“Carosses â cinq solz” olarak bilinen sekiz yolcu kapasiteli ilk otobüsler, 1662 yılında Paris’te hizmete girdi. Kuruluşun isim hakkını, ünlü Fransız filozof ve bilim adamı Baise Pascal ile arkadaşı ve mali destekçisi Duc de Roannez aldı. Tarifeli servislere ise ilk kez 18 Mart 1662 günü Saint Antoine kapısı ile Luxembourg kapısı arasında başlandı. 7-8 dakika aralıklarla dört araç bir yöne giderken, üç araç da aksi yönde hareket ediyordu.

Önceleri, nerede binilirse binilsin ya da nerede inilirse inilsin, aynı ücret alınıyordu. Ancak, bir süre sonra durak sistemi geliştirildi ve belirli mesafeler için belirli ücretler saptandı. Bu kitle ulaşımı, alınan patent gereğince binmeleri yasaklanan askerler ve köylüler dışında, bütün kent halkının büyük ilgisiyle karşılandı. Aristokratlar bile, özel arabalarını bir durakta bırakıyor, o “kalabalık” otobüslere binerek, “tam yedi kişiyle birlikte”, üstelik halktan kişilerle seyahat etmenin “romantiz mini” yaşıyorlardı.

Kral dahi bu modadan kendini kurtaramadı ve bir gün bu yeni ulaşım aracını deneyerek, tarih boyunca otobüse binen sayılı kraldan biri oldu. 5 Temmuz’dan itibaren, dört yeni hat daha işletmeye açıldı. Ne var ki, ilk modanın etkisi geçip, aristokratlar alışageldikleri ulaşım araçlarına geri dönmüşlerdi. Burjuvalar da otobüs ücreti ödemek yerine, adamlarına yürümeyi öneriyorlar ve hatta zorluyorlardı, ‘Şirketin faaliyete geçmesinden beş ay sonra, Pascal öldüğünde, otobüsler yarı yarıya boş gidip gelmeye başlamışlardı.

Ancak, Duc de Roannez, 20 yıl daha inatla dayandı ve otobüslerini seferden kaldırmadı. Nihayet çok yaşlanınca, işin peşini bıraktı. Otobüslerin kitle ulaşım aracı olarak Parislilerin hizmetine yeniden girmesi için aradan çok uzun yıllar geçmesi gerekti. 1819 yılında Jacques Lafitte, bir otobüs filosuyla, dünyada ve Paris’te ikinci denemeyi başlattı. Bu kez, her otobüsün 16-18 yolcu kapasitesi vardı.

İlk İki Katlı Otobüs :

Bu tür otobüslerin ilki, 1847 yılı Nisan ayında Londra’da Adams and Co. adlı şirket tarafından “Economic Conveyance Co.” şirketinin siparişi üzerine yapıldı. İlk katın tavanına birbiri arkasına yerleştirilen sıralara, 14 yolcu oturabiliyordu. Burada gitmeyi tercih eden kişilerden yarı ücret alınıyordu. 1851 yılında, bu otobüsler olağanüstü rağbet gördü. Büyük Fuar için Londra’yı dolduran büyük kalabalık nedeniyle, üst kattaki sıralar dolmuşsa, yolcuların kenarlara oturmalarına ve ayaklarını yandan aşağı sarkıtmalarına izin verildi. Ancak, bu tür yolculuk bazen çok pahalıya mal olabiliyordu. Çünkü yolcular, aşağıya sallandırdıkları bacaklarıyla kırdıkları camların parasını da ödemek zorundaydılar