ONURCAN BAL Geçen hafta çarşamba günü gösterilen FOMC tutanaklarında, bazı üyelerin faiz artırımını haziran toplantısında da sürdürmek istediği ve neredeyse tüm yetkililerin 2023’te daha çok faiz artışına sıcak bakmış olduğu görüldü. Yetkililer bu yıl ek faiz artışlarının uygun bulunduğunu değerlendirirken, faiz artışlarının daha yavaş hızda olacağı beklentisi öne çıktı. Hafta içinde FED üyelerinden de faiz artışlarının devam edeceğine yönelik açıklamalar geldi. New York FED Başkanı John Williams, FED’in haziran ayında faizi durağan(durgun) tutmasının doğru karar bulunduğunu sadece devam eden ekonomik güçlenme karşısında faizlerin tekrardan artırılmasının lüzumlu olabileceğini söylemiş oldu. Dallas FED Başkanı Lorie Logan, daha çok faiz artışına gerekseme bulunduğunu ve FOMC üyelerinin üçte ikisinin bu yıl minimum iki kez daha faiz artışı öngördüğünü beyan etti. Perşembe günü ABD’de açıklanan ADP istihdam değişimi haziran ayında 497 bin artarak Şubat 2022’den bu yana en yüksek artışı kaydetti. Piyasadaki beklentiler 225 bin artış olması yönünde şekillenirken, açıklanan veri beklentilerden ciddi seviyede bir sapma gösterdi. Geçen hafta başlangıcında piyasalar FED’in temmuz toplantısında 25 baz puan faiz artışına gitmesini yüzde 70 civarında bir ihtimalle fiyatlarken, geçen hafta gösterilen FOMC tutanaklarındaki şahin ton ile FED üyelerinin faiz artışlarının devam etmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar piyasalardaki FED’e yönelik faiz artış beklentilerini güçlendirdi. Ek olarak kuvvetli gelen ADP istihdam verisi sonrasında perşembe günü piyasada temmuz ayı için faiz artış beklentisi yüzde 95 oranına yükselirken, eylül ayında faiz artışına gidilebileceğine ilişkin beklentiler de yüzde 30’lara ulaştı. Cuma günü açıklanan ziraat dışı istihdam ise ADP istihdam değişiminin aksine piyasa beklentilerinin altında kaldı. Ziraat dışı istihdam 230 bin artış olan piyasa beklentisinin altında haziran ayında 209 bin artış kaydederken, işsizlik oranı yüzde 3.7’den yüzde 3.6’ya geriledi. Averaj saatlik kazançlar aylık bazda yüzde 0,4 oranında yükseliş gösterdi. Piyasaların beklentisi yüzde 0,3’lük bir artış olması yönündeydi.

KÜRESEL RİSK İŞTAHINDA ZAYIF GÖRÜNÜM

FED’e yönelik güç kazanan sıkılaşma beklentileri geçen hafta içinde küresel risk iştahı üstünde baskı oluşturdu. FED’in yanında Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) benzer biçimde büyük merkez bankalarının da gelecek aylarda sıkılaşma eğilimlerini sürdürecek olması, halihazırda yavaşlamanın gözlendiği küresel ekonomilere ilişkin resesyon korkularını da gündemde tutuyor. Hafta genelinde zayıf bir risk iştahıyla işlem gören küresel hisse piyasalarında sıkılaşma ve resesyon kaynaklı endişelerle perşembe günü satışların derinleştiği görüldü. Perşembe günü Avrupa borsalarında yüzde 3’leri kabul eden kayıplar ve ABD borsalarında zayıf bir seyir etkili oldu. Son dönemde hem tahvil getirilerinde hem de hisse piyasalarında yükselişler gözlenirken, bu durumun sürdürülebilirliğine ilişkin tartışmalar öne çıkmaktaydı. Sıkılaşma endişelerinin güç kazanmasıyla geçen hafta tahvil getirilerindeki yükseliş eğilimi enerjisini korurken, hisse piyasalarında hafta genelinde satış ağırlıklı bir fiyatlama kaydedildi. Önümüzdeki süreçte ekonomik veri akışları ve merkez bankalarının kararları risk iştahı ve fiyatlamalar üstünde belirleyici olmaya devam edecektir. Bununla birlikte küresel çapta bu ay içinde gelecek finansal sonuçlar hisse ve sektörel ayrışmaları da bununla beraber getirebilir. Piyasaların seyri açısından küresel ölçekli büyük şirketlerin ikinci çeyrek performansları son aşama mühim olacaktır.

ABD’DE ENFLASYON VERİLERİ YAKINDAN İZLENECEK

ABD’de istihdam piyasasının genel olarak enerjisini korumaya devam etmesi, hizmet sektöründe enflasyonist baskıların varlığını sürdürmesi ve son dönemdeki yönlendirmeler dikkate alındığında FED’in senenin kalan bölümünde ek faiz artışlarına gitmesine kati gözüyle bakılıyor. Ek sıkılaştırmanın boyutunu ise enflasyonun izleyeceği seyir belirleyecektir. Bu bağlamda yeni haftada 12 Temmuz Çarşamba günü ABD’de açıklanacak TÜFE rakamı ve 13 Temmuz Perşembe günü gelecek ÜFE verisi FED’e yönelik beklentiler üstünde etkili olacaktır. FED Başkanı Powell, çekirdek TÜFE’de istenilen iyileşmenin sağlanamadığını ve burada anlamlı bir iyileşme görmek istediklerini vurgularken, açıklanacak TÜFE rakamında manşet rakamdan daha ziyade çekirdek TÜFE’nin performansı piyasalar için eleştiri olacaktır.

TÜFE’DE AYLIK BAZDA YÜZDE 3.92 ARTIŞ

Yurtiçinde geçen hafta çarşamba günü açıklanan haziran ayı TÜFE rakamı, piyasa beklentilerinin bir miktar altında aylık bazda yüzde 3.92 artış kaydetti. Senelik TÜFE ise baz etkisiyle beraber yüzde 39.59 seviyesinden yüzde 38.21 seviyesine geriledi. Haziran verisiyle birlikte senelik enflasyonda sekiz ay üst üste düşüş kaydedildi ve senelik enflasyon 18 ayın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Işyar ve emekliye yapılacak zam oranını etkileyecek altı aylık enflasyon ise yüzde 19.77 oldu. ÜFE ise haziran ayında aylık bazda yüzde 6.50 oranında artış kaydetti. Bu sayı mayıs ayında yüzde 0,65 olarak gerçekleşmişti. ÜFE haziran ayında senelik bazda yüzde 40.76 seviyesinden yüzde 40.42 seviyesine geriledi.

VERGİ ORANLARINDA DÜZENLEME

Geçen hafta TBMM Başkanlığı’na sunulan poşet yasa teklifinde bir takım vergi düzenlemesi de yer aldı. Düzenlemeler içinde en dikkat çekeni Kurumlar Vergisi’ne yönelik düzenlemeydi. Yasa teklifinde daha ilkin 2023 için yüzde 20 olarak öngörülen Kurumlar Vergisi, yüzde 25 olarak uygulanacak. İhracatın teşvik edilmesi amacıyla ihracat meydana getiren kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1 puan indirimli olarak uygulanan kurumlar vergisi oranının 5 puanlı indirimli uygulanması sağlanacak. Yüzde 25 olarak uygulanacak kurumlar vergisi, banka ve finansal kuruluşlar için yüzde 30 olacak. Kurumlar vergisindeki artışın şirketlerin net kârı üstündeki tesirini sınırı olan negatif olarak yorumluyoruz. Cumhurbaşkanlığı Sonucu ile tüketici kredilerindeki banka ve sigorta muameleler vergisinin (BSMV) oranı yüzde 10’dan yüzde 15’e yükseltildi. Harçlar Kanunu’na bağlı tarifelerde yer edinen maktu harç tutarı yüzde 50 artırıldı. Resmi Gazete’de piyasaya çıkan Cumhurbaşkanı sonucu ile mal ve hizmetlere uygulanan Katma Kıymet Vergisi’nde (KDV) artış yapılmış oldu. Resmi Gazete’de piyasaya çıkan Cumhurbaşkanı sonucuna bakılırsa; mal ve hizmetlerde uygulanan yüzde 8’li̇k KDV dilimi yüzde 10’a, yüzde 18’liik KDV dilimi ise yüzde 20’ye çıkarıldı. Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli yaşanmış olan ve birçok ilimizi etkileyen zelzele afetinin bütçe üstünde oluşturduğu etkiyi hafifletebilmek ve zelzele kaynaklı harcamaların finansmanı için bütçeye ek katkı sağlayabilmek amacıyla vergi gelirlerini artırmaya yönelik düzenlemelere gidildi.

BIST-100 Endeksi’nde zirve yenilemeleri devam etti

22 Haziran’da gerçekleşen TCMB toplantısında kademeli normalleşme adımlarının başlaması ve normalleşme mevzusunda verilen mesajların katkısıyla Borsa İstanbul’da pozitif bir seyrin etkili olduğu görülüyor. BIST-100 Endeksi’nde son dönemde oluşan pozitif havanın geçen hafta içinde de korunduğu görüldü. Haziran ayının son bölümündeki bayram tatilinin peşinden pazartesi günkü ilk işlem gününe kuvvetli bir yükselişle başlamış olan ve 6.000 puan seviyesini aşan BIST-100 Endeksi, hafta süresince zirve yenilemelerini sürdürdü. Küresel çapta risk iştahının zayıf seyrettiği süreçte BIST-100 Endeksi pozitif ayrışarak haftayı yüzde 7.43 oranında kuvvetli bir yükselişle 6.187,09 puandan tamamladı. Zamanı zirvesini 6.223 seviyesine taşıyan endekste kısa vadede mühim bir direnç olarak seyrettiğimiz 6.200 üstünde tutunma sağlanabilir ve mevcut zirve seviyesi (6.223) aşılabilirse 6.300 – 6.350 bölgesine doğru yükselişler yaşanabilir. Bu bölge üstündeki kapanışlarda ise 6.500’lü seviyeler söyleniş edilmeye başlanacaktır. Orta vadede hem tarihsel averajlara bakılırsa hem de dolar bazlı iskontonun korunmaya devam ettiğini değerlendirdiğimiz Borsa İstanbul’a karşı pozitif görüşümüzü sürdürüyoruz. Sadece son dönemdeki kuvvetli yükselişlerin peşinden kısa vadede yaşanabilecek ihtimaller içinde kâr satışlarına karşı da hazırlıklı olunmalıdır. Kısa vadeli düzeltmelerin gözlenmesi durumunda 6.100 ve 6.000 seviyeleri ilk mühim destek noktalarıdır. Ruhsal açıdan ehemmiyet taşıyan 6.000 puan altında ihtimaller içinde kapanışlarda düzeltme eğiliminin hız kazanılmış olduğu görülebilir. Bu durumda 5.890 – 5.750 ve 5.630 seviyeleri kademeli olarak gündeme gelebilir.