Pearl Harbor 1941

1941 Aralık ayına gelindiğinde Japonya ve ABD arasındaki gerilim onuncu yılına girmişti. Delano Roosevelt, Japon yayılmacılığına karşı hep tetikte olmuştu ve Japonya’nın Çin üstündeki hevesleri hastalık vericiydi. O sırada Japonya tüm demir, çelik ve petrolünü ABD’den alıyordu ve bu malzemeleri stoklamadan ABD’yle aralarını bozmak istemiyordu.

Japonların İtalya ve Almanya ile üçlü ittifaka girmiş olduğu 1940 Eylülünden beri sinirler gergindi. Japonya Hindi Çin’in tümüne el koyunca ABD Japonya’yapetrol, demir ve çelik ambargosu uygulamaya başladı. Arkasından da Panama kanalını Japon gemilerine kapadı. 1941 Ekiminde Japonya’nın harp yanlısı partisinin başkanı General Hideki Tojo başa geçti. İki taraf da savaşın kaçınılmaz bulunduğunu biliyordu, sadece gene de washington’da antak kalma arayışları devam ediyordu.

25 Kasım 1941’de ABD ile görüşmeler devam etmiş olduğu halde Tojo tayyare gemilerini Hawai’ye doğru yönlendirdi ve askerlerini Malezya sınırına yığdı. 6 Aralık’ta Roosevelt, Japon imparatoruna sulh için son bir çağrıda bulunmuş oldu fakat işe yaramadı. Amerikalılar ise Japonların ilk Singapur’a saldıracağını ve ABD’nin İngiltere’ye yardım edip etmeme mevzusunda kararsız kalacağını hesaplayacaklarını düşünüyordu. ABD’ye karşı direkt bir hücum olacağını düşünmüyorlardı. Uzmanlar o denli emindi ki, Japonya’nın Singapur’a saldırması sabırla bekleniyordu.

Ohau’da üslenmiş iki Amerikan radar operatörü 2 Aralık’ta bir Japon hücum gücünün yaklaştığını bildirdiğinde yanlış yaptıkları düşünülmüştü. Pearl Harbor yönetimi de alarma geçmeye gerek olmadığını düşünmüştü. Pearl Harbor’un hedef olabileceğini gösteren hiçbir kanıt yoktu. Honolulu’daki bir Japon ajanından Pasifik filosu hakkında bir rapor istendiği bilinmesine karşın bunun bir öneminin olacağı düşünülmemişti. Sonuçta Washington Japonya’nın ilkin Singapur’a saldıracağından emindi.

En sonunda 7 Aralık 1941 sabahı Pearl Harbor’da bayağı bigün benzer biçimde başladı. Subaylar ve vapur mensubu kıyıdaydı. Uçaklar yerlerinde duruyordu ve cephaneler başka yerde saklanıyordu. Filosunun attığı demiri koruyacak torpido ağları bile yoktu. Şu sebeple Pearl Harbor güvenli bir yerdi.

Düşünülmeyen, asla beklenmeyen hücum iki dalga halinde gerçekleşti.

İlk dalga Pearl Harbor’u 7 Aralık 1941’de sabah 7:55’de vurdu. Japonlar altı tayyare gemisi ve 432 tayyare göndermişti. 9:45’de vazife sona ermişti ve uçaklar gemilere döndü. Oahu’daki Amerikan uçakları, sekiz harp gemisi, üç destroyer, üç bulgu gemisi imha edilmişti. İki binden fazla şahıs de ölmüştü. Japonlar ise bir tek 29 tayyare yitirdi.

Amerikan Pasifik Birliği Komutanı Amiral Kimmel ve Hawai Askeri Bölge Komutanı General Short, Pearl Harbor’da Japonlara savunmasız yakalandıkları için görevden alındılar. Amerikalılar talih eseri daha büyük yitik vermekten kurtulmuştu. Pasifik filosunun bir parçası olan üç büyük tayyare gemisi ve dev petrol tankerleri hücum esnasında Pearl Harbor’da değildi.

Böylece Amerikan birliği ciddi seviyede ziyan oldu, sadece Roosevelt’in “daima utanç içinde anımsanacak bigün” diye nitelendirdiği saldın gününün derhal ertesi günü yeni gemilerin inşasına başlandı.

Son bir not: Japonya Pearl Harbor’dan bigün sonrasında Singapur’a hücum etti ve 15 Şubat 1942’de ele geçirdi.

 

(Toplam: 13, Bugün: 1 )