalık bulunan kimse ağa soyu

Akata: Temiz ata, namuslu ata, lekesiz ata

Akatay: Temiz ve herkesçe malum kimse

Akay: Dolunay, ayın ondördü.

Akaydın: Aydınlık, temiz

Akba: Sazlık, bataklık, ağba

Akbal: Beyaz, temiz, bal şeklinde.

Akbaran: Ak güç

Akbaş: Tane tutamamış ekin, başağı, bir tür ak buğday, şahinden büyük bir av kuşu

Akbaşak: İnce sık yapraklı, beyaz çiçekli bir nebat.

Akbatu: Yiğit adam

Akbatur: Namuslu ve yiğit

Akbay: Namuslu ve varsıl, Mısır Türk Kölemenlerinden bir şahıs.

Akbayar: Namuslu, temiz ve yüce

Akbeğ: Namuslu ve varsıl, akbay, ak bey

Akbek: Namuslu ve varsıl

Akbel: Ak, beyaz, ile “bir dağın iki tepesi içinde geçit veren çukurca yer anlamına gelen “bel” sözcüğünden gelmektedir

Akbey: Temiz ve güvenilir şahıs.

Akbilge: Bilge, temiz bilge

Akbora: Ak yel, ak fırtına

Akboy: Temiz ve güvenilir bir soydan gelen.

Akbudak: Ak renkli budak

Akbulut: Beyaz bulut

Akburç: Ak renkli kale burcu

Akburçak: Bir metre boyu olabilen bir burçak türü

Akcebe: Savaşlarda kullanılan beyaz zırh

Akçakaya: Oldukça ak renkli kaya, beyazca kaya

Akçakıl: Ak renkte ufak taş, akarsu kıyılarındaki ak renkli ufak taş

Akçal: Ak renge yakın, beyaza yakın beyaza çalan

Akçalı: Para ile ilgili, parası olan varlıklı

Akçar: Temiz ruhlu.

Akçasu: Duru su, ak su

Akçay: Duru çay, ak su

Akçıl: Beyaza yakın, beyazı oldukça, içinde ak renk bulunan, kırçıl

Akçınar: Bir çınar türü

Akçit: Aydınlık yüz, ışıklı yüz

Akdağ: Ak renkli dağ. 2. Kar kaplı dağ.

Akdal: Beyaz dal

Akdamar: Beyaz damar, akan damar

Akdemir: Demir şeklinde kuvvetli

Akdeniz: Ülkemizin güneyindeki deniz

Akdik: Ak renkte ve dik

Akdiken: Gövemeriği ya da geyik dikeni de denilen bir nebat alıç

Akdil: İyi, güzel konuşan

Akdoğ: Doğ ve ak git

Akdoğan: Kıvrık ve kısa gagalı, yırtıcı bir kuş.

Akdoğdu: Tertemiz doğan

Akdoğmuş: Akça pakça dünyaya gelen, beyaz tende dünyaya gelen

Akdoğu: Beyaz şafak, ak ışıklı doğu.

Akdora: Ak renkte dağ tepesi, ak zirve

Akdoru: Karla kaplı zirve.

Akdoruk: Beyaz renkte, ağaçsız dağ tepesi

Akduman: Beyaz duman

Akdur: Akıp git ve dur, akıp dur

Akel: Güvenilir şahıs anlamındadır bunun yanında doğru, dürüst işler icra eden şahıs

Aker: Dürüst, er şahıs.

Akergin: Ak ve olgun

Akerman: Asil şahıs

Akersan: Yiğit sanlı

Akersoy: Yiğit asil, dürüst, namuslu

Akgil: Soyu temiz olan

Akgiray: Temiz ve yaraşır

Akgüç: Namuslu ve kuvvetli

Akgün: Neşeli gün

Akgündüz: Aydınlık gündüz.

Akgüner: Aydınlık sabah vakti

Akhan: Ak asil han

Akı: Yiğit, ağa, kardeş, eli açık

Akıalp: Eli açık, yiğit, yiğitler yiğidi

Akıl: Zeka.

Akıman: Eli açık, yiğit, yiğit kimse

Akın: Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, süratli hareket kabiliyetine haiz

Akınal: Saldır ve kazan.

Akınalp: Akın eden yiğit. Yiğit.

Akıner: Akın eri, akın icra eden er

Akıneri: Akın icra eden yiğit, akıncı yiğit

Akınsoy: Savaşçı soyu.

Akıntan: Tan vakti, tanyeri ağarırken meydana getirilen akın

Akıntürk: Akıncı Türkler.

Akış: Akma eylemi

Akif: Bir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden, yakarma maksadıyla kutsal bir yere çekilen. İ’tikafa giren.

Akil: Akıllı, Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş, yaptıklarının bilincinde olan.

Akimaş: Şelale

Akkan: Soyu temiz insan.

Akkaş: Beyaz renkli yeşim taşı

Akkaya: Beyaz kaya.

Akkerman: Yüksek burçları olan kale .

Akkılıç: Kirlenmemiş kılıç.

Akkın: Arzulu, aşık.

Akköz: Ak renkte göz, ak kor

Akkurt: Beyaz renkli kurt.

Akkuş: Yırtıcı bir kuş türü.

Aklan: Süratli akan derecik

Akman: Temiz, beyaz, güzel insan.

Akmaner: Lekesiz yiğit, ak alınlı kimse

Akmeriç: Duru akan Meriç.

Akozan: İçten, duygulu ozan.

Akönder: Güvenilir önder.

Aköz: Aslı ak, temiz

Akpolat: Temiz, kuvvetli güçlü şahıs.

Aksal: birçok kalınca direğin yan yana bağlanmasıyla meydana getirilen, düz ve korkuluksuz Deniz ya da ırmak taşıtı.

Aksan: Temiz, lekesiz ün.

Aksay: Ak renkte yassı taş, boz renkli kayalık yer.

Aksoy: Temiz soy, lekesiz soy.

Aksun: Temizlik, dürüstlük, veren.

Aksungur: Atmacaya benzeyen bir kuş, akdoğan

Akşın: Teni ve kılları ak renkli kimse

Akşit: Kutlu, uğurlu. Ak güneş, nur, aydınlık.

Aktan: Aydınlık sabah manasındadır. Güneşin ağırma vakti.

Aktaş: Beyaz taş, kireçtaşı.

Aktay: Beyaz renkli at.

Aktekin: Parlak, görkemli, temiz huylu.

Aktemür: Beyaz demir.

Akter: Beyaz ter

Aktimur: Dövme demir, akdemir

Aktolga: Ak kargı

Aktöre: Ahlakçı

Aktuğ: Kıymetli, mühim.

Aktuna: Duru, berrak akan Tuna nehri.

Aktunç: Beyaz tunç.

Aktün: Aydınlık gece, ışıklı gece

Aktürk: Beyaz, temiz Türk.

Akünal: Temiz ün sahibi olan

Akyel: Güneyden esen yel, lodos, (kimi yerde) doğudan esen yel, (kimi yerlerde) kuzeyden esen yel, poyraz

Akyiğit: Temiz ve güvenilir şahıs.

Akyol: Dürüstlüğün yolu.

Akyurt: İyi ve güzel bir vatan.

Akyürek: Yüreği temiz olan, içten yürekli.

Akyüz: Dürüstlüğü yüzüne vurmuş olan şahıs.

Ala: Karışık renkli, oldukça renkli, alaca. 3. Kekliğin boynundaki siyah halka.

Alaaddin: Dinin yücesi, ulusu, büyüğü. Dini yüceltmek için din uğruna çalışan kimse.

Alaatin: Dini yükseltmek, yüceltmek için çalışan

Alacan: Renkli kişiliği olan.

Aladoğan: Bir kuş türü.

Alakoç: Kürkü karışık renkli olan koç.

Alakurt: Derisi karışık renkli olan kurt.

Alakuş: Tavus kuşu.

Alaner: Alan eri, meydan yiğidi

Alangu: Altın geyik

Alasay: Kişiliğiyle çevresinde saygı uyandıran.

Alasoy: Oldukça renkli bir soydan gelen.

Alatan: Seher vakti rengi.

Alataş: Karışık renkli taşlar

Alatay: Karışık renkli tay.

Alatürk: Oldukça renkli bir kişiliğe haiz olan.

Alaz: Ateş

Albora: Kırmızı fırtına.

Alcan: Yürekli, yürekli

Alçın: Kırmızıya çalan ufak bir kuş

Alçin: Kızıl ve parlak renkli ufak bir kuş.

Aldemir: Ateşte ısıtılıp kırmızı hale getirilen demir Al-Demir.

Aldoğan: Bir tür doğan

Evren: Dünya, cihan, halk.

Alemdar: Bayrak taşıyan, bayraktar anlamındadır. Önder.

Alen: Ermenice kökenlidir. Saygınlık başarı anlamlarında

Algan: Fetihler icra eden.

Algın: Sevdalı, tutkun, vurgun, âşık, kuvvetli, dolgun, keskin, iyi, güzel

Algur: Sakinlik, sessizlik.

Algün: Kızıl gün, al renkli Güneş

Alhan: Al renkli prens

Alışık: Kırmızı renkli ışık.

Ali: Yüce, üstün, yüksek

Alican: Yüce olan can

Aligir: Yandaş, yandaş

Alikan: Hizan’da yaşayan Kürt aşireti.

Alim: Bilen bilgili, oldukça okumuş şahıs manasındadır.

Alinur: Işık saçan yüce şahıs.

Aliş: Ali adının sevecenlik verilmiş biçimi.

Alişah: Yüce hükümdar.

Alişan: Ünü büyük.

Aliyan: Nusaybin, cizre içinde yaşayan.

Aliyar: Yar, dost, sevgili anlamlarını taşır. Bunun yanında birleşik isimdir

Alkan: Kırmızı kan, asil.

Alkım: Gökkuşağı

Alkın: Korkusuz, yiğit, kızıl kın.

Alkin: Korkusuz ve kin dolu.

Alkor: Kıpkırmızı ateş, kızıl köz

Alkun: El gün, hepimiz

Allahverdi: Tanrı’ın inayetiyle anlamında.

Aloz: Haşin kimse.

Alp: Yiğit bir ödat, kahraman anlamı taşır.

Alpagu/Alpagut: Tek başına düşmanla savaşan kahraman. 2. Eski Türklerde kurda verilen bir ad.

Alpagut: Mal mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit

Alpağan: Yiğit

Alpak: Cesaret sahibi, kahraman şahıs.

Alpan: Etrüsk mitolojisinde bir tanrıça. Aşk tanrıçası, yeraltı tanrısı

Alpar: Yiğit, kahraman, yiğit er, alp er, yiğit şahıs

Alparslan: Korkusuz, yiğit, Asil, aslan şeklinde anlamında

Alparslan/Alpaslan: Kahramanlar kahramanı.

Alpartun: Yiğit ve onurlu

Alpas: Kızıl pas al renkli pas

Alpaslan: Aslan gib yiğit

Alpat: Yiğit al

Alpay: Kuvvetli, yürekli

Alpaydın: Yiğit ve aydınlık, yiğit ve bilgili yiğit ve aydın

Alpayer: Kuvvetli ve delikanlı olan.

Alpbilge: Kuvvetli ve hem de da akıllı olan şahıs.

Alpçetin: Yiğit ve çetin şahıs

Alpdemir: Yiğit ve demir şeklinde

Alpdoğan: Yürekli doğan

Alper: Yiğit şahıs

Alperen: Yiğit ve ermiş şahıs.

Alpergin: Yiğit ve ergin, yiğit ve olgun

Alpermiş: Yiğit ve ermiş şahıs

Alpertunga: Bir Türk destanı kahramanı.

Alpgiray: Kırım hanlarından, “Giray” Kırım hanlarına verilen bir ünvan

Alphan: Yiğit han.

Alphun: Yiğit.

Alpkan: Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan

Alpkartal: Yiğit kartal.

Alpkutlu: Yiğit ve uğurlu, uğurlu yiğit

Alpman: Yiğit kimse

Alpsoy: Soyca yiğit olan.

Alpsu: Yiğit ve su şeklinde.

Alpsü: Yiğit asker, yiğit subay, yiğit er

Alptekin: Yalnız ve uğurlu yürekli şahıs

Alptuğ: Yiğit tuğu, yiğitlik simgesi.

Alptuğrul: Yiğit alıcı kuş, yiğit doğan

Alpyürek: Yüreğinde yiğitlik, bulunan.

Alsan: Yiğitlik sanı.

Alsoy: Soyu sıcak insanlardan oluşan.

Altan: Altın

Altaner: Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak

Altar: Tapınaklarda üstünde dini törenler meydana getirilen taş, masa

Altaş: Kızıl renkli taş.

Altay: Asya’da Batı Sibirya ile Moğolistan’ı ayıran dağlık alan.

Altemur: Kırmızı demir

Altemür: Kızıl renginde demir.

Altınbaran: Altın şeklinde kıymetli.

Altınel: Altın şeklinde kişiliğe haiz olan.

Altıner: Altın şeklinde kıymetli kimse

Altınhan: Oldukça kıymetli kahraman.

Altınkaya: Altın şeklinde parıldayan kaya.

Altınkılıç: Altın şeklinde kıymetli kılıç.

Altınok: Altın şeklinde kıymetli ok.

Altınöz: Aslı altın şeklinde olan kimse

Altınsoy: Kıymetli bir soydan gelen.

Altıntuğ: Oldukça kıymetli tuğ

Altmay: Altın şeklinde kıymetli ve ay şeklinde ışıklı.

Altuğ: Kırmızı tüy.

Altuna: Kızıl renkli Tuna.

Altunç: Kızıl tunç.

Altuner: Oldukça kıymetli kimse, altın yiğit.

Alvin: Asil dost.

Alya: (Arapça.) Er. Yüksek yer, yük­seklik. 2. Gök, gökyüzü.

Amade: Hazır, istenen, istek.

Amber: Güzel koku. 2. Güzellerin saçı.

Amil: Etkin olan

Amir: Devlete ilişkin, şenlendiren

Ammar: İlk Müslüman olanlardan

Anak: Kibar, zarif bey. 2. Soyu temiz olan.

Anapa: Temel, esas, köken.

Andaç: Ajanda, hatırlatıcı. 2. Anılar, hatıralar.

Andak: Ak ant, temiz yemin, diken, sellerin oyduğu yar

Andarkan: Ateşin efendisi, eski Kırgızlarda bir nebat tanrıçası

Anday: And içmek, yemin etmek

Andıç: Anılar, armağan, armağan.

Anı: Yaşanmış olgulardan belleğin saklamış olduğu her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra

Anıl: Amaç, maksat.

Anıt: Abide

Anlı: Namı yürümüş olan.

Ansıma: Hatırlanmayı beklemek.

Ant: Yemin, söz verme.

Anter: Arap edebiyatında kahraman.

Anya: Mukaddes kitapta adı geçen İsrail peygamberi

Apa: Büyük kız kardeş, abla

Apan: Ansızın

Apaydın: Işıklar içinde, oldukça aydınlık

Ape: Amca, büyük.

Ar: Ateş .

Arabul: Arabuluculuk yap, iki yanın arasını bul, ara ve bul

Araf: Aden ve cehennem arasındaki yer.

Arafat: Mekke’de bir tepenin adı

Aral: Büyük bir göl

Aram: Sakin, rahat.

Aran: Sıcak yer, ova, ılımlı yer. At ahırı.

Aras: Kalınca Yün, At kılı anlamında (Aras nehri)

Arat: Yürekli yürekli

Araz: İşaret, alamet

Arbas: Oldukça kuvvetli adam

Arbaş: Mavi gözlü ve sarı saçlı adam, yaramaz

Arbay: Mütevazi insan.

Arca: Çam ağacı, temiz

Arcan: Temiz saf, namuslu

Arda: Asa, işaret için dikilen sopa. Ardıl, sonrasında gelen, halife.

Ardakan: Arda nehri civarındakilerin soyu

Ardıç: Güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen bir ağaç, dağ servisi, çamgillerden kokulu bir ot

Ardıl: Arkadan gelen, sonrasında gelen (ilk ya da birkaç çocuktan sonrasında doğan), evvelkinden sonrasında, peşinden gelen

Ardil: Yürek ateşi.

Aref: Pek maruf, fazlaca malum. Arif, anlayışlı ve bilgili

Arel: Dürüst ve temiz kimse.

Aren: Kum tanesi.

Arer: Temiz ve güvenilir şahıs.

Ares: Mitolojide geçen harp tanrısı

Argın: Bitkin, bitkin

Argon: Ateş rengi.

Arguç: Gururlu.

Argun: İlhanlı hükümdarlarından biri

Argüden: Erdemlilik ardında olan.

Argüder: Erdemlilik ardında olan.

Argün: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama luğu veren gün.

Arhan: Temiz han, temiz yönetici, yiğit han

Arıbal: Arının yapmış olduğu bal, arı balı, tatlı kimse, hoş kimse, katışıksız, bal, temiz bal, saf bal

Arıbaş: Temiz kimse, çalışkan kimse, arı şeklinde çalışan baş

Arıca: Temizce arı şeklinde

Arıcan: Temiz kimse.

Arıç: Dirlik, düzenlik, sulh

Arıel: Dürüst, temiz kimse, temiz elli

Arıer: Temiz er, katışıksız, er, temiz kimse

Arığ: Arı, temiz, saf, katışıksız, eti yağı erimiş, arık zayıf

Arık: Eti yağı erimiş, zayıf

Arıkal: Temiz kal

Arıkan: Saf kan, temiz kan, asil kan.

Arıkar: Yardım, destek.

Arıker: Temiz kimse, çelimsiz adam

Arıkut: Temiz ve kutlu

Arıman: Dürüst ve temiz şahıs

Arısal: Arı şeklinde çalışkan

Arısan: Adı, sanı temiz kimse

Arısoy: Temiz soy, soyu temiz kimse

Arış: Kağnı otu

Arıt: Arınmasını sağla, temiz bir duruma getir, arılaştır

Arıtan: Temiz bir duruma getiren, temizleyen

Arıtaş: Temiz taş

Arıyüz: Temiz yüz, temiz yüzlü

Ari: İran’dan geçerek Şimal Hindistan’a yerleşen halk yada bu halktan olan kimse.

Arif: Bilen, bilgili

Aril: Temizlenmek, tohum zarı.

Arin: Temiz, saf

Arjen: Volkan alevi

Arjin: Yaşam ateşi, yiğit.

Dost: Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kişilerden her biri, bir işte beraber bulunanlardan her biri

Arkan: Arı kan, temiz kan, asil kan

Arkın: Arkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin dingin

Arkış: Haberci. 2.Kervan.

Arkoç: Temiz ve kuvvetli.

Arkun: Yavaş, geri kalan.

Arkut: Temiz ve uğurlu arı ve kutlu

Arma: Yelken ekibi, halat, ip, seren, 2. Bir devletin, bir hanedanın yada bir şehrin sembolü olarak kabul

Armağan: Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, armağan. 2. Ödül. 3. Bağış, kayra.

Arman: İstek, amaç, dürüst, temiz insan, arı insan.

Armanç: Hedef.

Armin: Özgürlük ve sulh yanlısı.

Arol: Arı ol, çalışkan ol

Arpad: Arpacık.

Arpağ: Büyü sihir

Arpak: Büyü, sihir.

Arpat: Hun Uygur halkının önderi. Arpatlar hanedanının kurucusu.

Arpınar: Su şeklinde temiz.

Arsan: Temiz adlı

Arsen: Kurtuluş, özgürlük.

Arslan: Kuvvetli, yırtıcı.

Arslaner: Aslaner

Arsoy: Arısoy

Artaç: Utanma duygusunu baş tacı eden

Artam: iyilikçilik, doğruluk, erdem.

Artanç: ince ruhlu, duyarlı, sanatkar.

Artemis: Orman ve harp tanrıçası

Artuç: Ucuna sivri demir eklenmiş mızrak.

Artuk: Artmış olan, artan, üstün, meşhur Selçuklu emiri

Artun: Kendine güvenen, onurlu, ağırbaşlı.

Artunç: Arı tunç, katışıksız tunç.

Aru: Arı, katışıksız

Arukan: Asil kan, temiz kan, arı kan

Arya: Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, çoğu zaman kendi içinde bütünlüğü olan parça.

Aryüz: Arı yüz, temiz yüzlü

Arzık: Dine oldukça bağlı kimse, uysal, iyi huylu

Arzüdar: istekli.

Asaf: Vezir. 2. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı. hz. süleyman’ın meşhur veziri. süleyman (a.s.)’ın en oldukça güvenilmiş olduğu kişiydi. Neml suresinde anlatılanlar Asaf üstüne yorumlandı, ondan sonra padişahın vezirlerine Asaf unvanı verildi.

Asal: Bir şeyde unsur olan, temel

Asan: Rahat.

Asar: Vezir, nazır, bakan.

Asgar: Ufak, küçük

Asıf: Oldukça şiddetli esen rüzgâr

Aslolan: Başlıca, başta gelen, bir şeyin kendisi, başkası değil, kök, köken, gerçeklik

Asım: Temiz, namuslu, sağlam karakterli.

Asi: Başkaldırıcı, dikbaşlı.

Asil: Yüksek duygularla hareket eden şahıs; soyu sopu belli, sağlam asil şahıs anlama gelir.

Aslan: Gürbüz, yürekli, yiğit adam

Aslaner: Yiğit adam, yiğit kimse, aslan şeklinde kimse

Aslanhan: Aslanların aslanı.

Asli: Aslolan, tek.

Asrın: Bu asıra ilişkin, bu devire uygun

Asri: Çağıl.

Asur: Mezopotamya’da bir devlet ve bu devletin halkı.

Asutay: Yaramaz, huysuz tay, yaramaz çocuk

Aşan: Öte yana geçip giden, yüksek bir yerin, ötesine geçen, Uygur yazıtlarında geçen bir ad

Aşar: Aşıp gider, öte yana geçer

Aşık: Bir hiç kimseye yada bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse.

Aşir: Samimi dost, dost

Aşkan: Renk, beniz

Aşkın: Ölçüyü kaçırmış olan, coşkun. 2. Muadillerinden yeğ, üstün. 3. Fazla

Aşkınay: Ay’ın oldukça değişik ve oldukça güzel görünmesi.

Aşkıner: Üstün er, üstün kimse

Ata: Soy

Atabay: Saygıdeğer ve varsıl kimse, Seçuklu döneminde bir unvan, atabey

Atabek: Selçuklu döneminde şehzadeleri eğiten kimse.

Ataberk: Selçuklu Devleti’nde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli kişi, lala.

Atabey: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan24

Atacan: Hoşgörüsü olan kimse, babacan.

Ataç: Atalardan sürüp gelen

Atadan: Atalardan sürüp gelen, ataç

Ataeli: Ata yurdu, ataların doğup büyümüş olduğu, yaşamış olduğu yer

Atagün: Büyüklerin günü.

Atahan: Büyük yönetici, ata durumundaki han.

Atak: Atılgan yiğit, yürekli

Atakan: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran88

Ataker: Atılgan yiğit, atılgan ve yiğit

Atakol: Atılgan ol

Atakul: Ataya kul, ataya kul olan, ata kulu, lala

Atakurt: Kurt soyundan gelen.

Atalay: Kolaylıkla ileri atılabilen, yürekli kimse

Atalay/ Atılay: Kolaylıkla ileri atılabilen, yürekli kimse

Ataman: Kazak lideri

Atamer: Benim atam er kişidir, yiğit atam.

Ataner: Senin atan er kişidir, yiğittir

Atanur: Atasından almış olduğu nuru taşıyan.

Ataol: Gelecek kuşaklara baba, ata olasın

Ataöv: Atalar seni övsün

Atar: İleriye fırlatır. 2.Gücü yeten.

Atasagun: Hekimlerin babası, atası

Atasan: Soyuyla meşhur olan, övünen şahıs.

Atasay: Atayı say, ataya saygı göster

Atasev: Atayı, ataları, babayı sev

Ataseven: Atasını, babasını seven

Atasever: Atalarını seven kimse.

Atasevin: Atalarınla sevin

Atasoy: Ata soyu, atadan

Atasöz: Büyük sözü dinleyen.

Atasü: Asker babası, asker atası

Ataullah: Tanrı’ın armağan etmiş olduğu ilk adam çocuk, Tanrı’ın bağışladığı, armağan etmiş olduğu, ihsanı, lütfü

Atay: Herkesçe malum, tanınmış, meşhur

Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması

Atıf: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen

Atıl: Fırla

Atılay: Kolaylıkla ileri atılabilen, yürekli kimse

Atılgan: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileriye atılan, Girişken, sav canlı

Atılhan: Dinamik hükümdar.

Atım: Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık

Atınç: Atılgan, atak

Atik: Oldukça süratli davranan, çevik

Atilla: Hunların “Tanrının Kırbacı” denilen büyük hükümdarı

Atlan: Ata bin, at sahibi ol

Atlas: Üstü ipek, altı pamuk kumaş, büyük harita.

Atlı: Atı olan, iyi bir adı bulunan, meşhur, tanınmış, adlı

Atlığ: Namlı, şöhretli.

Atlıhan: Atlı yönetici.

Attila: Hun imparatoru

Atuf: Birine sevgisi olan, sevgi duyan. Tanrı’a karşı sevgi duyan

Avar: Orta Avrupa’da yaşamış bir Türk boyu.

Avcı: Avlanmayı seven yada avı kendine iş edinen şahıs. 2. Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran tanıtan kimse.

Avedis: İyi haber getiren şahıs

Aver: Sert ve dik bakışlı şahıs.

Avni: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili

Avşar: Bir Türkmen boyu.

Avunç: Teselli, avunma.

Ay Temiz: Ay şeklinde berrak ve temiz olan.

Ay Timur: Ay şeklinde ışıltılı ve demir şeklinde sağlam.

Ayalp: Ay şeklinde güzel ve yiğit.

Ayanç: Saygı

Ayas: Duru ve dingin havada çıkan ayaz, ayaz

Ayata: Eski Türklerin inanışına nazaran gökyüzünün ikinci katında oturan tanrı, Ay tanrısı

Ayaydın: Oldukça aydınlık, ay şeklinde aydınlık, ay ışığı

Ayaz: Duru ve dingin havada çıkan ayaz, bulutsuz ve Ay ışıklı gecede Çıkan soğuk.

Ayaz Ada: Soğuk ve durgun hava

Aybala: Ay şeklinde çocuk, Ay şeklinde parlak ve güzel çocuk.

Aybar: İnsanda saygı uyandıran görünüş, görkem

Aybars: Ay şeklinde parlak vegüzel, pars şeklinde yırtıcı.

Aybay: Ay kadar güzel ve varlıklı

Aybek: Hindistan komutanı.

Ayberk: Kuvvetli

Aybey: Ay şeklinde doğan adam, bey

Aybora: Ay kadar güzel, fırtına kadar yıkıcı, ay ve fırtına

Ayca: Yüzü ay şeklinde aydınlık ve güzel olan

Ayçetin: Ay kadar güzel ve çetin.

Aydar: Perçem, Manas destanındaki kahraman.

Aydemir: Demir kadar sert kimse manasındadır.

Aydın: Bilge.

Aydınalp: Aydınlık ve yiğit.

Aydınay: Ay’ın oldukça parlak hali.

Aydınbay: Saygı duyulan ve de bilgili olan kimse.

Aydınbey: Saygı duyulan ve de bilgili olan kimse, bilge şahıs.

Aydınel: Aydınlık yer, ışıklı yer.

Aydıner: Aydınlık yüzlü kimse.

Aydınol: Okumuş ve bilgili biri ol.

Aydıntan: Işıklı sabah vakti, aydınlık sabah vakti

Aydıntuğ: Üstüne ışık düşmüş tuğ.

Aydınyol: Doğruyol.

Aydinç: Ay şeklinde güzel, ışıklı ve dinç.

Aydoğan: Ay şeklinde dünyaya gelecek olan.

Aydoğdu: Ay şeklinde dünyaya gelecek olan, ay şeklinde doğan

Aydoğmuş: Ay şeklinde dünyaya gelen, ay kadar güzel olan

Aydolun: Dolunay şeklinde.

Ayet: Kuran surelerindeki cümlelerin her biri.

Aygün: Ay şeklinde parlak ve ışıklı güzel gün

Ayhan: Büyük hükümdar

Ayık: Anlayışlı, uyanık, açıkgöz, parlak zeka

Aykaç: Güzel söz söyleyen, ozan

Aykal: Aydınlık kal.

Aykan: Kanı ay şeklinde parlak ve temiz Ay Kanlı.

Aykın: Işıltılı kın.

Aykul: Ay şeklinde kutlu, ay kadar uğurlu

Aykurt: Üstüne ay ışıltısı düşmüş kurt.

Aykut: Ay şeklinde uğurlu.

Aykutalp: Uğurlu, cesaretli.

Aykutlu: Ay şeklinde güzel ve uğurlu, uğurlu ay

Ayman: Ay şeklinde güzel kimse

Aymete: Hun İmparatoru Mete’nin bir adı.

Aymutlu: Ay şeklinde güzel ve mutlu.

Aypar: Görkem, saygı uyandıran görünüş, aybar

Aypars: Ay şeklinde güzel ve pars şeklinde yırtıcı

Aypolat: Ay şeklinde güzel ve polat şeklinde sağlam.

Aysal: Ayla ilişkili, ay şeklinde.

Aysar: Ayın etkisiyle huyu değişen kimse

Aysoy: Aydınlık soydan gelen.

Aysungur: Ay şeklinde güzel, sungur, şeklinde, akdoğan şeklinde avlayıcı kimse

Aytaç: Başlangıcında ay şeklinde ışıklı taç bulunan.

Aytar: Olanları bildiren, haber veren

Aytek: Ay şeklinde.

Aytekin: Ay şeklinde parlak ve biricik. Oldukça kıymetli.

Aytemur: Ay şeklinde güzel ve demir şeklinde sağlam

Aytok: Ay şeklinde güzel ve tok

Aytolun: Dolunay.

Aytop: Yuvarlak ay, nurtopu şeklinde

Aytuğ: Mızrağın ucuna yapılmış ayın üzerine meydana getirilen tüy.

Aytuna: Ay şeklinde güzel ve Tuna Irmağı şeklinde görkemli.

Aytunca: Ay şeklinde güzel ve Tunca Irmağı şeklinde görkemli

Aytunç: Ay şeklinde güzel ve tunç şeklinde sağlam.

Aytün: Aylı gece

Aytürk: Ay şeklinde güzel ve Türk şeklinde kuvvetli

Ayvaz: koca, eş. Güzel, yakışıklı.

Ayyüce: Yücelerdeki Ay

Azad: Bağımsız olan.

Azadi: Bağımsızlık, özgürlük.

Azam: En büyük, yüce.

Azamet: Büyüklük, ululuk, Yücelik. 2. Gurur. 3. Görkem, heybet. 4. Çalım, kurum. 5. Debdebe.

Azametdin: Dinin yüceliği.

Azat: Özgür, hiç kimseye bağlı olmayan.

Azem: Dost. dost.

Azer: Ateş

Azim: Bir şeyler yapmak için emin şahıs, azmeden, azimli

Aziz: Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Tinsel gücü oldukça üstün

Azmi: Kemikli, kemikle ilgili, azim sahibi

Aznavur: Yürekli, kahraman, yiğit.

Azrak: Oldukça azca bulunur, kıymetli