Takviminiz toplantılarla dolu. Haftalık kontroller, bire bir görüşmeler, karma planlama emek harcamaları, toplantıdan önceki toplantı ve toplantıdan sonraki toplantı. Fakat bir tanesi var ki hepsinden değişik: Sabah 8 toplantısı.

Sabahın kör saatinde meydana getirilen bir toplantının zaruri mi yoksa yönetimin aşırıya kaçtığının bir işareti mi olduğu, iş-yaşam sınırları hakkında hissiyatınıza ve kimi zaman de kurumsal merdivendeki basamağınıza bağlı olarak değişiyor.

Sabahın erken saatlerinde mesaiye adım atmak sıhhat, eğitim, medya, hizmet ve finans dahil olmak suretiyle pek oldukça sektörde oldukça rastlanan ve üst düzey yöneticiler tarafınca çoğunlukla tercih edilen bir şey. Sabah 8 toplantılarının savunucuları bunun küresel ekipleri koordine etmek için yararlı bulunduğunu söylüyor. Ötekiler ise (mesela evladı okula bırakmak şeklinde) pek oldukça işi aksattığını ve düzgüsel rutini bozarak günün geri kalanını altüst ettiğini düşünüyor.

TikTok’ta viral olan bir video toplumsal medyada münakaşa yarattı

TikTok surpasses 2 billion global downloads

Kısa bir süre ilkin TikTok’ta gösterilen ‘Demoted’ adlı güldürü podcast’inden bir klip, toplantı saatleriyle ilgili adeta bir yorum tsunamisi yarattı. Sunuculardan biri, Z kuşağından bir çalışanın sabah 8’deki bir toplantıyı egzersiz dersi sebebiyle kaçırdığına dair bir dinleyici e-postasını okudu.

Konuşma viral hâle geldi ve klibi paylaşan çeşitli tweetler 29 milyondan fazla görüntülenmeye ulaştı. TikTok’ta (sonradan silinen) videoyu paylaşanlar ve tartışanlar 250 binden fazla beğeni aldı ve meydana getirilen yorumlar milyonlarca kez okundu.

İş sürecini iyileştirme üstüne etkinlik gösteren Culture Playbook Partners’ın yönetici ortağı Lorna Hagen, “Eğer 9’dan 5’e mesai normu belirlenmişse, o vakit aniden ‘Saat 8’de toplantı yapacağız’ diyebileceğinizi sanmıyorum” diyor ve ekliyor:

Eğer erken saatte bir toplantı yapılması gerekiyorsa, yöneticilerin insanları öncesinden bilgilendirmesi ve bunun kaçınılmaz bir gereklilik bulunduğunu belirtmesi gerekiyor.

Minneapolis’te insan kaynakları uzmanı olarak çalışan 36 yaşındaki Jake Rudy, sabah 8’deki toplantıların uyku stresi yarattığını söylüyor. İş günleri normalde sabah 9’da başlamış olan Rudy, normalden daha erken kalkması gerektiği zamanlarda iyi uyuyamadığını farkına varmış. “Eğer kendimi saat 8’deki bir toplantıya zorlamam gerekiyorsa, orada olmak için hakkaten iyi bir nedenim olsa iyi olur” diyor.

Chicago’da kıdemli bir kullanıcı deneyimi tasarımcısı olan Chris Lenhart, iş arkadaşlarının kendisini düzgüsel emek harcama saatleri dışındaki toplantılara eklemesini engellemek için takviminde bloklar oluşturuyor. Ve bu yöntem çoğu zaman işe yarıyor.

38 yaşındaki Lenhart, ara sıra mesai saatleri haricinde toplantı yapılmasını mesele etmediğini fakat kimi zaman toplantının oldukça erken yada geç olması durumunda değişik bir saate alınmasını istediğini söylüyor. “İnsanlar bu mevzuda daima anlayışlı oldu şu sebeple sonunda onların da kendi yaşamı var” diyor.

Philadelphia’daki Red Thread PR adlı firmanın tüm çalışanlarının mesai saati aynı: Sabah 9 ile akşam 5:30 arası. Firmanın genel müdürü Laura Emanuel, şirkette akşam 8 ile sabah 8 içinde acil olmayan e-posta gönderilmediğini ifade ediyor. Eğer erken yada geç saatte bir toplantıya gereksinim duyuluyorsa öncesinden soruyor. Ve eğer çalışanlar mesai saatleri haricinde bir toplantı yapmak zorunda kalırlarsa, onlara erken çıkmalarını yada ertesi gün daha geç gelmelerini söylüyor.

Bir pazarlama ve kontakt ajansının genel müdürü olan Joey Hodges, normalde haftada minimum üç gün sabah 8’de toplantı yapıyor. San Francisco’da yaşayan Hodges, bunu Batı Yakası’nda yaşarken küresel müşterilerle çalışmanın bir gerçeği olarak görüyor.

Hodges, “Erken kalkma alışkanlığı geliştirdim, şu sebeple ben uyandığımda bir sürü şey yaşanmış oluyordu” diyor. Kendisi sabah 8’de hazır olsa da, ekibindeki her insanın erken iş başı yapmasını beklemiyor.

Hodges’un şirketi personelin uzaktan çalışmasına izin veriyor, bundan dolayı sabah 8’deki bir toplantı daima ofise gelmek anlamına gelmiyor. “Sanırım hâlâ toplu taşıma araçlarına binip işe gitmek için bir saat seyahat yapmanız, sekiz/dokuz saatinizi işte, bir saatinizi de evde geçirmeniz ihtiyaç duyulan bir dünyada yaşıyor olsaydık muhtemelen ekipten bu mevzuda daha azca esneklik görürdük” diyor.

‘Bu tamamen karşılıklı saygıyla ilgili’

İllüstrasyon: Getty Images

Sabah 8’de bir toplantı yapmak, çocuğunuzun okula ulaşımı için alternatif bir çözüm yaratmak yada bir antrenmanı tekrardan planlamak anlamına gelebilir.

38 yaşındaki grafik tasarımcı Brie Burnham, freelance çalışıyor ve şirketlerin çalışanların zamanına sınırsız erişim hakkı olmaması icap ettiğini söylüyor. Ona gore belirlenen sürenin dışına taşan herhangi bir şey, bir tek kişisel yaşamı değil başka bir müşterinin programını da etkileyebilir.

Burnham, “Bu tamamen karşılıklı diyalog, anlayış ve saygıyla ilgili. Bu sayede ‘Ne vakit uygun olursun?’ sorusu hakkında daha sıhhatli bir kontakt ortamı oluşuyor” sözleriyle düşüncelerini aktarıyor.

İnternette ‘Corporate Natalie’ olarak tanınan ve bu tartışmayı istemeden de olsa başlatan podcast’in sunucularından Natalie Marshall, danışmanlık şirketi Deloitte ve siber güvenlik şirketi Palo Alto Networks’te çalışırken kimi zaman erken saatlerde toplantı yapmak zorunda kaldığını söylüyor. Şimdi 26 yaşlarında ve kendi içerik ve iş stratejisi şirketinin sahibi. O ve çalışanları, müşterilerin talep etmesi hâlinde sabah 8’de toplantıya giriyor. Sadece bu şeklinde durumlarda mümkün olduğunca mesaiyi erken bitirdiklerini söylüyor ve ekliyor: “Kurumsal dünya değişiyor, işverenler daha çok esneklik sunmak zorunda.”


Wall Street Journal makalesinden Türkçeleştirildi.