Otoyolda ilerliyorsunuz. Fazlaca ‘sıkıştınız’ fakat daha eve varmanıza bir buçuk saat var. Üzerinizdeki baskı görmezden gelinemeyecek kadar şiddetleniyor. Bir dinlenme tesisi görüp yanaşıyorsunuz ve hızlıca wcye doğru yürüyorsunuz. Duvardan duvara bir takım kabin uzanıyor. Peki hangisini seçmelisiniz?

Bu havalimanında, şirkette, restoranda umumi wc kullanan derhal her insanın kafasını kurcalayan bir sual.

@ellore.com i want to try them all comment your favourite airport/ flying hacks ? #airport #hack #flight #fyp #annapaul ♬ original sound – ELLORE

Devir toplumsal medya devri ve bu mecralarda paylaşılan gezi tüyoları adeta dört bir yanımızı kuşatmış durumda. Elbet bu ‘yaşam hileleri’ içinde tuvaletle ilgili olanlar da var. Son yıllarda sık sık karşımıza çıkan ‘ilk wc kabini minimum rağbet gören ve dolayısıyla en temiz olandır’ efsanesine siz de denk gelmiş olabilirsiniz. Yukarıdaki TikTok videosu da onlardan biri; “Devamlı ilk tuvaleti kullanın, orası daha temiz” tavsiyesi veriliyor.

‘Merkeziyet tercihi’ ve ‘mahremiyet faktörü’

Peki hakikaten bir ‘en iyi’ seçenek var mı? derhal izah edelim: Bunun kati bir cevabı yok fakat araştırmacılar orta ve kapıya uzak kabinlerde daha yoğun bir ‘trafik’ bulunduğunu düşünüyor.

Bu şekilde bir senaryoda yalnız gözlerimiz ve burnumuzla yetinmek zorunda olduğunuzu düşünebilirsiniz. Sadece oldukça sayıda araştırma eşit derecede iyi (yada fena) seçenek sunulması hâlinde insanların ortadakini seçme eğiliminde bulunduğunu gösteriyor.

Psikologlar buna ‘merkeziyet tercihi’ diyor. Uzmanlar merkeziyet tercihinin umumi tuvaletler de ilgilendiriyor bulunduğunu düşünüyor. Bu yaklaşıma nazaran, sizden ilkin wcye giren kişilerin ortadaki kabine yönelmiş olması ihtimali daha kuvvetli. Dolayısıyla bu durum öteki kabinleri daha risksiz hâle getiriyor.

Bu mevzuda oldukça fazla araştırma bulunduğunu söyleyemeyiz; en oldukça atıfta bulunulan yazılardan biri psikolog Nicholas Christenfeld’ın 1995 senesinde Psychological Science dergisinde yayınlanan araştırması.

Merkeziyet tercihi üstüne bir takım kısa gözlem gerçekleştiren Christenfeld, Kaliforniya kıyılarındaki bir umumi tuvalette plaj müdavimlerinin alışkanlıklarını inceledi. Elinde bir not defteriyle insanların hangi kabini kullandığını not etmesi kabalık olacağından wc kağıdı kullanımını takip etmeye karar verdi. Tuvaletin görevlisinden yardım istedi ve 10 hafta süresince dört kabinin her birinde wc kağıdının ne çoğunlukla değiştirildiğini kaydetti.

Netice: Biten ruloların yüzde 60’ı dört bölmeli tuvaletin ortadaki iki kabininden; yüzde 40’ı ise öteki kabinlerden geldi.

Getty Images

Bir başka kuram ise kapıya en yakın kabinin mahremiyet sebebiyle daha azca tercih edilmiş olduğu yönünde. Bazı araştırmalar (bilhassa hanımefendilerin) kapıdan daha uzakta ve duvara yakın kabinlere yöneldiğini gösteriyor. Doğrusu uzmanlara nazaran, insanoğlu birazcık daha mahremiyete haiz olmak için ilk kabini atlayıp daha ilerideki kabinleri tercih ediyor.

New York Üniversitesi Patoloji Kısmı’nde profesör olan Philip Tierno, 2019’da Healthy’e verdiği demeçte, “Bir anket yapmış olursanız insanların tuvaletin daha tenha bölümündeki kabinlere gitme ve ön taraftakilerden kaçınma eğiliminde olduğu gerçeği ile karşı karşıya gelirsiniz” diyor. Elbet işin içinde ‘daha azca insanoğlunun bu mesafeyi kat etmek için çaba sarf edeceği’ varsayımı da olabilir.

Öte taraftan bazılarımız orta kabinin ilkinden bile daha azca mahremiyet hissi yaşattığını düşünebiliriz. Malum, artık pek oldukça umumi tuvalette arada duvar yerine yalnız açık oturum var. Fakat ‘mahremiyet faktörü’ ilk kabinin daha temiz olabileceği iddiasını destekliyor.

Tüm bunlarla beraber bazı mühim hususları da gözden kaçırmamak lazım: Daha azca insanoğlunun ilk, orta yada son kabini kullanımı o bölmeenin daha temiz olduğu anlamına gelmiyor. Kim bilir o gün o kabini kullanan insanoğlu ortalığı daha çok kirletmiştir. Örnek olarak görevliler hangi bölmenin daha azca insan trafiğine maruz kaldığını biliyor ve bu kısımları daha seyrek temizliyor olabilir.

Görevli demişken, iki yıl süresince temizlik görevlisi olarak çalışan 26 yaşındaki Jennifer Cullison sosyal medya paylaşımında bambaşka noktaya temas ediyor ve “Bununla birlikte insanbilim alanında doktora öğrencisiyim, dolayısıyla insan davranışları üstüne çalışıyorum. Eğer tuvaletin her iki tarafında da kabinler var ise ‘devamlı’ sola gitmelisiniz zira insanların sağa gitme olasılığı daha yüksek” diyor.

Son söz: Tamamı ışığında ilk kabin gene en güvenli seçenek benzer biçimde görünüyor. Doğal ki insanoğlu bu makaleyi görene kadar…


Mashable Türkiye, Business Insider ve Slate arşivi.