Bugünün dünyasında verinin artık yeni hammadde bulunduğunu ifade eden Max Speur, “Fakat dijital dönüşümün doğru şekilde uygulanabilmesi için verinin kalitesi kadar ortam değişkenleri de fazlaca mühim. Kamuoyunda çoğunlukla kullanılan bir ifade var: ‘Veri artık yeni petrol.’ Bu ifade, verinin kıymetini anlatmak için doğru olabilir. Fakat tek başına kafi değil. Şu sebeple petrolle arabayı çalıştırabilirsiniz fakat o arabanın istediğiniz yere gidebilmesi için doğru lojistik, işletme ve teslimat altyapısına ihtiyacınız var” ifadelerini kullandı.

Son yıllarda iş dünyasının suni zekâ odağında büyük bir dönüşümden geçtiğini ifade eden Max Speur, “Bu dönüşüm sağlamış olduğu büyük teknolojik ilerlemenin yanında, kaynak kullanımı mevzusunda da ciddi sual işaretlerini bununla beraber getiriyor. Bugün bu alanda meydana getirilen emek harcamaları şu sual eşliğinde gerçekleştirmek zorundayız: ‘Suni zekâ modellerini doğru ve etkin şekilde çalıştırabilmek için lüzumlu altyapıya ve yetkinliklere haiz miyiz?’ Suni zekâ fazlaca ciddi bir işletim gücü, depolama kabiliyeti ve enerji gerektiriyor. Fakat bulut teknolojileri ve veri merkezlerini de bünyesinde barındıran altyapı hizmetleri, orta vadede ihtiyacı karşılamaktan fazlaca uzak. Dolayısıyla suni zekâ odaklı dijital dönüşüm için bu kaynakları sağlayabilecek altyapı yatırımlarının büyük mühim bulunuyor” şeklinde konuştu.

Max Speur: Dijital ölçeklenmenin yolu yapay zekâ altyapısından geçiyor

Meydana getirilen bilimsel araştırmalara nazaran, yapay zekâ modellerinin getirmiş olduğu ilave yükleri çalıştırabilmek için, yakın gelecekte 38 GW’lik ilave bir kapasiteye gereksinim duyulacağını ifade eden Max Speur şunları kaydetti: “Sadece ne veri merkezi endüstrisi ne de kurumsal firmalar tarafında, bu yönde büyük yatırımlar görmüyoruz. Sabancı olarak, bizim bu alana odaklanmamızın ana sebeplerinden biri de bu. Burada ikili bir hedef setinden bahsedebiliriz. Birinci olarak, burada bir ölçeklenme fırsatı görüyoruz. Ve bu yatırımların, Sabancı’nın dijitale bakış açısını, gelecek teknolojilerin geliştiricisi olma vizyonunu fazlaca iyi yansıttığını düşünüyoruz. Öteki taraftan da, bulut teknolojilerinin, ölçeklenebilir dijital teknoloji platformların ve yeşil hiper ölçekli veri merkezlerinin, dünyadaki yeşil dönüşümün de ana motoru olacağına inanıyoruz. Bu dönüşüm, Sabancı olarak bizim Topluluk Vaadimizin de tam merkezinde yer ediniyor. Öteki taraftan, dijitali gerçek anlamda bir iş kültürü haline getirmenin, dijital işletmeler oluşturmanın ve siloları kalıcı şekilde ortadan kaldırmanın yolu da bu yatırımlardan geçiyor.”