Notre Dame Katedrali hakkında Bilgi – Notre Dame Katedrali ne zaman yapıldı?

Yapımına 1160 senesinde başlanan ve tamamının 1345 senesinde tamamlandığı Notre Dame Katedrali’nde dün akşam çıkan yangının arkasından bir bölümün çatısı tamamen çöktü. Mahalli saatle 18:50’de çıkan yangın gece saat 03:20 sularında söndürüldü. Fransa’nın başkenti Paris’te yer edinen Notre Dame Katedrali, Fransa zamanı açısından büyük öneme haiz bir yaratı olarak biliniyordu. Yangında 93 metre yüksekliğindeki kulelerden biri ve yapının çatısı tamamen çöktü. Ortalama 500 itfaiyecinin müdahale etmiş olduğu yangında, yoğun emek verme yardımıyla şimal çan kulesi ile ana bina kurtarıldı.

NOTRE DAME KATEDRALİ NEREDE? KATEDRAL HAKKINDA BİLİNMEYENLER

Notre Dame Katedrali (Fransızca: Cathédrale Notre Dame de Paris) Paris, Fransa’da bulunan dünyaca meşhur bir katedraldir. Meryem Ana’ya ithafen isimlendirilmiştir. Gotik yapı Île de la Cité’in doğu kısmında, Paris’in öteki tüm mühim yapıları şeklinde Seine Nehri’nin kıyısında bulunur. Girişi batıya bakar.

Fransız gotik mimarisinin en güzide örneği olarak malum Notre Dame, ek olarak ilk gotik katedrallerden biridir ve gotik dönem süresince inşası sürmüştür. Heykellerin ve işlemeli camların ortaçağ Roma mimari üslubundan sonrasında pek görülmemiş bir dünyevilik içermesi, doğacılık akımının eserlerdeki ağır tesiri sebebiyledir.

Turistler açısından popüler bir yer olmasının yanı sıra, halen bir Roma Katolik katedrali olarak kullanılır ve Paris başpiskoposluğuna ev sahipliği yapar. (15 Şubat 2005’ten beri görevi André Vingt-Trois yürütmektedir.)

15 Nisan 2019’da çıkan bir yangın sebebiyle Katedralin büyük bir kısmı ağır hasar almıştır

Notre Dame Katedrali Bölümleri

Batı cephesi

Batı cephesi katedralin en meşhur kısmıdır. Birbirinden ayrılan üç parçadan oluşur ki, bu Roma mimari geleneğinden alınmıştır. En mühim kısımları şöyledir:

Cenup kule: katedralin çanı “Emmanuel”‘i barındırır. Dökümü 1680-82 yıllarında meydana getirilen Emmanuel, Notre Dame’ın en eski çanıdır. Ötekiler (8 tane şimal kulesinde, 7 tane ortadaki “flèche” (ok) olarak adlandırılan bölümde ve Emmanuel ile beraber cenup kulesinde bulunan “kardeşi” Marie) Fransız devriminden sonrasında top yapılmak suretiyle eritilmiş, bir tek Emmanuel kurtulabilmiştir.

Galerie des Chimères ya da Büyük Galeri, iki kuleyi birleştirir ve katedralin efsanevi chimère’lerinin bulunmuş olduğu yerdir.
Batı Gül Penceresi: 10 metre çapındadır. İşlemelerle süslü pencerenin birçok kısmı katedralin 13. yüzyıldaki inşasında oluşmuştur. Önünde kucağında bebek İsa ile beraber bir Meryem Ana heykeli vardır.

Krallar Galerisi: Yahuda ve İsrail’in 24 kralının heykellerinin sıralandığı koridordur. Bu kısım Fransız devrimi sonrasında hasar görmüş ve Viollet-le-Duc tarafınca tekrardan tasarlanmıştır. Devrimciler heykellerin Fransız krallarına ilişik bulunduğunu sanmış ve kafalarını koparmışlardır. (Bu kafalar 1977 senesinde Paris’in 9.bölgesinde bulunmuş ve şu an Musée de Cluny’de sergilenmektedirler).

Alttaki üç büyük kapı Meryem Ana (Meryem Ana Kapısı), Tekrardan tahta çıkan İsa’nın on bakire de dahil olmak suretiyle yaşayan ve ölüleri yargılaması (Son Yargılama Kapısı), ve Meryem Ana’nın anası Azize Anne’e (Azize Anne Kapısı) ilişik hikâyeler ile süslenmiştir.

Meryem Ana heykeli

Katedralde Meryem Ana’nın bir heykeli bulunur. (“Paris’in Bakiresi” olarak tanınır.) Zenginliğin bolca olduğu dönemde katedrali şehrin gururu ve yeni ekonomik özgürlüğün bir sembolü olarak gören mahalli tüccarlar tarafınca yaptırılmıştır. Zayıf güzel duyu görüntüsü yanı sıra pahalı dekorasyonu ile dikkat çeken bu heykel bazı gözlemcilere dini bir ibadetten ziyade kibirli bir zenginlik çağrışımı yapar.

Şimal ve Cenup Gül Pencereleri

Gül pencere

Gül pencereler (rose window) kiliselerde ve bilhassa gotik katedrallerde görülen, çoğu zaman ön cephede, yuvarlak pencerelerdir. renkli camlar, desenler ve resimlerle süslü pencerelerde gene oymalar ve desenlerle süslenmiş çerçeveler kullanılır.

Notre Dame’ın iki kanadında bulunan bu pencereler geç gotik dönem bir tarza haiz olup 1250-1260 yılların arası yapılmıştır. Biçim batı façadedeki gömülü olan pencerenin aksine bunların duvarda kabarık bir halde durmasından anlaşılır, ki batıdaki pencere erken gotik dönem eseridir. Güneydeki pencerede Yeni Ahit’ten “İsa’nın zaferi” hikâye edilir.

Bu pencereler katedraldeki sayılı renkli camlı pencerelerden olması açısından dikkat çeker, ve Avrupa’da örneksiz eserler olarak kalmayı başarmışlardır.

Payandalar
Notre Dame de Paris dünyada ana yapıdan ayrı payandaların kullanıldığı ilk binalardan biridir. Bina örneksiz tasarımında aslen bu payandalar yoktur. Sadece yapım başladıktan sonrasında gotik mimaride kullanılan ince duvarlar daha da yükseldikçe duvarlarda dışa doğru oluşan gerilimlerden dolayı çatlamalar adım atmıştır. daha çok bozulmayı engellemek için bu destek sunar düşünülmüştür. Uzun seneler süresince eleştirilmişler ve “birilerinin sökmeyi unutmuş olduğu yapı iskeleleri” şeklinde durdukları söylenerek, katedrale “bitirilmemiş” bir hava verdikleri öne sürülmüştür.

Bazı rakamlar

Cenup kulesindeki “Emmanuel” adlı çan 13 ton gelir, yalnız tokmağı 500 kilodur.
1631’de Emmanuel tekrardan döküldüğünde bayanların ergimiş olan metale mücevherlerini attıkları ve çanın orijinal rengini buradan almış olduğu söylenir.
Katedralin ana kubbesi 34 metre yüksekliktedir.
Batı cephesindeki kuleler 69’ar metre yüksekliktedir.
Çan kulesine gitgide daralan toplam 422 basamakla çıkılır.

Notre Dame Katedrali Yapımı

1160 senesinde Paris katedrali “Avrupa’nın krallarının bölge kilisesi” olduktan sonrasında Piskopos Maurice de Sully tarafınca “mağrur görevi için yetersiz” bulunmuş oldu ve “Paris piskoposu” unvanını aldıktan kısa süre sonrasında Sully katedrali yıktırdı. Efsaneye gore Sully Parisin yeni görkemli kilisesinin hayalini görmüş ve orijinal kilisenin dışına bu görüntüyü çizmiştir. Kilisenin yapımı için birçok evi yıktırmış ve malzemelerin taşınabilmesi için bir de yeni yol açtırmıştır.

1163’te Kral VII. Louis’nin hükümdarlığı döneminde başlamış olan inşaatın temel taşını Maurice de Sully’nin mi, yoksa Papa Alexander III’ün mü koyduğu münakaşa mevzusudur, fakat her ikisinin de ilgili seremonide hazır bulunmuş olduğu bilinmektedir. Piskopos Sully ömrünün büyük kısmını ve parasını katedralin inşaatına vakfetmiştir.

Batı cephenin ve çarpıcı iki kulesinin yapımı 1200 yılları civarında, sahın hemen hemen tamamlanmadan başladı. Yapım süreci süresince oldukça sayıda mimar çalıştı, ki değişik yüksekliklerde görülen değişik stillerin sebebi budur. 1210 ve 1220 yılları aralığında dördüncü mimar gül pencerenin hizasını görmüş oldu ve 1245 senesinde kuleler tamamlandı. Katedralin tamamlanması ise 1345’e uzanır.

Seneler süresince kiliseye pek oldukça org getirildiyse de, hiçbiri binanın yapısına uygun olmamıştır. İlk uygun org Cliquot tarafınca 1700’lü yılların başlarında tamamlandı. Cliquot’nun eserinin bir kısmı günümüze kadar dayanmıştır, fakat org 19. yüzyılda Aristide Cavaille-Coll tarafınca büyük seviyede tekrardan yapılmış oldu. Ne katedral, ne de org Paris’in en büyüğü olmamasına karşın Notre Dame’ın piyanisti şehrin en kıdemlisi addedilmiştir. Bu mevzuda 18. yüzyılda o şekilde bir rekabet olmuştur ki, dört piyaniste unvan verilmiştir, ve her biri senenin üç ayı süresince çalmıştır. Kilisenin en iyi piyanisti 1900-1937 yılları aralığında çalan Louis Vierne olarak görülür. Daha sonradan çalan orgçular, bilhassa Pierre Cochereau orga mühim katkılarda bulunmuşlardır. Gene de orgun orijinal tınısı bugün dahi Cavaille-Coll versiyonuna aittir, ve org yapmış olduğu en iyi enstrümanlardan biri olarak kabul edilir.

Yapılış vakit çizelgesi

1160 Piskopos Maurice de Sully (Paris piskoposu) orijinal katedralin yıkım emrini verir.
1163 Temel taşı koyulur – yapım adım atar.
1182 Apsis (Iltihap) ve koro kısmı tamamlanır.
1196 Nave (bir kilisenin orta kısmı) tamamlanır. Piskopos de Sully ölür.
1200 Batı Façade’de emek verme adım atar.
1225 Batı Façade tamamlanır.
1250 Batı kuleleri ve Şimal gül pencere tamamlanır.
1250–1345 Geri kalan kısımlar tamamlanır.

Victor Hugo ve Notre Dame

19. yüzyıl başlarında Paris kent planlamacıları katedralin bakımsızlığından dolayı katedrali yıktırmak istemişlerdir. Meşhur Fransız yazar Victor Hugo, halkın ilgisini çekmek için Notre Dame’ın Kamburu adlı romanını yazmıştır. Roman, katedralin kurtarılması için kampanya başlatılmasını sağlayarak katedralin yenilenmesinde büyük rol oynamıştır.

Ek olarak roman müzikale dönüştürülmüştür. Müzikalin adı de Notre Dame de Paris’tir. Bu müzikalin Belle, Tu Vas Me Detruire, Déchire şeklinde şarkıları klasikleşmiş, romanla bütünleşmiştir.