PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Enflasyonda düşüş devam etti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine gore tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Haziran’da aylık yüzde 3.92 artarken, senelik enflasyonu 1.38 puan azalışla yüzde 38.21’e indi. Senelik TÜFE bu düzeyi ile son 18 ayın en düşük seviyesini görmüş oldu. Senelik enflasyon enerji ve hizmet gruplarında gerilerken, öteki gruplarda terfi etti. Işgören ve emekli maaşlarını etkileyecek altı aylık TÜFE ise yüzde 19.77 oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) aylık fiyat gelişimleri raporuna gore; TÜFE aylık bazda incelendiğinde enerji başta olmak suretiyle alt gruplar genelinde yüksek artışlar kaydedildi. Enerji grubu fiyatlarındaki artışı döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle yükselen akaryakıt kalemi sürükledi. Temel mal grubu enflasyonundaki yükselişte, kur geçişkenliği yüksek ve süratli olan dayanıklı tüketim malları belirleyici oldu. Hizmet grubu fiyatlarındaki aylık artış önceki aya kıyasla zayıflamakla birlikte bilhassa kirada kuvvetli seyrini korudu. Besin tutarları, taze meyve ve sebze grubu öncülüğünde, tarihsel haziran ayı averajının üstünde terfi etti. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranı B göstergede yüzde 3.45, C göstergede yüzde 3.84 oldu. Senelik enflasyon ise B göstergesinde yüzde 46.63’e gerilerken C göstergesinde 47.33’e terfi etti.

YILLIK Yİ-ÜFE YÜZDE 40.42

Üretici tutarları döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle son sekiz ayın en yüksek aylık artışını gösterdi. TÜİK verilerine gore; yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Haziran’da aylık yüzde 6.50 artarken, senelik enflasyonu bundan önceki aya gore 0.34 puan azalışla yüzde 40.42’ye geriledi. Yİ-ÜFE altı aylık dönemde ise yüzde 14.82 artış gösterdi. Ana endüstri gruplarına gore incelendiğinde, senelik enflasyon dayanıklı ve dayanıksız tüketim mallarında gerilerken, öteki alt gruplarda terfi etti. Ayrıca TÜİK’in üretici enflasyonu verilerini açıklamasının arkasından alkol ve sigaranın hususi tüketim vergisinde (ÖTV) de otomatik artış oranı belli oldu. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayımladığı listeye gore; alkol ve tütün ürünlerinin ÖTV’si, altı aylık Yİ-ÜFE artış oranı olan yüzde 14.82 arttı. Hatırlanacağı suretiyle; geçen ay başlangıcında zamlanan alkol ve sigaraya geçen hafta ek olarak kur zammı yapılmıştı.

FİNANSAL İSTİKRARA TEHDİT!..

TCMB, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde enflasyon beklentilerine yer verdi. Toplantı özetinde, enflasyonun 2023’te bir miktar yükseldikten sonrasında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin devreye girmesiyle gerileyerek ilkin tarihsel averajlara, sonrasında da orta vadeli hedefe kademeli olarak yakınsayacağı öngörüsünde bulunan TCMB, kredi genişlemesi, maliyet baskıları ve döviz kuru gelişmelerinin enflasyon üstündeki baskıların artabileceğine işaret ettiğini altını çizdi. Enflasyon beklentilerindeki mevcut seyir ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın, enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğuna dikkat çeken TCMB, mevcut para politikası çerçevesinin yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekleştirmekten oldukça uzak olduğu değerlendirmesinde bulunmuş oldu. Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik istikrarı ve bilhassa finansal istikrarı tehlike arzettiğine dikkat çekti.

Hatırlanacağı suretiyle TCMB, 22 Haziran’daki PPK toplantısında 27 ay aranın arkasından siyaset faizini yüzde 8.5’ten yüzde 15’e çıkarmış, bunu parasal sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olarak ifade etmişti. TCMB, bu ayki PPK toplantısını 20 Temmuz’da gerçekleştirecek.

Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplumsal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımda; iktisat programının üç temel bileşenini “mali disiplinin tekrardan tesisi, enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefiyle uyumlu gelirler politikası, makro finansal istikrarı ve öteki tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar” olarak deklare etti.

“İSTİKRARLI, BÜTÜNCÜL BİR PROGRAM DEVREYE ALINMALI”

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çetinkaya, para politikasında normalleşme eğilimlerinin bir sonucu olarak faiz artışının devam edeceğini düşüncesinde bulunduğunu ifade ederek, muhtemelen Temmuz PPK toplantısında 500 baz puan artışla siyaset faizi yüzde 20 seviyesine çıkmasının olası gözüktüğünü söylemiş oldu. Çetinkaya, “TCMB’nin kredibilitesinin güçlendirilmesi, buna bağlı olarak dolarizasyonun azaltılıp, rezervlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu minvalde, TCMB’nin kısa vadede 12 aylık enflasyon beklentisine paralel olarak siyaset faiz oranını en azından 12 aylık enflasyon beklentisinin üstüne çıkarılması icap ettiğini düşünüyorum. Mevcut durumda makroekonomik göstergelerin bir tek para politikasıyla yada faiz artırımlarıyla çözülemeyeceği, bozulan eğilimleri düzeltmek için bütüncül siyaset tercihi benimsenmesi gerekiyor. Ekonominin toparlanması için yeni iktisat yönetiminin bir an ilkin, istikrarlı, bütüncül ve tutumsal anlayışa uygun bir programın devreye alınması gerekiyor” dedi.

DIŞ TİCARET AÇIĞI YÜZDE 16.8 GERİLEDİ

Türkiye’nin ihracatı 2023 yılı Haziran’da dokuz günlük bayram tatiline karşın 20.9 milyar doları aştı. İhracat bu düzeyi ile 2023 yılının ilk beş ayındaki aylık averaj ihracatın üstünde bir performans gösterdi. İhracatın senelik bazda yüzde 10.5 daraldığı Haziran’da ithalat yüzde 16.8 azalışla 26 milyar 297 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. İthalat bu düzeyi ile son 20 ayın en düşük seviyesini görmüş oldu. Haziran’da dış tecim açığı senelik bazda yüzde 34.5 azalışla 5 milyar 396 milyon dolar olurken, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise Haziran’da 5.6 puan artışla yüzde 79.5’e terfi etti. Tecim Bakanlığı’nın geçici verilerine gore; Haziran’da ihracatın ithalatı karşılama oranı enerji verileri hariç tutulduğunda senelik bazda 2.5 puan azalışla yüzde 90.6, enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise 0.5 puan artarak yüzde 98.4 olarak gerçekleşti.2023 yılının ilk yarısında Türkiye’nin ihracatı yüzde 1.8 azalarak 123 milyar 377 milyon dolar, ithalatı yüzde 4.3 oranında artarak 184 milyar 795 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, dış tecim dengesi bu zamanda yüzde 19.1 artışla 61.4 milyar açık verdi. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı 4.1 puan azalışla yüzde 66.8 oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine gore Haziran’da otomotiv 3 milyar dolarla en oldukça ihracat meydana getiren sektör oldu. Kimyevi maddeler 2.4 milyar dolarla ikinci, hazır giyim ve konfeksiyon 1.7 milyar dolarla üçüncü sıradaki yerini korudu. Kilogram başına birim ihracat kıymeti ise senelik yüzde 4 artışla 1.46 dolara terfi etti. TİM Başkanı Mustafa Gültepe yapmış olduğu açıklamada paritenin Nisan ve Mayıs’ta olduğu benzer biçimde Haziran’da da ihracata pozitif yansıdığını vurgulayarak, “Haziran’da parite tesiri 279 milyon dolarlık artı kıymet sağlamış oldu. Sadece ilk 6 ayı değerlendirdiğimizde parite sebebiyle hâlâ 367 milyon dolarlık bir kaybımız var” dedi.

“BAZ ETKİSİNDE SON DÖNEME GELDİK”

Prof. Dr. Murat ÇETİNKAYA / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi

Enflasyon Haziran’da baz etkisiyle senelik tarafta enflasyonu geriye çekti. Baz tesirinde son dönemece geldik. Bundan sonraki dönemde baz tesirinin ortadan kalkması, enflasyon eğilimlerini yukarıya atacak. Öteki taraftan ücret ve maaş zamlarının Temmuz’da devreye girmesiyle, enflasyon beklentileri çıpalanamadığından, gelir seviyesinde ortaya çıkacak artışla talebin öne alınması devam edecek, senelik ve aylık tarafta enflasyon artacak. Son dönemde kur artışı enflasyon geçişkenliği ile enflasyon tarafında negatif bir tesir olarak karşımızda duruyor. Senenin kalanında averaj yüzde 3’ün üstüne artış gerçekleşmesi durumunda yılsonunda yüzde 50 seviyesine yaklaşan bir enflasyonla karşı karşıya kalabiliriz. Çekirdek C endeksi tarafındaki Haziran ayı artışı bu artışı destek sunar özellikte.

Son bir yıl içinde kurun baskılanması küresel rekabet gücümüzde negatif bir tesir ortaya çıkardı. Tahminler son dönemde sektörle farklılıklar göstermekle beraber yüzde 15-35 seviyesinde bir küresel bazda bir pazar kaybımız söz mevzusu. Kur seviyesinde bir normalleşme eğilimi ile bu kayıpların bir kısmının telafi edileceğini düşünüyorum. Haziran ayı verilerin ihracat düşüşünde bayram tesirini de dikkate almak gerekiyor. İthalattaki azalışta ise enerji fiyatlarındaki düşüşün tesiri gözüküyor. Türkiye’nin ihraç etmiş olduğu ürünlerin talebinin fiyat esnekliği yüksek olması kurların yukarı gitmesiyle ihracatta önümüzdeki dönemde bir avantaj elde edecektir.

“KURLAR DÜŞMEDEN, ENFLASYONLA MÜCADELEDE BAŞARI ŞANSI YOK”

Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO’su

Enflasyon, yüzde 4’ün birazcık üstünde olan piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Haziran’da Yİ-ÜFE’de aylık yüzde 6.5’lik artış, gelecekteki TÜFE mevzusunda pek de fazla ümit vermiyor. 2023 Haziran’da kurlarda meydana gelen yüzde 26 civarında yükseliş, kur merkezli maliyet enflasyonu belasını yine başımıza sardı. Temmuz ve Ağustos 2022 TÜFE verileri düşük gelmişti. Kur tesiri sebebiyle bu yıl söz mevzusu aylarda senelik bazda TÜFE yükselişi görme ihtimali arttı. TCMB yabancı yatırım kurumlarının beklentisi olan 25 siyaset faizi hedefini Temmuz’da gerçekleştirebilir. Kurlarda aşağı hareket gerçekleşmediği sürece enflasyonla savaşım etme mevzusunda başarı göstermiş olma şansımız bulunmuyor. Dış tecim verilerine baktığımızda; Ocak-Haziran süreci 2022 ve 2023 yılları karşılaştırmasında ihracatın yüzde 1.8 azaldığını, ithalatın da yüzde 4.3 arttığını görüyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66.8 e düştü. Bu gelişme kura bağımlılığın da arttığını gösteriyor. Cari açığı azaltıcı yönde uygulanmış olduğu söylenen politikaların pek de işe yaramadığını söylemek yanlış olmayacak.

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DIŞ TİCARET AÇIĞINDA AZALMA GÖRÜLECEK”

Doç. Dr. Harp ERDOĞAN / Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi

Enflasyon verileri, hala baz tesirinin hakim bulunduğunu gösteriyor. Bu etkinin önümüzdeki birkaç ay daha devam edeceğini düşünüyorum. Üretici fiyat endeksi açısından bakıldığında enerji ve besin ürünleri ve içeceklerdeki artışların enflasyonu baskı altında alacağı ek olarak çalışanlara meydana getirilen ücret/maaş artışlarının da ileriki zamanlarda enflasyonu baskı altına alacağı görülüyor. Bilindik rasyonel iktisat politikalara geri dönüş sebebi ile faizlerdeki artışların Temmuz’da gene aynı şekilde yukarı yönlü ve ortalama olarak yüzde 20-25 seviyelerine geleceği beklentisi öne çıkıyor. Bu durum gerek döviz gerekse enflasyonun yukarı yönlü eğilimini kıracağı en azından enflasyon ve döviz kuru üstünde durağan(durgun) bir seyir izleteceği görüntüsü veriyor.

Dış tecim verilerine baktığımızda ise döviz kurundaki yukarı yönlü artışın, kısaca ulusal paranın kıymet kaybetmesinin hemen hemen ihracat rakamına yansımadığı görülüyor. Gecikmeli olarak bu yansımanın ihracat rakamlarını bir miktar yukarı çekeceğini öngörmekteyim. İthalat artış hızında ise bir miktar azalmanın olduğu görülmekte. Her ne kadar dış tecim hadleri aleyhimize işlemiş olsa da, önümüzdeki dönemlerde dış tecim açığında azalmaların görüleceği ortaya çıkıyor.