Tecim Bakanlığı, geçen yıl tüketicilerle meydana getirilen mesafeli sözleşmeler mevzusunda mevzuata aykırı davranan 58 firmaya 86 milyon 274 bin 994 lira para cezası uyguladı. Bakanlıktan meydana getirilen açıklamada, ilgili kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği hükümlerinin firmalarca doğru uygulanmasının mühim olduğuna yer verildi.

Açıklamada, piyasada, faaliyetlerini elektronik tecim yöntemiyle sürdüren bazı firmaların, fena niyetli ve hukuka aykırı uygulamalarının Bakanlıkça incelendiğine dikkati çekilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Bu doğrultuda öncelikli olarak enflasyonist ortamda piyasadaki süratli fiyat dalgalanmalarına da bağlı olarak firmalar tarafınca ‘stokta ürün bulunmaması’ sebep gösterilerek meydana getirilen haksız sipariş iptalleri, satışa sunulan mal ve/yada hizmetlerin firmalar tarafınca taahhüt edilen veya yasal olarak belirlenmiş ifa sürelerinin aşılması benzer biçimde hususlar öne çıkıyor. Tüketicilerin haklarını zedeleyici her türlü hukuka aykırı fiil, hem Bakanlığımız tarafınca resen hem de Bakanlığımıza CİMER, e-Devlet, yazılı müracaat ve ‘Bakana Ulaşın’ kanalları vasıtasıyla ulaşan tüketici başvuruları değerlendirilerek sıkı şekilde denetleniyor.”

Öte taraftan, halihazırda 25 firmanın araştırma ve denetim süreci devam ediyor. Mesafeli sözleşmelere ilişkin denetimlerin etkin ve yaygın şekilde 2024 senesinde da devam etmesi ve yaşanabilecek tüketici mağduriyetlerinin en üst seviyede önüne geçilmesi hedefleniyor.

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURABİLİR

Satılan ve parası öğrenim edilen ürünün fiyatında maliyetlerdeki artış benzer biçimde gerekçelerle sonradan artış yapmak isteyen bazı satıcıların, “stok bulunmadığı” sebebi öne sürülerek ürünleri göndermediğini yada siparişi iptal ettiğini ifade eden TOBB E-ticaret Meclisi Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, hemen sonra aynı satıcının aynı ürünü daha yüksek fiyatla satışa sunduğuna dikkat çekerek, “Tecim Bakanlığının Mesafeli Satış Yönetmeliği’ne gore malın stokta bulunmaması durumu, mal ediminin yerine getirilmesinin imkansızlaşması olarak kabul edilmiyor. Yönetmeliğe gore, sipariş mevzusu mal ya da hizmet ediminin yerine getirilmesinin imkansızlaştığı hallerde ise satıcının bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 gün içinde tüketiciye yazılı olarak yada kalıcı veri saklayıcısı ile bildirmesi ve var ise teslimat harcamaları da dahil olmak suretiyle öğrenim edilen tüm ödemeleri bildirim tarihinden itibaren en geç 14 gün içinde geri vermesi gerekiyor. Bu durumda aynı ürünün aynı satıcı tarafınca daha yüksek fiyattan satıldığını görmesi halinde tüketicinin tüketici yargıcı heyetlerine başvurma hakkı bulunuyor. Tüketici bu şekilde aynı ürünü daha yüksek bedelle alması halinde doğacak ziyanı tazmin edebilecek” dedi.

“STOKTA OLMAYAN ÜRÜN SATIŞA SUNULAMAZ”

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde, stokta olmayan bir ürünün satışa sunulamayacağına da dikkat çeken Çiğdemli, “Hakkaten bir art niyeti olmayan, yığın problemi yaşayan, yanlışlıkla yığın giren satıcılar var fakat ‘stokta kalmadı’ diyerek tüketicinin yapmış olduğu ödemeyi ucuz faizsiz kredi benzer biçimde kullanarak 3-4 ay sonrasında tüketiciye iade edenler de var. Yada ürün stokta olması durumunda döviz kurlarındaki ya da perakende satış fiyatlarındaki değişim sebebiyle satıştan kaçınıp, ‘stokta kalmadı’ diyerek aynı ürünü birkaç gün sonrasında daha yüksek fiyattan web sitesine koyan satıcılar da var” diye konuştu.

CEZAİ YAPTIRIMLA KARŞILAŞMAMAK İÇİN…

Tecim Bakanlığı tarafınca cezai yaptırımla karılaşmamak için stokların kesinlikle her gün denetim edilmesi gerektiğine işaret eden Çiğdemli sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bilhassa birden fazla platformda ürün satan firmalar yığın karışıklıklarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bilhassa bu işletmelerin, kesinlikle pazaryeri entegrasyon yazılımları aracılığı ile stoklarını güncel tutmaları gerekir ki bir ürün bir pazaryerinde ya da platformda sattığında öteki pazaryerleri ya da platformlarda stokları otomatikman güncellensin. Sadece birçok entegrasyon yazılımı bu güncellemeleri yapamayabiliyor, ya da işletmeler bunu yazılımsız yönetmeye çalışıyor. Bunların bilhassa kurgulanması fazlaca tehlikeli sonuç. Güvenlik stoğu uygulaması da bilhassa yüksek adetli satış icra eden işletmeler için eğer olmazsa olmaz diyebiliriz.”