PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Konut satışları beş ayın ardından Temmuz’da yükselişe geçerken, ipotekli satışlarda daralma devam etti. Türkiye genelinde Temmuz’da yıllık yüzde 16.7 artışla 109 bin 548 konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yıllık bazda beş aydır daralan konut satışları, Temmuz’da aylık bazda da yüzde 31 artış gösterdi. Konut satışları Ocak-Temmuz döneminde yıllık yüzde 17.7 azalışla 675 bin 327 olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışları Temmuz’da yıllık yüzde 24.1 azalışla 14 bin 533 olurken, ipotekli satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 13.3’e geriledi. İpotekli satışlar yılın ilk yedi ayında yıllık yüzde 28.2 azalışla 136 bin 63 düzeyinde gerçekleşti. Temmuz’da ilk el satışlar yüzde 10.3 artışla 31 bin 641, ikinci el satışlar yüzde 19.5 artışla 77 bin 907 oldu. Temmuz’daki ipotekli satışların 3 bin 633’ü ilk el satış olarak gerçekleşti. Temmuz’da yabancılara yapılan konut satışı yıllık yüzde 28.9 azalarak 2 bin 801 olurken, toplam konut satışları içinde yabancıya satışın payı yüzde 2.6 düzeyinde gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Temmuz döneminde ise yıllık yüzde 43.9 azalarak 22 bin 76 oldu.

KONUT FİYATLARINDA ARTIŞ SÜRÜYOR

Türkiye’de konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan konut fiyat endeksi (KFE), Haziran’da aylık yüzde 4.8 oranında artarak 920.5 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre; Haziran’da yıllık yüzde 95.9 artan KFE, reel olarak yüzde 38 artış gösterdi. Üç büyük il bazında değerlendirildiğinde KFE Haziran’da bir önceki aya göre İstanbul’da yüzde 4, Ankara’da yüzde 5.6, İzmir’de yüzde 4.9 arttı. Haziran’da yeni konutlar fiyat endeksi yıllık yüzde 95.8 artışla 996.6 değerini aldı. Türkiye genelinde metrekare başına konut birim fiyatı 24 bin 598,6 lira olurken, metrekare başına birim fiyat İstanbul’da 37 bin 220,2 lira, İzmir’de 28 bin 705,9 lira, Ankara’da 18 bin 275,5 lira düzeyinde gerçekleşti.

TEMMUZ’DA BÜTÇE FAZLA VERDİ

Temmuz’da bütçe 48 milyar 574 milyon lira fazla verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine göre; Temmuz’da bütçe gelirleri yüzde 156.1 artışla 504.4 milyar lira, bütçe giderleri yüzde 74.7 artışla 455.8 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Faiz giderlerinin yüzde 125.9 artışla 37.7 milyar lira, faiz hariç giderlerin yüzde 71.2 artışla 418.1 milyar lira olduğu Temmuz’da, faiz dışı denge yüzde 282.3 artışla 86.3 milyar lira fazla verdi. Yılın ilk yedi ayında bütçe gelirleri yüzde 63.1 artışla 2 trilyon 384.8 milyar lira, bütçe giderleri yüzde 96.8 artışla 2 trilyon 819.4 milyon lira düzeyinde gerçekleşirken, bu dönemde bütçe dengesi 434.7 milyar lira açık verdi. Yılın ilk yedi ayında faiz dışı dengede 121.7 milyar lira açık oluştu. Vergi gelirleri Temmuz’da yıllık yüzde 166.7 artışla 450.3 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bakanlık verilerine göre tahsilat gelir vergisinde yüzde 116.5 artışla 70.8 milyar lira, kurumlar vergisinde yüzde 758 artışla 21 milyar 568 milyon lira, dahilde alınan KDV’de yüzde 438.1 artışla 108 milyar 373 milyon lira, özel tüketim vergisinde yüzde 130.3 artışla 83 milyar 578 milyon lira, ithalde alınan KDV’de yüzde 96.2 artışla 94 milyar 953 milyon lira oldu.

“MALİ DİSİPLİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

Belirgin şekilde artış gösteren bütçe açıklarının Temmuz’da fazla ile frenlenmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiren TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, “Temmuz’da bütçenin faiz ödemeleri dahil iken fazla vermesinde dolaylı vergilerdeki artışlar ve doğrudan vergi tarafında da vergi affına bağlı olarak daha etkin toplanan kurumlar vergisi tahsilatının önemli rol oynadığı görünüyor. Seçim öncesi taviz verilen mali disiplinin yeniden kontrol altına alınması ve yılın kalan aylarında da devam etmesi hayati önem taşıyor. Çünkü mali disiplinin zayıf olması para politikalarının da etkinliğini düşürebilir” dedi.

TCMB’NİN FAİZ KARARI BUGÜN

TCMB’nin bugün yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alacağı faiz kararı ve vereceği mesajlar takip edilecek. Hatırlanacağı üzere TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın başkanlığında toplanan son iki PPK’da toplam 900 baz puanlık faiz artırımına gidilmişti. Yüzde 8.5 olan politika faiz oranı yüzde 17.50’ye çekilmişti. Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcı Yücel Tonguç Erbaş, PPK toplantısında politika faiz oranının yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini vurgulayarak politika metninin yine sade ve bir öncekine benzer olacağını tahmin ettiklerini kaydetti.

PPK’nin faiz artış sürecini devam ettirmesi gerektiğini vurgulayan TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, enflasyonda belirgin şekilde yeniden başlayan artış sürecine işaret ederek, artışın sembolik değil kayda değer oranda olması gerektiğinin altını çizdi. TCMB’nin de bu tespitini enflasyon raporuna yansıttığını ve yılsonu beklentisini yüzde 58’e yükselttiğini anımsatan Sönmez, “Reel faizlerin negatif düzeyinin daha fazla genişlememesi gerekiyor. Aksi takdirde kur tarafında basınç artıyor. Aynı zamanda iç talebin baskılanması da zorlaşıyor. TCMB beklentileri tam olarak kontrol altına alamadığı için fiyat artış öngörüsü hakim oluyor ve tüketimler öne çekiliyor. Bir faktör daha ekleyelim denkleme. Özellikle yabancı sermaye hatta derecelendirme kuruluşları da TCMB’nin başlattığı Ortodoks politikaların devamlılığını görmek istiyor” dedi.

MEMUR VE EMEKLİNİN GÖZÜ GÖRÜŞMELERDE

Bu hafta, memur ve memur emeklilerinin gözü kamu toplu sözleşme görüşmelerinde olacak. Geçen hafta 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin memur ve memur emeklileri için ikinci zam teklifini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açıklamıştı. Hükümet, 2024’te ilk altı ay için yüzde 15, ikinci altı ay için yüzde 10 zam teklif etti. 2025 zam teklifi ise ilk altı ay için yüzde 6, ikinci altı ay için yüzde 5 oldu. Yeni teklifte, 2024 için birer puan artış olurken, 2025 teklifi değişmedi. İlk teklif geçen hafta başında verilmişti. Hükümetin ikinci teklifini de kabul etmeyen Memur-Sen, Perşembe günkü üçüncü toplantının hemen ardından Başkanlar Kurulu ve Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırdı. Toplantının ardından yayımlanan bildiride “kamu personelinin emeğine karşılık aldığı ücretin, ekonomik sıkılaşma politikalarının tasarruf kalemine dahil edilmesi anlayışı derhal terk edilmelidir. Alın terinin hakkından tasarruf olmaz!” denildi. Memur-Sen, enflasyon beklentisinin altında kalan güncellenmiş zam teklifine karşılık refah payı içeren zam teklifini bir kez daha duyurmak için Cuma günü Türkiye genelinde eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Memur-Sen toplu sözleşme görüşmeleri öncesi memur ve memur emekli aylıklarına 2024 yılında üçer aylık dönemler halinde toplam yüzde 70, 2025 yılı için de yüzde 25 ve yüzde 15 olmak üzere toplam yüzde 50 zam istemişti. Toplu sözleşme görüşmelerinde çalışma takvimine uygun olarak tüm paydaşların son teklifini 22 Ağustos itibarıyla vermesi gerekiyor. 30 Ağustos’a kadar görüşmelerde anlaşma sağlanamaması halinde süreç Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından sonuçlandırılarak, yeni zam oranı belirlenecek.

AĞUSTOS AYI TÜFE ARTIŞ BEKLENTİSİ YÜZDE 5.54

TCMB’nin Ağustos’ta reel sektör, finansal sektör temsilcisi ile profesyonellerden oluşan 40 katılımcı tarafından yanıtlanan piyasa katılımcıları anketine göre; katılımcıların “TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı” cari ay sonu beklentisi Ağustos’ta yüzde 19.17’den yüzde 19.19’a çıktı. Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 43.82 iken bu anket döneminde yüzde 59.46 oldu. Ağustos ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artış beklentisi ise yüzde 5.54 oldu. Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (dolar/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 28,46 lira iken, bu anket döneminde 29,82 lira oldu. Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi değişmeyerek yüzde 3.7 düzeyini korudu. 2023 yılı sonu cari işlemler açığı 43.6 milyar dolar olarak tahmin edildi.

“İpotekli satışların payındaki düşüş dikkat çekici”

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

Konut satışları Temmuz’da bir önceki yıla göre artış gösterse de özellikle ipotekli satışların payındaki düşüş dikkat çekici. Temmuzdaki yükselişin takvimsel bir nedeni de söz konusu olabilir. Geçen yıl kurban bayramı tatilinin Temmuz’a, bu yıl ise Hazirana denk gelmesi satışlardaki oransal artışın gerekçesi olarak düşünülebilir. Önümüzdeki dönemde konut satışlarında durağan yapının devam edeceğini düşünüyorum. Kredi olanakları genişletilirse sektörde satışlarda artışlar gözlenebilir. Temmuz ayında 2023 bütçesinin dörtte biri kadar ek bütçe onaylandı. Ocak-Temmuz arasında yaklaşık 435 milyar TL bütçe açığı verilmiş oldu. Yıl sonu itibarıyla da toplam bütçe açığının artmasını bekliyorum. TCMB’nin bu haftaki toplantıda politika faiz oranını 150 baz puan artıracağını düşünüyorum. Son iki aya benzer bir seyir önümüzdeki aylarda da devam edecek.

“Sektörün trendini kredi imkanları belirleyecek”

Dr. Cahit SÖNMEZ / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

Temmuz’a kadar son beş aydır konut satışları geriliyordu. Bu sonuç aslında sürpriz değil. Çünkü kredi tarafının sıkılaştırılması ve konut sektöründeki fiyat artışları bu sonucu ortaya çıkarıyor. Yeterli olmamakla birlikte Temmuz’da yeniden konut sektöründe bir canlanma sinyalleri geldi. Bir dikkat çeken nokta da satışların ipotekliden öte diğer satış yöntemleriyle yapılmış olması. Konut sektöründeki verilerin ekonomiye yansımasını sağlıklı değerlendirebilmek için çoğunlukla ilk el satışlara konsantre olmamız lazım. Çünkü ikinci el satışların aynen borsada ikincil piyasa işlemleri kapsamında hisse senetlerinin el değiştirmesinden nasıl şirkete giriş yapan finansmanla ilgisi yoksa diğer yöntemlerle yapılan satışlarında ekonomiye olumlu yansıması pek olmuyor. Önümüzdeki dönemde sektörün trendini doğal olarak kredi imkanları belirleyecek. Aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından da sektörü rahatlatacak bazı önlemler gelirse Temmuz’da yakalanan ivme yılsonunda kadar korunabilir.

“TCMB’den 250 baz puanlık faiz artırımı bekliyoruz”

Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO’su

TCMB’den tekrar bir faiz artırımı bekliyoruz. Piyasanın geneli de aynı beklentiye sahip. Yüzde 20 civarı bir orana faizlerin çıkarılması ihtimali oldukça yüksek. Bunun dışında verilecek mesajlarda özellikle sıkı para politikası ve enflasyonun seyri konusunda bilgiler önemli olacak. Konut satışları son üç yılın en yüksek adetli Temmuz ayını gösteriyor. Satışların detayına baktığımızda ipotekli olan satışlarda yüzde 24.1 daralma varken diğer satışlarda yüzde 27.1 artış bulunuyor. Ocak-Temmuz dönemi olarak baktığımızda satış şekli ne olursa olsun, konut satışları geçen yılın aynı döneminin altında. Bu durumda sıkı para politikası nedeniyle konut satışlarında bir önceki yılın üzerine çıkılması şimdilik sürpriz gibi görünüyor.