PARA RÖPORTAJ/ Türkiye’den ihracat meydana getiren firmalar, küresel pazarda pek oldukca zorluğa göğüs germek zorunda kalıyor. Bu zorlukların başlangıcında ise; küresel ekonomik dalgalanmalar geliyor. Dünya ekonomisindeki dalgalanmalar, yabancı pazarda kendini göstermek isteyen işletmeler için sarsıcı bir tesir oluşturabiliyor. İşletmeler ise rekabet ortamında yitik yaşamamak adına geleneksel çözümler yerine bilimsel ihracata yöneliyor. Peki firmalar doğru ihracat için iyi mi adım atmalı? Bilimsel ihracat nedir? Malogra Danışmanlık Kurucusu Bikem İnce İnanç sorularımızı yanıtladı.

Bilimsel ihracat şeklinde bir kavramdan bahsediyorsunuz. Nedir bilimsel ihracat, konvansiyonel yöntemlerden farkı nedir?

Türkiye’de hepimiz ihracat yapmak istiyor sadece körlemesine bir mantıkla, rakiplerinin izlediği yolu ve pazarı takip ederek, tecrübe etme yanılma yolu ile ihracat yapmak ya da ihracatlarını geliştirmeye çalışıyorlar. Biz buna geleneksel ihracat diyoruz. Oysaki günümüzdeki informasyon erişilebilir ve global hale geldi. Bundan dolayı ihracata mevzu ürünün özelinde meydana gelen 193 ülke çapındaki pazar araştırması raporları ile söz mevzusu ürünü en oldukca ithal eden ülkelere, bu ülkelerdeki ithalat taleplerinin sayısal verilerine, averaj birim başı piyasadaki dolar fiyatlamasına, hedef ülkelerde alım meydana getiren ithalatçıların şirket listesine, bu firmaların kontakt bilgilerine, yetkili kişilerine erişmek mümkün. Bu raporlamalar neticesinde erişilen firmalarla iletişime geçerek daha bilimsel yollardan hali hazırda bu ürün gamını talep eden ve alan alan kişi adaylarına ulaşarak ihracat yolu izlemeye biz bilimsel ihracat diyoruz.

Bikem İnce İnanç

Konvansiyonel yöntemlerde genel anlamda firmalar rakiplerinin izlediği yolu, kulaktan dolma verilerle izlemeye çalışıyorlar. Bu aşamada da kaynaklarını gereksiz bölgelere kanalize ederek, uzun sürede yol almaya çalışıyorlar. Mesela rakibi en oldukca Almanya’ya satış meydana getiren bir şirket Almanya’yı önceliğine alarak devamlı gezi giderlerine katlanıp, ilgili ülkeye giderek kendine Pazar yaratmaya çalışıyor. Oysaki kendisi için en doğru hedef ülke kim bilir Almanya değil. Doğru hedef ülke Almanya olsa bile gidip gelmiş olarak harcanan süre ve para kaynakları ile alınan yol paralel olmuyor. Aslına bakarsanız hali hazırda o ülkedeki potansiyel alıcıları saptamak mümkünken, bu ülke doğru bir hedef mi bilmek mümkünken firmalar süre, para ve enerji şeklinde kaynaklarını hızlıca ve boşuna bir çaba ile harcamış oluyorlar.

İktisat biliminin de söylediği şeklinde “kıt kaynaklarla sonsuz gereksinimleri karşılamak” gerekiyor. Bunun için de kaynakları oldukca mantıklı şekilde kullanmak için her insanın günümüzün global informasyon akışından faydalanarak bilimsel yolu tercih etmelerini öneriyoruz.

Bilimsel İhracatta Türkiye ne aşamada? Dünyada önde giden ülkeler hangileri?

Türkiye için yeni bir alan, yeni bir kavram “bilimsel ihracat”. Bu alanın öneminin anlaşılması ve verimli şekilde kullanılması için daha katedilecek oldukca yol var. Dünya, ihracat süreçlerinin bilimsel şekilde yürütülmesinde bizlerden birkaç adım önde. Genel anlamda bu istatistiklere ve verilere bakılırsa süratli aksiyon alıp, şekillenebilen ve stratejilerini belirleyen firmalar Avrupa ve ABD ekseninde toplanmış durumda. Bu yöntemle ilerlendiğinde iş yapış kolaylaştığından ve verimlilik arttığından dolayı devletimizde de bir farkındalık yaratmak ve işletmelerin geleneksel şekilleri bırakıp verilerle hareket etmesini teşvik etmek gerekmekte. Görüştüğümüz firmaların yüzde 97’si ihracatı geleneksel yollarla ilerletmeye çaba etmiş oluyorlar genel anlamda. Geç kalınmadan işletmelerin aksiyon planlarını ihracat için değiştirmeleri gerekiyor.

Hangi alanlarda bilimsel ihracat daha oldukca kazandırır?

Mücevher ve bilişim dışındaki tüm alanlarla ilgili bilimsel ihracat araştırması yapmak mümkün. Yalnız bu iki alanda meydana getirilen ihracatın büyük oranının izi maalesef sürülemiyor. Bundan dolayı her iki alanda kayır dışı ekonominin var olduğu, herhangi bir gümrükleme işlemi olmadan satış işlemi meydana getirilen alanlar. Bundan dolayı de bu iki alandaki emekler istenen neticeleri olması ihtiyaç duyulan detayda veremeyebiliyor. Sadece bu iki alan dışındaki tüm sektör ve mal ticaretine mevzu ürünler bu yöntemle araştırılabilir ve hedef ülke, dünya genelinde ithalat/ihracat dengesi analizleri, birim fiyatlandırmalar ve potansiyel alıcılar şeklinde detaylara ulaşılabilir. En oldukca talep gören alanların başlangıcında tekstil sektörü geliyor, ülkemiz esasen bu alanda oldukça uzman firmalarla dolu. Doğru alıcılara ulaşıldığında ihracatta bununla beraber geliyor.

Türkiye’de ihracatın daha da gelişmesi için atılması ihtiyaç duyulan adımlar neler?

İhracat yapılması devletinde istediği bir şey. Bundan dolayı bu sayede yalnız mikro ekonomik anlamda değil makro ekonomik anlamda da ehemmiyet arz ediyor. Bunun gelişmesi için ise dokunulması ihtiyaç duyulan pek oldukca alan var. Mesela; bu konudaki teşvik ve hibeler artırılmalı, işletmelerle bu tarz şeyleri kullanmak mevzusunda oldukca daha net şekilde informasyon paylaşılmalı, destek sunar doğru şekilde kullanılıyor mu denetim edilmeli, ihracatçıların finansman sorununa daha uygun maliyetli çözümler geliştirilmeli, ihracattaki yöntem ve operasyonel sorunların giderilmesi için işletmeler bilgilendirilmeli. Yukarıda sıraladıklarımız yapılabilecek olanlar sadece mevcuttaki durumda da firmalar doğru ihracat için pek oldukca adım atabilirler. Daha önceki sorularınızda yanıtladığımız “bilimsel ihracat” adımları bunun ilk adımı. Sadece bununla beraber pek oldukca işletmenin ihracatını geliştirmek ya da ihracat yapmak için yararlanabileceği pek oldukca destek var. Bu devlet destekleri milyonlarca lira finansman sağlanması anlamına geliyor. Bu da firmaların ihracata adım atmalarını kolaylaştırıyor. Yalnız reklam tanıtım için bile senelik 11 milyon TL’den daha çok bağışlama alınması mümkün.

Bikem İnce İnanç Kimdir?

Galatasaray Üniversitesi İktisat mezunu olan Bikem İnce İnanç, 2014’ten bu yana şirketlere finansal yönetim danışmanlığı sunuyor. İstanbul Tecim Odası’nın kuluçka merkezi olan BTM kurumunda mentörlük meydana getiren İnanç, İTÜ Çekirdek mentörlüğünü de yürütmektedir. Harvard Üniversitesi Business Manage Mentor sertifikasının yanı sıra Başakşehir Belediyesi, Koç Üniversitesi Kworks, Bizbizze Hanım Girişimcilik Derneği, Girişimci İş Adamları Vakfı, Bilişim Vadisi ve Başakşehir Livinglab şeklinde kurumlarda eğitim vermeye devam etmektedir. Hali hazırda kurucusu olduğu Malogra Danışmanlık’ta şirketlere finansal yönetim çözümleri sunuyor, teşvik ve hibeler mevzusunda yol haritası çiziyor ve sürdürülebilir karlılık sağlamaya devam ediyor.