PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), siyaset faizi olan yedi gün vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel yüzde 45 düzeyinde durağan(durgun) tuttu. Böylece TCMB Başkanı Yaşar Fatih Karahan başkanlığında meydana gelen ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, Haziran 2023’te süregelen sekiz aylık faiz artırım döngüsü sonlandı. TCMB tarafınca piyasaya çıkan karar metninde; dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talebin, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Metinde, “para politikasındaki emin duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası gerçek değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir” denildi. Ocak’ta aylık enflasyonun ana eğiliminin senenin ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda, enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde yükseldiği ve manşet enflasyonun sınırı olan bir artış kaydettiği vurgulandı.

Yakın döneme ilişkin göstergelerin, yurtiçi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret ettiğine yer verilen metinde, dengelenme sürecinin tüketim malı ve altın ithalatında kuvvetli, öteki tüketim harcamalarına ilişkin göstergelerde ise öngörülene kıyasla yavaş seyrettiği kaydedildi. Buna ek olarak, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve besin fiyatlarının enflasyon baskılarını canlı tuttuğuna dikkat çekilerek, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumu ve ücret artışlarının enflasyon üstündeki etkilerinin yakından takip edeceğinin altı çizildi.

MEVDUAT FAİZİ TAKİPTE…

Siyaset faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceği vurgulanarak, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikasının sıkılaştırılacağı kaydedildi. Makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak özellikte uygulamayı sürdüreceğine dikkat çeken TCMB, bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin haricinde gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının destekleneceğini belirtti. TCMB “Parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişimleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır” ifadelerini kullandı.

“SPEKÜLASYONLARA İTİBAR ETMEYİN”

Gömü ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten “spekülasyonlara saygınlık etmeyin” uyarısı geldi. Güvence Bankası’nın tahvil ihracına ilişkin bir paylaşımı alıntılayarak, toplumsal medya hesabından açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, şirketlerin internasyonal piyasalarda ana para benzeri kaynaklara artık daha rahat erişebildiğini altını çizdi. Şimşek, “Programda öngördüğümüz hedeflere yaklaştıkça ülkemize uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynak akışı daha da artacaktır. Cumhurbaşkanımızın kuvvetli desteğiyle uyguladığımız politikalar, seçim sonrasında da hedeflerimiz doğrultusunda devam edecek. Bu çerçevede; dolaşıma kasıtlı olarak sunulan spekülasyonlara saygınlık etmeyiniz” ifadelerini kullandı.

TÜKETİCİ GÜVENİ GERİLEDİ

Tüketici itimat endeksi, Şubat ayında geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TCMB iş birliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi neticelerinden hesaplanan tüketici itimat endeksi, Şubat’ta bundan önceki aya bakılırsa yüzde 1.3 azalışla yüzde 79.3 oldu. Böylece, 2023 Ağustos’ta 68 düzeyine kadar gerileyen endeks, beş aylık artış serisinin peşinden Şubat’ta gerilemiş oldu. Tüketici itimat endeksinin 100’den ufak olması, tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor. Alt endekslere bakıldığında; Şubat’ta bundan önceki aya bakılırsa mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 0.1 azalarak 67.1, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 1.6 azalarak 78.2, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 3.4 azalarak 74.6, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 0.3 azalışla 97.5 oldu.

Geçen hafta TCMB’nin finansal sektörde etkinlik gösteren 142 kuruluşun yanıtlarının değerlendirildiği finansal hizmetler itimat endeksi (FHGE) de açıklandı. Buna bakılırsa, FHGE 2024 yılı Şubat’ta aylık 10.4 puan artışla 151.2 seviyesinde gerçekleşti.

OCAK’TA 213 BİN 493 TAŞIT TRAFİĞE GİRDİ

TÜİK verilerine bakılırsa Ocak’ta aylık yüzde 7.1, senelik yüzde 33.3 artışla 213 bin 493 tane taşıtın trafiğe kaydı yapılmış oldu. Ocak’ta trafiğe kaydı meydana getirilen taşıtların yüzde 53.1’ini otomobil, yüzde 28.2’sini motosiklet, yüzde 12.6’sını kamyonet, yüzde 2.4’ünü kamyon, yüzde 2.1’ini traktör, yüzde 1’ini minibüs, yüzde 0.4’ünü otobüs ve yüzde 0.2’sini hususi amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Ocak ayı sonu itibarıyla 28 milyon 951 bin 792 oldu. Ocak’ta 782 bin 589 tane taşıtın devri yapılmış oldu.

Bilinmiş olduğu suretiyle Türkiye’de 2023’te bundan önceki yıla bakılırsa yüzde 80.3 artışla 2 milyon 290 bin 280 taşıtın trafiğe kaydı yapılmış, yüzde 10.9 azalışla 31 bin 721 taşıtın kaydı silinmiş, böylece trafikteki taşıt sayısındaki artış 2 milyon 258 bin 559 olmuştu.

YD-ÜFE OCAK’TA YÜZDE 4.57 ARTTI

Yurtdışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE) Ocak’ta senelik yüzde 59.27, aylık yüzde 4.57 arttı. Belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi meydana getirilen ve yurtdışına satışa mevzu olan ürünlerin üretici fiyatlarını vakit içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen Yİ-ÜFE, 2023 Aralık’ta senelik yüzde 58.40 artış göstermişti. 2024 Ocak’ta, sanayinin iki sektörünün senelik değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 60.76, imalatta yüzde 59.24 artış olarak gerçekleşti. Aylık bazda artış ise madencilik ve taş ocaklığı ile imalatta sırasıyla yüzde 3.07, yüzde 4.60 şeklinde oldu.

Geçen hafta açıklanan verilerden bir diğeri ise Ziraat-GFE oldu. TÜİK verilerine bakılırsa Ziraat-GFE Aralık’ta senelik yüzde 41.43, aylık yüzde 2.62 arttı. 2023 Aralık’ta, ana gruplarda aylık bazda tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2.82, tarımsal yatırıma katkı elde eden mal ve hizmet endeksinde yüzde 1.47 artış gerçekleşti.

Ayrıca TÜİK Şubat ayı enflasyonunu 4 Mart’ta açıklayacak. Gerçek sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 68 katılımcı tarafınca yanıtlanan TCBM’nin piyasa katılımcıları anketinde, iştirakçilerin Şubat ayı TÜFE (tüketici fiyat endeksi) artış beklentisi yüzde 3.80 düzeyindeydi.

ŞUBAT AYI ENFLASYON BEKLENTİSİ

Finansal Kurumlar Birliği’nin (FKB) İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği FKB ekonomik görünüm endeksinin (EGE) Şubat ayı sonuçlarına bakılırsa; iştirakçilerin Şubat ayı için aylık enflasyon beklentisi yüzde 4.75 oldu. Merkezi Satmaca Kaydı Sistemi ile Finansal Kiralama Sözleşme Tescil Sistemi’nden elde edilmiş veriler, finansman sektörü işlem hacmi detayları ve Birlik üyesi şirketlerin katılımıyla meydana gelen beklenti anketinden yararlanılarak oluşturulan FKB-EGE’ye bakılırsa, iştirakçilerin enflasyon beklentileri 2024 yıl sonu için yüzde 49.25, 2025 yıl sonu için yüzde 33.81 oldu. Iştirakçilerin GSYH gelişme oranı beklentisi Şubat’ta 2024 yılı için yüzde 3.57 ve 2025 yılı için yüzde 3.77 oldu. Ocak’ta gelişme beklentileri 2024 ve 2025 için sırasıyla yüzde 3.60 ve yüzde 3.79 düzeyindeydi.

Öte taraftan, FKB-EGE, Ekim 2023’ten itibaren girmiş olduğu yükseliş trendini Ocak’ta yerini düşüşe bıraktı. Endeks, Ocak’ta bundan önceki aya bakılırsa 0.34 puan azalışla 98.97 puana geriledi. Bu zamanda faktoring endeksi 0.46 puan azalarak 100.22, finansal kiralama endeksi 0.77 puan artarak 100.79, finansman endeksi 1.32 puan azalarak 95.90 puan düzeyinde gerçekleşti.

Araştırma ekibinden İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, Haziran 2023’ten itibaren FKB EGE’de iyileşme ivmesinin devam ettiğini, iyileşmenin lokomotifinin finansal kiralama olmasının gerçek sektörün ekonomiye ilişkin beklentilerindeki pozitif seyre bağladığını, endeksi aşağı çeken finansman endeksinin ise uygulanan sıkılaştırma politikalarıyla uyumlu bulunduğunu kaydetti.

Şunu da hatırlatalım, Türkiye ekonomisinin 2023 yılı gelişme performansı bu hafta (29 Şubat’ta) belli olacak.

KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU 174.4 MİLYAR DOLAR

2023 Aralık sonu itibarıyla Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna bakılırsa yüzde 17.2 artışla 174.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu zamanda, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10.1 artışla 68.4 milyar dolar, öteki sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10.8 artışla 59.6 milyar dolar oldu. 2023 Aralık sonu itibarıyla orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl yada daha azca kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye bakılırsa kısa vadeli dış borç stoku, 226.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

TCMB, geçen hafta internasyonal yatırım pozisyonu (UYP) verilerini de deklare etti. Buna bakılırsa Aralık’ta, Türkiye’nin yurtdışı varlıkları 2022 yılı sonuna bakılırsa yüzde 6 artışla 326.9 milyar lira, yükümlülükleri yüzde 2 azalışla 612.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 Aralık sonu itibarıyla senelik 30.9 milyar dolar azalışla 285.2 milyar dolar düzeyinde açık verdi.

İMALAT SANAYİ KKO ARTTI

İmalat endüstri genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO), Şubat’ta bundan önceki aya bakılırsa 0.6 puan artarak yüzde 77 oldu. TCMB’nin imalat sanayinde etkinlik gösteren bin 725 iş yeri tarafınca tutumsal yönelim anketine verilen yanıtların toplulaştırılarak değerlendirdiği verilere bakılırsa, mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO, aylık 0.2 puan artarak yüzde 76.4 düzeyinde gerçekleşti.

Şubat’ta mevsimsellikten arındırılmış gerçek kesim itimat endeksi aylık 0.9 puan azalarak 102 oldu. İktisadi yönelim anketi neticelerinden derlenen verilere bakılırsa mevsimsellikten arındırılmamış verilerle gerçek kesim itimat endeksi Şubat’ta 0.6 puan artarak 101.5 düzeyinde gerçekleşti.

Ayrıca geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) de kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini deklare etti. Buna bakılırsa; 2024 Ocak’ta kurulan şirket sayısı senelik yüzde 24.1 azalışla 10 bin 809 olurken, kapanan şirket sayısı yüzde 7.4 artışla bin 682 düzeyinde gerçekleşti. Ocak’ta aylık bazda ise kurulan şirket sayısı yüzde 13.7, kapanan şirket sayısı yüzde 71.7 oranında azaldı.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

“Yeni başkandan daha ‘şahin’ mesajlar”

TCMB siyaset faizinde değişikliğe gitmedi. Bu, piyasa için sürpriz bir karar değil. Dolayısıyla piyasa fiyatlamasında ani reaksiyonlar izlemedik. Karar metninde ise bundan önceki metinden daha şahin ifadeler kullanılmış. Bundan önceki raporlarla kıyasladığımızda tespitlerde değişim var sadece ana yol, ana temada değişim yok. Enflasyonu ifade eden paragrafta, Ocak ayında enflasyon dinamiklerinde yukarı yönlü risklerin olduğuna atıfta bulunmuş sadece enflasyonun tahmin patikasına uyumlu gittiği anlatılmış. Gelecek aylarda ihtimaller içinde ücret artışlarının oluşturabileceği etkilerin yakından takip edileceği ifadeleri kullanılmış. İlk kere Türk lirasının gerçek olarak değerlenmesine yönelik ifadeler karar metnine yansıdı. Bu beklentilerin yönetilmesi açısından mühim bir detay. Bilhassa yabancı yatırımcının algısını belli bir rotada tutmak açısından ilk kez kullanılan bir ifade diyebiliriz. Para politikası duruşu açısından oldukca daha net ifadeler var. Gözden geçirebiliriz ya da izlenecektir benzer biçimde muğlak ifadeler yerine lüzumlu görülmesi halinde para politikası duruşu sıkılaşacaktır benzer biçimde net bir ifade kullanıldı. Aynı şekilde parasal sıkılığı desteklemek adına sterilizasyon araçlarının kullanılmasında da şahin bir üslup var. Başkan Fatih Karahan’ın öncülüğünde gerçekleşen ilk görüşmede faiz sonucu değişmese de metindeki üslup sertleşmiş ve daha netlik kazanmış. Bu TCMB’nin izlediği emin duruşun devamı açısından güçlü bir ileti veriyor.

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

“Kur artışıyla savaşım edileceği mesajı veriliyor”

Beklentilere uygun bir halde Merkez Bankası faizi durağan(durgun) tuttu, bir taraftan da mevduat faizinde düşüşe izin vermeyeceği mesajını verdi. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin haricinde gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının destekleneceğini söylerken buraya işaret etti. Faizi bir kaç dönem daha durağan(durgun) tutacağını düşünmekle birlikte faiz indiriminin kısa sürede olamayacağını söyleyebilirim. Enflasyonda süratli bir yükseliş gözlenirse faiz artırımı gene gündeme gelebilir. Enflasyonist ortamın bu yıl süresince devam edeceğini ve hedeflenen enflasyonun üstünde, yüzde 50 bandında gerçekleşeceğini düşünüyorum. Metinde Türk lirasındaki gerçek değerlenme sürecine katkı verileceği ana unsur olarak ortaya konularak, kur artışlarıyla savaşım edileceği mesajı veriliyor. Yurtiçi talepte kısmi bir dengelenmeden bahsetsek de enflasyonist ortamın hemen hemen giderilmediği gözleniyor. Artan iş gücü maliyetleri, ithal girdi maliyetlerindeki yükselişler, enerji maliyetlerindeki ihtimaller içinde artışlar ve önceliklendirilen harcamalar enflasyonist ortamın giderilmesinin önündeki ana engeller olarak sıralanabilir. Bu şartlar altında kısa sürede enflasyonist ortamın tesirini indirmek ve hedeflenen yıl sonu rakamlarına ulaşmak pek mümkün görünmüyor. 2023 gelişme oranının yüzde 4.3 düzeyinde olmasını temenni ediyorum. 2024 yılı için ise 3.5-3.6 düzeyinde gerçekleşmesini temenni ediyorum.

Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi

“TCMB, davranışlarında ölçülü ve yavaş gidecek”

TCMB, karar metninde, piyasanın talebi olan ‘sıkılaşmaya’ yönelik ileti veriyor. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade ediyor. Enflasyonla mücadelesi büyük oranda yurtiçi talebi kısmak ve kurdaki istikrara dayanan TCMB, karar metninde döviz kurunda istikrara, Türk lirası gerçek değerlenme sürecine dikkat çekiyor. Önümüzdeki süreçte TCMB’nin kuru yönetme gücü olacak benzer biçimde görünüyor. TCMB, bu gücü kullanacağının mesajını da veriyor. TCMB, yurtiçi talep dengelenmesinden karışık sinyaller geldiğine işaret ediyor. İç talebin istendiği benzer biçimde yavaşlama göstermediğini vurgulayarak, ilave önlemlerin alınabileceğine işaret ediyor. Faiz sonucunda enflasyonun seyri mühim olacak. Mayıs sonuna kadar artarak yüzde 75 seviyesinde zirveyi görecek enflasyon, baz etkisiyle Haziran’dan itibaren düşüşe geçecek. Bilhassa Temmuz ve Ağustos ayında enflasyonda sert düşüşler olacak. Düşüşün boyutunu seçim sonrası parasal sıkılaştırma belirleyecek. Yılsonunda enflasyonun yüzde 45’lere geleceğini düşünüyorum. TCMB faiz sonucunda davranışlarında ölçülü gidecek ve yavaş adımlar atacak. Son çeyrekte siyaset faiz oranının yüzde 40’ın altına, yüzde 38-39 bandına ineceğini düşünüyorum. Öte taraftan Türkiye ekonomisinin 2023 yılı son çeyreğinde yüzde 4, 2024 senesinde ise 2.5 civarı büyümesini temenni ediyorum.

Murat SAGMAN / Ekonomist, Sagam Strateji Danışmanlık Kurucusu

“Seçim sonrası enflasyondaki duruma bakacak”

TCMB’nin sonucu beklentilere paralel oldu. TCMB’nin 21 Mart’taki PPK toplantısında da siyaset faizini yüzde 45 düzeyinde durağan(durgun) tutmasını temenni ediyorum. Seçim sonrası, enflasyondaki duruma bakılacak. TCMB’nin Şubat, Mart ve Nisan ayları enflasyonlarını görmek isteyeceğini, ona bakılırsa hareket edeceğini düşünüyorum. TCMB, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını vurguluyor. Enflasyon raporundaki hedef yukarı çekilmeden, TCMB’nin faiz artıracağını düşünmüyorum. TCMB verdiği mesajda Türk lirasında büyük bir değersizlenme beklenmemesi icap ettiğinin altını çiziyor. İhracatçılar bu durumdan pek memnun olmayacak sadece Türk lirasının kıymet kaybetmesi extra bir enflasyon getirebileceği için TCMB bunu istemiyor. TCMB, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin haricinde gelişmeler olması durumunda, parasal aktarım mekanizmasının destekleneceğini daha net bir tavırla ortaya koyuyor.