ONURCAN BAL Son dönemde piyasada oluşan ağırlıklı görüş, FED‘in mayıs ayı toplantısında 25 baz puan faiz artırımına gitmesi ve devamında sıkılaştırma döngüsünü sonlandırması yönünde şekilleniyordu. FED, 3 Mayıs Çarşamba günü sona eren toplantısında genel beklentilere uyumlu olarak 25 baz puan faiz artırımına giderek politika faizini yüzde 5.00 – 5.25 aralığına yükseltti. Bu faiz artırımıyla birlikte mart ayındaki projeksiyonlarda işaret edilen nihai faiz oranına ulaşılmış oldu. Karar metninde gelecek dönemde politikanın sıkılaşma dozu belirlenirken kümülatif sıkılaşma ve para politikasının ekonomi üzerindeki gecikmeli etkilerinin dikkate alınacağı ifade edildi. Bilanço daraltma hızının duyurulan şekilde devam edeceği belirtildi. “Yeterince kısıtlayıcı bir duruş elde etmek için bazı ek politika sıkılaşmasının uygun olabileceğinin öngörüldüğüne” ilişkin ifadenin karar metninden çıkarılması dikkat çekti. Gelecekte daha fazla faiz artışına işaret eden yönlendirmenin metinden çıkarılması sıkılaşma döngüsüne ara verileceğinin sinyali olarak yorumlandı. FED Başkanı Powell, toplantı sonrasında yaptığı açıklamalarda enflasyonun hala hedefin üzerinde seyrettiğini, ekonomik verileri yakından takip edeceklerini ve gerekirse para politikasını daha da sıkılaştırabileceklerini söyledi. Powell, faiz artırımlarının durdurulması yönünde bir karar almadıklarını belirterek, faiz artırımlarının durdurulup durdurulmayacağının haziran toplantısında ele alınacağını bildirdi. FED’in enflasyon görünümünün faiz indirimini desteklemediğini söyledi. Ayrıca Powell, ABD’deki borç limiti çıkmazına ilişkin bir soru üzerine de borç limitinin artırılmasının ve ülkenin temerrüde düşmesinin sonuçlarının kötü olabileceği uyarısında bulundu. Mevcut durumda genel beklentiler FED’in ilerleyen süreçte ek bir faiz artırımına gitmeyeceği yönünde şekilleniyor. Bu hususta enflasyon ve istihdam verileri başta olmak üzere ekonomik veriler ve bankacılık sektöründeki gelişmeler, FED’in kararları üzerinde belirleyici olacaktır. Ek bir enflasyonist baskı görülmediği sürece halihazırda kredi koşullarındaki sıkılaşmayı da dikkate aldığımızda FED’in faiz artırım döngüsünün sonlandığı kanısındayız.

TARIM DIŞI İSTİHDAM VERİSİNDE YUKARI YÖNLÜ SÜRPRİZ

ABD’de cuma günü açıklanan nisan ayı tarım dışı istihdam verisi, 253 bin kişi artışla 185 bin olan beklentinin üzerinde açıklandı. Önceki ay açıklanan veri ise 236 binden 165 bine revize edildi. Ortalama saatlik kazançlar ise bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı. Beklenti yüzde 0,3 artış olması yönündeydi. Yıllık bazda ortalama saatlik kazançlarda yüzde 4.4’lük artış kaydedildi. Açıklanan tarım dışı verisi istihdam piyasasının gücünü korumaya devam ettiğine ve özellikle ücret artışlarındaki görünüm de enflasyon tarafında yukarı yönlü risklerin varlığına işaret etti. Bununla birlikte FED faiz artışlarının kümülatif etkisi ve bankacılık sektöründe yaşanan sıkıntıların önümüzdeki aylarda istihdamı olumsuz etkilemesi bekleniyor. Yeni haftada ABD’de 10 Mayıs Çarşamba günü açıklanacak nisan ayı TÜFE rakamı ile 11 Mayıs Perşembe günü açıklanacak nisan ayı ÜFE verisi piyasaların odağında yer alacak. Enflasyon rakamları risk iştahı ve fiyatlamalar üzerinde etkili olacaktır.

ABD’DEKİ BANKACILIK KAYNAKLI ENDİŞELER

First Republic Bank’in ilk çeyrek finansallarında mevduatların beklentilerin üzerinde düşüş kaydetmesi son haftalarda küçük – orta ölçekli bankalar özelinde endişeleri yeniden artırdı. Bankacılık sektörüne ilişkin artan endişeler, küresel risk iştahı üzerinde de baskı oluşturdu. Finansal sonuçlar sonrası First Republic Bank hisselerinde çok sert düşüşler yaşanırken, 1 Mayıs Pazartesi günü First Republic Bank’ın kapatıldığı ve varlıklarının JP Morgan Chase Bank tarafından satın alınacağı bildirildi. ABD’de geçen hafta içerisinde de bankacılık sektörüne ilişkin endişelerin gündemdeki yerini koruduğu görüldü. Küçük-orta ölçekli banka hisselerinde satış baskısı, hafta içerisinde etkisini sürdürdü. Kaynaklara dayandırılan haberlerde finansal zorluklar yaşayan bölgesel banka PacWest’in “satış” dahil stratejik seçenekleri değerlendirdiği açıklanırken, bu haber akışı sonrasında banka hisselerinde sert satışlar yaşandı. Bankacılık krizinden etkilenen sıradaki bankalardan biri olabileceği değerlendirilen Western Alliance’ın hisseleri de geçen hafta satış ağırlıklı bir fiyatlamaya konu oldu. Cuma günü ABD’li bölgesel banka Western Alliance, satış için stratejik seçeneklerin araştırılması amacıyla danışman tuttuklarına dair haberi yalanladı. Toparlayacak olursak, küçük-orta ölçekli bankalar açısından hassasiyetin yüksek kalmaya devam ettiği ve bu husustaki gelişmelerin yakından izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bölgesel bankalarda yeni iflasların yaşanabileceğine ilişkin endişeler ve haber akışlarına karşı hassasiyet bölgesel banka hisselerinde sert fiyatlamalara ve risk iştahı üzerinde baskıya neden oluyor.

ECB 25 BAZ PUAN FAİZ ARTIRIMINA GİTTİ

Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçen hafta perşembe günü gerçekleşen toplantısında genel beklentilerle uyumlu olarak 25 baz puan faiz artırımına giderek politika faizini yüzde 3.50’den yüzde 3.75’e çıkardı. ECB mart ayında 50 baz puan faiz artışına giderken, mayıs ayında faiz artırım hızını yavaşlattı. ECB faiz artış hızını düşürmesine karşın sıkılaşmanın devam edeceğini sinyali de verdi. Karar metninde, gelecekteki kararların politika faizinin yeteri kadar kısıtlayıcı seviyelere yükselmesine yardımcı olacağı ifadesi yerini korudu. Aynı zamanda karar metninde temmuz ayında varlık alım programı (APP) kapsamında yeniden alımların durdurulacağı mesajı yer aldı. ECB Başkanı Lagarde, toplantı sonrasındaki açıklamalarında enflasyon görünümüne yönelik önemli yukarı yönlü risklerin devam ettiğini ve ECB’nin yüksek enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını daha da artırabileceğini belirtti. Lagarde basın toplantısında ECB’nin faiz artışlarına ara vermediğinin çok açık olduğunu belirtti. Piyasadaki genel beklentilerin ECB’nin önümüzdeki birkaç toplantıda daha 25 baz puanlık faiz artırımlarını sürdüreceğini yönünde şekilleniyor.

YURTİÇİNDE YILLIK TÜFE YÜZDE 43.68 SEVİYESİNE GERİLEDİ

Geçen hafta 3 Mayıs Çarşamba günü açıklanan nisan ayı TÜFE rakamı piyasa beklentilerinin bir miktar altında aylık bazda yüzde 2.39 artış kaydetti. Geçen sene nisanda TÜFE aylık bazda yüzde 7.25 oranında artış kaydetmişti. Bu sene gerçekleşen yüzde 2.39’luk artış ve seriden çıkan yüzde 7.25’lik verinin etkisiyle yani baz etkisiyle yıllık TÜFE’nin yüzde 50.51 seviyesinden yüzde 43.68 seviyesine gerilediği görüldü. Yurt içi ÜFE enflasyonu ise nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 0,81 oranında artış kaydederken, güçlü baz etkisiyle yıllık ÜFE yüzde 62.45 seviyesinden yüzde 52.11 seviyesine geriledi. Nisan ayıyla birlikte yıllık üretici ve tüketici enflasyonları arasındaki makas 10 puanın altına indi. Yıllık TÜFE enflasyonunun baz etkisinin yardımıyla hazirana kadar düşmeye devam etmesini bekliyoruz.

BIST-100 Endeksi’nde zayıf görünüm

Yaklaşan seçim süreci ve belirsizliklerin etkisiyle risk iştahının zayıfladığı BIST-100 Endeksi’nde nisan ayının son bölümünden itibaren satış ağırlıklı bir fiyatlama etkili oluyor. Nisan ayının son haftasında 5.000 puanın kırılmasının etkisiyle teknik görünümün zayıflama kaydettiği endekste mayıs ayının ilk haftasında da zayıf görünüm etkisi sürdürdü. BIST-100 Endeksi, geçen haftayı yüzde 4.70 oranında kayıpla 4.400,76 puandan tamamladı. Endekste yeni haftada 200 günlük üssel ortalama (4.380) ve 3 Mayıs’ta test edilen 4.311 seviyesi kısa vadeli ilk destek noktalarıdır. 200 günlük ortalama altında kapanışların yaşanması ve 4.311 seviyesinin altına sarkılması halinde satışların yeniden hız kazandığı görülebilir. Bu durumda ilk olarak 4.200 seviyesi ile devamında 4.130 ve 4.000 puan seviyeleri gündeme gelebilir. Psikolojik öneme sahip 4.000 altı fiyatlamalar panik satışlarını da beraberinde getirebilir. Son iki haftalık süreçte yaşanan satışların ardından endekste tepki alımlarının gözlenmesi durumunda 4.500 – 4.600 – ve 4.690 seviyeleri kısa vadeli ilk direnç noktalarıdır. 4.690 seviyesi üzerinde bir tutunma sağlanabilirse toparlanma eğiliminin devamı beklenebilir. Aksi halde olası yükselişler kısa vadeli tepki mahiyetinde kalabilir. 4.690 üzeri kapanışlarda 4.750 – 4.800 – 4.890 ve 5.000 seviyeleri güçlü direnç konumunda bulunmaktadır. Yaklaşan seçim süreci ve düşük seyreden işlem hacimleri önümüzdeki günlerde endekste oynaklığın yüksek seyretmesine neden olabilir.