PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye, 31 Mart Yerel İdareler Genel Seçimleri’nin arkasından, dört senelik “seçimsiz” döneme odaklandı. Hükümetten gelen açıklamalar önceliğin ekonomide olacağına işaret etti. Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilerek uygulanacağı, enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam edeceği, yapısal reformların OVP takvimiyle uyumlu şekilde hayata geçirileceği, kamuda harcama kontrolü yapılarak tasarrufun ön planda tutulacağı şeklinde ekonomiyi güçlendirecek temel unsurlar bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafınca dile getirildi. Türkiye’nin önündeki seçimsiz periyodu “fırsat” olarak gören iş dünyası ise “yapılacak oldukça iş var” diyerek, ekonomiye öncelik verilmesinden memnuniyetini dile getirdi. İş dünyasının öncelikli beklentiler listesinin üst sıralarında “enflasyonun tek haneye indirilmesi ve yapısal reformların art arda hayata geçirilmesi” geliyor. Mevcut rasyonel politikaların devam etmesi, mesleki eğitimin gerçek sektörün gereksinimlerine nazaran güncellenmesi, vergi reformu, istihdam politikaları, destek ve teşvikler, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme de iş dünyasının öncelikli beklentileri içinde yer ediniyor.

“REFORMLAR BİZİ BEKLİYOR”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dört senelik seçimsiz periyodu Türkiye için mühim bir fırsat olarak beyan etti. “Ekonomide atılacak oldukça adım, yapılacak oldukça iş var. Tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız” diyen Hisarcıklıoğlu, fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirliğin güçleneceğini dile getirdi. Böylece teknoloji içinde ne olduğu ve katma kıymeti yüksek yatırımların artacağının altını çizdi. Yapısal reformlar mevzusunda etkin ve kesin adımlar atılması icap ettiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Mesleki eğitim, istihdam politikaları, vergi reformu, yargının operasyonel etkinliğinin artırılması, kurumsal altyapının güçlendirilmesi, şehirlerimizin depreme direncinin artırılması, yeni endüstri havzalarının oluşturulması, kilit teknolojilerin ülkemize kazandırılması, yeşil ve dijital dönüşüme ülkemizin hazırlanması şeklinde birçok alanda reformlar bizi bekliyor” dedi.

“Seçimin galibi Türkiye demokrasisidir” diyen Sabancı Tüm ortaklık Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da 31 Mart seçimlerine yönelik yapmış olduğu değerlendirmede, seçimsiz dört yılı enflasyonunu düşürmüş, makro dengelerini kurmuş, sürdürülebilir gelişme yoluna geri dönmeye hazır bir Türkiye ekonomisi için büyük bir fırsat olarak dile getirdi. Sabancı, mevcut ekonomik programı ve normalleşme adımlarına kararlılıkla devam edilmesi icap ettiğini kaydetti.

PARA Dergisi’nin sorularını yanıtlayan iş dünyası temsilcilerinin neredeyse hepsi önümüzdeki seçimsiz periyodu fırsat olarak görüyor. Bu adlardan biri de Tekirdağ Tecim ve Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Günday. Günday, bu devrin enflasyon ve yapısal reformların hayata geçirilmesi başta olmak suretiyle birçok sorunla kalıcı, sürdürülebilir ve rasyonel bir savaşım için oldukça iyi bir fırsat bulunduğunun altını çiziyor.

“ENFLASYONLA MÜCADELEYE ODAKLANMALIYIZ”

Enflasyonla mücadelenin kesin bir halde sürdürülmesi icap ettiğini vurgulayan Kayseri Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, üretim gücünün korunması ve sanayicilerin rekabet gücünün artırılması için yapısal reformların tek tek hayata geçirilmesi icap ettiğini beyan etti. Senelerdir talep ettikleri ve 12’nci Kalkınma Planı’nda da yer edinen İç Anadolu üretim havzasını hayata geçirecek çalışmalara bir an ilkin başlanması icap ettiğini söyleyen Büyüksimitci, bu zamanda ağırlık verilmesi ihtiyaç duyulan konuların başlangıcında yeşil dönüşüm, yalın dönüşüm ve dijital dönüşüme adapte olup, firmaların bu sürece bir an ilkin hazırlanmasının geldiğini kaydetti.

Ekonomide yapılacak oldukça iş bulunduğunu ifade eden Adıyaman Tecim ve Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torunoğlu da, yapısal reformlar mevzusunda etkin ve kesin adımlar atılması icap ettiğinin altını çizdi. “Tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız” diyen Torunoğlu, yatırım ikliminin eğer olmazsa olmaz koşulunun istikrar ve düşük enflasyon bulunduğunu belirterek, enflasyon problemininin üstesinden gelen ekonomilerin rekabette avantaj sağlayacağını kaydetti.

“RASYONEL POLİTİKALARA DEVAM EDİLSİN”

Ankara Endüstri Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, öncelikli gündemin şüphesiz enflasyonla savaşım ve makroekonomik istikrarın sağlanması bulunduğunu vurgulayarak, içeride ve dışarıda itimat unsurunu pekiştirecek adımların artık daha süratli ve kararlılıkla atılmasının koşul bulunduğunu söylemiş oldu. Mevcut rasyonel politikaların devam etmesi icap ettiğini dile getiren Ardıç, “Başta iktisat olmak suretiyle; toplumsal, eğitim ve hukuk alanında yapısal reformların gerçekleşeceği bir devrin hepimizin ortak temennisi bulunduğunu düşüyorum” dedi.

Para politikasında başlamış olan sıkılaştırma sürecine maliye politikasının da eşlik etmesi icap ettiğini belirten Ardıç, aksi halde enflasyonla mücadelede başarıya ulaşılamayacağını beyan etti. Bu itibarla enflasyonla mücadelede temel bileşen olan mali disiplinin uygulamaya konulduğuna işaret eden adımların atılmasının iş dünyasının beklentisi bulunduğunu dile getiren Ardıç, şunları kaydetti:

“Kamu tutum politikaları ivedilikle devreye sokulmalı, israfı önleyecek şekilde harcamalar etkinlik ve verimlilik temelinde gözden geçirilmeli, kamunun borçlanma gereksinimi azaltılmalı, getirisi düşük, geri dönüşümü uzun yatırımlar geçici olarak durdurulmalı.”

“FİYAT İSTİKRARI ÖNCELİK OLMALI”

Gaziantep Tecim Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım da mevcut politikalara devam edilmesi beklentilerini dile getiren iş insanlarından. Iktisat başta olmak suretiyle demokrasiyi ve hukuk sistemini güçlendirecek yapısal reformlara odaklanılması icap ettiğini vurgulayan Yılmaz, “Bir süre büyümeden feragat edip acı reçeteyi içmeye devam etmek anlamına gelse de fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamak, öngörülebilirliği güçlendirmek için mevcut iktisat politikasına devam edilmesi icap ettiğini düşünüyorum. Bunu yaparken de para ve maliye politikası birbirini tamamlamalı. Ülkemizin üretim gücünün korunması, istihdamın ve işletmelerimizin sürdürülebilirliğinin devam etmesi, internasyonal piyasanın ekonomimize karşı artan iyimserliğinin devamı, yatırım ikliminin düzelmesi için bu oldukça mühim” dedi.

Şanlıurfa Tecim Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya ise, Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası’nın almış olduğu tedbirler ve belirlediği stratejinin meyvesini vermeye başladığını vurgulayarak, 2024 yılının tekrardan dengelenme politikalarının kararlılıkla uygulanması ihtiyaç duyulan bir dönem bulunduğunun altını çizdi. Yerli ve yabancı yatırımcılar için piyasa istikrarı ve güvenin en mühim unsur bulunduğunu dile getiren Kaya, “Bir de doğal teşvikler var. Bununla minik yatırımcılar dahi ekonomiye katkı sağlama olanağına haiz oluyor. Mahalli seçimlerin sonrasında oldukça daha etkin şekilde politikaların şekilleneceğini ve çabuk çalışmalarla piyasaların dengeleneceğini düşünüyorum” dedi.

“MALİ DİSİPLİNDEN KOPMADAN DÜZLÜĞE ÇIKABİLİRİZ”

Gaziantep Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, küresel problemler ve ülkeye özgü problemleri göz önünde bulundurarak çözüme dayalı, her alanda atılım sağlayacak adımlar atılması ve yapısal reformların hayata geçirilmesi icap ettiğini altını çizdi. Iktisat yönetiminin uyguladığı Orta Vadeli Program çerçevesinde mali disiplinden kopmadan düzlüğe çıkılabileceğini, en büyük beklentileri olan istikrar, öngörülebilirlik ve itimat ortamının tesisi noktasında mesafe kat edilebileceğini ifade eden Ünverdi, “Depremi yaşamış, zorlukları ve sorumlulukları oldukça daha çok olan sanayiciler olarak hepimiz de üretim, ihracat ve istihdamımızla bu sürece katkı vermeye devam edeceğiz” dedi.

Malatya Tecim ve Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu da mali disiplinden kopmadan düzlüğe çıkılabileceği görüşünde. Bunun kolay bir süreç olmadığını belirten Sadıkoğlu, “Çoğumuz için zorlukları var sadece bunu başardığımızda yüksek enflasyon, yüksek kur ve yüksek faiz şeklinde sorunlarımızın üstesinden gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

Sadıkoğlu, “Önümüzdeki dört yıl hükümetimizin en mühim gündemlerinden biri de zelzele bölgesinin ayağa kaldırılması olmalı. Şehrimiz Malatya’yla beraber Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman için kaybedilecek bir saniyemiz dahi yok. 6 Şubattan bugüne 14 ay seçim gündemiyle geçti. Artık seçimleri geride bıraktık, şimdi zelzele yaşamış şehirleri hızla ayağa kaldırma zamanı. Yıkılan şehirlerimiz ve iş dünyamız için daha kapsayıcı destek sunar bekliyoruz” dedi.

YENİ YATIRIM ALANLARI AÇILMALI

Adana Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Akıllı Kıvanç, “Siyasetin değil ekonominin öne geçmiş olduğu, ekonomiye odaklanılıp, piyasalara itimat verecek önlemlerin yürürlüğe konulduğu bir dönem en mühim beklentimiz” ifadelerini kullandı. Kıvanç, “Bürokratik engellerin azaltılması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, yeni yatırım alanlarının açılması ve yatırımcılara teşviklerin sağlanması oldukça mühim. Kamu, sivil cemiyet ve {özel sektör} iş birliği ile bölgesel ve küresel düzlemde ekonomik ve siyasal gelişmelere yön verebilen, makroekonomik istikrarı yakalamış, küresel rekabet gücüne, önder girişimcilere ve markalara haiz, yüksek teknoloji üretebilen ve yenilikçi, dünya ticaretinde mühim hisse sahibi, dünyanın mühim yatırım, finans ve Ar-Ge merkezlerinden kabul edilen, her alanda uygar standartları tatbik eden bir Türkiye hayalimize yetişme yolunda devletimizle, iş insanlarımızla, el ele verip var gücümüzle çalışmalıyız. Bu sayede oldukça üretken ve gelişime açık olan ülkemiz, yabancı direkt yatırımcılar için mühim bir albeni merkezi olacaktır” diye konuştu.

“YENİ YATIRIMLAR İÇİN FİNANSA ERİŞİM ÇOK ÖNEMLİ”

“Her şeyden ilkin üretim desteklenmeli” diyen Kayseri Tecim Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yeni yatırımların hayata geçirilmesi için finansa erişimin sağlanması icap ettiğini belirterek, finans sektörünün bu anlamda gerçek sektöre destek olmasını da beklediklerini kaydetti. Gülsoy, “Piyasaların hareketlenmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artması için devamlı dile getirdiğimiz suretiyle uzun vadeli finans kaynaklarına erişmemiz gerekiyor. Girişimcinin, yatırımcının önü açılacak ki yatırım yapsın, üretsin, ticaretine devam etsin. İstihdam oluştursun. Bu yöndeki pozitif adımları yakından takip ediyoruz. Ek olarak nitelikli işgücüne ulaşmada sorun yaşıyoruz. Bu aşamada sürdürülebilir bir insan deposu modeliyle sanayicimize gerekseme duyduğu işgücü kazandırılmalı. Sanayicilerimizin yeşil dönüşüm mevzusunda lüzumlu hazırlıkları bir an evvel yapması da ilerleyen dönümde Avrupa’ya ihracatın devam etmesi için oldukça mühim. Bu aşamada sanayicilerimizin de daha oldukça desteklenmesi gerekiyor. Emek harcama saatleriyle ilgili yeni bir düzenleme söz mevzusu. Bahse mevzu düzenleme yapılırsa emek verme saatleri daha da azalacak ve esasen zorlandığımız iş gücü noktasında daha çok sorun yaşamaya başlayacağız.Eğer olmazsa olmaz üç şey; itimat ortamı, uygun finansmana erişim ve iş gücü” diye konuştu.

“YATIRIMLAR HER ZAMAN GÜNDEMİMİZDE…”

Ankara Tecim Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, iş dünyası olarak tüm beklentilerinin, yatırımın, üretimin, ticaretin ve ihracatın önündeki tüm engellerin kaldırılması, gerçek sektörün hızını artıracak düzenleme ve desteklerin hayata geçirilmesi bulunduğunu kaydetti. Yatırımların iş dünyasının gündeminde devamlı bulunduğunu ifade eden Baran, sadece icraata geçilmesi için koşulların kafi olması icap ettiğinin altını çizdi. Baran, “Bugünün enflasyon ve faiz düzeyi yatırım iklimini geliştirecek bir düzeyde değil. Senenin ikinci yarısından itibaren enflasyondaki aşağı ivme yatırım iklimini de yukarıya doğru hareketlendirir. Yatırım için enflasyon, faiz oranlarının elverişliliği ile nitelikli işgücü mevzuları eğer olmazsa olmaz konulardır denilebilir. Hükümetimizin gerek OVP gerekse kalkınma planı ile ortaya koyduğu hedefler Türkiye’nin kısa süre içinde iç yatırıma uygun, dış yatırım için ise çekici bir ülke haline geleceğini gösteriyor” dedi.

“ALTYAPI VE LOJİSTİK DESTEKLER BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, Türkiye’nin öncelikli gündemi ve iş dünyası beklentileri içinde ekonomik istikrarın sağlanması, düzenleyici süreçlerin basitleştirilmesi, altyapı yatırımları, teknolojik dönüşüm, eğitim, insan kaynakları, sürdürülebilirlik, çevre dostu politikalar ve dış tecim ilişkilerin ön planda bulunduğunu altını çizdi. Yeni yatırımların iş dünyasının gündeminde mühim bir yer tuttuğunu belirten Tecdelioğlu, “Düzenleyici ve hukuki istikrarın sağlanması yatırımcılar için eleştiri bir öneme haiz. Güvenilir bir düzenleyici çerçevenin varlığı, yatırımcıların uzun vadeli planlar yapmalarını sağlar. Ek olarak, altyapı ve lojistik destek de oldukça mühim. İyi bir altyapı, yatırımların başarı göstermiş bir halde gerçekleştirilmesini ve işletilmesine olanak verir. Ulaşım, enerji ve kontakt şeklinde altyapı alanlarına meydana getirilen yatırımlar, iş dünyasının gelişimini destek sunar. Teşvik ve destek sunar yatırımcıları cesaretlendirir. Bu noktalara odaklanarak, Türkiye’nin yatırım iklimini iyileştirmesi ve iş dünyasının daha çok yatırım yapmasının sağlanması mümkün olacaktır” dedi.

“DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜN GELİŞTİRİLMESİNİ BEKLİYORUZ”

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Tecim Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, enflasyonla mücadelenin başarıya erişmesi için para politikası, maliye politikası ve parasal reformlarla kuvvetli bir halde süreci tamamlamanın Türk iş dünyası için en mühim kazanımlardan biri olacağını kaydetti. Kıran, “Türk denizciliğinin son yıllarda geldiği noktadan gurur duyuyoruz fakat önümüzde alınacak daha uzun bir yol var. Ulusal gelir içinde denizciliğin katkısını minimum iki katına çıkartmak, ülke olarak dünya denizciliğinde önder 10 ülke içinde yer almak, vapur inşası, filo yönetimi ve liman hizmetleri şeklinde alanlarda teknolojik gelişmelere yatırım hayata geçirmeye devam etmek yeni hedeflerimiz olmalı. Bunun için denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi, deniz tecim filomuzun rekabet gücünün kesinlikle artırılması gerekiyor” diye konuştu. .

İbrahim BURKAY / Bursa Tecim ve Endüstri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

“Yeni adımlara ihtiyacımız var”

Gerçek sektörümüzün problemlerine çözüm üretirken, küresel rekabette bizi öne çıkaracak yeni adımlara ihtiyacımız var. Üretim ve ihracat maliyetlerinin azaltılması, enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve girdi maliyetlerinin makul seviyelere çekilmesi öncelikli hedeflerimiz olmalı. Küresel koşulların giderek zorlaştığı ve rekabetin arttığı bu zamanda ortak akıl ve ortaklık anlayışının şehir ekonomimizin geleceği adına oldukça mühim bulunduğunu düşünüyoruz. Rekabet koşulları, teknolojik gelişmeler ve ekonomik durum, her dönemde risklerle birlikte fırsatlar da sunuyor. Dolayısıyla yatırım, iş dünyasının devamlı gündeminde yer almaya devam edecektir. Bu kapsamda iktisat yönetiminin ajandasında ilk sırada yer edinen enflasyonla savaşım, iş dünyamızın da öncelikli problemi. Sadece fiyat istikrarının sağlanması birazcık daha süre alacak. Gerçek sektörümüzün üretimi, ihracatı ve istihdamı korumuş olan değişik finansal enstrümanlarla desteklenmesi durumunda yeni yatırımların da hızla hayata geçeceğini düşünüyorum.

Ali KOPUZ / İstanbul Tecim Borsası Yönetim Kurulu Başkanı

“Tarımda büyük yatırımlar gerekiyor”

Gerek para piyasasıyla son zamanlardaki popülizmden uzak kararlar ve tavizsiz uygulanan OVP, gerekse de Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nun açıklamış olduğu 2024 Yılı Fiil Planı enflasyonla savaşım için mühim göstergeler. Bu tedbirlerle kısa sürede ekonomik dengenin ve fiyat istikrarının kalıcı olarak sağlanacağı, böylece yerli, yabancı yatırımların artacağına inanıyorum. Besin sektörü olarak beklentimiz tarımsal yatırım ortamının iyileştirilmesi için bilhassa çaba gösterilmesi. Ziraat sektöründe büyük yatırımlar yapılmasını sağlayacak önlem, destek ve kolaylıklara gerekseme var. Durağan(durgun) ana para yatırımları içinde tarımın oranı oldukça düşük. Tarımsal üretimde aile üreticiliği normal olarak oldukça mühim ve desteklenmeli. Sadece, unutulmamalıdır ki bir tek büyük yatırımlarla ölçek ekonomisinin avantajlarından yararlanmak mümkün olabilir. İleri teknoloji kullanımı ve verimlilik artışı da büyük yatırımlarla daha kolay gerçekleşir. Yüksek verimli ve düşük maliyetli üretim ise günümüzde en büyük sorunlarımızdan kabul edilen besin enflasyonunun çözümü için en doğru yoldur.

Şekib AVDAGİÇ / İstanbul Tecim Odası Yönetim Kurulu Başkanı

“Kur gerçekçi olmalı”

İş dünyası olarak Türkiye’nin bu seçimden sonrasında uygulanmakta olan ekonomik programa odaklanması gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönem, enflasyon ve yapısal reformların hayata geçirilmesi başta olmak suretiyle birçok sorunla kalıcı, sürdürülebilir ve rasyonel bir savaşım için oldukça iyi değerlendirilmeli. Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere yetişme mevzusunda asla takılmaması lazım. Bunun için en mühim konulardan biri kurun gerçekçi olması. Bizlere nazaran kurun gerçekçi olmasının en mühim göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması. İthalatın cazip hale getirilmemesi ve yurtiçi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi de oldukça mühim. Günün sonunda Türkiye’ye giden dövizden daha oldukça döviz gelmeli.

Kripto varlıklara ilişkin düzenleme TBMM gündemine gelecek

31 Mart mahalli seçimleri sebebiyle çalışmalarına ara veren Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) Ramazan Bayramı sonrasında yoğun bir gündem bekliyor. Enerji sektörüne ve gezgin rehberlerine yönelik düzenlemeler getiren kanun teklifleri TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen düzenlemeler içinde yer ediniyor. Bayram sonrası TBMM gündemine gelmesi planlanan düzenlemelerden bir diğeri ise kripto varlıklara ilişkin kanun teklifi. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler yapmış olduğu bir açıklamada, mahalli seçim sonrası Meclis’in gündeminin kripto varlıklara ilişkin düzenleme olacağını söylemişti. Kripto varlıklara ilişkin Gömü ve Maliye Bakanlığı’nda yürütülen çalışmaların tamamlanmasının arkasından AK Parti TBMM Grup Başkanlığı olarak yasa teklifi hazırlıklarını başlattıklarını kaydetmişti.

Yapısal reformlar hayata geçirilecek

Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarına nazaran OVP’de açıklanan takvime uygun olarak yapısal reformlar hayata geçirilecek. OVP’de 2024 yılı gündeminde yer edinen yapısal reformlardan biri işgücü piyasalarının güvenceli esnekleştirilmesi. OVP’ye nazaran senenin üçüncü çeyreği itibarıyla uzaktan, kısmi ve geçici süreli emek verme ile platform emek harcaması şeklinde yeni nesil esnek emek verme modellerinde yaşanmış olan gelişmeler doğrultusunda iş dünyasının gereksinimleri ve iş-özel yaşam dengesi gözetilerek mevzuat düzenlemelerin hayata geçirilmesi planlanıyor. Senenin son çeyreğinde toplumsal güvenlik sisteminde fiili ve yasal kapsamın artırılması doğrultusunda esnek emek verme biçimlerinin yaygınlaştırılması, toplumsal güvenlik mevzuatı ve uygulamaları değişen işgücü piyasası koşullarına ve yeni nesil esnek emek verme şekillerine daha uyumlu hale getirilmesi öngörülüyor. Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemine yönelik düzenlemenin bu yıl sonunda yasalaşması öngörülüyor. Bu senenin üçüncü çeyreğinde vergilemede hakkaniyet ve etkinlik çerçevesinde adımlar atılacak. Gelir, kurumlar, katma kıymet vergileri kanunları ile vergi usul kanununun, vergilemede hakkaniyet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde, vergi tabanının genişletilmesi ve gönüllü uyumun artırılması, mütevazı ve kolay uygulanabilir bir yapı oluşturulması amacıyla güncellenmesi yönünde düzenlemeler hayata geçirilecek, orta vadede direkt vergilerin oranı artırılacak. Vergi harcamaları gözden geçirilerek etkin olmayan kural dışı, muafiyet ve indirimler kaldırılacak.