PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye’nin “su ve enerji gücü” Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 2024 senesinde kamulaştırma dahil yatırımlara 100 milyar lira kaynak ayırdı. Yatırım bütçesinin 85 milyar lirası ziraat, 10 milyar lirası içme suyu, 4 milyar lirası enerji ve 1 milyar lirası kırsal alan planlaması (yenide yerleşim) projeleri için kullanılacak. Kurulduğu günden bu yana “Su Vatandır” anlayışıyla çalışmalarını sürdüren DSİ, işletmeye almış olduğu baraj ve göletlerle 183 milyar metreküplük su depolama kapasitesi geliştirdi. Toplamda 7.1 milyon hektar arazi sulamaya açılırken, ortalama 2 milyon hektar alanı taşkın zararlarından korundu. Arazi toplulaştırma tescil işlemleri tamamlanan arazi miktarı, kümülatif olarak toplamda 7.3 milyon hektara terfi etti. Hizmete alınan içme suyu tesisleri ile senelik 5.2 milyar metreküp memba kalitesinde içme suyu temin edildi. DSİ, 2024’te de ekonomik ve teknik imkanlar dahilinde su kaynaklarını geliştirerek vatandaşların hizmetine sunulması yönünde çalışmalarına devam edecek. Bugün merkez ve yurt sathına yayılmış 26 bölge müdürlüğünde vazife meydana getiren 25 bini aşkın çalışanı ile faaliyetlerini Ziraat ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak sürdüren DSİ, 2024’te de mühim projelere imza atacak.

2024 YATIRIM HEDEFLERİ…

DSİ Genel Müdürlüğü’nden PARA Dergisi’ne meydana getirilen açıklamalara bakılırsa; 2024’te temin edilecek içme suyu miktarı 5.2 milyar metreküpten 5.37 milyar metreküpe çıkarılacak. Bilhassa Karadeniz Bölgesi’nde kurulan taşkın erken uyarı sistemlerinin sayısı 322’den 533’e, taşkın denetim tesis sayısı 10 bin 697’den 11 bin 11’e, depolanan su miktarı 183 milyar metreküpten 190 milyar metreküpe yükseltilecek. Taşkın denetim tesisi sayısı 2028’e kadar ise 11 bin 600’e çıkarılacak. Yatırım hedeflerine bakılırsa; 2024’te DSİ sulamaya oluşturulan alanı 48 milyon dekardan 49.4 milyon dekara, bugüne dek sulamaya oluşturulan 7.1 milyon hektar araziyi 7.23 milyon hektara, toplulaştırma tamamlanan alan miktarını 73 milyon dekardan 79 milyon dekara çıkaracak. DSİ, 2024’te 140 bin hektar alanı sulu tarıma açacak. Bilinmiş olduğu suretiyle yüzölçümü 78 milyon hektar olan Türkiye’nin ekonomik olarak sulanabilir ziraat arazisi miktarı 8.5 milyon hektar olarak belirlenirken, 2023 yılı sonu itibarıyla bunun 7.12 milyon hektarı sulu tarıma açıldı.

Ziraat ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bakanlığın bütçe görüşmeleri esnasında DSİ tarafınca 2024’te 53 baraj,15 HES, 20 gölet ve bent, 65 sulama tesisi, 16 içme suyu tesisi, 314 taşkın denetim tesisi, 2 atık su tesisi, 19 yeraltı depolaması ve yapay besleme, 23 arazi toplulaştırma projesi olmak suretiyle toplam 527 tesisinin tamamlanarak hizmete sunulacağını kaydetti.

128 BİN KİŞİYE TARIMSAL İSTİHDAM SAĞLANDI

DSİ’nin 2023 yılı yıl başı yatırım ödeneği 42 milyar lira iken, geçen yıl ilavelerle bu ödenek 80 milyar liraya yükseltildi ve bu ödeneğin tamamı yatırım harcamalarına dönüştürüldü. DSİ, 2023 senesinde 26 tane baraj, 17 tane gölet ve bent, 100 tane sulama tesisi, 24 tane toplulaştırma projesi, 14 tane içme suyu tesisi, 26 tane yeraltı barajı, 10 tane HES ve 284 tane taşkın tesisini olmak suretiyle toplam 501 tane tesisi tamamlayarak hizmete sundu. Bitirilen bu tesislerle 141 bin 999 hektar alan sulamaya açılarak, senelik 10.65 milyar lira ekonomiye katkıyla beraber, 128 bin kişiye tarımsal istihdam sağlandı, 390.18 milyon metreküp su depolandı. 143.66 milyon metreküpe içme suyu sağlandı, 492 bin 252 hektar alanda toplulaştırma tamamlandı.

İÇME SUYU TEMİNİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Bu yıl içme suyu yatırımlarına 10 milyar lira kaynak ayıracak olan DSİ Genel Müdürlüğü, içme suyu temini mevzusunda çalışmalarını sürdürüyor. DSİ Genel Müdürlüğü’nün içme suyu temini tesisi ve atık su arıtma tesisi yatırımlarını yapabilmesi ve bu yatırımların kapsamı,1053 sayılı “Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Temini Hakkında Kanun” ile düzenleniyor. Belediye teşkilatı olmayan yerlerde kanunen DSİ tarafınca bir emek verme yapılamamakta olup bu tür talepler, il hususi idarelerinin sorumluluğunda oluyor. 1053 sayılı Kanun’un 2. maddesinde; DSİ Genel Müdürlüğü’nün baraj, isale hatları ve tasfiye tesisi yapımından görevli olduğu, şebeke hatlarının ise belediyeler tarafınca yapılacağı belirtiliyor. Bu çerçevede DSİ tarafınca tamamlanan ve işletmeye alınan tesisler ile 63 ilin içme suyu ihtiyacı karşılanmış bulunuyor. 63 ilin 13’ünde ilave içme suyu temin emekleri devam ediyor. Daha ilkin DSİ tarafınca içme suyu tesisi bulunmayan 6 ilde ilave içme suyu temini için inşaat emekleri, 12 ilde ise planlama ve proje emekleri devam ediyor.

YER ALTI SUYU REZERVİ 18 MİLYAR METREKÜP

Tüm havzalarda yeraltı suyu kütleleri belirlenmesi emekleri yürütülüyor. DSİ’den edinilen bilgiye bakılırsa Fırat ve Aras Havzaları haricinde tüm havzalarda yeraltı suyu kütleleri belirlendi. Yeraltı suyu hacmi belirlenen havzalarda miktar ve kalite seyretme emekleri yürütülüyor. Miktar ve kalite bakımından risk altında olduğu belirlenen kütlelerde operasyonel ve gözetimsel izlemeler yapılıyor. Miktar seyretme emekleri kapsamında kuyu ve kaynaklardan düzey ve debi ölçümü yapılıyor; kalite seyretme emekleri kapsamında yönetmelikte belirlenen parametreler ile beraber havza özelindeki kirletici baskı unsurlarına yönelik izlemeler gerçekleştiriliyor. Altı senelik seyretme döngüsü tamamlandığında, yeraltı suyundaki baskı ve tesir değerlendirmeleri ile yeraltı suyu kütleleri revize edilecek. İzleme ağı güncellenecek. Son verilere bakılırsa Türkiye’deki yeraltı suyu rezervi 18 milyar metreküp düzeyinde.

122 YERALTI DEPOLAMA PROJESİ YÜRÜTÜLÜYOR

İklim değişikliği ve nüfus artışının etkisiyle depolama yapılarının önemi giderek artıyor ve alternatif depolama yapıları kıymet kazanıyor. DSİ, bilhassa küresel ısınma ve iklim değişikliği ile beraber sıklığı, tesir alanı ve sertliği artan kurak periyotların etkilerini asgari seviyeye indirmek için çalışmalarını genel olarak “su arzının arttırılmasına ve su talebinin kısıtlanmasına yönelik tedbirler” olmak suretiyle iki ana başlık altında topluyor. Yeraltı depolamaları yada ‘yer altı suyu besleme tesisi’ diye tabir edilen bu yapılar su arzını arttırmak adına mühim alternatifler içinde ilk sırada içeriyor. 2023 yılı itibarıyla tamamlanan yeraltı depolama sayısı 127 adede ulaşırken, tamamlanan bu depolamalar ile ortalama 5 bin hektar sulama, 22 milyon metreküp/yıl içme suyu ile 46 milyon metreküp depolama faydası sağlandı. Tamamlanan 127 tane projenin haricinde 31 adedi inşaat, 1 adedi ihale, 69 adedi ise planlama-proje aşamasında olmak suretiyle şu an için toplam 122 tane projenin takip edeni yapılıyor. DSİ, önümüzdeki dönemde bu sayıyı daha da arttırmayı planlıyor.

YENİLİKÇİ TESİSLER HAYATA GEÇİRİLİYOR

Taşkınlar, sebep olduğu can kayıplarının yanı sıra, depremlerden sonrasında en büyük ekonomik kayba neden olan doğal afetler. DSİ verilerine bakılırsa; Türkiye’de 1995-2021 yılları aralığında meydana gelen 2 bin 217 tane taşkın vakasında 670 şahıs yaşamını yitirdi ve ortalama 654 bin hektar ziraat arazisi ziyan oldu. Türkiye’de taşkınların önlenmesi ya da taşkınların yol açabileceği zararlarının minimuma indirilmesi çerçevesinde, yukarı havzalarda aşınma denetim emekleri yapılıyor. Baraj, gölet, tersip bendi, sel kapanı ve geciktirme yapıları inşa ediliyor. Toplu iş makinesi emekleri vasıtasıyla derelerin ıslah edilmesi ve akarsu üstünde tekniğe uygun olmayan tüm yapıların belirlenmesi, müdahalelerin önlenmesi ve derelerin her yıl bakımının sağlanması çalışmalarına devam ediliyor. İklim değişikliği ile taşkınların sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında artışlar gözlenirken, bu çerçevede taşkınların yoğun olduğu Karadeniz Bölgesi başta olmak suretiyle sel tırmıkları, moloz bariyerleri ve geçirgen tersip bentleri şeklinde yenilikçi tesisler hayata geçiriliyor.

679 TAŞKIN ERKEN UYARI SİSTEMİ KURULACAK

DSİ tarafınca taşkın erken uyarı sistemi geliştirilerek uygulamaya konuluyor. Bu sistemle taşkın riski bulunan yerleşim yerlerinin membasındaki dere yataklarında, yağış havzasını hidrolojik olarak temsil edebilecek ve erken uyarı için lüzumlu zamanı sağlayabilecek noktalarda radar sensörlü düzey gözlem istasyonları ilk olarak Karadeniz Bölgesi’nde belirlenen noktalarda kurulmaya başlandı. Sistem ile dere yataklarındaki su seviyeleri anlık olarak izlenecek, dere yatağındaki suyun takibe alınması ihtiyaç duyulan seviyeye vardığında ilk uyarı sistem operatörüne ulaşacak ve operatör tarafınca yakından takip edilecek. Deredeki su seviyesinin taşkına sebep olacak duruma gelmesi halinde DSİ tarafınca, uyarıyı duyurmakla görevli kurumlara (mülki yönetim amirlikleri, mahalli yönetimler ve AFAD) aktarılması amaçlanıyor.

DSİ’den meydana getirilen açıklamaya bakılırsa; Taşkın Erken Uyarı Sistemi (TEUS) projesi kapsamında ülke genelinde 679 taşkın erken uyarı sistemi kurulacak. TEUS kapsamında Düzey Gözlem İstasyonları (SGİ) kurulmasına yönelik emekler başlatılırken, bu kapsamda, bilhassa yerleşim bölgeleri içinden geçen ve taşkın riski arz eden akarsular üstünde kurulacak ve gerçek zamanlı veri sağlayacak olan SGİ’ler vasıtasıyla akarsu yataklarındaki su seviyeleri takip edilecek.

Şu an itibarıyla Seyhan Nehri’nde uygulamaya koyulan Akım Tahmin ve Havza Optimizasyon Modeli (ATHOM) yardımıyla depolama tesislerine gelecek akımlar son aşama isabetli tahminlerle belirleniyor ve oluşturulan su bütçeleriyle depolama tesisleri en verimli şekilde işletiliyor.

SUYUN ETKİN KULLANIMI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Türkiye’de su kaynaklarının kısıtlı olması ve tüm sektörlerde talebin her geçen gün artması, mevcut su kaynaklarının en ekonomik şekilde kullanılmasını mecburi kılıyor. Suyun etkin kullanımına yönelik DSİ’nin yürüttüğü yapısal emekler içinde sulama şebekelerinin basınçlı borulu olarak inşası, mevcut sulama tesislerinin basınçlı-borulu sisteme dönüştürülmesi ve modernizasyonu, sulama tesislerinin bakım ve onarım ihtiyaçlarının karşılanması, işletmedeki sulama tesislerine ölçü tesisleri kurulması, hidrantlarda sayaç kullanımı ve akıllı sulama sistemlerine geçiş, kullanılmış suların tekrardan kullanımını sağlamak amacıyla lüzumlu tesislerin inşası içeriyor. DSİ’nin yürüttüğü yapısal olmayan emekler kapsamında ise; suyun ihtiyaçtan daha çok kullanımının önüne geçmek amacıyla altyapısı uygun olan borulu sulama tesislerinde “kademeli su kullanım hizmet bedeli” uygulanması, sulama yönetimi faaliyetleri kapsamında sulama tesislerinde nebat su gereksinimlerine bakılırsa “genel sulama planlaması” yapılması emekleri bulunuyor.

Belediye, ziraatçi, sanayici ve vatandaşlara “suyu verimli kullanma” çağrısında bulunan Ziraat ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz günlerde suyla ilgili meydana getirilen yasal düzenlemelere ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Ziraat Kanunu’nu suyu merkeze alacak şekilde tekrardan düzenledikleri bilgisini paylaşan Yumaklı, su yönetimini güçlendirecek “Su Kanunu” ile taşkınlara karşı direnci yükseltecek “Taşkın Kanunu” çalışmalarının da devam ettiğini dile getirmişti. Yumaklı, “Ulusal Su Kurulu”nun oluşturulmasının su alanında etkinlik gösteren her insana ayrı bir motivasyon deposu bulunduğunun altını çizmişti.

HAVZALARDAKİ NÜFUS İLE SU MİKTARI ORANTISIZ

Türkiye’ye ilişkin nüfus, yağış ve afet haritasına bakılırsa, havzalardaki su miktarı ile bu havzalardan faydalanan nüfus içinde orantısızlıklar dikkat çekiyor. Türkiye’deki toplam nüfusun yüzde 28’i Marmara Bölgesi’nde yaşarken, buradaki havzalar toplam akışın yalnız yüzde 4’lük kısmını topluyor. Nüfusun yüzde 71’i, Türkiye topraklarının da yüzde 66’sı zelzele riski altında. Türkiye’de ortalama 15 bin kilometresi ana aks üstünde olmak suretiyle 24 bin 500 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunuyor. Bilhassa İç Anadolu Bölgesi (Konya Kapalı havzası) ile zelzele riskinin ve nüfus yoğunluğunun düşük, toprak potansiyelinin yüksek olduğu görülüyor. Sadece bu bölge yüzey suyu potansiyelinin düşük olduğu, yeraltı suyu kullanımının yoğun ve riskli olduğu bölgelerden. Sulama suyu temininde güçlük yaşanıyor. İçme suyu temininin sulama suyunda kısıntıya gidilerek sağlanabileceği, şehirleşme anlamında topoğrafik, çevresel ve zelzele yönüyle arazi kullanım kısıtının bulunmadığı değerlendiriliyor. Şanlıurfa ve Mardin’de ise zelzele riskinin ve toprak potansiyelinin yüksek, sadece nüfus yoğunluğunun orta seviyede olduğu görülüyor. Bu illerde, önlem alınmaz ise tarımsal su teminin de gelecekte problemler yaşanması planlanıyor.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ MODERN SULAMA YAYGINLAŞTIRILACAK

Suni zeka destekli tam otomosyonlu uygulama ve çağıl sulama sistemleri yaygınlaştırılacak. Bu sistem ile kablosuz uzaktan yönetime doğal olarak olarak on-line kullanılabilen ve merkezi sulama planlamasına bağlı olarak çalışan bir sistem uygulanarak, kurulan sulama sisteminin tek merkezden yönetimi, denetim ve kumandası hedefleniyor. Böylelikle işletme maliyetlerinde personel, yakıt ve süre bakımından tutum sağlanması planlanıyor.

Bu uygulamayla, ziraatçi su kullanımını uzaktan yapabilecek. Tüm işletme sahasında anlık ve toplam tüketim değerleri için abone, hidrant, yedek ve tüm bölge bazında anlık olarak yada geriye dönük seyretme, raporlama yapılabilecek. Tüm abonelerde belirlenebilecek kriterlere bakılırsa (alan, nebat deseni, toprak nemliliği şeklinde) su tahsisleri ve sulama planlamalarında otomatik iyileştirmeler yapılabilecek. Anlık su ihtiyacına bakılırsa iyileştirilen sulama planlamasının kapalı sulama sistemlerinin getirmiş olduğu su tasarrufuna ek olarak duruma bakılırsa yüzde 5 ile yüzde 20 içinde ek su tasarrufu sağlanacak. Personel hataları, zarar ve ziyanlar minimize edilecek. Ek olarak hava durumu da yakından takip edilip yağış durumuna bakılırsa sistem emek vermeyi da durdurabilecek. Şu an itibarıyla Isparta, Aydın ve Adana’da bu sistem uygulanıyor

“KURAKLIK TAHMİNİ VE ERKEN UYARI SİSTEMİ” GELİŞTİRİLİYOR

Kuraklık afetine karşı da emekler yapılıyor. DSİ’nin açıklamalarına bakılırsa; Türkiye Kuraklık İzleme Sistemleri oluşturmak için emekler başlatıldı. Havza ölçeğinde Kuraklık Yönetim Planları ve Su Tahsis Planları hazırlanıyor. Kuraklık tahmini ve erken uyarı sisteminin geliştirilmesi, izlenmesi çalışmalarına başlandı. Baraj, gölet, yeraltı depoları inşasının yanı sıra, arıtılmış suların tarımda tekrardan kullanımını sağlanıyor. Suyu daha azca kullanan sulama otomasyonu ve elektronik su yönetim sistemleri kuruluyor. Meydana getirilen tüm sulamalar borulu kapalı sulama sistemiyle yapılıyor. 2002’de kapalı borulu sulama sistemi yüzde 6 düzeyindeyken, 2022 yılı sonunda bu oranın yüzde 33’e çıkmış olduğu ifade ediliyor. Açık sulama sistemleri rehabilite edilerek borulu kapalı sisteme çevriliyor. “Su Verimliliği Seferberliği” başlatılmış olup Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Fiil Planı (2023-2033) gösterildi.