haarp-teknolojisi-nedir

HAARP (Yüksek Frekanslı Etken Güneşsel Araştırma Programı), atmosferde yer edinen iyonosfer tabakasını çözümleme etmek için Gakona’da (Alaska) inşa edilmiştir. ABD Hava Kuvvetleri ve Birliği, Müdafa İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA), Alaska Üniversitesi, Stanford Üniversitesi ve UCLA’nın da bulunmuş olduğu 14’ten fazla ABD üniversitesinin katılmış olduğu ortak bir araştırma olarak başlamış olan program, 1980’lerin sonlarından 2015 yılına kadar etken olarak çalışmalarına devam etmiştir.

HAARP programı, 2014 senesinde Amerikan Birliği’nın finans desteğini çekmesiyle; 2015 senesinde ABD Hava Kuvvetleri’nden, Alaska Fairbanks Üniversitesi’ne devredilmiştir.

HAARP Teknolojisi Iyi mi Başladı?

ABD Birleşik Devletleri Müdafa Bakanlığı’ndan alınan bir patent başvurusu HAARP teknolojisinin varlığını destekleyen ilk kanıt niteliğindedir. Patent, iyonosferik ısıtma isminde olan bir yöntem kullanılarak yüksek kuvvetli radyo ışınlarının iyi mi oluşturulacağını açıklamaktadır.

iyonosferik-isitma

Bu yöntem, elektromanyetik gücü iyonosfere yönlendirmek için Düşük Frekanslı Etken Güneşsel Araştırma Programı (LFARAP) antenlerinin kullanılmasını ihtiva eder.  Bu yönlendirilmiş güç, iyonosferde radyo sinyallerini Dünya’ya geri yansıtmak için kullanılabilen plazma oluşturur. Bu hızla gelişen teknolojinin, iyonosferi incelemek ve radyo kontakt kanalları oluşturmak da dahil olmak suretiyle birçok kullanımı vardır. Hem de hava durumunu değiştirebilmek için kullanılma potansiyeline haizdir

Tesla ve HAARP İlişkisi

HAARP teknolojisinin düşünce babası Nikola TESLA‘dır. Sırp asıllı profesör, iyonosferin yansıtıcı özelliği yardımıyla parasız elektrik üretip tüm dünyaya kablosuz bir halde iletimini sağlamak arzusundaydı. Bu amaçla birçok yöntem ve aygıt üstünde çalışıyordu.

nicola-tesla

Oluşturduğu projeler ve hayalini kurduğu tesis için maddi destek bulamayan TESLA, geliştirdiği şekilleri zelzele makinesi olarak güncelleyip Amerikan Hükümeti’ne sundu. Yeni halini ilgi çekici gören Amerikan Hükümeti, TESLA’nın projelerine finansman sağlamış oldu.

Nikola TESLA, zelzele makinesi diye ürettiği aygıt ile olması olası büyük depremleri önleyecek ufak hareketler oluşturarak insanlığa yarar sağlamak istiyordu.

Yapmış olduğu buluş ile fay hatlarına uygun frekansları gönderip; faydaki sıkışmaları yavaş yavaş üst zemine zarar vermeden kırabilmeyi amaçlıyordu. Bu amaçla yapmış olduğu ufak çaplı deneylerde başarıya ulaşmış olan TESLA’nın gözlem ve çalışmalarına ölümünden sonrasında Amerikan Hükümeti el koydu.

HAARP Iyi mi Çalışır?

HAARP, yüksek kapasiteli bir enerji toplama istasyonudur. Bu istasyonda, İyonosferdeki tepkilerin ölçümü için 180 tane yüksek güçte anten bulunmaktadır.

Yere kurulu radarlar, 2.8 ile 10 MHz frekans aralığında; 3.6 megavatlık devamlı olmayan darbelerle elektromanyetik dalgalar oluşturarak iyonosferle etkileşim yaratır.

Oluşan dalgaların büyük bir kısmı, İyonosfer tarafınca absorbe edilerek değişikliğe sebep olarak düzensiz ısı üretimini sağlar. Gerçekleşen tüm etkinlik sonucunda oluşan değişimler ve elektromanyetik enerji; antenler ve kuleler vesilesiyle depolanmakta ve gerektiğinde kullanılmaktadır.

HAARP programının etkilediği ve oldukca sayıda gazdan oluşan seyreltik iyonosfer tabakası, radyo dalgalarının yayılımında ve engellenmesinde etkilidir.

HAARP istasyonu, deneyleri sonucunda tabiat ananın işleyişi hakkında veriler toplamıştır. Toplanan veriler yardımıyla, tabiat öykünmek edilerek ufak çaplı suni vakaları gerçekleştirebilmiştir.

petrol-arama-cikarma

HAARP Teknolojisinin Emek harcama Alanları Nerelerdir?

İyonosferin özelliklerini ve davranışını incelemek için yüksek kuvvetli, yüksek frekanslı verici kullanan HAARP programının emek harcama alanları, yetkililer tarafınca şu şekilde açıklanmıştır.

  • İyonosferin fizyolojik ve elektriksel gücüyle ilgili verileri toplamak. Toplamış olduğu verileri iyonosferin sınırı olan alanlarında etkin şekilde kullanarak, tabakaya müdahale etmek.
  • Dünyanın çeşitli bölgelerinde ki ABD ordusu ile kablosuz kontakt kurabilmek ve gerektiğinde düşman ülkenin bağlantılarını kesmek.
  • Denizaltılarla kontakt kurabilmek.
  • Cruise ve Balistik füzelerini havadayken durdurmak, elektronik yapılarını bozarak etkisiz hale getirmek.
  • EMass ve Cray bilgisayarları ile toprağın derinlemesine haritasını çıkarmak.
  • Geniş alanlardaki petrol, doğalgaz ve mineralleri saptamak.
  • İklim araştırmaları yapmak.

HAARP’ın emek harcama tekniğiyle, sınırı olan bir alanda iyonosferi denetim ederek yağmur yağdırmak, devamlı yağmura niçin olarak sellere niçin olmak ve bulutlarda bulunan buharı emerek kuraklık benzeri koşullar yaratmak şeklinde hedeflenen tabiat vakaları gerçekleştirilebilmektedir.

İyonosferin incelenmesi ile bilim adamları doğayı öykünmek etmeyi öğrendiler. Bu sayede naturel faaliyetlerin suni yollarla gerçekleşmesi mümkün oldu.

HAARP Teknolojisi Zelzele Yapabilir mi?

ABD Hükümeti ve HAARP yetkilileri tarafınca bahsedilen alanlar haricinde; HAARP teknolojisinin suni depremlere sebep olduğu komplo teorisyenleri tarafınca sıklıkça dile getirilir. Peki bu iddialar hakikaten komplo teorisi mi? Radyo dalgaları ile sismik aktivitelerin bağlantısı mümkün değil mi?

haarp-deprem-olusturabilirmi

HAARP teknolojisi, Nikola Tesla’nın kuvvetli depremleri ve tsunamileri tetikleyebilecek osilatörlerin oluşturabileceği titreşim teknolojisine dayanmaktadır.

TESLA, ürettiği elektro-mekanik osilatör ile her maddenin rezonans frekansını yakalayıp parçalarına ayırabileceğini öne sürmüştür. Bu iddiasını kanıtlamak için gerçekleştirdiği deneyleri notlarında anlatırken şu kelimeleri kullanmıştır;

“Titreşimlerle yaptığım deneylerde, makine ve binanın titreşimlerini uyumlu hale getirmeye çalıştım. Yakaladığım uygun frekansın peşinden, binanın sarsılmaya başladığını ve neredeyse yıkılacak seviyeye geldiğini fark edince makineyi parçaladım. Polis ve ambulansa ise zelzele bulunduğunu söyledim.”

TESLA’ya Empire State binasını yıkmak için neye ihtiyacı bulunduğunu soran muhabire cevabı da aynı şekilde oldukca ilginçtir;

“Beş pound hava basıncı. Bir kirişe uygun salınımlı makineyi taksaydım, yapacağım tüm güç bu olurdu. İhtiyaç, beş pound. Titreşim her şeyi yapar.  Bir tek makinenin titreşimlerini binanın naturel titreşimine uyacak şekilde çoğaltmak gerekir ve bina çöker. Bu yüzden askerler köprüden geçerken devamlı basamakları kırarlar.”

TESLA’nın çalışmalarını oldukca kolay iki örnekle açıklayalım. 2013 senesinde gerçekleşen 35. Vodafone İstanbul Maratonu’nda Boğaziçi Köprüsü’nün beşik şeklinde sallanmasının sebebi de aynı ritimde koşan insanların oluşturduğu frekans ile köprünün frekansının uyuşmasıdır.

Gene 2. Dünya Savaşı’nda uygun adımla yürüyen Alman askerleri köprüden geçerken köprü ile aynı frekansta bir titreşim uyguladıkları için köprünün yıkıldığı ve ölen askerlerin olduğu bilgisi de kayıtlarda yerini almıştır. Bunlar oldukca kolay örnekler şeklinde gelebilir; fakat suni bir titreşim ve yıkımın, frekansla mümkün bulunduğunu da kanıtlayacak seviyededir.

haarp-programi-gercekten-bittimi

Benzer şekilde Rus ordusu tarafınca gösterilen bir mecmua, HAARP’ın iyonosfer testinin, çok büyük oranda elektron salarak Dünya’nın manyetik kutuplarını sarsabileceği iddiasında bulunmuştur. Alaska Senatörü Mark Beggs‘in kardeşi Nick Beggs Jr.’a bakılırsa de; “HAARP teknolojisi zelzele oluşturmak için kullanılabilecek düzeydedir.”  HAARP teknolojisinin zelzele yapabileceğini korumak için çaba sarfeden birçok mühendis vardır.

Bu iddialarını savunurken HAARP’in 0’dan zelzele yaratmasının mümkün olmadığını fakat halihazırda enerjisi birikmiş fay hattında, depreme sebep olabileceğini öne sürmektedirler.

6 Şubat tarihinde Maraş-Pazarcık ilçesinde meydana gelen ve 11 şehrimizi etkileyen büyük yıkım sonrası; Pr. Dr. Naci Görür enerjisi biriken fay hattını harekete geçirmenin mümkün bulunduğunu söylemiştir.

HAARP Teknolojisi ile Zihin Kontrolü Mümkün mü ?

HAARP teknolojisinin zihin kontrolü yada kontakt için kullanımına ilişkin endişeler de var. Bunun sebebi, iyonosferin elektromanyetik sinyallere oldukça duyarlı olması ve onları dünyaya geri yansıtabilmesidir.

haarp-ile-zihin-kontrolu-mumkunmu

Bu yüzden, bu alanı manipüle etmenin, insan davranışında değişimler ve ekosistemlerin yok edilmesi şeklinde öngörülemeyen sonuçlara niçin olabileceği iddia edilmektedir.

HAARP Programı Hakkaten Bitti mi?

Donanma ve üniversitelerin beraber çalmış olduğu; 300 milyon dolarlık devasa bir projenin, zarar etme endişesiyle bitirildiği 2014 senesinde açıklansa da bir çok teorisyeni ikna edemedi.

Projenin bitirilmediğini aksine tamamlandığını korumak için çaba sarfeden teorisyenlere bakılırsa; Amerikan Hükümeti alması ihtiyaç duyulan veriyi depoladı ve daha üst boyuta taşıdı.

HAARP’ın artık anten tesislerine gerekseme duymayacak kadar gelişmiş ve sofistike olduğu iddialarını da ekleyen teorisyenler; bilhassa Elon Musk’ın çalışmalarını HAARP’ın devamı olarak gösteriyor.

Ocak 2016’da, HAARP projesinin sona ermesinden sonrasında, bilgisayar teknolojisi sitesi Techworm’da garip bir yazı gösterildi. “Bir askerin beyni ile bilgisayarı birbirine bağlayan bir arayüz geliştirmek” başlığını taşıyordu.

“Ordu, implante edilebilir bir nöral arayüz geliştirdi ve bunu bir askerin beynini bir bilgisayara “bağlamak” için kullanmanın yollarını araştırıyor.” diye devam eden yazının yayınlandığı tarihlerde, California’da Code Conference adlı bir konuşma düzenlendi.

turkiyede-haarp

Aralarında Elon Musk’ın da olduğu birçok meşhur konuşmacı da vardı. Musk’ın konuşmasının içinde ne olduğu “Beyin Hackleme Teknikleri” idi. Musk’un tanıttığı Neuralink adlı aygıt, insan beyni ile simbiyotik çalışan doğrusu biyouyumluluğu yüksek olan ve kuramsal olarak beynin tamamını sarması mümkün olan bir ağa benzetilmişti.

Neuralink, sinir bağları ile öteki cihazlardan yayılan sinyalleri alır, dönüştürür ve beyne iletir. Tüm beyni dijitalleştiren bir teknolojidir. Bu ne anlama gelir? Bir tek düşünerek ileti yazabilirsiniz (dijital olarak yazıp gönderebilirsiniz).

Şu anda nano teknoloji alanına uygulanabilen ve beyne sorunsuz bir halde bağlanabilen Neuralink üstünde emek harcamalar halen daha devam etmektedir. Ve HAARP teknolojisine destek veren DARPA tarafınca Elon Musk’ın emekleri da desteklenmektedir.

elon-musk

“EXPRESS” dergisinin 7 Mayıs 2019 tarihindeki kağıt elektronik versiyonunda aşağıdaki içerikte bir yazı yayınlanmıştır;  “ Elon Musk tarafınca geliştirilen bir beyin-bilgisayar sistemi arayüz aleti olan Neuralink, insan bilişinde devrim yaratabilir. “

SpaceX ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Neuralink’in ergonomik aşamaya girdiğini söylemiş oldu. “Neuralink, direkt takılabilen bir aygıt türüdür. İnsan bilişini geliştiriyor.

Bir tek bu değil, bununla beraber suni zeka benzeri informasyon işleme kabiliyetlerinden tam olarak yararlanabilecek.”

Türkiye’de HAARP

Büyük felaketlerin peşinden, spekülasyonlar oldukca süratli yayılır. Türkiye’de de HAARP ilk kez 1999 Gölcük depremi ile tanındı. Depremin peşinden halktan kişiler, zelzele anında duyulan muhteşem seslerden ve gökyüzündeki inorganik acayip renkli bulutlardan bahsetmeye başladı.

2010-haiti-depremi

Bu durum şüpheleri besledi ve o günden beri her büyük felaketin ardında HAARP’ın ayak izi arandı. İlginç şekilde bu bir tek bizim ülkemize özgü bir durum değildi.

2010 Haiti depremi, Japonya depremi ve peşinden gerçekleşen tsunami, Rusya’da ki aşırı sıcaklıklar sebebiyle de HAARP gündeme gelmiştir.

Devletimizde 1 ay evvel yaşadığımız büyük felaketin peşinden gene HAARP konuşulmaya başlandı. HAARP 6 Şubat depreminin sebebi miydi? Sizlere komplo teorilerinden bahsetmeyeceğiz; eminiz bu yazıya gelene kadar yeterince okudunuz.

Bir tek şunu bilmemiz gerekir ki; depreme HAARP sebep oldu demek bizleri mesuliyet almaktan uzaklaştırabilir. Türkiye, zelzele bakımından dünyanın en etken fay hattına haiz ülkelerinden biri.

Her 200 yılda bir gerçekleşen depremlerle fay hattında biriken enerji boşalıyor. Biz bu topraklara ulaşmadan önce de bu şekilde devam ediyordu ve gene bu şekilde devam edecek.

Zelzele yaratacak teknolojileri tek başına görevli tutmak yerine zelzele ile yaşamayı öğrenmemiz ve depremleri minimum hasarla iyi mi atlatabileceğimizi planlamamız büyük ehemmiyet taşıyor.